> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Çeşitli Konularda Eserler > İslamda Hükümet > Sünnetin İtibar Edilir Olmasının Delilleri
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Sünnetin İtibar Edilir Olmasının Delilleri  (Okunma Sayısı 610 defa)
28 Eylül 2010, 10:12:42
Ekvan
Varlıklar, alemler, dünyalar. (Evren).
Tecrübeli Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 19.233


« : 28 Eylül 2010, 10:12:42 »






Sünneti ayırmak hususunda muhterem mektup ya­zarı, Sünen-i Mütevaris (anane ile gelen sünnetler) yani ibadetlere ait sünnetler ve "diğer hususlara ait Hadisler" demektedir. "Bunların birincilerinin mahfuz ve güvenilir olduklarından, ikincilerinin ise eleştiri ve incelemeye muhtaç bulunduklarından bahsetmektedir. Bu hususta muhterem mektup yazarı ile müttefik olmak bizim için zordur. Dış görünüşe göre bu ayırmada şu nokta gözönünde bulundurulmuştur: Nebi Sallallahu aleyhi ve sellemin ibadetler hakkında göstermiş bulundukları yol ümmet arasında amelî olarak yaygın haldedir; nesilden nesle uyulup gidilmektedir. Bunun için de "mütevaris" Sünnetler mahfuz kalmıştır, diğerleri ise yani muamelata ve yaşayışın diğer hususlarına ait olanlar veya Resulü Ekrem sallallahu aleyhi ve sellemin diğer hidayetleri, amelî olarak yayılmamıştır; bunlar üzerine de herhangi bir medenî ve sosyal nizam kurulmamıştır; iktsadi işlerde revaç bulmamıştır; adalet işlerinde de bunlar üzerine hükümler verilmemiştir; bu hususlar ancak, dağınık kim­selerin hafızalarında kalmış dağınık rivayetler halinde rivayet edilmiştir. Bu sebeplerden dolayı bu gibi hususlar inceden inceye tetkik edildikten sonra itibar edilebilir." demektedir.

Muhterem mektup yazarı, bu şekilde bir incelemeden başka bir şey düşünmüyorlarsa, beni yanlış anlayıştan kurtarmakta kendilerine minnettar etmiş oluyorlar. Fakat düşünceleri bunun dışında ise, o zaman arz edeyim ki, bu da, Sünnet tarihinin hakikatine uygun değildir.

Asıl hakikat şudur ki, Nebi sallallahû aleyhi ve sellem, kendi devri saadetlerinde müslümanlar için sa­dece bir vaiz, bir mürşit ve bir tarikat şeyhi değildi. Belki amelî olarak, İslâmî cemaatın yani islâm Ümmetinin li­deri, önderi, rehberi, yol göstericisi, âmiri, idarecisi, hâ­kimi, kanun koyucusu, terbiyecisi, muallimi idi. Her ne şekilde olursa olsun, akide ve düşünceden tutun da amelî yaşayışın bütün noktalarına kadar, islâm camiasını kuran yalnız Zatı Saadetleridir. Zatı Saadetlerinin bildir­dikleri, öğrettikleri, kararlaştırdıkları usuller ve yollar üze­rine, İslam camiası teşekkül etmiş bulunuyor. Zatı Saa­detlerinin öğrettiklerinin yalnız namaza, oruca ve menasıki hac gibi işlerle sınırlı kalmasına imkân yoktur. Yalnız ibadetlere ilgili işlerle yetinilmesini düşünmek islâmın dünya çapındaki inkılâbını görmemezlikten başka bir şey değildir.

Belki hakikat tamamen başkadır. Zatı Saadetlerinin öğrettikleri namaz yayılmış, derhal mescidlerde ve cami­lerde cemaat teşekkül edip, bunu ayakta tutmuşlardır. Yine aynı şekilde, evlenmek, aile kurmak, boşanma, mi­ras hususlarına ait Zatı Saadetlerinin emir buyurdukları kanunlara, derhal müslü­man aileler uyarak, işlerini bu kanunlar üzerine tanzim etmek yolunu tutmuşlardır. Alış verişte de, Zatı Risaletpena­hile­rinin kararlaştırdıkları ka­nun ve nizamlar, çarşı, pazarda revaç bulmuş ve herkes tarafından benimsenmiştir. Adlî işlerde ve ihtilafların çö­zümünde Zatı Saadetleri ne yapmışlarsa, hemen memle­ketin temel kanunu haline gelmiştir. Muharebelerde ve dış devletlere karşı yapılan muamelelerde, Za-tı Saadet­lerinin düşmanlara karşı uyguladıkları stratejilere uyul­muştur. Fethedilen ülkelerin halkına ve işgal edilen ara­ziye ait hususlarda doğrudan doğruya sünnet tatbik edil­miştir. Hülâsa bütün İslâmî yaşayışta ve hayatın her şu­besine ait işlerde daima sünnetin yürürlükte olduğu gö­rülmüştür. Zatı Saadetleri, bu Sünneti ya kendi devirle­rinde tamamen kaim kılmışlar, yahut da kendilerinden sonra bu Sünnet üzerine kararlar verilmiştir. Buna göre, Zatı Risaletpenahilerinin sünneti İslâmın ayrılmaz bir parçası olduğu şüpheden uzak bir gerçektir. Çünkü Zatı Saadetleri, kendi sünnetlerini İslama bir cüz yapmışlardır.

İşte Sünnet diye, bilinen bu malum ve tarif edilmiş örf ve âdetler ki, camiden başlayıp da çarşı pazar, adalet ve hükümet daireleri, milletlerarası siyasete kadar müslümanların toplumsal yaşayışlarının bütün alanla­rında Zatı Saadetlerinin ameli olarak başladıkları işler kendilerinden sonra Hülefa-i Raşidin tarafından devam ettirilmiş ve zamanımıza kadar da toplumsal hususlarda devam ettirilmiştir. Son asra kadar da bu hususlarda hiç bir kesinti olmadan, zincirleme sürüp gelmiştir. Sonra kesinti olmuşsa da bu kesinti ancak, hükümet, adalet ve umumî kanunlarda ve idarî işlerde olmuştur ki, bu olay bulma da bu işleri karma karışık bir hale getirmiş, içinden çıkılmaz bir şekle koymuştur.

Eğer zatı âlileri (mektup yazan zat) mütevaris sün­netlerin mahfuz kaldıklarını söylüyor iseler, ki, bunlar ibadetler ve muamelata aittirler ve bu şekilde bilinen ve herkes tarafından kabul edilen Sünnetlere Mütevaris Sünnetler deniyor. Bu hususlarda bir tarafta istinadlı ha­disler, diğer taraftan da ümmet arasında tevatürü amel vardır. Bunların ikisi de birbirlerine mutabıktırlar. Bunlara Müslümanların dikkatliliklerinden herhangi kâr karışıklık, arttırma ve eksiltmeler girmemiştir. Ümmetin uleması da kendi devirlerinde her zaman "bid'at" ler üzerinde titiz­likle durmuşlar ve bid'atleri ayırmak için çareler bulmuş­lardır. Hemen hemen de her bidat'ın muayyen bir tarihi vardır. Bu da Nebî sallallahu aleyhi ve sellem zamanın­dan beri sünnetler hükmüne sokulmak imkanını göster­miş ve her zaman da ayıklanmıştır. Müslümanlar da bu bid'atleri, herkes tarafından kabul edilen ve hakiki sün­netlerden ayıklamakta pek de zorluk çekmemişlerdir.

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Sünnetin İtibar Edilir Olmasının Delilleri
« Posted on: 29 Mart 2024, 11:11:26 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Sünnetin İtibar Edilir Olmasının Delilleri rüya tabiri,Sünnetin İtibar Edilir Olmasının Delilleri mekke canlı, Sünnetin İtibar Edilir Olmasının Delilleri kabe canlı yayın, Sünnetin İtibar Edilir Olmasının Delilleri Üç boyutlu kuran oku Sünnetin İtibar Edilir Olmasının Delilleri kuran ı kerim, Sünnetin İtibar Edilir Olmasının Delilleri peygamber kıssaları,Sünnetin İtibar Edilir Olmasının Delilleri ilitam ders soruları, Sünnetin İtibar Edilir Olmasının Delilleriönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes