> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Çeşitli Konularda Eserler > İslamda Hükümet > Mutafarrık Haberlerin Hususiyeti
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Mutafarrık Haberlerin Hususiyeti  (Okunma Sayısı 705 defa)
28 Eylül 2010, 10:10:58
Ekvan
Varlıklar, alemler, dünyalar. (Evren).
Tecrübeli Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 19.233


« : 28 Eylül 2010, 10:10:58 »





Mutafarrık Haberlerin Hususiyeti

Bilinen ve herkes tarafından kabul edilen Sünnetler­den başka bir kısım Sünnetler de vardır ki, bu Sünnetler Zatı Risaletpenahilerinin saadet devrinde şöhret bulma­mış ve umumî olarak revaç görmemiştir. Bunlar çeşitli zamanlarda, çeşitli vesilelerle münferit hallerde Zatı Saa­detlerinin işler hakkında vermiş oldukları hükümlerle, bazı mevzularda çözüm işleri, bazı hidayetler, bazı emirler ve nehiyler, takrirler ve icazetler (müsaadeler), yahut da hususî şahıslara amelî olarak gösterip duyur­dukları mevzulardır ki, herkes bunlara vâkıf değildi. An­cak bazı muayyen kimseler bunları biliyorlardı. Ümmet efradı arasında, bunları toplama işi de Zatı Saadetlerinin vefatlarını müteakip başlamıştır. Nitekim, o zamandan beri Halifeler, idareciler, âmirler, hâkimler, kadı ve yar­gıçlar, müftüler, hatta avam halk da kendi işlerinin muhiti icabı, bir çok meselelerle karşılaşıyorlardı. Bu meseleleri nasıl çözümleyecekleri hakkında kendi düşüncelerine baş vurmadan, Zatı Saadetlerinin, acaba bu işler hak­kında ne gibi hüküm vermiş olduğunu araştırıyorlardı. Böyle bir emir ve hüküm varsa ona göre hareket ediyor­lardı. Eğer o mevzuda bir hüküm yoksa o zaman diğer çarelere baş vuruluyordu.

Bu şekilde, Sünnet arama işi başladı ve bu bir ilim halini aldı. Bu defa, acaba kimler sünnet hakkında bir şeyler biliyor diye araştırıldı. Böyle bir bilgisi olan kimse­ler de bu bilgilerini diğerlerine duyurmak ve başkalarını haberdar etmeyi kendilerine bir vazife bildiler. İşte bu safha, Hadis rivayetinin başlangıcını teşkil etti. Hicretin 11 inci senesinden itibaren, şurada burada dağınık, halde bulunan Hadisler toplandı. Bir araya getirildi. Mev­zuları tertipleyenler, bunların üzerinde o kadar titizlikle durdular ki, her türlü karışıklıklardan korunmasına azami dikkat sarfedildi. Nitekim bir hakkı ispat yahut da batıl eden herhangi bir sünnet veya helâl ve harama ait bulu­nan, yahut da birisinin ceza görüp görmemesine ait, kı­sacası bütün ahkâm ve kanunlar sünnetlerin üzerine tedvin edildi. Bu müeyyideler hususunda hükümetler, adalet makamları, fetva daireleri, o kadar titizlikle durdu­lar ki, her kim, kalkıp da "Zatı Saadetleri şöyle buyurdu (Kâle'n - Nebiyyü Sallallahû aleyhi ve sellem)" dedi mi hemen hâkim, kadı veya müftü onun sözüne itibar eder ve derhal bu mübarek sözlere göre hüküm verirdi. Bu defa Sünnetler üzerinde daha da titizlikle dururlardı. Ah­kâma ait olan Sünnetlerde inceden inceye incelemeler ve yorumlar yapıldı. Rivayetler zincirine dikkat edildi. Dira­yetlerle rivayetler arasında da incelemeler başladı. Bütün bunlar yapıtdıktan ve bütün maddi deliller toplandıktan sonra incelemelere girişildi. Ya rivayetler sağlam bulunup kabul edildi. Yahut da rivayet sahiplerinin vaziyetleri şüp­heli görülerek kabul edilmedi. Bu safhadan sonra da, Sünnete ait rivayetlerin kabul edilip veya kabul edilme­mek hususunda konulan kaide ve ölçüler, bu mevzuda çalışan bütün ilim çevrelerince kabul edildi.

Bu Sünnetlerin çoğu hakkında ulemâ, fukahâ ve mu­haddisinin büyük bir zümresi müttefiktirler. Bir kısmı da ihtiraflıdır. Bazılarının Sünnet olarak kabul ettiğini, bazı­ları kabul etmezler. Bu ihtilaflar hakkında yüzlerce ulemâ arasında, asırlarca önceden başlayan ilmî tenkidler son derece geniş tutulmuş ve bu hususta her türlü bakış açısı dikkate alınarak kararlar verilmiştir. İstidlallerin esasları ve mesned­leri de fıkıh ve hadis kitaplarında kayıtlıdır. Bugün artık herhangi bir ilim sahibi için, bir mevzunun Sünnet olup olmadığı hakkında karar verebilmesi de bu istidlaller ışığında pek zor bir iş değildir.

Buna göre, Sünnetin isminden ürküp çekinme sebe­binin neye dayandığını bir türlü anlıyamıyorum. Elbette ki, bu ilim üzerinde yetkinlik sahibi olmayan zümreler ve bu ilimden uzak bulunan kimseler, Hadisiler arasında ihtilaf vardır diye duydukları zaman ürpermeye başlıyor­larsa haklı değillerdir.

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Mutafarrık Haberlerin Hususiyeti
« Posted on: 25 Nisan 2024, 09:21:04 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Mutafarrık Haberlerin Hususiyeti rüya tabiri,Mutafarrık Haberlerin Hususiyeti mekke canlı, Mutafarrık Haberlerin Hususiyeti kabe canlı yayın, Mutafarrık Haberlerin Hususiyeti Üç boyutlu kuran oku Mutafarrık Haberlerin Hususiyeti kuran ı kerim, Mutafarrık Haberlerin Hususiyeti peygamber kıssaları,Mutafarrık Haberlerin Hususiyeti ilitam ders soruları, Mutafarrık Haberlerin Hususiyetiönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes