> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Çeşitli Konularda Eserler > İslamda Hükümet > Kanun Vazı'nın Çalışma Dairesi
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Kanun Vazı'nın Çalışma Dairesi  (Okunma Sayısı 548 defa)
25 Eylül 2010, 09:28:01
Ekvan
Varlıklar, alemler, dünyalar. (Evren).
Tecrübeli Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 19.233


« : 25 Eylül 2010, 09:28:01 »



KANUN VAZI'ININ (YAPMANIN) ÇALIŞMA DAİRESİ

Bir kimse, bu temel hakikatleri duyunca önce şöyle zanneder. Böyle bir islâmî Hükümette kanun vaz'etmek için imkân bulunmayacaktır. Yani islâm'da herhangi bir şekilde artık kanun vazetmeğe ihtiyaç yoktur. Çünkü İslâmda hakiki kanun Allah tarafından vaz edilmiş ve iş de bitmiştir. Müslümanların da Hazret-i Peygamberin getirdiği ilâhî kanuna tabi olmak ve bağlanmaktan başka bir işi yoktur.

Fakat işin hakikati başkadır. İslâm'da herhangi bir şekilde kanun yapmak menedilmiş değildir. Yapılacak kanunlar İlâ­hî kanunun, hududu dahilinde alınmış ve hudud­lan­dırıl­mıştır. Bu üstün İlâhî Kanuna bağlı olarak bu kanunun hududu dairesinde insanî kanun yapılmasına müsaade edilmiştir. Buna da bir çalışma dairesi tanın­mıştır. Şimdi ben bu hususları bir kaç satırla izah etmeye çalışacağım.


TABİR-İ AHKAM: (HÜKÜMLERİN TEFSİRİ)

İnsan yaşadığı hayat içinde öyle muameleler ve öyle meselelerle karşılaşır ki, bunlar Hakkında ne Kur'an-ı Kerimde ne de Sünnet-i Resulullahda her ne suretle olursa olsun, açık bir hüküm, kesin bir kaide veya her ne şekilde olursa olsun, hususî bir usul bulunamaz. Bu gibi meselelerde ve böyle muamelelerde, Fakih (fıkıh âlimi) veya kadı (hâkim) yahut da herhangi bir kanun vaz' eden idare ve kurul, şeri'atın verdiği hükmü ve kararlaştırmış bulunduğu kaideyi de bozmaz. Bu, şu manaya da gel­mez; bunlar kanun yapmak için çalışamazlar. İnsanî ka­nun yapmak bakımından, bu muameleler hususunda, şu nokta, her şeyden önce gözönünde bulundurulacaktır: Bu meselenin hakikatı ne olabilir? Bu hakikat nasıl ortaya çıkabilir? Bunun hakkında nasıl hüküm verilebilir ?. Sonra karşılaşılacak bu gibi meseleler, esas hükümlere nasıl intikal ettirilecek ve umumî genel hükümler, ferî (yan) hükümler için ne şekilde kanun mahiyeti taşıyacak­tır ?. Bu işlerin hepsi ile birlikte şu husus da somut bir şekilde tesbit edilmelidir: İstisnaî haller ve vakalarda bu hükümler ve bu kai­deler gözönünde bulundurulmaksızın ne dereceye kadar çalışabilme imkânı vardır ve bu iş bu hususta nereye kadar vardırılabilir?

KIYAS:

Yine bu şekilde öyle işler ve muamelelerle karşılaşı­rız ki, bu hususta da şeriatın herhangi bir has hükmü yoktur. Fakat karşılaştığımız bu muameleler hakkında hüküm vermek ve bunları karara bağlamak zorundayız. Şeriat ise, bu muamelelere benzeyen diğer hususlara hüküm koymuş ve kaidelerini bildirmiştir. Şimdi bu daire­nin içinde kanun vaz etme (yapma) işi şu şekilde olabilir: Bu hükümlerin sebeplerini ve illetlerini ayrı ayrı, tek, tek sahih bir şekilde anlayarak, bilerek belirtmek ve bütün muameleleri, bu hükümler ve kaideler üzerine tatbik edip yürütmek gerektir. Şu hususu da göz­önüne almak lâzım­dır ki, bu muamelelerde asıl sebep olarak gösterilen noktalarda hüküm istinadlı (delilli) olmalıdır. Muamele­lerde bu sebepler gözönüne alınmazsa o zaman varılan netice de istinadlı olamaz.

İSTÎNBAT:

Yine bunun gibi bazı meselelerle karşılaşabiliriz ki, Bunlar hakkında herhangi muayyen bir hüküm bulunmaz. Fakat bu mahzuru da ortadan kaldıracak toparlayıcı ve genel bir usul konmuştur. Yahut da şer'î şu meseleyi ortaya çıkarmıştır ki, Hangi mesele ve ne gibi iş, beğeni­lirse, o iş iyidir. Buna göre bu usulün aydınlığında beğe­nilmeyen şeyleri ortadan kaldırmak lâzım gelir. Beğenilir şeyleri de yaymak icabeder. Bu gibi muamelelerde kanun vaz'edenin işi şudur: Şeriatın bu usulüne uygun ve Şari'in (kanun koyucunun) ortaya koyduğu bu esasa göre, amelî meseleler hakkında kanunlar ha­zırlasın. Ancak hazırla­nacak olan kanunlar da Şeriatın usullerine ve Şâri'in koy­duğu esaslara aykırı olamıyacaktır.



SERBEST KANUN VAZETMENİN ÇALIŞMA ŞEKLİ

Bunlardan başka, yine bir hayli muameleler ve bir yı­ğın meselelerle karşılaşabiliriz. Şeriat, bunlar hakkında tamamen sükût ile geçmiştir. Bunlara ait ne doğrudan doğruya bir hüküm vardır, ne de bu meselelere benzer meseleler hakkında hüküm verilmiştir. Hiç olmazsa bu benzer meselelerin şekline kıyas ile hüküm çıkarmak imkânını bulalım.

Şeriatın bu hususlarda sükût ile geçmesi şuna delâlete­der: Hâkim-i A'lâ bu hususta insanları tamamen serbest bırakmış ve bu gibi işleri tamamiyle insanların reylerine terketmiştir. Bunun için biz bu gibi meseleler hakkında serbest bir şekilde kanun yapabiliriz. Fakat bizim bu hususlarda yapacağımız kanunlar da yine esas itibariyle İslâmın ruhuna ve umumî usule uygun bulun­ması icabeder. İslâmın umumî karakterine aykırı ve İs­lâmî yaşayışın hakikati gözönünde bulundurulmaksızın yapılamaz.


İÇTİHAD:

Kanun yapmak işinin ye İslâmî kanun ve nizamın, zamanın ilerlemesi ve durumların değişmesinde dahi, yürüyüp gitmesi ancak bu iş üzerinde çalışacak olan ilmî araştırma heyetinin tetkikte bulunması ile mümkün olur. Bu işin ismine de İslâm Şeriatinde "İçtihad" denir. Bu kelimenin lügat manası şudur: "Herhangi bir işi netice­lendirmek için son derece gayretle çalışmak." İstilahta ise manası şudur: "Son derece gayret sarfedip çalışarak, bir meselenin üzerinde İslâmın ne gibi hükümler koydu­ğunu ve bu hükümlerin kaynağının ne olduğunu ve niçin böyle olduğunu araştırmak."

Bazı kimseler yanlış anlayarak, "İçtihad" denilen şeyi serbestçe görüş bildirmek ve fikir ortaya atmak ma­nasına alırlar. Fakat İslâmî kanunun ne olduğunu bilen herkes, bu gibi yanlış anlayışa kapılmaz. İçtihadın kanunî nizam hakkında her ne suretle olursa olsun serbestçe görüş bildirmek ve serbest fikir ortaya atmak olmadığı malûm olan bir gerçektir. Ve kanunun asıl kaynağı Kitap ve Sünnettir. İnsan da kanun yapmak istediği zaman bu hususları gözönünde bulunduracak ve her surette, kendi yapacağı kanunu bunlara dayandıracaktır. Bunların tayin ettikleri hududun dışına çıkmayacaktır. Görüş bildirmek ve fikir beyan etmek de tamamen serbest olmayıp bu dairenin hududu dahilinde olacaktır. Bunlardan uzak ka­lınarak, içtihad edilirse, buna İslâmî içtihad denemez. İslâm kanun ve nizamlarının da bu gibi işlerde yeri bulu­namaz.


[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Kanun Vazı'nın Çalışma Dairesi
« Posted on: 24 Nisan 2024, 14:44:08 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Kanun Vazı'nın Çalışma Dairesi rüya tabiri,Kanun Vazı'nın Çalışma Dairesi mekke canlı, Kanun Vazı'nın Çalışma Dairesi kabe canlı yayın, Kanun Vazı'nın Çalışma Dairesi Üç boyutlu kuran oku Kanun Vazı'nın Çalışma Dairesi kuran ı kerim, Kanun Vazı'nın Çalışma Dairesi peygamber kıssaları,Kanun Vazı'nın Çalışma Dairesi ilitam ders soruları, Kanun Vazı'nın Çalışma Dairesiönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes