> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Çeşitli Konularda Eserler > İslamda Hükümet > İslâm ve İktidar
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: İslâm ve İktidar  (Okunma Sayısı 762 defa)
01 Ekim 2010, 19:17:53
Ekvan
Varlıklar, alemler, dünyalar. (Evren).
Tecrübeli Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 19.233


« : 01 Ekim 2010, 19:17:53 »




İslâm ve İktidar

Yukarıdaki bahislerden, İslâmî hükümetin niçin za­rurî olduğu anlaşıldı. Fakat muhtelif cephelerden din ile siya­setin birbirlerinden ayrılmaları, şeklindeki şey­tanî naza­riye müs­lü­manların zihinlerine girmiş ve müslümanların düşüncele­rini tesir altında bırakmıştır. Çeşitli­ tefsirler, türlü türlü tevil­lerle, bunun mümkün olduğunu zihinlerine sığdırmak yolun­daki çalışmaları da gördük. Bunun için, biz de şimdi islâm'ın ne gi­bi inkı­lâplar vücuda getirmiş olduğunu, ne gibi değişiklikler ve ne gibi devrimlere yol açmış bulunduğunu ve bu husus­larda ne gibi yanlış te­viller, hatalı tefsirler ortaya atıl­mak istendiğini; bunların hakikatlerinin ve bunların asıl mahiyetlerinin nelerden ibaret olduğunu göstermek iste­riz.

Tefhîm-u'l-Kur'anda, aşağıdaki âyet-i kerime'nin[11] tefsi­rinde:

"Fitne ortadan kalkıp, Allah'ın dini yerleşinceye ka­dar, onlarla dövüşünüz, bırakıp çekilirlerse, o zaman; zâlim­lerden başka kimseye karşı düşmanlık yoktur."

(El Bakara: 193)

denmiştir. Bırakıp çekilmekten maksat, kâfirlerin kendi küfrü ve şirklerini bırakıp da çekilmeleri değildir.

Bu küfürlerinden ve bu şirklerinden vaz geçmeleri de­ğil­dir. Fitne ve fesadı terkedip çekilmeleridir. Taarruzu bı­rakıp da çekilip gitmeleridir. Kâfir, müşrik, tabiatperest mülhid kim­­selerden hangi zümre olursa olsun, bu gibi toplulukların kendi akidelerine bağlı oldukları görülür. Bunların da inançları daire­sinde ibadet ederler; yahut da keyifleri istemez yap­mazlar. Söz konusu olan olan bu iş değildir. Onları bu sa­pıklıklarından kurtarmak için de biz, ancak anlayış dairesinde ve liyakatli bir şekilde, kendile­rine nasihat veririz; lâf anlatmaya çalışırız. Fa­kat onlar, bu nasihatları ve bu sözleri ve bu öğütleri ya dinlerler veya dinlemezler. Fakat kalkıp da bize karşı koyup savaş yo­lunu tutarlarsa; o zaman iş değişir. Ya­ni onlar, yeryü­züne hâ­kim olmak, yeryüzünün iktidarını ellerine geçir­mek için çalı­şırlar; yeryüzünde hâkim bu­lunması ica­beden ilâhî Kanunun hükümranlığı yerine, kendilerinin uydurdukları bâtıl kanunları yürürlüğe koymak yolunu tutarlarsa ve bu hareketin neticesi ola­rak, Allah'ın kulla­rını, Allah'tan başkasına kul etmek için zorlarlarsa, me­selenin nereye dayanacağını elbette herkes tah­min ede­bilir. Böyle bir niyet ve harekete tam mânasiyle fitne ve fesâd denir. İşte, bu fitne ve fesâd kı­lıç zoru ile ortadan kaldı­rılmalıdır. Kâfirler bu işlerin­den, bu gidişlerinden vazgeçme­dikçe, Mü'minler de kı­lıçlarını kınlarına koy­mamalıdırlar.

Yukarıda altını çizmiş olduğumuz bu konu üzerine, Te­f­hi­mu'l-Kur'an okuyucularımızdan malûmat ve ilim sar hi­bi, ileri gelen bir kişi şu şekilde itirazda bulunmuştu:

1. Bu tefsirden şu mânâ çıkıyor ki, emniyet ve se­lâ­met, sulh ve barış yolunu tutmuş olan islâm, diğer din­lere mü­dahale ediyor; bunun için de, savaşı caiz görü­yor. Halbuki açık emir vardır: "La ikrahe fi'd-dîn: Dîn­de zor­lama yoktur."

(Bakara: 256)

Bu tefsir, yukarıda bahsedilen âyet-i kerimeye zıd ol­muyor mu?

2. İslâm muhalifleri için, kendi din, mezhep ve aki­de­­­leri üzerinde serbest bulundukları hakkındaki "Leküm dî­nüküm ve Lîyedin: Sizin dinimiz kendinize ve benim­kisi kendime." (Kâfirûn: 6) âyet-i kerimesinden açıkca an­laşılmaktadır. Onlar akidelerinde serbesttirler. Bir akîde, bir fikir serbest olunca, o akideyi yaymak, tebliğ etmek de serbest olmaz mı? Gö­rülüyor ki, onların akidelerine de serbestlik tanımıştır. Kur'anı Kerim'in mefhumun dan da bu serbestlik anlaşılıyor. Muhtelif zamanlarda, kar­şı karşıya yapılmış olan münazaralardan da bu nok­ta belirtilmiştir. Meselâ Kur'an-ı Kerim'de bu­yu­rulduğu: gibi: "Ehl-i Kitab ile, ancak iyi bir şekilde (tatlılıkla) mü nazaraya girişin."

(Ankebût: 46)

İslâm, diğer dinlerin ve mezheplerin ibadethaneleri­ne ve ibâdet şekillerine müdahale etmez. Hattâ Resûl-î Ek­rem (S.A.V.) kendilerinin Mescid-i Nebevi'lerinde Ehl-i Kitab'a kendi ibadet şekillerinde ibadet etmeleri için mü­saade bile vermişlerdi. Hazret-i Yûsuf aleyhisselâm, Aziz-i Misr'ın (Mı­sır'ın efendisi) hizmetinde iltizam ettiği vakit, bu Aziz-i Mısr, o zaman, akîde ve amel bakımından müşrik idi. Evet, o zaman hal böyle iken de şöyle söyle­mişti:

"Ey!.. Benim hapishane arkadaşlarım, çeşitli ilâhlar mı iyi yoksa Bir olan kudret sahibi bulunan Allah mı?"

(Yûsuf: 39)

Buradan da şu mâna anlaşılıyor ki, başkalarına da, kendi fikirlerini, kendi akidelerini yaymak ve anlatmak husu­sunda bir hak tanınmıştır.

3. Altı çizilmiş bulunan cümleleri gözönüne aldığı­mız zaman Müslümanların, karma ülkelerde, yani hem müs­lü­manlar hem de gayri müslimlerle meskûn bulunan yer­lerde nasıl yaşayabilirler? Gayri - müslim mede­niyet ve gayri - müslimlerle bir arada yaşarken, işlerin­de, şehir ve devlet dai­relerindeki vazifelerini nasıl de­vam ettirebi­lirler? Böyle olunca, onların siyasî akideleri Müslümanla­rın işlerine engel olmaz mı? Müslümanlar Türkiye’de yahut da İran'da olsalar, Beyefendile­rinin (Mevdûdî) söylediğine göre, ora­larda dahi cihad bayrağı aç­maları lâzım gelir. Nitekim söyle­diğimiz bu memleketler­de tam olarak islâm kanunları, islâm haddü hududu yürürlükte değildir. Bu âlemşümul siyaset ile ve bu şekilde gidilirse hiç bir şekilde olumlu bir iş yapıla­maz. Çekişmenin ardı arkası kesil­mez. Herhangi başka bir cemaat de, Müslü­manlarla geçinmek, Müslümanlara yardım etmek, onlarla bir arada, bir şehir ve aynı mem­lekette yaşamak is­temez. Bu şekilde, yine Müslüman cemaatiyle hiç bir gayrı-Müs­lim cemaatin, hiç bir hususta, anlaşmasına, bir yerde barınmasına ve geçinmesine de imkân kalmaz.

Beyefendilerinin buyurduğu gibi olsaydı, o zaman iş birliği de tamamiyle ortadan kalkmak zorunda kalırdı. Eğer Müslüman cemaatin, kendi fikir ve akidelerini yay­maları için bir hak tanınıyorsa, o zaman, bu hak gayri -Müslimlere de tanınmalıdır. Bilhassa onların hâkimiyet­te bulundukları yer­lerde bu hak onlara verilecektir.

"Herçi ber hod ne pesendî, ber diğeran me­pe­send:

Kendin için beğenmediğin şeyleri, başkaları için de be­ğenme."

Resûl-i Ekrem, Sallallahü aleyhi ve Sellem, Medine-i Münevvere'de iken Ehl-i kitâb ile iyi geçinmek yolunda, on­larla muahedelere girişmişlerdir. Bu anlaşmalara, han­gi şartlar üzerine dayanmaktadır. Mekke'deki günlerinin ilk devrelerinde de Zat-ı saadetlerinin tavır ve hareketi de bunu teyid etmez mi? Başka bir tâbirle, gayri - Müslim hükümet veya cemaatin ara­sında böyle bir Müslüman cemaati bulunursa, o zaman, bu Müslümanlar he­men kılıca mı davransınlar? Küfür cephesinin kanun ve ni­zamlarını ortadan kaldırmak için savaşa mı girişsin­ler? Acaba kim böyle bir tutumu mantıklı sayabilir? Kim buna tahammül eder?

Yukarıdaki bu uzun itirazın cevabını bir kaç cümle ile ver­mek mümkündü. Esasen bu itirazın kendisi de-yanlış anla­yışlardan ileri gelmektedir. Bu itiraz ve bu gibi bir çok itiraz yığınları, islâm'a gerekli seviyeden ve ona dosdoğru bir nokta­dan bakmaktan mahrum olanlara musallat ol­maktadır. Bu eksik ve hatalı anlayışlar in­sanları öyle sarmıştır ki, bu yüzden müslümanlar kendi dinlerinin esas kaidelerini anlamaktan âciz bir hale gel­mişlerdir. Bundan dolayı bu itrazın cevabını biraz geniş ve etraflıca vermek icabediyor.

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: İslâm ve İktidar
« Posted on: 23 Nisan 2024, 10:55:37 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: İslâm ve İktidar rüya tabiri,İslâm ve İktidar mekke canlı, İslâm ve İktidar kabe canlı yayın, İslâm ve İktidar Üç boyutlu kuran oku İslâm ve İktidar kuran ı kerim, İslâm ve İktidar peygamber kıssaları,İslâm ve İktidar ilitam ders soruları, İslâm ve İktidarönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes