Konu Başlığı: Emr Bil Maruf ve Münkerden Men Etmenin Hakları ve Farz Olması Gönderen: Ekvan üzerinde 26 Eylül 2010, 01:38:15 9. Emr Bil Maruf ve Münkerden Men Etmenin Hakları ve Farz Olması Bu hükümetin kaidelerinden en sonuncusu da şu kaidedir ki, bu kaide ile hükümetin ayakta tutunması ve doğru yolda devam etmesi sağlanır. Müslüman her yerde hak sözü söyleyecek, iyiliği ve doğruluğu himaye edecektir. İçtimaî, mülkî ve idarî hususlarda herhangi bir yanlışlık ve hata görürse ve uygunsuz bir işle karşılaşırsa, imkânı derecesinde bunu düzeltmeye ve doğrultmaya çalışacaktır. Kur'an-ı Kerimde bu mesele hakkında şu hidayetler vardır: "İyiliğe ve takvaya yardım ediniz. Günah ve aşırı gitmek için yardım etmeyiniz." (El – Mâide: 2) "Ey iman etmiş bulunan kimseler, Allah tan çekininiz ve doğrudürüst söz söyleyiniz." (El – Ahzâb: 70). "Ey iman etmiş bulunan kimseler, "Kıst'ı" (adalet ölçüsü) nü kaim kılanlardan olunuz. Allah'ın şahid olduğunu biliniz, isterse kendi şahsınız yahut da ana babanız veya yakınlarınızın aleyhine olsun." (En – Nisa: 135). "Münafık erkeklerle münafık kadınlar, birbirlerine bağlıdırlar. Onlar münkere (eğri yol) a emreder ve maruftan (doğru yol) dan menederler... Mümin erkeklerle mümin kadınlar da birbirlerinin koruyucularıdır. Bunlar da maruf'a emreder, münker'den menederler." (Et – Tevbe: 67 - 71). Kur'an-ı Kerimde ehl-i imanın vasfında şu beyan vardır: "Marufa emredicilerdir ve münkerden de menedicilerdir. Allahın ölçülerini onlar korurlar." (Et – Tevbe: 112). Hazret-i Resul-ü Ekrem Sallallahu aleyhi ve sellemin bu husustaki hidayetleri şöyledir: "Sizden herhangi bir kimse, bir münker (eğri iş) görürse, onu eliyle değiştirmelidir; eli ile değiştirmek imkânı olmaz ise, o zaman dili ile; dili ile de değiştiremezse, kalbi ile; bu da imanın en zayıfıdır."[149] "Kendilerinden sonra yakışık almayacak bir zümre onların yerine geçer. Bunlar söylediklerini yapmayan kimselerdir. Emir verilen şeyleri de yapmazlar. Eli ile bunlarla mücadele eden kimse ise mümin kimsedir. Dili ile yine bunlarla mücadele eden kimse de mümin kimsedir. Kalbi ile de bunlarla mücadele eden kimse de mümin kimsedir. Bundan sonrasında bir hardal tanesi kadar iman yoktur."[150] "Cihadın en faziletlisi adl'i, (yahut da hakkı) zalim bir hükümetin karşısında söylemektir."[151] "Halk içinde bir zalimi görüp de onun eline yapışmayıp mani olmayanlar üzerine, Allahın umumi azap göndermesi uzak bir ihtimal değildir."[152] "Elbette ki, benden sonra bazı emirler ortaya çıkarlar her kim onların yalanlarına doğrudur derse ve onların zulümlerinde kendilerine yardımcı olursa benden değildir. Ben de ondan değilimdir."[153] "Yakınlarda sizin bazı önderleriniz (Eimme) ortaya çıkar. Bunlar sizin rızıklarınızı ele geçirirler. Sizinle konuştukları zaman da yalan söylerler. İş yaptıkları zaman da işleri kötü yola götürürler. Siz onların kötülüklerini (eğri işlerini) iyi görüp iyi göstermedikçe ve onların yalanlarına doğrudur demedikçe sizden razı olmazlar. Siz, o zaman onların karşısında hakla söylemelisiniz. Onlar bundan hoşlanmasalar ve size tecavüz etseler dahi. Herhangi bir kimsede bu yolda ölürse elbette ki şehid olarak ölmüştür."[154] "Her kim, Rabbının rızası hilafına yol tutmuş bulunan hükümeti memnun etmek için çalışırsa, böyle kimse Allahın dininden çıkmış olur."[155] |