> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Çeşitli Konularda Eserler > İslama Göre Dost ve Düşman > Rahmanın dostları ve şeytanın yandaşları
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Rahmanın dostları ve şeytanın yandaşları  (Okunma Sayısı 5203 defa)
29 Eylül 2010, 12:54:24
Safiye Gül

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 15.436


« : 29 Eylül 2010, 12:54:24 »



2. BÖLÜM

RAHMANIN DOSTLARI VE ŞEYTANIN YANDAŞI
 
Bu İki Kesim Arasındaki Düşmanlık:
 

Aslında Rahman'ın yani Allah dostlarının varlığıyla şeytan dost­larının ya da yandaşlarının varlığı çok eskidir. Bu tâ Hz. Adem'in ya­ratılmasından ve Allah'ın meleklere, Adem'e secde emrinden itibaren başlar. Bilindiği gibi bu emre İblîs denilen şeytan dışında melekler icabet etmişler ve ancak İblîs büyüklenerek böyle bir emirden kaçınmıştı.

Nitekim Kur'ân'ı Kerîm, Hz. Adem ile İblîs arasındaki düşman­lıktan bir çok sûrelerde sözeder. En çok söz edildiği sureler ise Baka­ra, A'raf, Tâ Hâ ve başka sûrelerdir.

Yüce allan (c.c) şöyle buyuruyor:

"Bir zamanlar biz meleklere (ve cinlere) "Adem'e secde edin" dedik, tblîs hariç hepsi secde et­tiler. O, yüz çevirdi ve büyüklük tasladı, böylece kâfirlerden oldu.

"Biz Azîmüşşân, "Ey Âdem! Sen ve eşin (Havva) bera­berce ceimete yerleşin, orada ko­laylıkla istediğiniz zaman her yer­de cennet nimetlerinden yiyin, sa­dece şu ağaca yaklaşmayın. Eğer bu ağaçtan yerseniz her ikiniz de kendine kötülük eden zalimlerden olurusunuz" dedik. "Şeytan on­ların ayaklarını kaydırıp haddi te­cavüz ettirdi ve içinde bulunduk-

larından (cennet'ten) onları çıkardı. Bunun üzerine "Bir kısmınız di­ğerine düşman olarak ininiz, sizin için yeryüzünde barınak ve belli bir zamana dek yaşamak vardır" dedik.

"Bu durum devam ederken Âdem, Rabbinden bir takım ilham­lar aldı ve derhal tevbe etti. Çünkü Allah tevbeleri kabul eden ve mer­hameti bol olandır.

"Dedik ki: "Hepiniz Cennetten inin! Eğer benden size bir hidâ­yet gelir de her kim hidâyetime tabi olursa (göndereceğim peygamber­lere uyup benim emirlerimi tutar, yasaklarımdan kaçarsa) onlar için herhangi bir korku yoktur ve onlar üzüntü çekmezler." (Bakara,2/34-38).

A'raf sûresinde ise İblis'in neden secde etmediğinin açıklamasını görmekteyiz. Rabbimiz şöyle buyuruyor:

"Allah buyurdu: "Ben sana emretmişken secde etmekten seni alıkoyan nedir?": (İblis): "Ben ondan daha üstünüm. Çünkü be­ni ateşten yarattın, onu da çamurdan yarattın** dedi." (A 'raf, 7/12).

Allah (c.c), İblis'e secde etmesini emir buyurdu. Ancak o büyük-lendi ve ve secde etmekten kaçındı -Allah kendisine lanet etsin- o, bu yüzden bozuk ve olmayacak bir kıyasa kalkıştı. "Ateş, çamurdan da­ha üstündür" diye bir kıyasa gitti. O bu davranışıyla kendisini Allah ile denk tutuyordu -Haşa-. Çünkü Allah (c.c) böyle bir şeyden mü­nezzehtir. Adeta şeytan şöyle demek istiyordu: "Allah (c.c) böyle di­yor ama, ben de bu işi şöyle görmekteyim." işte bu yüzden İblis Al-lah'm lanetine uğradı da rahmetinden uzak kaldı.

İşte insanların hidâyet ve dalalet fırkası diye ayrılmaları da böyle bir başlangıçlafbrtaya çıkmış oldu. Nitekim Yüce Allah (c.c) şöyle bu­yurmaktadır:

"Sizi yaratan O'dur. Böyle iken kiminiz kâfir, kiminiz mü'-mindir. Allah yaptıklarınızı gö­rür.*' (Teğabün, 64/2).

Ancak peygamberlerin getirmiş olduğu davete katılanlar, onlara icabet edenler, Allah'ın indirmiş olduğu kitaplara iman edenlere ve peygamber olarak gönderilenlere inananlara gelince işte bu fırka Rah-man'm velileri ve dostlarıdırlar. Allah insanlara rahmet olarak pey­gamberlerini göndermiştir.

Ancak uzak duran, büyüklenen ve şeytan gibi davrananlar ise, şeytanın velileri ve dostlarıdırlar yandaşlarıdırlar.

Bu iki fırkadan söz etmeden önce, mutlaka bilmemiz gereken bir şey vardır. O da şu husustur. Allah (c.c), kullarına tüm hüccet ve de­lilleri gösterip ortaya koymuştur. Onlara şeytanın düşmanlığını, öyleki hemen onun Hz. Âdem üe olan kıssasından sonra açıklamıştır.

Allah (c.c) Kur'ân-ı Kerim'de sadece Hz. Adem kıssasiyla şeyta­nın düşmanlığını bir kaç defa zikretmekle kalmamış, aksine işin öne­mini açıklamış ve Ademoğullarınm ondan uzak kalmaları uyarısında bulunmuştur. Kur'ân'ın bir çok yerlerinde ve âyetlerinde insanın şey­tanın kulak vermemesini, sıratı müstakimden yüz çevirmemelerini bil­dirmiştir. Nitekim Rabbimiz şöyle buyurmaktadır:

"Ey iman edenler! Hep bir­den silm'e (sulh ve selamete) gi­rin. Sakın şeytanın peşinden git­meyin. Çünkü o apaçık düşmanı-nudir." (Bakara, 2/208).

Bundan sonra hatırlatmanın yanında uyan bulunan şu â.-ylH|gör-mekteyiz. Rabbimiz buyuruyor ki:

"Ey Âdem oğulları! Şeytan, ana-babamzı, ayıp yerlerini ken­dilerine göstermek için elbiseleri­ni soyarak, cennetten çıkardığı gi­bi sizi de aldatmasın. Çünkü o ve kabilesi, sizin kendilerini göreme­yeceğiniz yerden sizi görürler. Şüphesiz biz şeytanlan, inanmayanların dostları kıldık." (A 'raf, 7/27).

Kur'ân'i Kerîm sadece bu açıklamalarla yetinmiyorf ayrıca Kur'-ân insanlara şeytanın planlarını da gösteriyor ki, gerçek manâda göz­leri olanlar bunu görebilsinler, düşünebilenler de akıllarım başlarına devşirsinler. Nitekim İblis'ten bahisle Rabbimiz şöyle buyurmaktadır:

"...o da (şeytan da): "Yemin ederim ki kullarından belli bir pay edineceğim" demiştir."

"Onları mutlaka saptıraca­ğım, muhakkak onları boş kurun­tulara boğacağım, kesinlikle on­lara emredeceğim de hayvanların kulaklarını yaracaklar (putlar için nişanlayacaklar), şüphesiz onlara emredeceğim de Allah'ın yaratıklarını değiştirecekler." dedi. Kim Al­lah'ı bırakır da şeytanı dost edinirse elbette apaçık bir ziyana düşmüş­tür."

"(Şeytan) onlara söz verir ve onları ümitlendirir; halbuki şeyta­nın onlara söz vermesi aldatmacadan başka bir şey değildir." (Nisa, 4/118-120).

Daha sonra Allah (c.c) insanlara, şeytan dostlarının pişmanlıkla­rını ortaya koyan kıyamet sahnelerinden bir sahneyi zikretmektedir. Rabbimiz şöyle buyuruyorlar:

"Ayrılın bir tarafa bugün, ey günahkarlar! Ey insan oğlu! Şey­tana tapmayın, çünkü o sizin apa­çık bir düşmamnızdır" demedim

mi? (Bunu size peygamberlerim vasıtasıyla açık seçik bildirmedim mi?). Ve bana kulluk edin, doğru yol budur, demedim mi?" (Yasın, 36/59 61).

Şimdi de kendisinin peşinden gelenlerden uzaklaşmalarım bildi­ren İblisle ilgili bir başka sahne. Rabbimiz bu sahneyi şöyle açıklıyor:

"(Hesaplarvgörülüp) iş biti- '" rilince, şeytan diyecek ki: "Şüp­hesiz Allah size gerçek olanı va-detti, ben de size vadettim ama, size yalancı çıktım. Zaten benim size karşı bir gücüm yoktu. Ben, sadece sizi (inkara) çağırdım, siz de benim davetime hemen koştu­nuz. O halde beni yermeyin, kendinizi yerin. Ne ben sizi kurtarabilirsiniz ne de siz beni kurtarabilirsiniz! Kuşkusuz daha önce ben, beni (Allah'a) ortak koşmanızı redettim. Çünkü zalimlere, elbette acıklı bir azap vardır." (İbrahim,14/22).                                                                                       

Artık Allah'ın bu açıklaması ve beyanından sonra bir başka be­yana gerek yoktur. Bilindiği gibi eşya kendi aslına döner. Bu duruma göre mademki İblîs, Hz. Adem'e düşmandır. Hiç kuşkusuz iblisin pe­şinden gidenler de, Rahman'ın dostlarına düşmandırlar. Bunlar aynı zamanda peygamberlere tabi olanların da düşmanıdırlar. Bu bakım­dan iki grup arasında birleşme imkanı yoktur.

Şeytan taraftarlarının ve dostlarının ellerindeki silah düşmanlık, savaş, hased, alay, istihza, hile, tuzak, aldatma gibi şeylerdir ki, şey­tan bütün bunları dostlarına ve taraftarlarına daima telkin edip durur.

Şeytanın taraftarları, mü'minleri gözetleyip duran bir takım in­sanlardır. Fırsat buldukça ve güç yetirdikçe insanları Allah'ı anmak­tan ve zikretmekten alıkoyarlar. Nitekim işin bu yönünü Allah (c.c), Kur'an'ı Kerîm* in bir çok yerlerinde bizlere haber vermiş olmaktadır. Allah (c.c), Allah düşmanlarının Allah (c.c) taraftarlarıyla olan alay­larını şöyle bildiriyor:                                                       

"Kafir olanlar için dünya ha­yatı cazip kılındı. (Bu yüzden) on­lar, iman edenler ile alay ederler. Oysa ki, (iman edip) inkardan sa­kınanlar kıyamet gününde onların üstündedir. Allah dilediğine hesapsız rızık verir." (Bakara, 2/212);

"Kavminden ileri gelen ka­firler dediler ki: "Biz seni bir be­yinsizlik içinde görüyoruz ve ger­çekten seni yalancılardan sanıyo­ruz." (A'raf, 7/66).

"Şüphesiz günahkarlar, (dünyada) iman edenlere gülerler­di. Müminlere uğradıklarına kaş göz hareketiyle alay ederlerdi. Kendi adamlarının yanına dön­düklerinde, (inananlarla alay etmekten) zevk alarak dönerlerdi. Kafirler mü'minleri gördüklerinde "Şüphesiz bunlar yanlış yola girmiş sapıklardır" derlerdi. (Mutaffifin, 83/29-32).

Şimdi de Kur'ân; şeytanın yandaşlarının düşmanlıklarını nasıl tas­vir ediyor, bunu görelim. Bunlar mü'minlere karşı içlerinde nasıl bir kin ve düşmanlık taşımaktalar, bunu dinleyelim. Rabbimiz şöyle bu­yuruyor:

"Âyetlerimiz, açık açık ken­dilerine okunduğunda, kafirlerin suratlarında, hoşnudsuzluk sezer­sin. Onlar, kendilerine âyetlerimi­zi okuyanların nerdeyse üzerleri­ne saldırırlar. De ki: "Size bun­dan (bu öfke ve huzursuzluğunuzdan) daha kötüsünü bildireyim mi? Ateş! Allah, onu kafirlere vadetti. O, ne kötü akıbet (varış yeri)dir!" (Hac, 22/72).

İşte burada çok önemli bir gerçek yer almaktadır. Bu gerçek de şudur. Hz. Âdem (a.s) ile İblîs arasında meydana gelen düşmanlık, öyle bir düşmanlıktır ki bu, İblis ile Ademoğulları arasında da sürüp gitmektedir. İnsanlar yeryüzünde bulundukları sürece de bu devam ede­cektir. İnsanlık tarihi aslında baştan sona şu gerçeği doğrulamakta­dır. İnsanlar; hidâyette ve doğru yolda olanlarla, heva, istek ve arzu­ları ile şeytanın peşinden gidenler diye i...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Rahmanın dostları ve şeytanın yandaşları
« Posted on: 24 Nisan 2024, 22:25:25 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Rahmanın dostları ve şeytanın yandaşları rüya tabiri,Rahmanın dostları ve şeytanın yandaşları mekke canlı, Rahmanın dostları ve şeytanın yandaşları kabe canlı yayın, Rahmanın dostları ve şeytanın yandaşları Üç boyutlu kuran oku Rahmanın dostları ve şeytanın yandaşları kuran ı kerim, Rahmanın dostları ve şeytanın yandaşları peygamber kıssaları,Rahmanın dostları ve şeytanın yandaşları ilitam ders soruları, Rahmanın dostları ve şeytanın yandaşlarıönlisans arapça,
Logged
21 Ekim 2015, 21:48:23
Ceren

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 26.620


« Yanıtla #1 : 21 Ekim 2015, 21:48:23 »

Esselamu aleyküm.Rabbim bizi şeytanın tüm oyunlarından,tüm  şerrinden,nefsimizin kötülüğünden alı koysun.Rabbimin ve Rabbimin dostlarının yolunda giden ve onun rahmetine kavuşan kullardan olalım inşallah.....
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes