๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => İslam Tarihi => Konuyu başlatan: Sümeyye üzerinde 09 Mart 2010, 16:09:12



Konu Başlığı: Zübeyr b. Avvam ın bir süvari birliğinin başında öncü olmasi
Gönderen: Sümeyye üzerinde 09 Mart 2010, 16:09:12
Zübeyr b. Avvam´ın Bir Süvari Birliğinin Başında Öncü Olarak İleri Sürülüşü ve Hevâzin
Casusunun Yakalanıp Sorguya Çekilişi


Peygamberimiz Aleyhisselam; Zübeyr b. Avvam´ı, 200 kişilik bir süvari birliğinin başında, öncü ve gözcü olarak ileri sürmüştü.[348]

Bunlar; Arc´la Talub arasında Hevâzin casuslarından birini yakalayıp Peygamberimiz Aleyhisselamın yanına getirdiler ve:

"Yâ Rasûlallah! Hayvanının üzerinde gördük: Çukur yerlerde bizden saklanmaya çalışıyordu. Sonra, yüksek bir yere çıkıp oturdu. Atlan ona doğru koşturmaya başlayınca, kaçmak istedi.

Kendisine:

´Sen kimsin?1 diye sorduk.

´Benî Gitarlardan bir adamım!´ dedi.

´Bu memleket halkından, Benî Gitarların hangilerindensin?´ diye sorduk.

Aykırı cevap verdi, bize soyunu anlatamadı, şüphemizi arttırdı, kendisi hakkında bizi suizanna düşürdü.

´Senin ev halkın nerededir?´ diye sorduk.

Eliyle bir tarafa işaret ederek:

´Yakındadır!´ dedi.

Kendisinin işi karıştırdığını, gerçeği sakladığını görünce:

´Ya bize doğrusunu söyleyeceksin, ya da boynunu vuracağız!´ dedik.

´Ben size doğrusunu söylersem, bu, bana, sizin katınızda bir yarar sağlar mı?´ dedi.

´Evet!´ dedik.

Bunun üzerine, bize:

´Ben Benî Nadrlardan, Hevâzinlerden bir adamım.

Beni Hevâzinler casus olarak gönderdiler ve:

´Medine´ye git, Muhammed´le buluş! Müttefiklerinin (Huzâaların) işi hakkında ne yapmak istediğini, bizim için öğrenmeye çalış!

O, Kureyşîlere askerî bir birlik mi gönderiyor? Yoksa, kendisi mi gidip onlarla savaşacaktır? Biz onun Kureyşîlere büyük bir ordu ile baskın yapacağını sanıyoruz.

İster kendisi gitsin, ister askerî bir birlik göndersin, sen de onlarla birlikte Batn-ı Şerife kadar git!

Eğer onlar önce bizim üzerimize yürümek isterlerse, Batn-ı Şerif yolunu tutar, bizim yanımıza çıkar lar. Eğer Kureyşîlerin üzerine yürümek isterlerse, yollarına devam ederler!´ dediler´ dedi."

Peygamberimiz Aleyhisselam, casusa:

"Hevâzinler neredeler?" diye sordu.

Casus:

"Onları Buk´â´da pek çok yığınak yapmış oldukları halde geride bıraköm.

Onlar bütün Arapları kendilerine yardıma çağırdılar, Sakîflere de haber saldılar. Onlar da yapılan davete icabet ettiler.

Sakîfleri de, savaşmak üzere pek çok yığınak yapmış oldukları halde geride bıraktım.

Onlar, debbabe ve mancınık yapma işini öğrenmeleri için, Cüreş´e adamlar gönderdiler. Kendileri de, Hevâzinlerin topluluklarıyla birlikte bulunmak üzere gidiyorlar!" dedi.

Peygamberimiz Aleyhisselam:

"Hevâzinler işlerini yürütmeyi kime havale ettiler?" diye sordu.

Casus:

"Eşraf gençlerinden Malik b. Avf´a havale ettiler!" dedi.

Peygamberimiz Aleyhisselam:

"Hevâzinlerin hepsi, Malik´e ve onun davet ettiği işe icabet ettiler mi?" diye sordu.

Casus:

"Güçlülük ve dayanıklılıklarda tanınmış olan Benî Âmirler, davete aldırış etmediler" dedi.

Peygamberimiz Aleyhisselam:

"Onlar, Benî Âmirlerden hangileridir?" diye sordu.

Casus:

"Ka´blarveKilablar!" dedi.

Peygamberimiz Aleyhisselam:

"Hilaller ne yaptı?" diye sordu.

Casus:

"Hevâzinlere onlardan pek azı katıldı.

Akşamleyin, senin kavmine uğramıştım.

Ebu Süfyan, yanlarına gelmişti.

Medine´den getirdiği haberden dolayı, Kureyşîlerin Ebu Süfyan´a çok kızmış olduklarını gördüm.

Onlar çok korkuyor ve ürperiyorlardı" dedi.

Peygamberimiz Aleyhisselam:

"Allah bize yeter. O, ne güzel Vekîl´dir!

Sanırım ki, sen bana ancak doğru olanı söyledin!" buyurdu.

Casus:

"Bu, bana yarar sağlayacak, beni ölümden kurtaracak mıdır?" dedi.

Casusun gidip halkı uyarmasından korkuldu.

Peygamberimiz Aleyhisselam, onu tutuklamasını, Halid b. Velid´e emretti.

İslâm ordusu Merruz-zahran´a vardığı zaman, casus kaçtı.

Halid b. Velid, ardına düşüp onu aradı, Erâk[349] yanında yakaladı ve:

"Eğer senin için söz vermiş olmasaydım, boynunu vururdum!" dedi. Durumu Peygamberimiz Aleyhisselama arzetti.

Peygamberimiz Aleyhisselam, Mekke´ye girinceye kadar onu tutuklu bulundurmasını Halid b. Velid´e em retti.[350]





[348] Vâkıdî, Megâzî, c.2, s. 801, Ibn Sa´d, Tabakâtü´l-kübrâ, c. 2, s. 135.

[349] Erâk; Mekke yakınında, A-afatta, Memire´de bir yerdir (Yâkût, Mu´cemu´l-buldan, c. 1, s. 135).

[350] Vâkıdî, Megâzî, c. 2, s. 804, 805.

M. Asım Köksal, İslam Tarihi, Köksal Yayıncılık: 6/345-348.