๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => İslam Tarihi => Konuyu başlatan: Sümeyye üzerinde 18 Şubat 2010, 12:33:21



Konu Başlığı: Zeyd b. Hârise nin Zeyneb Hatundan Şikâyetlenişi
Gönderen: Sümeyye üzerinde 18 Şubat 2010, 12:33:21
Zeyd b. Hârise´nin Zeyneb Hatundan Şikâyetlenişi ve Onu Boşamaya Kalkması  



Zeyneb Hatun; Zeyd b. Hârise´nin yanında bir yila yakın veya bir yıldan biraz fazla bir süre kaldı.[109]

Zeyd b. Harise, bir gün, Peygamberimiz Aleyhisselamın yanına gelip:

"Yâ Rasûlallah! Ben ailemden ayrılmak istiyorum!" dedi.

Peygamberimiz Aleyhisselam:

"Sen ondan niçin ayrılacaksın? Yoksa, kendisinden, şüpheleneceğin birşey mi gördün?" diye sordu.

Zeyd b. Harise:

"Hayır, vallahi yâ Rasûlallah! Ben ondan şüphelenebileceğim hiçbir şey görmüş değilim. Ondan, hayırdan başka birşey görmedim![110]

Fakat, o kendisini şerefçe üstün görüyor, bana karşı hep büyükleniyor ve dili ile beni üzüp duruyor![111] Kendisi, dayanı lam ayacak kadar hırçın huylu!" diyerek, boşamak istediğini söyledi.[112]

Peygamberimiz Aleyhisselam, Zeyd´e:

"Tut onu, boşama! Allah´tan kork!" buyurdu.[113]

Halbuki, Peygamberimiz Aleyhisselam, Zeyd´e bunu söylediği zaman, onun Zeyneb Hatunu muhakkak boşayacağını ve iddeti dolduktan sonra da onun kendisine zevce olacağını biliyor, Allah tarafından kendisine böyle haber verilmiş bulunuyor,[114] fakat münafık halkın:

"Muhammed, evlatlığın boşadığı kansı ile evlendi!?" diyerek yaygara koparmalarından çekinerek, bunu kalbinde gizli tutuyordu.[115]

Cahiliye devri geleneğine göre; bir kimse birisini evlat edinirse, halk evlatlığı onun adı ile anar; evlatlık, öz oğul gibi, o kimsenin mirasından da yararlanırdı.

Bu gelenek:

"Allah, evlatlıklarınızı, öz oğullarınız gibi tanımadı. Bu, sizin ağızlarınızdaki lafınızdır. Allah hakkı söyler ve O doğru yolu gösterir.

Siz onları öz babalarına nisbetle çağırınız. Bu, Allah katında daha doğrudur. Eğer onların babalarının kim olduğunu bilmiyorsanız, o halde, onlar, dinde kardeşleriniz olmakla beraber, dost-larınızdır da.

Hata ettiklerinizde ise, size bir vebal yoktur.

Allah çokyarlıgayandır, çok esirgeyicidir" (Ahzâb: 4-5) mealindeki âyetler indirilinceye kadar devam etti.

Bu âyetler inince, azadlı köleler ve evlatlıklar, öz babaları adına iade edildiler. Öz babaları bilin­meyenler de, eski efendilerine dinde dost ve kardeş oldular.[116]

Fakat, münafıklar, Cahiliye devri geleneğine göre evlatlığın boşadığı karısını almayı haram sayıp, bunu Peygamberimiz Aleyhisselam aleyhinde bir propaganda vesilesi yaptılar.

Peygamberimiz Aleyhisselam, Hz. Zeyneb´i zevceliğe kabul ettiği zaman:

"Muhammed, evladın boşadığı kansı ile evlenmeyi haram kıldı. Kendisi ise, evlatlığı Zeyd´in boşadığı kansı ile evlendi!?" diyerek yaygaraya başladılar.[117]


[109] Ebu´l-Fidâ, el-Bidâye ve´n-nihâye, c. 4, s. 145, Tefsir, c. 3, s. 491.

[110] Taberî, Tefsir, c. 2, s. 132.

[111] Nesefi, Medârik, c. 3, s. 304, Diyarbekri, Târîhu´l -hamis, c. 1, s. 501.

[112] Belâzurî, Ensâbu´l-eşrâf, c. 1, s. 434.

[113] İbn Sa´d.Tabakât.c. 8, s. 102.

[114] Taberî, Tefsir, c. 22, s. 13, Zemahşeri, c. 3, s. 262, E bu´l-Fidâ, c. 3, s. 491.

[115] Nesefi, Medârik, c. 3, s. 304.

[116] Buharı, Sahih, c. 6, s. 122.

[117] İbn Adilberr, İsti âb, c. 4, s. 1849-1850, İbn Esîr, Usdu´l-gâbe, c. 7, s. 126.

M. Asım Köksal, İslam Tarihi, Köksal Yayıncılık: 4/332-333.