๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => İslam Tarihi => Konuyu başlatan: Sümeyye üzerinde 08 Şubat 2010, 16:11:42



Konu Başlığı: Velid b. Velid in Tutuklu Bulunanlari Medine ye Getirişi
Gönderen: Sümeyye üzerinde 08 Şubat 2010, 16:11:42
Velid b. Velid´in Mekke´de Tutuklu Bulunan Ayyâş b. Ebi Rebia İle Seleme b. Hişam´ı Kurtarıp
Medine´ye Getirişi


Bedir esirleri arasında bulunup kurtulmalık akçesi ödendikten sonra, kardeşleri tarafından Mekke´ye götürülürken Cuhfe´den Medine´ye kaçarak Müslüman olan Velid b. Velid b. Mugîre´ye, Peygamberimiz Aleyhisselam Ayyaş b. Ebi Rebia ile Seleme b. Hişam´ın durumunu sormuştu.[622]

O da:

"Ben onları birinin ayağı diğerinin ayağına bağlanmış oldukları halde[623] bırakmıştım!" dedi.[624]

Peygamberimiz Aleyhisselam:

"Benim için, Ayyaş b. Ebi Rebia ile Seleme b. Hişam´a kim gider?" diye sordu.

Velid b. Velid:

"Senin için, onlara ben giderim yâ Rasûlallah!" dedi.[625]

Peygamberimiz Aleyhisselam:

"Ey Velid![626] Sen Mekke´ye kadar[627] git!

Demirci filanın evine in!

O, Müslüman olmuştur. Onun evinde gizlen![628]

Ayyaş ve Seleme ile buluşmaya çalış![629]

Onlara, senin benim elçim olduğunu ve kendilerine benim yanıma gelmelerini emrettiğimi, Allah´ın hiç şüphesiz bu yolda onlara yardım ve kolaylık ihsan buyuracağını haber ver!" buyurdu.[630]

Velid b. Velid, Mekke´ye gitmek üzere, hemen yola çıktı.

Gizlice, Mekke´ye vardı.

Mekke´de rastladığı, yemek taşıyan bir kadına:

"Sen, nereye gitmek istiyorsun?" diye sordu.

Kadın da:

Ayyaş ve Seleme´yi kastederek:

"Şu iki tutukluya gidiyorum!" dedi.

Velid b. Velid, kadının ardından gitti ve onların yerlerini öğrendi. Ayyaş b. Ebi Rebia ile Seleme b. Hişam, tavansız bir odanın içinde hapsedilmiş idiler.

Velid b. Velid, akşam olunca, onların yanlarına indi.

Aldığı taşı ayaklarının altına koyup kılıçla ayak bağlarını kestikten sonra, onları devesinin üzerine bindirerek Medine yolunu tuttu.[631]

Kureyş müşriklerine onların kaçtıkları haberi gelince, Halid b. Velid, kavminden bazı kişilerle birlik te hemen aramaya çıktı. Usfan´a kadar gittilerse de, ne izlerine rastladılar, ne de kendileri hakkında bir haber alabildiler.

Velid b. Velid ve arkadaşları, deniz yolunu tutarak Emec´in üzerine ulaştılar ki, bu, Peygamberimiz Aleyhisselamın Medine´ye hicret ederken tutmuş olduğu yoldu.

Müşrikler tarafından yakalanmak ve dinlerinden döndürülmek korkusu ile, hiç durmadan dinlen meden yola devam ettiler.[632]

Velid b. Velid, hep yaya olarak yürüdüğü için, ayaklan yarıldı.[633]

Medine´nin Harre mevkii arkasına gelip kavuştukları zaman,[634] Velid b. Velid´in ayağı sürçtü (kaydı), parmağı yarıldı, kanamaya başladı.

Velid b. Velid:

"Sen ancak kanayan bir parmak değil misin?

Başına gelen ise, Allah yolunda olan birşeydir!" dedi.[635]

Medine´ye bir mil uzaklıktaki Ebu İnebe kuyusu yanında vefat etti.[636]

Yüce Allah ondan razı olsun!

Peygamberimiz Aleyhisselamın zevcesi Hz. Ümmü Seleme, akrabası olan Velid b. Velid hakkında ki mersiyesinde şöyle demiştir:

"Ey göz, ağla Velid b. Velid b. Mugîre´ye ki, onun gibi bir zât kavim ve kabileye yeter!"[637]

Peygamberimiz Aleyhisselam:

"Ey Ümmü Seleme! Böyle söyleme! Fakat, ´Bir gün bakarsın ki, ölüm baygınlığı gerçek olarak gelmiş, İşte bu, senin kaçıp durduğun şeydir (denilmiştir)´ [Kaf: 50/19] de!" buyurdu.[638]



[622] İbn Sa´d, Tabakâtü´l-kübrâ, c. 4, s. 132, Belâzurî, Ensâbu´l-eşrâf, c. 1, s. 21 0.

[623] İbn Sa´d, Tabakât, c. 4, s. 132.

[624] İbn Sa´d, Tabakât, c. 4, s. 132, Belâzurî, Ensâbu´l-eşrâf, c. 1, s. 210.

[625] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre,c.2, s. 120.

[626] Belâzurî, Ensâbu´l-eşrâf, c. 1, s. 210.

[627] İbn Sa´d, Tabakâtü´l-kübrâ, c. 4, s. 132.

[628] İbn Sa´d, Tabakât, c. 4, s. 132, Belâzurî, Ensâbu´l-eşrâf, c. 1, s. 210.

[629] İbn Sa´d, Tabakât, c. 4, s. 132.

[630] Belâzurî, Ensâbu´l-eşrâf, c. 1, s. 210.

[631] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre,c.2,s. 120.

[632] İbn Sa´d, Tabakât, c. 4, s. 133.

[633] İbn Abdilberr, İstiâb, c. 4, s. 1559, İbn Esîr, Usdu´l-gâbe, c. 5, s. 455.

[634] İbn Sa´d, Tabakâtü´l-kübrâ, c. 4, s. 133.

[635] İbn İshak, İbn Hişam, Sıre, c. 2, s. 120, İbn Sa´d, Tabakât, c. 4, s. 132, İbn Atodiltaerr, İstiâb, c. 4, s. 1559, İbn Esîr, Usdu´l-gâbe, c. 4, s. 455.

[636] İbn Abdilberr, İstiâb, c. 4, s. 1559, İbn Esîr, Usdu´l-gâbe, c. 5, s. 455.

[637] İbn Sa´d, Tabakât, c. 4, s. 133-134, Mus´abu´z-Zübeyn, Nesebi Kureyş, s. 329, Belâzurî, Ensâbu´l-eşrâf, c. 1, s. 210, İbn Abdilberr, İstiâb, c. 4, s. 1559, İbn Esîr, Usdu´l-gâbe, c. 5, s. 455.

[638] İbn Sa´d, Tabakât, c. 4, s. 133, Belâzurî, Ensâbu´l-eşrâf, c. 1, s. 211.

M. Asım Köksal, İslam Tarihi, Köksal Yayıncılık: 3/412-414.