Konu Başlığı: Uteybenin Bir Arslan Tarafından Öldürülüşü Gönderen: Sümeyye üzerinde 27 Ocak 2010, 22:38:59 Uteybe´nin Bir Arslan Tarafından Isırılıp Öldürülüşü Uteybe Kureyşîlerden bir ticaret kafilesiyle yola çıktı. Zerka´[440] diye anılan bir yerde geceleyin konakladılar. O gece bir arslan gelip çevrelerinde dolaşmaya başlayınca, Uteybe: "Vay anam! Vallahi, Muhammed´in dediği gibi, bu beni yiyecek! Benim katilim İbn Ebi Kebşe´dir. Kendisi Mekke´de, ben Şam´da olsam da!" dedi. Arslan o gece çevrelerinde dolaştıktan sonra dönüp gitti! Arkadaşları Uteybeyi ortalarına alıp uyudular.[441] Arslan geri geldi. Aralarından geçti.[442] Yavaş yavaş ve koklaya koklaya, Uteybe´nin yanına kadar vardı,[443] başını yakalayıp öyle bir ısırışla ısırdı ki, işini bitiriverdi![444] Uteybe, can çekişirken: "Ben size ´Muhammed insanların en doğru sözlüsüdür demedim mi?" diyerek ölüp gitti.[445] Oğlunun arslan tarafından öldürüldüğünü işitince, Ebu Leheb de: "Ben size ´Muhammed´in oğlum hakkındaki duasından korkuyorum dememiş miydim?" demiştir.[446] 4- Ukbeb. Ebi Muaytda, Peygamberimiz (a.s.)a düşmanlıkta ve işkence yapmakta müşrik lerin en aşırılarındandı. Peygamberimiz (a.s.), ona: "Ey Eban´ın babası! Senden gördüğümüz şeyleri sen daha kısmayacak, azaltmayacak mısın?"diye sorduğu zaman, Ukbe: "Hayır! Sen üzerinde durduğun şeyi [peygamberliği] bırakıncaya kadar, kısmayacağım!" dedi. Peygamberimiz (a.s.): "Vallahi, sen ya bu davranışlarından vazgeçersin, ya da başına ansızın bir belâ gelip çatar!" buyur du. Ukbe b. Ebi Muayt bir gün bir zenbile doldurduğu insan pisliğini Peygamberimiz (a.s.) m kapısının önüne dökmek isterken, Peygamberimiz (a.s.)ın halası Ervâ Hatunun oğlu Tuleyb b. Umeyr gördü. Hemen zenbilini elinden alarak, Ukbe´nin başına döktü! Ukbe, Tuleyb´e yapışıp, onu çeke çeke annesi Ervâ Hatunun yanına götürdü. Ona: "Oğlunun Muhammed yüzünden bana şu yaptığını görmüyor musun?" dedi. Ervâ Hatun: "Sen, ondan, bundan daha lâyık bir davranış mı beklerdin? O, onun dayısının oğlu olur. Mallarımız ve canlarımız Muhammed´in uğruna feda olsun!" dedi.[447] [440] Zerka´, Havran´dadır. (Belâzurî, Ensâbu´l-eşrâf, t 1, s. 131) [441] Beyhakî, Delâil, c. 2, s. 339, Heysemî, Mecmau´z-zevâid, c. 6, s. 19. [442] Heysemî, Mecmau´z-zevâid, c. 6, s. 19. [443] Belâzurî, Ensâbu´l-eşrâf, c. 1, s. 131. [444] Belâzurî, Ensâb, c. 1, s. 131, Beyhakî, Delâil, c. 2, s. 339, Heysemî, Meanau´z-zevâid, c. 6, s. 19. [445] Belâzurî, Ensâbu´l-eşrâf, c. 1, s. 131. [446] Beyhakî, Delâilü´n-nübüvve, c. 2, s. 338. [447] İbn Sa´d´dan naklen Belâzurî, Ensâbu´l-eşrâf, c. 1, s. 147. M. Asım Köksal, İslam Tarihi, Köksal Yayıncılık: 1/358-359. |