๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => İslam Tarihi => Konuyu başlatan: Sümeyye üzerinde 25 Şubat 2010, 18:23:23



Konu Başlığı: Urve nin Peygamberimiz as ın Ashabı Hakkındaki Müşahedeleri
Gönderen: Sümeyye üzerinde 25 Şubat 2010, 18:23:23
Urve´nin Peygamberimiz ve Peygamberimiz Aleyhisselamın Ashabı Hakkındaki Müşahedelerini
Müşriklere Anlatışı


Urve b. Mes´ud; ashabın Peygamberimiz Aleyhisselama nasıl davrandıklarını, ne yaptıklarını gözu-cuyla süzmeye, inceleyip durmaya başladı.[208]

Ashabın Peygamberimiz Aleyhisselama bağlılıklarını, davranışlarını gözleriyle gördükten sonra, Peygamberimiz Aleyhisselamın yanından ayrıldı,[209] hayvanına bindi,[210] Kureyş müşriklerinin yanına döndü ve onlara:

"Ey Kureyş cemaati![211] Bilirsiniz ki; sizler benim dayılarım ve kabilem olursunuz ve bana halkın en sevgili olanısınız.

Halkı toplantı yerlerinde sizin için toplamaya çalışmış, onlar yardıma gelmedikleri zaman da, ev halkımla yanınıza gelmiş, size yardım etmek arzusu ile aranızda oturmuş durmuşumdur. Bilirsiniz ki; siz öldükten sonra, ben de yaşamak istemem![212]

Ey kavmi m! Vallahi, ben vaktiyle birçok hükümdarın; Kayser´in, Kisrâ´nın, Necaşî´nin huzurlarına elçi olarak çıkmışımdır.[213]

Vallahi, ben bunlardan hiçbir hükümdarın adamlarının onları Muhammed´in ashabının Muhammed´i saydıkları, ululadıkları gibi saydıklarını, ululadıklarını görmedim! [214]

Vallahi, ben kavmi arasında Muhammed´in ashabı arasındaki itibarı gibi itibarlı olan hiçbir hüküm dar görmedim [215]

Bilirsiniz ki; ben birçok ulu kişiler görmüş, hükümdarların yanlarına varmışı m dır.

Allah´a yemin ederim ki; ashabı arasında Muhammed´den daha büyük sayılan ne bir hükümdar, ne de bir ulu kişi görmüşümdür!

Muhammed´in ashabından herhangi birisi, konuşacağı zaman ondan izin istemekte; kendisine izin verilirse konuşmakta, izin verilmezse susmaktadır.[216]

Vallahi, aksınr, öksürürken onun tükrüğü sıçrasa, ashabı hemen onu elleriyle yüzlerine ve deriler ine sürüyorlar![217]

Muhammed´in başından bir kıl parçası düşse, hemen onu alıp saklıyorlar![218]

Muhammed onlara birşey buyurduğu, işaret ettiği zaman, onlar hemen onu yerine getirmek için üşüşüyorlar!

Abdest aldığı zaman, abdest suyunu, birbirlerine girercesine, birbirleriyle yarışırcasına kapışıyorlar!

Ashabı, onun yanında konuşurlarken, seslerini yükseltmiyor, kısıyorlar. Ona besledikleri derin saygılarından dolayı, onun yüzüne dikkatlice bakmıyorlar, gözlerini önlerine eğiyorlar![219]

Ben bu kavmi iyice ölçtüm biçtim.

Siz isterseniz ona karşı kılıçlarınıza el atabilirsiniz.

Fakat, ben öyle bir kavim gördüm ki, ne yapılsa, onlar onu koruyacaklar ve ona hiçbir zararın erişmesine meydan vermeyeceklerdir![220] Ben öyle bir kavim gördüm ki, onlar hiçbir zaman onu bırak mayacaklar, onun bir kılını bile teslim etmeyecekler, kimseyi onun tenine dokundurmayacakları^.

Artık siz iyice düşününüz![221]

Görüşlerinizde zaafa ve gevşekliğe düşmekten sakınınız![222]

Muhammed size güzel bir barış ve iyilik yolu, mütâreke teklif etmiş bulunuyor.

Siz bunu hemen kabul ediniz.[223]

Ey kavmim! Size yaptığım öğüdümü kabul ediniz!

Ben sizin için hayırlı bir öğütçüyüm.

Bununla beraber, ben bu hususta halk tarafından size değil ona yardım olunacağından korkarım.

Adamcağız şu Beytullah´ı tazim için gelmiştir, kendisinin yanındaki kurbanlık develeri kesecek ve dönecektir" dedi.[224]

Bütün gördüklerini ve Peygamberimiz Aleyhisselamın söylediklerini, onlara birer birer anlattı. [225]

Kureyş müşrikleri, Urveye:

"Sen bir daha böyle konuşma ey Ebu Yâfur!

Eğer bunu senden başkası söyleseydi, onu kınar, rezil ve rüsvay ederdik! [226]

Biz onu bu yılımızda Beytullah´ı ziyaretten alıkoyacağız!

Gelecek yıl, dönebilir ve Mekke´ye girip Kabe´yi tavaf edebilir" dediler. [227]

Urve b. Mes´ud, Kureyş müşriklerine:

"Benim görüşüme göre, siz felâketten başka birşeye uğramayacaksınız!" dedi ve yanındakilerle bir likte dönüp Taife gitti. [228]



[208] Aynı kaynaklar.

[209] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c. 3, s. 328, Ahmed b. Hanbel, Müsned, c. 4, s. 324.

[210] Vâkıdî, Megâzî, c. 2, s. 598.

[211] İbn İshak, İbn Hişam, c. 3, s. 328, Ahmed b. Hanbel, Müsned, c. 4, s. 324.

[212] Ebu Yusuf, Kitâbu´l-haraç, s. 210.

[213] Vâkidr, c. 2, s. 598, Abdurrenak, c. 5, s. 336, Buhârî, c. 3, s. 180, Taberî, c. 3, s. 75.

[214] Abdurrezzak, c. 5, s. 336, Buhârî, c. 3, s. 180, Taberî, c. 3, s. 75.

[215] İbn İshak, İbn Hişam, c. 3, s. 328, Ahmed b. Hanbel, c. 4, s. 324.

[216] Ebu Yusuf, Kitâbu´l-haraç, s. 210.

[217] Abduırezzak, c. 5, s. 336, Buhârî, c. 3, s. 180, Taberî, c. 3, s. 75.

[218] İbn İshak, İbn Hişam, c. 3, s. 328, Ahmed b. Hanbel, c. 4, s. 324.

[219] Vâkidf, c. 2, s. 598, Buhâıî, c. 3,5.180, Taberî, c. 3, s. 75, İbn Esir, c. 2,5.202.

[220] Vâkıdî, Megâzî, c. 2, s. 598.

[221] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c. 3, s. 328, Vâkıdî, Megâzî, c. 2, s. 598, 599, Ahmed b. Hanbel, Müsned, c. 4, s. 24.

[222] Vâkıdî, Megâzî, c. 2, s. 599.

[223] Vâkıdî, c. 2, s. 599, Abdurrezzak, Musannef, c. 5, s. 336, Buhârî, Sahîh, c. 3, s. 180, Taberî, Târîh, c. 3, s. 75.

[224] Vâkıdî, Megâzî, c. 2, s. 599.

[225] İbn Esîr, Kâmil, c. 2, s. 202.

[226] Vâkıdî, Megâzî, c. 2, s. 599.

[227] Vâkıdî, Megâzî, c. 2, s. 599, İbn Sa´d, Tabakâtü´l-kübrâ, c. 2, s. 96.

[228] İbn Hacer, Metâlibu´l-âliye, c. 4, s. 235, Halebî, İnsânu´l-uyûn, c. 2, s. 700, Zürkânî, Mevâhibü´l-ledünniye Şerhi, c. 2, s. 193.

M. Asım Köksal, İslam Tarihi, Köksal Yayıncılık: 5/285-287.