๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => İslam Tarihi => Konuyu başlatan: Sümeyye üzerinde 03 Şubat 2010, 13:13:53



Konu Başlığı: Ümmü Süleym Oğlununu ve digerlerini Müslüman Edişi
Gönderen: Sümeyye üzerinde 03 Şubat 2010, 13:13:53
Ümmü Süleym Hatunun Oğlunu ve Kendisine Talip Olan Ebu Talha´yı Müslüman Edişi  



Neccar oğullarından Milhan b. Malik´in kızı ve Ümmü Haram´ın kızkardeşi olan Ümmü Süleym Hatun, Malik b. N adr ile evli idi.

Ümmü Süleym Hatun Müslüman olup Peygamberimiz Aleyhisselama bey´atettiği sırada, oğlu Enes b. Malik yanında değildi.

Enes b. Malik, annesinin Müslüman olduğunu öğrenince, geldi ve ona:

"Sen dinden çıktın, saptın mı?!" dedi.

Ümmü Süleym Hatun:

"Ben dinden çıkmadım ve sapmadım! Fakat, şu (yurdumuza gelen) zâta iman ettim!" dedi ve Enes´e de İslâm dinini telkin etti. Eliyle işaret ederek:

"Haydi, sen de ´Şehadet ederim ki; Muhammed (Aleyhisselam) Allah´ın Resûlüdür de bakayım?" dedi.

Enes b. Malik, annesinin istediğini yapınca, babası Malik:

"Oğlumun itikadını bozma!" dedi.

Malik evden çıkıp gidince bir düşmanıyla karşılaştı ve öldürüldü.

Medineli müşriklerden Ebu Talha, Ümmü Süleym´le evlenmek istedi.

Ümmü Süleym Hatun, onunla evlenmeye yanaşmadı:

"Sen, sana ne zararı, ne de yaran olmayan bir taşa tapmayı nasıl uygun görürsün?!

Bir marangozun getirip senin için yonttuğu bir ağaç parçasının sana ne zararı, ne yararı dokunur?!" dedi.

Ümmü Süleym Hatunun sözü, Ebu Talha´nın kalbine tesir etti.

Ebu Talha, Ümmü Süleym Hatuna, evlenme talebini tekrarladı.

Ümmü Süleym Hatun:

"Ey Ebu Talha! Sen, sizin tapmakta olduğunuz putlarınızı filan ailenin marangoz kölesinin ağaçtan yontup yaptığını; ve ona bir ateş parlatacak olursanız hemen tutuşup yanacağını bilmez misin?!" dey­ince, Ebu Talha onun yanından ayrıldı.

Ebu Talha, başka bir gün gelip, evlenme talebini tekrarladı.

Ümmü Süleym Hatun, yine:

"Ey Ebu Talha! Senin tapmakta olduğun put, yerde biten ve filan oğullarının Habeşî kölesinin yont­tuğu değil midir?" dedi.

Ebu Talha:

"Evet!" deyince, Ümmü Süleym Hatun:

"Sen, yerde biten ve filan oğullarının Habeşî kölesi tarafından yontulan birşeye tapmaya utanmaz mısın?!

Sen, Allah´tan başka hiçbir ilah olmadığına ve Muhammed (Aleyhisselam)ın Resûlullah olduğuna şehadet etsen de, senden bundan başka mihr istemeyerek sana varsam olmaz mı?" dedi.

Ebu Talha:

"Bırak beni, bir düşüneyim!" dedi, gitti.

Düşünüp taşındıktan sonra, geldi ve:

"Bana yaptığın teklifi kabul ettim: Allah´tan başka hiçbir ilah olmadığına ve Muhammed (Aleyhisselam)ın Resûlullah olduğuna şehadet ediyorum!" deyince, Ümmü Süleym Hatun, oğlu Enes b. Malik´e:

"Kalk ey Enes! Ebu Talhayı benimle evlendirmek için, gereğini yap!" dedi.[185]

Enes b. Malik der ki:

"Resûlullah Aleyhisselam, Medine´ye geldiği zaman, ben sekiz-on yaşında idim.[186]

Annem bana başörtüsünün yarısını izar, yarısını da rida yaptı.[187] Beni elimden tutup Resûlullah Aleyhisselama götürdü ve:

´Yâ Rasûlallah! Ensar erkek ve kadınlarından sana hediye vermeyen kimse kalmadı.

Ben, bu oğlumdan başka, sana hediye edecek birşeye malik değilim.[188]

Yâ Rasûlallah! Bu oğlum Enes´ciktir! Sana hizmet eder, senin hizmetçindir!

Onun hakkında Allah´a dua et!´ dedi.

Bunun üzerine, Resûlullah Aleyhisselam:

´Allah´ım! Bunun malını ve evladını çoğalt![189]

Verdiğin şeylerde, onun için bereket ihsan et!´ diyerek dua etti.[190]

Resûlullah Aleyhisselam, benim için üç şey hakkında dua etti.

İkisini dünyada gördüm:

Vallahi, malım pek çoktur!

Çocuklarımın ve çocuklanmın çocuklarının sayısı ise, bugün yüz civarındadır!

Üçüncüsünü de, âhirette göreceğimi umuyorum!"[191]

Yüce Allah, onlardan razı olsun![192]



[185] İbn Sa´d, Tabakatü´l-kübrâ, c. 8, s. 424, 427.

[186] Zehebî, Si yem a´lâmi´n-nübelâ, c. 3, s. 266.

[187] Müslim, Sahih, c. 4, s. 1929, Zehebî, Siyeru a´lâmi´n-nübelâ, c. 3, s. 267.

[188] Zehebî, Siyeru a´lâmi´n-nübelâ, c. 3, s. 266.

[189] Ahmed b. Hanbel, Müsned, c. 3, s. 1 94, Buhârî, Sahîh, c. 7, s. 154, Müslim, Sahîh, c. 4, s. 1929, Zehebî, Siyeru a´lâmi´n-nübelâ, c. 3, s. 267.

[190] Aynı kaynaklar.

[191] Müslim, Sahih, c. 4, s. 1929.

[192] M. Asım Köksal, İslam Tarihi, Köksal Yayıncılık: 3/66-68.