๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => İslam Tarihi => Konuyu başlatan: Sümeyye üzerinde 09 Şubat 2010, 23:38:46



Konu Başlığı: Uhud Savaşının Sebebi
Gönderen: Sümeyye üzerinde 09 Şubat 2010, 23:38:46
Uhud Savaşının Sebebi


Kureyş müşriklerinin ileri gelenlerinden Ebu Süfyan´ın Kureyş müşriklerine ait ticaret kervanını Bedir´den kaçırıp Mekke´ye ulaştırdığı, Müslümanlarla çarpışmak üzere Mekke´den gelen müşrik ulu larından öldürülenler Bedir kuyusuna atıldıkları, kaçıp kurtulanlar da Mekke´ye döndükleri zaman,[7] Kureyş müşriklerinden:

1- Abdullah b. Ebu Rebia,

2- İkrime b. Ebu Cehil,

3- Safvan b. Ümeyye,[8]

4- Esved b. Muttalib,

5- Cübeyr b. Mut´im,

6- Haris b. Hişam,

7- Huvaytıb b. Abduluzzâ,

8- Huceyr b. Ebu İhab[9]

ve Kureyşlilerden babaları, oğulları ve kardeşleri Bedir´de öldürülmüş bulunan daha birtakım kişiler, Ebu Süfyan´ın yanına vardılar.

Kureyşlilerin ticaret kervanına aitolup[10] Dârü´n-Nedve´de tutulmakta olan[11] ticaret malları hakkın da, Ebu Süfyan´la konuştular:

"Ey Ebu Süfyan! Senin Şam´dan getirip Dârü´n-N edve´de tuttuğun şu ticaret kervanındaki mallar, iyi bilirsin ki, Mekkelilerin, Kureyşlilerin ticaret kervanına aittir.

Onlar bu ticaret mallanyla Muhammed´e karşı büyük bir ordunun hazırlanmasını candan, gönülden arzu etmektedirler.

Babalarımızdan, oğullarımızdan, kabilelerimizden nice kimselerin öldürülmüş olduklarını görmüş bulunuyorsun" dediler.

Ebu Süfyan, onlara:

"Kureyşliler bu fedakârlığı göze alıyorlar mı? Buna gönüllü ve istekliler mi?" diye sordu.

"Evet!" dediler.[12]

Bunun üzerine, Ebu Süfyan:

"Zaten ben bunu özleyenlerin ve kabul edecek olanların ilkiyim!

Abdi Menaf oğulları da benimle birliktedir. [13]

Vallahi, asıl mahvolan ve öcü alınacak olan, benim: Oğlum Hanzale ve kabilemin en şerefli kişileri Bedir´de öldürüldü!" dedi.[14]

Yukarıda adları anılan Kureyş müşrikleri ticaret kervanında malları bulunan Kureyşlilerle de konuş tular ve:

"Ey Kureyş topluluğu! Muhammed sizi büyük bir musibete uğratmış, sizin en hayırlılarınızı öldürmüş bulunmaktadır! Öyle ise, ona karşı yapılacak savaşta bu mal ile bize yardım ediniz. Umulur ki, bizden öldürdüğü kimselerin intikamını, ondan böylece alırız!" dediler.

Kureyşliler de, istenilen yardımı yaptılar.[15]

Ticaret malları 1000 deve yükü ve 50.000 dinar (altın) sermayeli idi.[16]

Ticaret malları altın karşılığında satılıp, bir altına bir altın kazanç sağlandı.

Peygamberimiz Aleyhisselamla yapılacak savaşa sadece kazancın bağışlandığı bildirildiği gibi, kazançla birlikte sermayenin de bağışlandığı da bildirilmektedir. [17]

Bazı ilim adamlarına göre bu sebeple nazil olan âyette,[18] şöyle buyurulmaktadır:

"Şüphe yok ki, Allah yolundan alıkoymak için mallarını sarfedenler, onu yine de sarfedecekler. Sonra, bu, onlara yürek acısı olacak! Nihayet, mağlup olacaklar. Küfürlerinde ısrar edenler, toplanıp Cehenneme sevk edilecek, sürüleceklerdir"![19]



[7] İbn İshak, İbn Hişam , c. 3, s. 64, Taberî, c. 3, s. 9-10, Beyhakî, c. 3, s. 201, İbn Seyyid, c. 2, s. 2, Zehebî, s. 134, E bu´l-Fidâ, c. 4, s. 10, Kastalâni, c. 1, s. 199.

[8] İbn İshak, İbn Hişam , c. 3, s. 64, Vâkıdî, c. 1, s. 1 99, Belâzurî, c. 1, s. 312, Taberî, c. 3, s. 10, Beyhakî, c. 3, s. 224, İbn Esîr, c. 2, s. 148, İbn Seyyid, c. 2, s. 2, Zehebî, s. 134, Ebu´l-Fidâ, c. 4, s. 1 0.

[9] Vâkıdî, Megâzî, c. 1, s. 199, Belâzurî, Ensâb, c.1 , s. 312.

[10] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c. 3, s. 64, Taberî, Târîh, c. 3, s. 10, İbn Esîr, Kâmil, c. 2, s. 148, İbn Seyyid, Uyûnu´l-eser, c.2, s. 2, Zehebî, Megâzî, s. 134, Ebu´l-Fidâ, el-Bidâye ve´n-nihâye, c. 4, s. 10, Kastalânî, Mevâhibü´l-ledünniye, c. 1, s. 119,Diyarbekrî, Târîhu´l-hamîs, c. 1, s. 41 9.

[11] Vâkıdî, Megâzî, c. 1, s. 199, Diyarbekrî, Târîhu´l-hamîs, c. 1, s. 419.

[12] Vâkıdî, Megâzî, c.1, s. 199-200.

[13] Vâkıdî, Megâzî, c.1, s. 200, İbn Sa´d, Tabakâtü´l-kübrâ, c. 2, s. 37.

[14] Vâkıdî, Megâzî, c.1, s. 200.

[15] İbn İshak, İbn Hişam , c. 3, s. 64, Taberî, c. 3, s. 10, Beyhakî, c. 3, s. 224, İbn Seyyid, c. 2, s. 2, Zehebî, s. 134-135, Ebu´l-Fidâ, c. 4,s.1O.

[16] Vâkıdî, c. 1 ,s.200, İbn Sa´d, c. 2, s. 37, İbn Seyyid, c. 2, s. 2, Kastalânî, c. 1, s. 120, Diyarbekrî, c. 1 , s. 419.

[17] Vâkıdî, c. 1,s.200, İbn Sa´d, c. 2, s. 37, Belâzurî, c. 1, s. 312, İbn Seyyid, t 2, s. 2, Diyarbekrî, c. 1,s. 419.

[18] İbn İshak, c.3, s. 64, Vâkıdî, c.1, s. 200, İbn Sa´d, Tabak âtü´l-kübrâ, c. 2, s. 37, Beyhakî, Delâilü´n-nübüvve, c. 3, s. 225,İbn Seyyid, Uyûnu´l-eser, c. 2, s. 2, Ebu´l-Fidâ, el-Bidâye ve´n-nihâye, c. 4, s. 10, Kastalânî, Mevâhibül´-ledünniye, c. 1, s. 120,Diyarbekrî, Târîhu´l-hamîs, c. 1, s. 41 9.

[19] Enfâl: 36.

M. Asım Köksal, İslam Tarihi, Köksal Yayıncılık: 4/107-109.