๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => İslam Tarihi => Konuyu başlatan: Sümeyye üzerinde 04 Mart 2010, 15:03:16



Konu Başlığı: Saye b. sellâm ın gerçeği söylemesi
Gönderen: Sümeyye üzerinde 04 Mart 2010, 15:03:16
Sa´ye b. Sellâm´ın Sıkıştırılınca Gerçeği Söylemesi


Peygamberimiz Aleyhisselam, Kinane b. Ebi´l-Hukayk´tan sonra Saye (Salebe) b. Sellâm b. Ebi´l-Hukayk´a da:

"Huyey b. Ahtab´ın tulum içinde saklanan hazinesi nerededir?" diye sordu.

Sa´ye:

"Savaşlar ve geçimler, onu giderdi, eritti!" dedi.[355]

Peygamberimiz Aleyhisselam, Sa´ye´yi, sıkıştırması için, Zübeyrb. Avvam´a havale etti. Zübeyrb. Avvam onu sı kıstırdı .[356]

Sa´ye, zayıf, hafif akıllı bir adamdı.

Sıkıştırılınca, eliyle bir harabeye işaret ederek:

"Ben Kinane´nin her sabah şu harabede dolaştığını görüyordum! Benim bu hususta bundan başka bilgim yok! Eğer o oraya birşeyler gömmüşse, o oradadır!" dedi.[357]

Gerçekten de, Peygamberimiz Aleyhisselam, Natat kalelerini fethetmeye başladığı ve Natat halkının kalblerine korku düştüğü sırada, Kinane b. Ebi´l-Hukayk tehlikeyi sezmiş, deve tulumu içindeki hazineyi, zinet eşyasını, geceleyin Ketibeye götürüp kazdığı bir çukura kimse görmeden gömmüş ve üzerini toprakla kapatmıştı. Sa´ye (Salebe) de, Kinane´nin her sabah o harabede dolaştığını gör müştü. [358]

Peygamberimiz Aleyhisselam, Sa´yeyi, Zübeyrb. Avvam ve Müslümanlardan bazılarıyla birlikte, o harabeye gönderdi.

Sa´ye de, onlara, Kinane´nin dolaştığı yeri gösterdi.

Orası kazıldı.[359] Hazinenin bir kısmı oradan çıkarıldı.

Peygamberimiz Aleyhisselam, hazinenin geri kalan kısmının da nerede olduğunu, Kinane b. Ebi´l-Hukayktan sordu.

Kinane onları da teslime yanaşmadı.[360]

Peygamberimiz Aleyhisselam; hazinenin geri kalanını getirip teslim etmesi için Kinane b. Ebi´l-Hukayk´ı sıkıştırmasını Zübeyr b. Avvam´a emretti.

O da, Kinaneyi söyletmek için, göğsünde çakmak çakıp kıvılcım çıkararak s öy I etmeye zorladı ise de, söyletemedi.[361]

Yüce Allah, Yahudilerin bu hazineyi nerede sakladıklarını Peygamberimiz Aleyhisselam a haber verdi.[362]

Peygamberimiz Aleyhisselam, Ensardan bir zâtı çağırıp, ona:

"Şu tarlaya doğru, şöyle şöyle git! Sonra, hurma ağacına doğru var! Sağındaki ve solundaki hurma ağacına bak! Orada göreceğin yüksek hurma ağacının dibinde bulacağın şeyleri çıkar, bana getir!" buyurdu.

Ensârî gitti, oradaki hazine tulumunu da bulup getirdi.[363]




355] Ebu Dâvud, Sünen, c. 3, s. 158, İbn Seyyid, Uyûnu´l-eser, c. 2, s. 138.

[356] İbn Seyyid, Uyûnu´l-eser, c. 2, s. 138.

[357] İmam Muhammed, Siyenj´l-kebfr, c. 1, s. 280, 281, Vâkıdî, Megâzî, c. 2, s. 672, Belâzurî, Fütûhu´l-büldân, c. 2, s. 26, Ebu´l-Fidâ, el-Bidâye vıe´n-nihâye, c. 4, s. 197.

[358] Vâkıdî, Megâzî, c. 2, s. 672.

[359] Vâkıdî, Megâzî, c. 2, s. 672, Diyarbekıf, Târîhu´l-hamîs, c. 2, s. 47.

[360] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c. 3, s. 351.

[361] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c. 3, s. 351, Vâkıdî, Megâzî, c. 2, s. 762.

[362] Vâkıdî, Megâzî, c. 2, s. 672, Halebî, İnsânu´l-uyûn, c. 2, s. 746.

[363] İbn Sa´d, Tabakâtü´l-kübrâ, c. 2, s. 112, Halebî, İnsânu´l-uyûn, c. 2, s. 746.

M. Asım Köksal, İslam Tarihi, Köksal Yayıncılık: 6/87-88.