๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => İslam Tarihi => Konuyu başlatan: Sümeyye üzerinde 17 Mart 2010, 16:41:50



Konu Başlığı: Sadı Hüzeym temsilcilerinin müslüman oluşu
Gönderen: Sümeyye üzerinde 17 Mart 2010, 16:41:50
Sa´d-ı Hüzeym Temsilcilerinin Müslüman Oluşu  



Yemen halkından Sa´d-ı Hüzeym temsilcileri Hicretin 9. yılıncia.[43] Peygamberimiz Aleyhisselamin ashabıyla oturduğu sırada, Medine´ye geldiler.

"Yâ Rasûlallah! Bizi İmriü´l-Kays´ın iki beyti diriltti!" dediler.

Peygamberimiz Aleyhisselam:

"Nedir onlar?" diye sordu.

Temsilciler:

"Seninle buluşmak üzere geliyorduk. Şöyle şöyle olan yerde bulunduğumuz sırada, su bizi yanılttı. Onu bulmaya güç yetiremedik.

Gide gide, mugaylan ve dikenli ağaçlı bir yere vardık.

İçimizden her bir adam, susuzluktan ölmek üzere bir ağacın gölgesine gitti.

Ölmek üzere olduğumuz bir sırada bir süvari çıkageldi.

Süvari bazımızı görünce iki beyit okudu ki, okuduğu beyitlerde suyun Dâric yanında bulunduğu bildiriliyordu.

"Bu şiiri kim söylemiş?" diye sordu.

Bazımız:

"İmriü´l-Kays!" dedi.

Süvari:

"İşte, vallahi Dâric önünüzdedir!" dedi.

Hemen dönüp onun yanına vardık. Onunla aramızdaki yakınlık elli zira kadardı.

İmriü´l-Kays´ın tarif ettiği gibi, su yosunu o suyun üzerini gölgelemekte idi" dediler.

Peygamberimiz Aleyhisselam:

"Dünyada ünlü, önemli olan bu kişi, ahirette ünsüz ve önemsizdir!" buyurdu. [44]

Sa´d-ı Hüzeym temsilcilerinin Medine´ye gelişi Hicretin 9. yılının sonuna doğru idi. [45]

Sa´d-ı Hüzeymlerden Ebu Numan´ın rivayetine göre, babası demiştir ki:

"Kavmimden birkaç kişinin başında Resûlullah Aleyhisselamın yanına vardım. [46]

Resûlullah Aleyhisselam, ülkelere ve Araplara galebe çalmış, halktan bir kısmı isteyerek, bir kısmı da kılıç korkusuyla İslâmiyete girmiş bulunuyordu. [47]

Medine´nin bir köşesine indiktan sonra, Mescide doğru gittik. Mescidin kapısına vardık.

Resûlullah Aleyhisselamı Mescidde cenaze namazı kıldırdığı sırada bulduk. [48]

Resûlullahın arkasında[49] bir köşede ayakta dikildik.

Resûlullah Aleyhisselamla görüşüp kendisine bey´at edinceye kadar halk ile birlikte namaza durmadık. [50]

Resûlullah Aleyhisselam, namazı kıldırıp dönünce, [51] bize baktı. [52]

´Siz kimsiniz?" diye sordu.

´Benî Sad-ı Hüzeymlerdeniz!´ dedik. [53]

Resûlullah:

´Siz Müslüman mısınız?´ diye sordu.

´Evet!´ dedik.

Resûlullah:

´Kardeşinizin üzerine namaz kılmadınız mı?´ diye sordu.

´Yâ Rasûlallah! Biz, sana bey´at edinceye kadar bunun bize caiz olmayacağını sanıyorduk1 dedik.

Resûlullah Aleyhisselam:

´Siz, nerede Müslüman olursanız olun, Müslümansınız!" buyurdu.

´Müslüman olduk!´ dedik. [54]

Müslüman olup İslâmiyet üzerine bey´at ettik, sonra konak yerimize döndük.[55] Resûlullah Aleyhisselam konuklanmamız ve ağırlanmamız için emir verdi. [56]

Yaşı en küçük olanımızı gerimizde bırakmıştık.

Resûlullah Aleyhisselam bizi arattı, yanına götürüldük.

Adamımız ilerleyip Resûlullah Aleyhisselama İslâmiyet üzerine bey´at etti.

´Yâ Rasûlallah! Bu, bizim en küçüğümüz ve hizmet edenimizdir!´ dedik.

Resûlullah Aleyhisselam:

´Cemaatin en küçüğü, onların hizmet edicisidir!

Allah ona bereketini ihsan etsin!" buyurdu.

Vallahi, Resûlullah Aleyhisselamın ona duası yüzünden, o, en hayırlımız ve Kur´ân´ı en iyi okuyanımız oldu.

Sonra, Resûlullah Aleyhisselam onu üzerimize vali yaptı.

Bize imamlık ederdi. [57]

Medine´de üç gün oturduktan sonra, vedalaşmak üzere Resûlullah Aleyhisselamın yanına vardık. [58]

Döneceğimiz sırada, Resûlullah Aleyhisselam Bilal´e emretti. [59]

O da içimizden her birine[60] bahşiş olarak ukiyyelerle gümüş verdi.

Kavmimizin yanma döndük.

Allah onlara da İslâmiyeti nasip etti." [61]




[43] Taberî, Târîh,c.3, s. 1 55, İbn Seyyid, Uyûnu´l-eser, t 2, s. 248, İbn Haldun, Târih, c. 2,ks. 2, s. 53.

[44] Ebu´l-Ferec İbn Cevzf, Vefa, c. 2, s. 751 -752.

[45] Taberî, c. 3, s. 155.

[46] İbn Sa´d, Tabakâtü´l-kübrâ, c. 1, s. 329-330, İbn Kayyım, Zâdu´l-mead, c. 3, s. 55, İbn Seyyid, Uyûnu´l-eser, c. 2, s. 248, Kastalânf, Mevâhibü´l-ledünniye, c. 1, s. 319, Halebî, İnsânu´l-uyûn, c. 3, s. 266.

[47] İbn Kayyım, c. 3, s. 55, İbn Seyyid, c. 2, s. 248, Halebî, c. 3, s. 266-267.

[48] İbn Sa´d, c. 1, s. 330, İbn Kayyım, c. 3, s. 55, İbn Seyyid, c. 2, s. 248, Halebî, c. 3, s. 267.

[49] İbn Seyyid, c. 2, s. 248.

[50] İbn Kayyım, c. 3, s. 55, İbn Seyyid, c. 2, s. 248, Kastalânf, c. 1, s. 319.

[51] İbn Sa´d, c. 1, s. 330, İbn Kayyım, c. 3, s. 55, İbn Seyyid, c. 2, s. 248, Halebî, c. 3, s. 267.

[52] İbn Kayyım, c. 3, s. 55, İbn Seyyid, c. 2, s. 248, Halebî, c. 3, s. 267.

[53] İbn Sa´d, c. 1, s. 330, İbn Kayyım, c. 3, s. 55, İbn Seyyid, c. 2, s. 248, Halebî, c. 3, s. 267.

[54] İbn Kayyım, c. 3, s. 55, İbn Seyyid, c. 2, s. 248, Halebî, c. 3, s. 267.

[55] İbn Sa´d, c. 1, s. 330, İbn Kayyım, c. 3, s. 55, İbn Seyyid, c. 2, s. 248, Kastalânf, c. 1, s. 319, Halebî, c. 3, s. 267.

[56] İbn Sa´d, Tabakâtü´l-kübrâ, c. 1 , s. 330.

[57] İbn Kayyım, Zâdu´l-mead, c. 3, s. 55, İbn Seyyid, Uyûnu´l-eser, c. 2, s. 248, Kastalânf, Mevâhibü´l-ledünniye, c. 1, s. 319, Halebî, İnsânu´l-uyûn, c. 3, s. 267.

[58] İbn Sa´d, c. 1, s. 330.

[59] İbn Sa´d, c. 1, s. 330, İbn Kayyım, c. 3, s. 55, İbn Seyyid, c. 2, s. 248.

[60] İbn Kayyım, c. 3, s. 55, İbn Seyyid, c. 2, s. 248, Halebî, c. 3, s. 267.

[61] İbn Sa´d, c. 1, s. 330, İbn Kayyım, c. 3, s. 55, İbn Seyyid, c. 2, s. 248 Kastalânf, c. 1, s. 319, Halebî, c. 3, s. 267.

M. Asım Köksal, İslam Tarihi, Köksal Yayıncılık: 7/479-482.