Konu Başlığı: Sad b. Muazın Kâbede Ebu Cehil ile Tartışması Gönderen: Sümeyye üzerinde 05 Şubat 2010, 23:49:57 Sa´d b. Muaz´ın Kâbe´de Ebu Cehil ile Tartışması Abdullah b. Mes´ud der ki: "Sa´d b. Muaz ile Ümeyye b. Halef, eskiden beri tanışık ve dost idiler. Sa´d b. Muaz, Mekke´ye gid ince, onun evine inerdi. O da, Şam´a gidince, Medine´ye uğrar, Sa´d b. Muaz´ın evine inerdi. Resûlullah (a.s.) Medine´ye geldikten sonra, Sa´d b. Muaz umre yapmak üzere Mekke´ye gitmiş, Ümeyye b. Halefin evine inmişti. Sa´d b. Muaz, Ümeyye b. Halefe: ´Benim için tenha bir zaman kollasan da, Beytullah´ı tavaf etsem´ dedi. Ümeyye de: ´Günün ortalandığı, herkesin uykuya daldığı sırayı bekle´ dedi. Sa´d b. Muaz, o vakitte gelip tavafa başladı. O sırada, Ebu Cehil çıkageldi. Ümeyye b. Halefe: ´Şu yanında bulunan, Kabe´yi tavaf eden kim?´ diye sordu. Ümeyye b. Halef: ´Sa´d´dırol´ dedi. Sa´d b. Muaz da: ´Sa´d´ım ben! dedi. Ebu Cehil, Sa´d b. Muaz´a: ´Bak! Sen Kabe´yi emniyet içinde tavaf ediyorsun. Halbuki, siz ortaya yeni bir din çıkarmış olan Muhammed´in ashabını barındınyor, onlara yardım ediyorsunuz!? Vallahi, Ebu Salvan´ın yanında olmasaydın, sen buradan evine sağ salim dönemezdin!´ dedi. Sa´d b. Muaz, bağırarak: ´Eğer sen beni tavaftan men edersen, ben de vallahi sana daha ağırını yapar, senin Medine´deki Şam ticaret yolunu keserim!´ dedi. Ümeyye b. Halef, Sa´d b. Muaz´ı tutarak: ´Ey Sa´d! Sen bu vadi halkının büyüğü olan Ebu´l-Hakem´e karşı bağırma!´ deyince, Sa´d b. Muaz kızdı ve: ´Ey Ümeyye! Sen de beni tutma, bırak! Vallahi, ben Allah´ın Resûlü Muhammed (a.s.)ı, seni öldüreceğini söylerken işittim!´ dedi. Ümeyye b. Halef: ´Beni mi?´ diye sordu. Sa´d b. Muaz: ´Evet! Seni!´ dedi. Ümeyye b. Halef: ´Mekke´de mi?´ diye sordu. Sa´d b. Muaz: ´Bilmiyorum´ dedi. Bunun üzerine, Ümeyye b. Halef ´Vallahi, Muhammed yalan söylemez´ diyerek, büyük bir korku ve heyecan içinde ailesinin yanına döndü ve ona: ´Ey Ümmü Salvan! Bizim Medineli kardeşlik Sa´d bana ne söyledi, bilir misin?´ dedi. Karısı: ´O sana ne söyledi?´ diye sordu. Ümeyye: ´Muhammed´i, beni öldüreceğini haberverirken işittiğini söyledi. Kendisine, ´Mekke´de mi?´ diye sor dum. ´Bilmiyorum´ cevabını verdi´ dedi. Ümeyye b. Halefin karısı: ´Vallahi Muhammed yalan söylemez!´ deyince, Ümeyye: ´Ben de vallahi Mekke´den dışarı çıkmam´ dedi. Bedir´e çıkış gününde, Ebu Cehil halka ´Develerinize bininiz!´ dediği zaman, Ümeyye b. Halef Mekke´den çıkmak, ayrılmak istemedi. Ebu Cehil geldi ve: ´Ey Ebu Safvan! Sen Mekke vadisinin eşrafındansın! Halk senin geri kaldığını görürse, onlar da seninle birlikte geri kalırlar. Sen, bir-iki gün olsun, sefere katıl!´ diyerek kandırıncaya kadar, Ümeyye´nin yanından ayrılmadı. En sonunda, Ümeyye b. Halef Mekke´nin en iyi, en süratli devesini satın aldı. Karısının yanına gelip: ´Ey Ümmü Salvan! Beni sefere çabuk hazırla!´ dedi. Karısı feryad ederek: ´Ey Ebu Safvan! Sana Medineli kardeşliğinin söylediğini unuttun mu?!´ dedi. Ümeyye b. Halef: ´Hayır, unutmadım. Onlarla birlikte bulunmayı ben de istemiyorum. Ancak azıcık bir müddet aralarında bulunacağım´ dedi. Bedir harbine katıldı. Çok geçmeden de, Yüce Allah onu Resûlullahın eliyle öldürdü.[406] [406] Ahmed b.Hanbel, Müsned, c. 1, s. 400, Buhârî, Sahih, c. 4, s. 184-185, c. 5, s. 2, 3, Zehebî, Siyeıu a´lâmi´n-nübelâ, c. 1, s. 203, Ebu´l-Fidâ, el-Bidâye ve´n-nihâye, c. 3, s. 258-259. M. Asım Köksal, İslam Tarihi, Köksal Yayıncılık: 3/262-264. |