๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => İslam Tarihi => Konuyu başlatan: Sümeyye üzerinde 26 Şubat 2010, 16:23:59



Konu Başlığı: Peygamberimiz as la Kureyş Müşriklerinin Akit ve Ahitlerine Katılanlar
Gönderen: Sümeyye üzerinde 26 Şubat 2010, 16:23:59
  • Peygamberimiz Aleyhisselamla Kureyş Müşriklerinin Akit ve Ahitlerine Katılanlar


Hudeybiye muahede ve musalahasının yazdırma işi bittiği sırada idi ki,[439] Peygamberimiz Aleyhisselam:

"Yanıma katılacak kişiler için de, bu yoldaki taahhüt ve şartlarımın tıpkısı vardır!" buyurunca,[440] Huzâalarve Ka´b oğulları sıçraştılar ve:

"Biz Muhammed´in akdine ve ahdine girdik![441]

Yâ Rasûlalları! Biz senin yanındayız!

Bizim bu sözümüz, gerimizdeki kavmimizden olan kişilerin de adınadır!" dediler.[442]

Kureyş müşrikleri de:

"Yanımıza katılacak olan kişiler için de, bizim bu yoldaki taahhüt ve şartlarımızın tıpkısı vardır" dedil-er.[443]

Bunun üzerine, Bekir oğulları:

"Biz de, Kureyşîlerin akdine ve ahdine girdik![444] Biz de Kureyşîlerin yanındayız![445]

Bizim bu sözümüz, gerimizdeki kavmimizden olan kişilerin de adınadır!" dediler.

Huvaytıb b. Abduluzzâ, Süheyl b. Amr´a:

"Şu dayılarının bize düşmanlıklarına bak! Onlar bizim yanımıza hiç uğramamışlar, bizden saklan mışlardı da, şimdi Muhammed´in akit ve ahdine girdiler!?" dedi.

Süheyl b. Amr:

"Senin dediğin kimseler, bunlar değildir, daha başkalarıdır.

Muhammed´in akit ve ahdine girmiş olan şu kişiler ise, bizim akrabalarımızdan ve kavim I erim iz dendirler.

Bunlar kendileri için bir iş seçmişlerse, biz onlara ne diyebiliriz, ne yapabiliriz?" dedi.

Huvaytıb b. Abduluzzâ:

"Bunlara karşı, biz de müttefikimiz olan Bekir oğullarına yardım ederiz!" dedi.

Süheyl b. Amr:

"Sakın! Bekir oğulları senden böyle birşey işitmesinler! Çünkü, onlar uğursuz, yaramaz kişilerdir. Huzâalara musallat olurlar. Muhammed de, müttefiki olan Huzâalara yapılandan kızar, aramızdaki mua hedeyi bozar!" dedi.

Huvaytıb:

"Vallahi, sen zaten her zaman her yönden dayılarına bir pay çıkarırsın!" dedi.

Süheyl b. Amr:

"Sen, dayılanmın bana Bekir oğullarından daha kıymetli, daha üstün olduğunu mu sanıyorsun?!

Vallahi, Kureyşîler ne zaman birşey yapmışsa, ben de onu yapmışımdır.

Huzâalara karşı Bekir oğullarına bir yardım yapılacağı zaman, ben de ancak Kureyşîlerden bir kişiy-imdir, o zaman, elimden geleni yaparım.

Kaldı ki, Bekir oğulları, bana dayı düşen şu kişilerden, soykütüğünce, daha yakındırlar. Bununla beraber, Bekir oğullarından senin de tanıdığın birtakım kimseler, heryerde ve bu cümleden olmak üzere Ukâz günü, bize hiç de iyilik etmiş değiller!" dedi.[446]



[439] Aynı kaynak.

[440] Ebu Yusuf, Kitâbu´l-haraç, s. 210.

[441] İbn İshak, İbn Hisam, Sîre,c.3, s. 332, Vâkıdî, Megâzî, c. 2,5.612, Belâzurî E nsâbu´l-eşrâf, c. 1,s.35O.

[442] Vâki dr, Megâzî,c.2,s. 612.

[443] Ebu Yusuf, Kitâbu´l-haraç, s. 210.

[444] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c. 3, s. 332, Vâkıdî, Megâzî, c. 2, s. 612, Belâzurî, c. 1, s. 350.

[445] Ebu Yusuf, Kitâbu´l-haraç, s. 210.

[446] Vâkıdî, Megâzî, c. 2, s. 612.

M. Asım Köksal, İslam Tarihi, Köksal Yayıncılık: 5/317-319.