๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => İslam Tarihi => Konuyu başlatan: Sümeyye üzerinde 18 Şubat 2010, 12:47:01



Konu Başlığı: Peygamberimiz as ın Mucizeli Düğün Ziyafeti
Gönderen: Sümeyye üzerinde 18 Şubat 2010, 12:47:01
Peygamberimiz Aleyhisselamın Mucizeli Düğün Ziyafeti  



Enes b. Malik der ki:

"Resûlullah Aleyhisselam.Zeyneb binti Cahş´la gerdeğe gireceği gün, annem Ümmü Süleym, bana:

´Ey Enes! Resûlullah Aleyhisselam bugün gerdeğe girecektir. Sanıyorum ki, yanlarında hiç yiye­cekleri de yoktur. Şu yağ tulumunu buraya getir! dedi.

Getirdim.

Annem, yalnız Resûlullah Aleyhisselam ile zevcesine yetecek kadar halis Medine hurmasını toprak bir çanak içinde yağla karıştırarak, hays yaptı.[130]

´Ey Enes! Bunu Resûlullah Aleyhisselama götür de:

´Sana bunu annem gönderdi. Kendisi sana selam söylüyor. Bu sana tarafımızdan küçük, az bir hediyedir yâ Rasûlallah!´ diyor de´ dedi.

Onu Resûlullah Aleyhisselama götürdüm ve:

´Annem sana selam söylüyor. Bu sana tarafımızdan küçük, az bir hediyedir yâ Rasûlallah!´ diyor,´ dedim.

Resûlullah Aleyhisselam:

´Bırak onu!´ buyurdu.[131]

Onu, kendisi ile duvar arasındaki boş yere koydum.

Bana:

´Ebu Bekir´i, Ömer´i, Osman´ı ve Ali´yi çağır!´ buyurdu.

Ashabı olan halktan da, birçoklarının ismini andı, saydı. Resûlullah Aleyhisselamın azıcık bir yiye­cek için birçok kimseleri yanına çağırmayı bana emir buyurmasına şaştım! Bununla beraber, emrine aykın hareket etmeyi uygun görmeyip, onların hepsini çağırdım.

Bana:

´Bak! Mescidde kim varsa, onları da çağır!´ buyurdu.

Öyle yaptım. Mescide gidip, namaz kılan veya orada uyuyan kimi buldumsa, onlara:

´Resûlullah Aleyhisselamın düğün ziyafetine buyurun!1 dedim.

Geldiler. Nihayet, sofa doldu.

Bana:

´Mescidde kimse kaldı mı?´ diye sordu.

´Hayır!´ dedim.

Bana:

´Bak! Yolda kim varsa, onları da çağır!´ buyurdu.

Çağırdım.

Bana:

´Gelmeyen kimse kaldı mı?´ diye sordu.

´Hayıryâ Rasûlallah! Kalmadı´ dedim.[132]

Sofa ve odalar doldu. Bana:

´Haydi, çanağı getir!´ buyurdu.[133]

Çanağı getirip önüne koydum.[134]

´Onar onar, herkes halka olsun ve herkes önüne konulan yemekten yesin!´ buyurdu.

Bu minval üzere cemaat takım takım gelip yemek yediler ve doydular. Bir takım çıktı, başka bir takım girdi. Böylece, herkes yemek yedi.

Bana:

Kaldır artık sofrayı ey Enes!´ buyurdu.

Ben de kaldırdım. Ama, çanaktaki yemek sofraya koyarken mi daha çoktu, yoksa kaldırırken mi daha çoktu, bilemiyorum.[135]

Çanağı zevcesinin yanına koyduktan sonra, annemin yanına vardım, görmüş olduğum hadiseye şaşakaldığımı söyledim.

Annem, bana:

´Hiç şaşma! Eğer Allah bütün Medinelilerin yemesini murad buyurmuş olsaydı, hepsi de yerler ve doyarlardı!´ dedi "[136]

O zaman gelip yemek yiyenlerin sayısının 300 kadar olduğu bildirilmiştir.[137]


[130] İbn Sa´d, Tabakâtü´l-kübrâ, c. 8, s. 104.

[131] Müslim, Sahih, c.2, s. 1051.

[132] Müslim, Sahih, c. 2, s. 1051.

[133] İbn Sa´d, Tabakât, c. 8, s. 105, Müslim, Sahih, c. 2, s. 1051.

[134] İbnSa´d,Tabakât, c. 8, s. 105.

[135] Müslim, Sahih, c. 2, s. 1051.

[136] İbn Sa´d, Tabakât, c. 8, s. 105.

[137] Müslim, Sahih, c. 2, s. 1051.

M. Asım Köksal, İslam Tarihi, Köksal Yayıncılık: 4/336-338.