๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => İslam Tarihi => Konuyu başlatan: Sümeyye üzerinde 13 Mart 2010, 17:58:44



Konu Başlığı: Peygamberimiz as ın mücahidlerle birlikte Cirâne ye gidişi
Gönderen: Sümeyye üzerinde 13 Mart 2010, 17:58:44
Peygamberimiz Aleyhisselamın Mücahidlerle Birlikte Ci´râne´ye Gidişi


Peygamberimiz Aleyhisselam; Taiften ayrılarak Dahnâyı tuttu.[460] Dahnâ; Taif şehrinin sancak larından olup, rivayete göre, toprağından Adem Aleyhisselamın yaratılmış olduğu yerdir.[461]

Peygamberimiz Aleyhisselamın Dahnâ´dan sonra vardığı yer Kam-ı Menâzil idi.[462]

Kam-ı Menâzil, Necdlilerin ihrama girme yeridir.[463]

Ebu Zür´atü´l-Cühenî der ki:

"Resûlullah Aleyhisselam, Karrvı Menâzil´den ayrılmak ve hayvanına binmek istediği zaman, devesi Kasvâ´yı Resûlullahın önüne hazırladım, Kasvâ´nın yularını elimde topladım.

Resûlullah Aleyhisselam onun üzerine binince, Kasvâ´nın yularını Resûlullah Aleyhisselamın eline verdim. Ben de terkisine bindim.

Resûlullah Aleyhisselam, yürütmek için, devenin arkasına kamçı ile vurdu.

Kamçıyı deveye her vuruşunda, kamçı bana değiyordu.

Sonra, bana dönüp:

´Yoksa kamçı sana mı değiyor?1 diye sordu.

´Evet! Babam, anam sana feda olsun!´ dedim.

Ci´râne´ye inince, bir köşede davarlar bulunuyordu.

Ganimet malları memurundan, onlar hakkında birşeyler sordu. Memur da, sorulan şeyi haberverdi. Fakat, şimdi onu hatırlayamıyorum.

Bundan sonra, Resûlullah Aleyhisselam:

´Ebu Zür´a nerede?´ diye seslendi.

Ben:

´İşte, buradayım!1 dedim.

Resûlullah Aleyhisselam:

´Al şu davarları! Akşamleyin sana değen kamçılara karşılık!1 buyurdu.

Saydığımda, o davarların 125 adet olduğunu gördüm.

Benim edindiğim ve yararlandığım en çok malım, bunlardı."[464]

Peygamberimiz Aleyhisselam, Kam-ı Menâzil´den sonra, Nahle´ye geldi.[465]

Nahle´den sonra, Ci´râne´ye doğru yol almaya başladı.

O sırada, Ebu Rühmü´l-Gıfârî, Peygamberimiz Aleyhisselamın yanında, devesinin üzerinde gidiyor, ağır ayakkabısı da ayağında bulunuyordu.

Ebu Rühm´ün devesi Peygamberimiz Aleyhisselamın devesinin yanına yaklaşıp sıkışınca, Ebu Rühm´ün ayakkabısının ucu, Peygamberimiz Aleyhisselamın bacağına çarptı ve çok acıttı.

Peygamberimiz Aleyhisselam, kamçısıyla onun ayağına vurup:

"Çek ayağını! Canımı acıttın!" buyurdu.[466]

Ebu Rühm der ki:

"İşlediğim suçtan dolayı, sanki geçmişteki ve gelecekteki herşey beni tutup sıktı! İşlediğim büyük suç hakkında Kur´ân´da âyet ineceğinden korktum.

Ci´râne´de sabahladığımız zaman, yük, binek hayvanlarını otlatmak sırası bende idi.

Resûlullah Aleyhisselam beni aratmış.

Bana:

´Resûlullah Aleyhisselam seni arıyor!´ dediler.

Çekine çekine kendisinin yanına vardım.

Bana:

´Sen ayağınla çarpıp benim canımı acıtmıştın. Ben de ´Geri çek!1 diyerek ayağına kamçı ile vur muştum.

Bu vurmama karşılık olarak, al şu davarları!´ buyurdu.

Resûlullah Aleyhisselamın benden hoşnut olması, bana, dünyadan ve dünyadakilerden daha sevgili ve makbuldü!"[467]

Peygamberimiz Aleyhisselamın Ebu Rühm´e verdiği, 80 koyundu.[468]





[460] İbn İshak.İbn Hişam, c. 4, s. 130, Vâkıdî, c.3, s. 939, Taberî, Târih, c. 3, s. 134.

[461] Yakut, Mu´cemu´l-büldân, c. 2, s. 444.

[462] Vâkıdî, Megâzî, c. 3, s. 939.

[463] Mâlik, Muvatta1, c. 1, s. 330, Ahm ed b. Hanbel, Müsned, c. 3, s. 333, Buhârî, Sahih, c. 2, s. 141 -142.

[464] Vâkidi, Megâzî,c.3,s. 940.

[465] Vâki dr, Megâzî, c.3, s. 939.

[466] Vâkıdî, Megâzî, c. 3, s. 939, Taberî, Târih, c. 3, s. 138, Ebu´l-Fidâ, el-Bidâye ve´n-nihâye, c. 4, s. 355.

[467] Vâkıdî, Megâzî, c. 3, s. 939-940.

[468] Taberî, Târih, c.3, s. 138, Ebu´l-Fidâ, c. 4, s. 355.

M. Asım Köksal, İslam Tarihi, Köksal Yayıncılık: 7/90-92.