๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => İslam Tarihi => Konuyu başlatan: Sümeyye üzerinde 14 Mart 2010, 23:45:31



Konu Başlığı: Peygamberimiz as ın minberinin yerinden Sökülmek istenisi
Gönderen: Sümeyye üzerinde 14 Mart 2010, 23:45:31
Peygamberimiz Aleyhisselamın Minberinin Yerinden Sökülüp Şam´a Götürülmeye Kalkışılması


1- Muaviye b. Ebu Süfyan, halifeliği sırasında, Medine´de bulunan Metvan b. Haketn´e adatın saldı.Ona:

"Resûlullah Aleyhisselamın minberini bana gönder!" diye yazı yazdı. Minberin sökülüp kendisine gönderilmesini emretti.

Mervan Mescide gidip minberi yerinden sökünce, Medine´ye birden karanlık çöktü ve şiddetli bir fırtına koptu! Güpegündüz gökte yıldızlar görünmeye başladı! Göz gözü görmez, adam adamı tanıya maz oldu!

Bunun üzerine, Mervan, halkın yanına vanp:

"Ey Medineliler! Siz, mü´minler emîrinin Resûlullah Aleyhisselamın minberinin sökülüp kendisine gönderilmesi için adam ve haber saldığını sanıyorsunuz ve söylüyorsunuz!

Halbuki, mü´minler emîri Resûlullah Aleyhisselamın minberinin konulduğu yerden değiştirilemeye ceğini daha iyi bilir.

O bana ancak minberi yerden yükseltmemi ve onun şerefini gözetmemi emretmişti.

Mescidin cemaati çoğaldığı için, minberin basamaklarını arttırıp onu yükselttim!" dedi.

Marangozları çağırıp, minbere alt tarafından altı basamak daha ekleyerek basamakları dokuza çıkarttı .[256]

Başka rivayete göre; Muaviye b. Ebu Süfyan, Hicretin 50. yılında hacca gelmişti.

Peygamberimiz Aleyhisselamın minberini söktürüp[257] Medine´den Şam´a nakletmek istedi ve:

"O, Peygamber Aleyhisselamın asası, Medine´de bırakılamaz! Medineliler Osman´ın katilleridir!" dedi.

Sa´d´ü´l-Kuraz´ın yanında bulunan asayı istetti. [258]

Minber söktürülünce, güneş tutulup gökte yıldızlar görünmeye başladı ! [259]

Medineliler bundan son derecede telaşa düştüler.

Cabir b. Abdullah ile Ebu Hureyre, Muaviye b. Ebu Süfyan´a gidip:

"Ey mü´minler emiYi! Resûlullah Aleyhisselamın minberinin konulmuş olduğu yerden sökülüp götürülmesi de, asasının Şam´a nakledilmesi de doğru olmaz!" dediler. [260]

Bunun üzerine, Muaviye minberi götürmekten vazgeçip yerinde bıraktı[261] ve:

"Ben ona güve düşmüş olmasından korkmuştum da, söktürüp altına bakmak istemiştim!" diy erek, [262] yaptığı şeyden dolayı[263] Medinelilerden özür diledi. [264]

2- Emevî halifelerinden Abdulmelik b. Mervan da, Peygamberimiz Aleyhisselamın minberini yerinden söküp götürmeye kalkışmıştı. [265]

Kabîsa b.Züeyb, ona:

"Yapacağın işten dolayı, sana Allah´ı hatırlatırım!

Muaviye onu yerinden kaldırınca, güneş tutuldu!

Resûlullah Aleyhisselam:

´Minberimin üzerinde günahkâr olarak yemin eden kişi, Cehennemdeki yerine hazırlansın! O, Medine´de, Medinelilerin yanında hukuku kesip atmıştır!´ buyurdu" deyince, Abdulmelik minberi yerinde bıraktı.

3- Abdulmelik´in oğlu Velid de, hacca geldiği zaman bunu yapmaya kalkışınca, Saîd b. Müseyyeb, Ömer b. Abdulaziz´e:

"Adamınla konuş! Ne Mescide, ne de Allah´a saldırmasın! Yoksa gazaba uğrar!" diye haber gön derdi.

Ömer b. Abdulaziz gidip onunla konuşunca, Velid minberi yerinde bıraktı.

4- Süleyman b. Abdulmelik hacca geldiği zaman ise, Ömer b. Abdulaziz Velid´in minber hususunda yapmak istediği şeyi söz arasında ona anlatmıştı.

Süleyman:

"Ben bunun ne mü´minler emîri Abdulmelik, ne de Velid hakkında anılmasını arzu edici değilim!

Onlara ait şey bizi ne ilgilendirir?!

Biz dünyayı yakaladık! İşte, o elimizde ve önümüzdedir!

Bir de, kalkıp İslâm´ın alâmetlerinden bir alâmeti heyet salarak nakletmeyi mi isteyelim?!

Hayır! Vallahi ben böyle birşey yapmam!

Hem bu hiç de doğru birşey olmaz!" dedi. [266]




[256] Semhûdı, Vefâu´l-vefâ, c. 2, s. 399-400.

[257] Şemhûclf, Vefa, c. 2, s. 398, Diyarbekrî, Târîhu´l-hamîs, c. 2, s. 68-69.

[258] İbn Esîr, Kâmil, c. 3, s. 463464.

[259] İbn Esîr, Kâmil, c. 3, s. 464, Semhûdf, Vefâu´l-vıefâ, c. 2, s. 398.

[260] İbn Esîr, Kâmil, c. 3, s. 464.

[261] İbn Esîr, Kâmil, c. 3, s. 464, Semhûdf, Vefâu´l-vefâ, c. 2, s. 399.

[262] Semhûdf, c. 2, s. 398, Diyarbekrî, Târîhu´l-hamîs, c. 2, s. 68.

[263] İbn Esîr, Kâmil, c. 3, s. 464.

[264] İbn Esîr, c. 3, s. 464, Semhûdf, c. 2, s. 398.

[265] İbn Esîr, c. 3, s. 464, Semhûdf, c. 2, s. 399, Diyarbekrî, c. 2, s. 69.

[266] İbn Esîr, c. 3, s. 464, Semhûdf, c. 2, s. 399.

M. Asım Köksal, İslam Tarihi, Köksal Yayıncılık: 7/176-178.