๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => İslam Tarihi => Konuyu başlatan: Sümeyye üzerinde 16 Mart 2010, 13:06:48



Konu Başlığı: Peygamberimiz as ın himyer krallarını islâmiyete davet edişi
Gönderen: Sümeyye üzerinde 16 Mart 2010, 13:06:48
Peygamberimiz Aleyhisselamın Himyer Krallarını İslâmiyete Davet Edişi  



Peygamberimiz Aleyhisselam, Ayyaş b. Ebi Rebiayı bir yazı ile Mesruh ve Nuayım b. Abdi Külâl el-Himyerî´ye göndermiş ve yazısında şöyle buyurmuştu:

"Sizler, Allah´a ve Resûlüne iman ederseniz, selamete, güvenliğe erersiniz.

Hiç şüphesiz, bir olan, eşi ortağı olmayan Allah, Musa´yı âyetleriyle (mucizeleriyle) gönderdi. İsa´yı kelimeleriyle yarattı.

(Fakat) Yahudiler, ´Üzeyr Allah´ın oğludur!´ dedi.

Nasrânîler de, ´Allah, üçün üçüncüsüdür. İsa Allah´ın oğludur!1 dediler."[16]

Peygamberimiz Aleyhisselam, Ayyaş b. Ebi Rebia´yı mektupla gönderirken de:

"Sen, onların yurduna varınca, geceleyin girmeyeceksin.

Sabaha kadar bekledikten sonra, güzelce bir abdest al. İki rekat namaz kıl. Allah´tan kurtuluş ve kabul dile ve Allah´a sığın.

Yazımı sağ eline al ve onu onlara sağ elinle ve sağ taraflarından ver!

Seni kabul ettikleri zaman, onlara Beyyine sûresini oku:

Kitablılardan ve müşriklerden küfredenler, apaçık bir hüccet, yani içinde kitabların en doğru hüküm­leri yazılı, bâtıldan uzak ve temiz sahifeleri okuyacak, Allah´tan bir peygamber gelinceye kadar güya bekleyeceklerdi, dinlerinden ayrılacak değillerdi.

Böyle iken, Kitab verilmiş olan bunlar, ayrılmadılar ayrılmadılar da, ancak kendilerine o apaçık hüc­cet geldikten sonra ayrıldılar.

Halbuki, onlar Allah´a-O´nun dininde ihlas ve samimiyet erbabı ve muvahhid olarak-ibadet etmelerinden, namazı dosdoğru kılmalarından, zekatı vermelerinden başkasıyla emrolunmamıslardı.

En doğru din de, bu idi.

Gerçekten, Kitablılardan olsun, müşriklerden olsun, bütün o küfredenler Cehennem ateşindedirler, onun içinde temelli kalıcıdırlar.

Yaratılanların en kötüsü de, onların ta kendileridir.

İman edip de güzel güzel amel ve hareketlerde bulunanlara gelince; hiç şüphe yok ki, bunlar da yaratılanların en hayırlı sı diri ar.

Onların Rableri katında mükâfat], altından ırmaklar akmakta olan Adn cennetleridir. Hepsi de içlerinde temelli kalıcıdırlar.

Allah onlardan hoşnut olmuş, bunlar da Allahtan hoşnut olmuşlardır.

İşte bu saadet, Rabbinden korkanlara mahsustur.´ [Beyyine: 1-8]

Sûreyi böylece okuyup bitirdiğin zaman:

´Ben Muhammed´e iman ettim ve ben ona iman edenlerin ilkiyim!´ de!

Onlar sana hiçbir hüccet getirmezler ki, boşa gitmesin!

Hiçbir yaldızlı kitap getirmezler ki, nuru sönmüş olmasın

Onlar sana kendi dilleriyle birşey okudukları zaman:

´Tercüme ediniz!´ de!

´Allah bana yeter!´ dedikten sonra:

´Ben Allah´ın indirdiği her kitaba inandım. Aranızda adaleti yerine getirmekle de em rol undum.

Allah bizim de Rabbimiz, sizin de Rabbinizdir!

Bizim işlediklerimiz bize, sizin işledikleriniz de size aittir.

Bizimle sizin aranızda hiçbir mücadele yoktur.

Allah hepimizi biraraya toplayacaktır. Dönüş ancak O´nadır!´ [Şûra: 15] de!

Müslüman oldukları zaman toplanıp önünde yere kapandıkları değneği iste!

Onlar ılgın ağacındandır.

Birisi beyaz ve sarı ile karışık alacadır.

Birisi kamış gibi boğumludur. Öbürü de kara abanoz ağacı gibi kapkaradır!

Onları çıkarttır, çarşılarında ateşe ver, yak!" buyurdu.

Ayyaş b. Ebi Rebia der ki:

"Gittim. Resûlullah Aleyhisselamın bana emrettiği şeyleri yaptım.

Yanlarına vardığım zaman, onlar süslenmiş, süslü elbiselerini giymiş bulunuyorlardı.

Kendilerini göreyim diye üç evin kapılarındaki büyük perdelere kadar yaklaştım.

Onlara:

´Ben Resûlullahın elçisiyim!´ dedim.

Ve Resûlullah Aleyhisselamın yapmamı bana emrettiği şeyleri yaptım.

Beni kabul ettiler. Resûlullah Aleyhisselamın beyan buyurduğu gibi oldu." [17]




[16] İbn Sa´d, Tabakâtü´l-kübrâ, c. 1 , s. 282.

[17] İbn Sa´d, Tabakât, c. 1, s. 282-283.

M. Asım Köksal, İslam Tarihi, Köksal Yayıncılık: 7/370-372.