๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => İslam Tarihi => Konuyu başlatan: Sümeyye üzerinde 13 Mart 2010, 18:20:42



Konu Başlığı: Peygamberimiz as ın ensarla konuşması
Gönderen: Sümeyye üzerinde 13 Mart 2010, 18:20:42
Peygamberimiz Aleyhisselamın Ensarla Konuşması


Sa´d b. Ubâde, gidip Ensarı topladı.[599]

Ensarın ileri gelenleri, deriden bir çadır içinde toplandılar.[600]

Oraya Muhacirlerden bazıları da gelip girdiler.

Başka gelenleri, geri çevirdiler.

Ensar toplanınca, Sa´d b. Ubâde, gelip Peygamberimiz Aleyhisselama:

"İşte, Ensar kabilesi, senin için toplanmış bulunuyor!" dedi.

Peygamberimiz Aleyhisselam, onların yanına vardı[601] ve:

"İçinizde kendinizden olmayan var mı?" diye sordu.

"Kızkardeşimizin oğlundan başka, yabancı bir kimse yok!" dediler.

Peygamberimiz Aleyhisselam:

"Bir kavmin kızkardeşinin oğlu da o kavimden sayılır!" buyurup[602] Allah´a lâyık olduğu üzere hamd ü senada bulunduktan sonra:

"Ey Ensar cemaati! Sizin tarafınızdan söylenmiş olup bana haber verilen yersiz ve ağır sözlerin sebebi nedir?

Bana karşı, kalblerinizde ne için kırgınlık ve üzüntü d uyuyorsun uz?[603]

Sizler şöyle şöyle mi söylediniz?" diye sordu.

Ensar:

´Evet!" dediler.[604]

Ensarın anlayışlı olanları ise:

"Yâ Rasûlallah! Bizim söz ve görüş sahibi olanlarımız, başkanlarımız, birşey söylemediler.

Amma, yaşlan küçük bazı gençlerimiz:

´Allah Resûlünü yarlıgasın! O bizi bırakıyor da, Kureyşîlere ihsanda bulunuyor! O Kureyşîlere ki, daha kılıçlarımızdan onların kanlan damlamakta!´ demişler" dediler.[605]

Peygamberimiz Aleyhisselam:

"Ey Ensar cemaati! Ben sizi dalâlete düşmüş kimseler olarak bulmadım mı?[606]

Sizleryollarını şaşırmış kimseleriken, ben sizin yanınıza gelmedim mi? Allah´ın hidayeti, size benim yüzümden erişmedi mi?

Sizler yoksul iken Allah benim yüzümden sizleri zengin kılmadı mı?

Sizler birbirinize düşmanlar iken, Allah kalbi erinizi benim yüzümden birleştirip ısındırmadı mı?[607]

Sizler parçalanmış, darmadağın olmuş bir durumda iken, Allah sizleri benim yüzümden derleyip toparlamadı mı?" diye sordu.[608]

Ensar:

"Yâ Rasûlallah! Sen bizi karanlıklar içinde buldun! Allah bizi senin sayende nura, aydınlığa çıkardı!

Sen bizi bir ateş çukurunun başında buldun! Allah bizi senin sayende ondan kurtardı!

Sen bizi dalâlet ve şaşkınlık içinde buldun! Allah bizi senin sayende doğru yola kavuşturdu.

Biz Allah´ı Rab, İslâmiyeti din, Muhammed´i de peygamber olarak kabul etmiş bulunuyoruz!

Yâ Rasûlallah! Sen ne istersen yap![609]

Allah ve Resûlünün üzerimizdeki minnet ve nimetleri üstündür!

Allah´a ve Resûlüne minnettarız!" dediler.

Bunun üzerine, Peygamberimiz Aleyhisselam:

"Ey Ensar cemaati! Siz benim sorulanma neden benim istediğim gibi cevap vermiyorsunuz?" diye sordu.

Ensar:

"Sana başka ne cevap verelim yâ Rasûlallah?

Kavuşmuş olduğumuz bütün nimet ve ihsanlar Allah´tandır ve Allah´ın Resûlü yüzündendir!" dedil er.

Peygamberimiz Aleyhisselam:

"Vallahi, siz, isteseydiniz:

´Sen bize yalanlanmış olarak gelmiştin! Biz seni doğruladık!

Sen terkedilmiş olarak bize gelmiştin! Biz sana yardımcı olduk!

Sen yurdundan sürülmüş olarak gelmiştin! Biz seni barındırdık!

Sen bize yoksul olarak gelmiştin! Biz sana kendimiz gibi verdik, baktık!´ deseydiniz, muhakkak ki, doğru söylemiş ve benim tarafımdan da doğrulanmış olurdunuz!

Ey Ensar cemaati! Ben sizleri sımsıkı bağlı bulunduğunuz Müslümanlığınıza ve sizin için ahirette hazırlanmış bulunan üstün mükâfatlara havale edip,[610] küfür çağına çok yakın olan yeni Müslüman olmuş veya olmak üzere bulunan birtakım adamların[611] kalblerini İslâmiyete ısındırmak, alıştırmak maksadıyla kendilerine dünyalık verdiğimden dolayı ne diye kalblerinizde kırgınlık ve üzüntü duyuyor-sunuz?![612]

Ey Ensar cemaati! Birtakım insanlar aldıkları dünyalıklar, davarlar ve develerle çıkıp giderlerken, sizler Resûlullah ile birlikte yurdunuza dönüp gitmeye razı değil misiniz?[613]

Vallahi, sizin Resûlullahla birlikte dönüp gitmeniz, onların dünyalıklarla dönüp gitmelerinden daha hayırlıdır!" buyurdu.[614]

Ensar:

"Evet yâ Rasûlallah! Biz buna razıyız!" dediler.[615]

Peygamberimiz Aleyhisselam:

"Sizler hassınız (seçkin ve olgun kişilersiniz)!

Sair insanlar ise, avam (halk) takımıdırlar.[616]

Muhakkak ki, sizler, benden sonra, yakın bir gelecekte, başkalarının sizlere üstün tutulacağını da göreceksiniz!

Allah´a ve Resûlüne kavuşuncaya kadar, sizler buna da sabredip katlanınız!" buyurdu.[617]

Ensar:

"Sabredip katlanacağız!" dediler.[618]

Peygamberimiz Aleyhisselam:

"Kıyamet günü, ben Havuz başında bulunacağım![619]

Sizinle buluşma yerimiz Havuz başı olsun!

Benden sonra Bahreyn hasılatının herkesten ayrı olarak size tahsisi için Bahreyn´e yazacağım!

O zaman, o, sizin için fetihten daha üstündür!" buyurdu.

Ensar:

"Yâ Rasûlallah! Senden sonra, bize dünya gerekmez!" dediler.[620]

Peygamberimiz Aleyhisselam:

"Muhammed´in varlığı Kudret Elinde bulunan Allah´a yemin ederim ki; eğer hicret fazileti olmasay dı,[621] Yüce Allah bana Muhacirlerden biri olmak ismini vermeseydi, Ensardan bir fert olmayı ister.[622] Ensardan bir fert olurdum ![623]

Eğer bütün halk bir yol tutup gitse, Ensar da bir yola yönelse, hiç şüphesiz, Ensarın yöneldiği yolu tutardı m ![624]

Ey Allah´ım! Ensarın oğullarına, onların oğullarının oğullarına rahmet et!" diyerek dua etti.[625]

Ensar, hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladılar!

Onların gözlerinden akan yaşlar sakallarını ıslattı![626]

Peygamberimiz Aleyhisselam da onlarla birlikte ağladı.[627]

Ensar:

"Biz, ganimet hissesi olarak Resûlullaha razıyız!" dediler.

Bundan sonra, Peygamberimiz Aleyhisselam konakyerine döndü.

Ensar da dağıldılar.[628]

Yüce Allah onlardan razı olsun![629]





[599] İbn İshak, İtan Hişam, c. 4, s. 142, Vâkıdî, Megâzî, c. 3, s. 957, Ahmed b. Hanbel, c. 3, s. 76, Taberî, c. 3, s. 138.

[600] Ahmed b. Hanbel, c. 3, s. 246, Müslim, Sahih, c. 2, s. 734.

[601] İbn İshak, İbn Hişam, c. 4, s. 142, Vâkıdî, c.3,s. 957, Ahmed b. Hanbel, c. 3, s. 76.

[602] Ahmed b. Hanbel, c. 3, s. 246, Heysemî, Mecmau´i-zevâid, c. 10, s. 31.

[603] İbn İshak, İbn Hişam, c. 4, s. 142, Vâkıdı, c. 3, s. 957, Ahmed b. Hanbel, c. 3, s. 76, Taberî, c. 3, s. 138.

[604] Ahmed b. Hanbel, Müsned, c. 3, s. 246.

[605] Buhâri , Sahih, c. 5, s. 1 04, Müslim, Sahih, c. 2, s. 734.

[606] Ahmed b. Hanbel, Müsned, c. 4, s. 42, Buhârî, c. 5, s. 104.

[607] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c. 4, s. 142, Vâkıdî, Megâzî, c. 3, s. 957, Ahmed b. Hanbel, c. 3, s. 76, c. 4, s. 42, Taberî, Târih, c. 3, s. 138.

[608] Ahmed b. Hanbel, Müsned, c. 4, s. 42, Buhârî, Sahih, c. 5, s. 104.

[609] Heysemî, Mecmau´z-zevâid, c. 10, s. 31.

[610] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c. 4, s. 142, Vâkıdî, Megâzî, c. 3, s. 958, Ahmed b. Hanbel, Müsned, c. 3, s. 76, Taberî, Târih, c. 3, s. 138, İbn Esîr, Kâmil, c. 2, s. 271.

[611] Buhârî, Sahih, c. 5, s. 1 04, Müslim, Sahih, c. 2, s. 734.

[612] İbn İshak, İbn Hisam, c. 4, s. 142, Vâkıdî, c. 3, s. 958, Ahmed b. Hanbel, c. 3, s. 76, Taberî, c. 3, s. 138, İbn Esîr, c. 2, s. 271.

[613] İbn İshak, İbn Hişam, c. 4, s. 142, Vâkıdî, c. 3, s. 958, Ahmed b. Hanbel, c. 3, s. 76, 246, Buhârî, c. 5, s. 104, Müslim, c. 2, s. 734, Taberî, c. 3, s. 138, İbn Esîr, c. 2, s. 271.

[614] Buhârî, Sahih, c. 5, s. 1 04, Müslim, Sahih, c. 2, s. 734.

[615] Ahmed b. Hanbel, c. 3, s. 188, Buhârî, c. 5, s. 1 05, Müslim, c, 2, s. 734.

[616] Ahmed b. Hanbel, Müsned, c. 4, s. 246.

[617] Vâkidi, c. 3, s. 958, Ahmed b. Hanbel, c. 2, s. 42, Müslim, c. 2, s. 734.

[618] Müslim, Sahih, c. 2, s. 734.

[619] Ahmed b. Hanbel, Müsned, c. 4, s. 42, Buhârî, Sahih, c. 5, s. 104, Müslim, Sahih, c. 2, s. 734.

[620] Vâkıdî, Megâif, c. 3, s. 958, İbn Hacer, Fethu´l-bârf, c. 8, s. 41-42.

[621] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c. 4, s. 1 42, Vâkıdî, c. 3, s. 958, Ahmed b. Hanbel, c. 3, s. 77, c. 4, s. 42, Taberî, Târih, c. 3, s. 138.

[622] Heysemi, Mecmau´z-zevâid, c. 10, s. 31.

[623] İbn İshak, İbn Hisam, c. 4, s. 142, Vâkıdî, c. 3, s. 958, Ahmed b. Hanbel, c. 3, s. 77, c. 4, s. 42, Taberî, c. 3, s. 138.

[624] İbn İshak, İbn Hişam , c. 4, s. 142-143, Vâkıdî, c. 3, s. 958, Ahm ed b. Hanbel, c. 3, s. 77, Buhârî, Sahih, c. 5, s. 105-106, Müslim, Sahih, c. 2, s. 735, Heysemî, c. 10, s. 31.

[625] İbn İshak, İbn Hişam, c. 4, s. 143, Vâkıdî, c. 3, s. 958, İbn Sa´d, Tabak âtü´l-kübrâ, c. 2, s. 154, Ahmed b. Hanbel, c. 3, s. 77, Taberi, c. 3, s. 138.

[626] İbn İshak, İbn Hişam, c. 4, s. 143, Vâkıdî, c. 3, s. 958, Ahmed b. Hanbel, c. 3, s. 77, Taberi, c. 3, s. 138.

[627] Heysemî, Mecmau´i-ievâid, c. 10, s. 31.

[628] İbn İshak, İbn Hişam , c. 4, s. 143, Vâkıdî, c. 3, s. 958, İbn Sa´d, c. 2, s. 154, Ahmed b. Hanbel, c. 3, s. 76-77, Taberî, c. 3, s. 138, İbn Esîr, c. 2, s. 272.

[629] M. Asım Köksal, İslam Tarihi, Köksal Yayıncılık: 7/110-114.