๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => İslam Tarihi => Konuyu başlatan: Sümeyye üzerinde 17 Mart 2010, 13:03:42



Konu Başlığı: Peygamberimiz as ın Benî Fezâreler için yağmur duası edişi
Gönderen: Sümeyye üzerinde 17 Mart 2010, 13:03:42
Peygamberimiz Aleyhisselamın Benî Fezâreler İçin Yağmur Duası Edişi  



Peygamberimiz Aleyhisselam minbere çıktı ve:

"Ey Allah´ım! Ülkelerini ve hayvanlarını sula! Rahmetini yay! Ölmüş beldeleri dirilt!

Ey Allah´ım! Sen bizi kıtlıktan kurtarıcı, güzel ve iyi sonuçlu, her yanı kaplayıcı, bol, iri damlalı, hiç zarar vermeyen, yararlı, sağnaklı bir yağmurla acele olarak sula!

Ey Allah´ım! Sen bizi rahmet olan su ile sula!

Azab olan, yıkan, batıran, yok eden su ile sulama!

Ey Allah´ım! Sen bizi yağmurla sula! Düşmanlara karşı bize yardım et!" diye dua etti. [7]

Altı gün, gökyüzü yağmurdan görünmez oldu.

Peygamberimiz Aleyhisselam minbere çıkıp:

"Ey Allah´ım! Üzerimize değil, çevrelerimize, tepelere, vadi içlerine, ağaçlık, ormanlık yerlere yağdır!" diyerek dua edince, bulutlar Medine´nin üzerinden elbise sıyrılıp çıkarılıp dürülür gibi çıkarıldı. [8]

Fezâre temsilcilerinin en genci olan Hürrb. Kays, Uyeyne b. Hısn´ın kardeşinin oğlu olup, [9] diyanet ve fazilet sahibi. [10] salih bir gençti. Ehl-i Kur´ân arasında idi. [11] Kendisi; Musa Aleyhisselamla Hızır Aleyhisselam arasında geçtiği bilinen ve Kur´ân-ı Kerîm´de temas buyurulan yoldaşlık hadisesindeki Musa Aleyhisselamın Musa adındaki bir adam olduğunu iddia eden Nevfelü´l-Bikâlî´nin görüşünü ben­imseyip Hz. Abbas´la tartışmaya girişecek kadar bilgili idi.

Günümüzde de bu husustaki yanlış görüşü bir konferansında savunanlar bize meslek öğretmenleri tarafından haber verilmiş ve görüşümüz sorulmuş olduğundan, o sırada yazmakta bulunduğumuz Hürr

b. Kays bahsi münasebetiyle Kütüb-ü Sitte´den bazılarında yer alan hadis-i şerifin hem mealini, hem bulunduğu cilt ve sahifeleri göstermiştik. (Bkz. İslâm Tarihi: Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet, c.9/16, s. 337-346.[12]



[7] İbn Sa´d, Tabakâtü´l-kübrâ, c. 1, s. 297, Ebu´l-Ferec, el-Vefa, c. 2, s. 749-750, İbn Seyyid, c. 2, s. 249-250, Ebu´l-Fidâ, el-Bidâye, c. 5, s. 88, İbn Kayyım, c. 3, s. 55-56, Kastalânf, c. 1, s. 320, Halebî, c. 3, s. 267-268, Zürkânf, c. 4, s. 54.

[8] İbn Sa´d, c. 1, s. 297, Ebu´l-Ferec, c. 2, s. 750, İbn Seyyid, c. 2, s. 250, E bu´l-Fidâ, c. 5, s. 88, Halebî, c. 3, s. 269, Zürkânf, c. 4, s.54.

[9] İbn Abdilberr, İstiâb, c. 3, s. 1 250, İbn Esîr, Usdu´l-gâbe, c. 1, s. 471.

[10] İbn Abdilberr, c. 3, s. 1250.

[11] İbn Esîr, Usdu´l-gâbe, c. 4, s. 331.

[12] M. Asım Köksal, İslam Tarihi, Köksal Yayıncılık: 7/410-411.