๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => İslam Tarihi => Konuyu başlatan: Sümeyye üzerinde 25 Mart 2010, 17:28:10



Konu Başlığı: Peygamberimiz as ın ahiretteki derecesinin yüceliği
Gönderen: Sümeyye üzerinde 25 Mart 2010, 17:28:10
Peygamberimiz Aleyhisselamın Ahiretteki Derecesinin Yüceliği


Peygamberimiz Aleyhisselam hadis-i şeriflerinde buyururlar ki:

"Kıyamet günü, [722] Sûr´un son üfürülüşünden sonra yerden başını kaldıracakların, [723] toprağı yarılarak kabirlerinden çıkanların ilki benim!

Övünme yok! [724]

Çıkar çıkmaz bana Cennet elbiselerinden* bir elbise giydirilecek.

Sonra da Arşın sağında duracağım ki, yaratıklardan o makamda benden başka kimse duracak değildir. [725]

Kıyamet gününde Âdem oğullarının efendisi, ulusu benim[726]

Övünme yok! [727]

Livâü´l-hamd (hamd sancağı) bana verilecek, benim elimde bulunacak! [728]

Kıyamet günü hamd sancağını ben taşıyacağım[729]

Övünme yok! [730]

Kıyamet günü peygamberlerin imamı, hatibi ve onların şefaat sahibi de ben olacağım!

Övünme yok! [731]

O gün.Âdem ve diğer peygamberlerden hiçbiri yoktur ki, benim sancağımın altında bulunmasın! [732]

Övünme yok! [733]

Bana vesîle´yi dileyiniz!

Bu vesile cennette öyle bir derecedir ki, Allah´ın kullarından yalnız bir kula lâyıktır!

O kulun da ben olmamı umarım!

Her kim, bana vesîle´yi dilerse kendisi şefaate lâyık olur! [734]

Her peygamberin kabul olunan belli bir duası vardır.

Her peygamber de o belli duasını önceden yapmış bulunmaktadır.

Fakat, ben o duamı Kıyamet gününde ümmetime şefaat etmek için saklamışımdır! [735]

Kıyamet gününde ilk şefaat eden ve şefaati kabul buyurulan benim! [736]

Övünme yok! [737]

Cennetin kapılarının halkalarını ilk ben çakacak ve Allah da bana kapılan açacak ve yanımda mü´minlerin fakirleri olduğu halde beni cennete koyacaktır!

Övünme yok!

Öncekilerin ve sonrakilerin[738] Allah katında[739] en değerlisi benim!

Övünme yok! [740]

Kıyamet gününde sustukları zaman insanların hatipleri benim!

Tutuldukları zaman şefaatçileri benim! [741]

Ye´se ve ümitsizliğe düştükleri zaman[742] cennetle[743] müjdeleyicileri benim! [744]

Yüce Allah Kıyamet gününde bütün insanları, öncekilerini sonrakilerini düz bir yerde biraraya toplayacak.

Öyle ki, kendilerini çağıran sesini, ayrı ayrı hepsine duyurabilecek.

Göz hepsini görebilecek.

Güneş kendilerine yaklaşacak.

İnsanların gam ve sıkıntıları dayanılmaz, çekilmez dereceyi bulacak! [745]

Güneş o gün kullara bir veya iki mil kadar yaklaştırılacak, onları eritecek!

Amellerinin derecesine göre kullar tere batacaklar. Ter, kiminin aşık kemiklerine, kiminin böğürler ine kadar çıkacak!

Kimini de gemleyecek! [746]

O gün, adam var ki, ter kendisini boğacak dereceye çıkacak da: ´Yâ Rab! Cehenneme atmakla da olsa, beni rahata erdir!´ diyecektir! [747]

Bunun üzerine, insanlar birbirlerine:

´Halinizi görmüyor musunuz? Başınıza geleni görmüyor musunuz? Rabbinizin katında kendinize şefaat edecek birini bulup, daha başınızın çaresine bakmayacak mısınız?!1 diyecekler.

Birbirlerine:

´Âdem´e gidiniz!1 deyip, Âdem´e varacaklar ve:

´Ey Âdem! Sen insanların babasısın. Allah seni Kudret Eliyle yaratmış, Ruhundan sana ruh nefhet-miş, meleklere emir buyurmuş, onlarda sana secde etmişlerdir. [748]

Alla, sana herşeyin isimlerini bildirmiştir. [749]

Sen bizim ne halde olduğumuzu bilmiyor, başımıza neler geldiğini görmüyor musun? [750]

Rabbinin katında bize şefaat et! [751] Bizi şu bulunduğumuz müşkil mevkiden kurtarsın!´ diyecek-ler. [752]

Âdem ise, onlara:

´Yüce Rabbim bugün öyle gazaba gelmiştir ki, ne bundan önce bu derece gazaba gelmişliği vardır, ne de bundan sonra bu derece gazaba gelir! [753]

Hem ben de sizin düşmüş olduğunuz isyan durumu gibi müşkil bir duruma düşmüş bulunuyo rum! [754]

Vaktiyle, O bana ağacın meyvesinden yemeyi yasaklamıştı da, ben onu yiyip Kendisine âsi olmuş tum!

Ben bugün ancak kendimi düşünebilirim, kendimi! [755]

Ben sizin için şefaat edebilecek halde ve mevkide değilim ! [756]

Siz benden başkasına gidiniz! [757]

Babanızdan sonra babanız olan. [758] Allah´ın Tufan´dan sonra yeryüzü halkına gönderdiği ilk peygamber bulunan[759] Nuh´a gidiniz!´ diyecek!

Bunun üzerine mahşer halkı Nuh´a varıp:

´Ey Nuh! Sen Tufan´dan sonra yeryüzü halkına gönderilen peygamberlerin ilkisin!

Allah, seni şükredici bir kul olarak adi andırın iş, [760] seçmiş, senin duanı kabul buyurup yeryüzünde kâfiri erden yurt tutan hiçbir kimse bırakım amıştır. [761]

Sen Rabbin katında bize şefaat et!

Bizim ne halde olduğumuzu bilmiyor, başımıza neler geldiğini görmüyor musun?´ diyecekler.

Nuh da:

´Rabbim bugün öyle gazaba gelmiştir ki, ne bundan önce bu derece gazaba gelmişliği vardır, ne de bundan sonra bu derece gazaba gelir!

Hem benim bir duam vardır ki, onu kavmim aleyhinde yapmış bulunuyorum!

Ben bugün ancak kendimi düşünebilirim, kendimi! [762]

Ben sizin için şefaat edebilecek halde ve mevkide değilim[763]

Siz benden başkasına, [764] Halîlü´r-Rahman´a, [765] İbrahim´e gidiniz! [766] Yüce Allah onu halil ve dost edinmiştir!´ diyecek, [767] ve Mahşer halkı İbrahim´e vararak:

´Ey İbrahim! Sen Allah´ın peygamberi ve yeryüzü halkından O´nun halili ve dostusun!

Sen Rabbin katında bize şefaat et!

Sen bizim ne halde olduğumuzu bilmiyor, başımıza neler geldiğini görmüyor musun?´ diyecekler.

İbrahim ise, onlara:

´Rabbim bugün öyle gazaba gelmiştir ki, ne bundan önce bu derece gazaba gelmişliği vardır, ne de bundan sonra bu derece gazaba gelir! [768]

Hem ben, asılsız yere üç söz söylemişimdir!´ diyecek, [769] onları anlatacak. [770]

´Ben bugün ancak kendimi düşünebilirim, kendimi! [771]

Ben sizin için şefaat edebilecek halde ve mevkide değilim ! [772]

Siz benden başkasına gidiniz! Musa´ya gidiniz! [773]

Çünkü, Yüce Allah onunla konuşmuş, [774] ona Tevrat´ı vermiştir´ diyecek. [775]

Bunun üzerine mahşer halkı Musa´ya varacaklar.

Ona:

´Ey Musa! Sen Allah´ın Resûlüsün! Allah seni risâletleriyle ve seninle konuşmasıyla insanlara üstün kılmıştır!

Sen bizim için Rabbin katında şefaat et!

Sen bizim ne halde olduğumuzu bilmiyor, başımıza neler geldiğini görmüyor musun?´ diyecekler.

Musa ise, onlara:

´Rabbim bugün öyle gazaba gelmiştir ki, ne bundan önce bu derece gazaba gelmişliği vardır, ne de bundan sonra bu derece gazaba gelir!

Hem ben öldürmem bana emredilmemiş bir adamı öldürmüşümdür!

Ben şimdi ancak kendimi düşünebilirim, kendimi! [776]

Ben sizin için şefaat edebilecek halde ve mevkide değilim ! [777]

Siz benden başkasına gidiniz! İsa´ya gidiniz!

Çünkü o anadan doğma körlerin gözünü açar, alaca illetini iyi eder, ölüleri diriltirdi! [778]

O, Allah´ın kulu, resûlü, kelimesi ve Meryem´e nefhettiği ruhudur!´ diyecek. [779]

Mahşer halkı İsa´ya varacaklar ve ona:

´Ey İsa! Sen Allah´ın Resûlüsün! Allah´ın Meryem´e ilkâ ettiği kelimesi ve Allah tarafından neftıedilen ruhusun!

Sen beşikte insanlarla konuşmuştun.

Bize Rabbin katında şefaat et!

Sen bizim ne halde olduğumuzu bilmiyor, başımıza neler geldiğini görmüyor musun?´ diyecekler.

İsa ise, onlara:

´Rabbim bugün öyle gazaba gelmiştir ki, ne bundan önce bu derece gazaba gelmişliği vardır, ne de bundan sonra bu derece gazaba gelir!´ diyecek, günah anmayacak. [780]

Ben bugün ancak kendimi düşünebilirim, kendimi! [781]

Ben sizin için şefaat edebilecek halde ve mevkide değilim ! [782]

Siz benden başkasına gidiniz! [783] Âdem oğullarının efendisine, ulusuna gidiniz!

Çünkü o, Kıyamet günü toprağı yarılarak kabirlerinden çıkanların ilkidir! [784]

Siz Muhammed Aleyhisselama gidiniz! [785]

O, geçmiş ve gelecek kusurlarını Allah´ın bağışlamış olduğu bir kuldur! [786]

Yüce Rabbiniz katında sizin için o şefaat eder!´ diyecek. [787]

Bunun üzerine mahşer halkı bana gelecekler

´Ey Muhammed! Sen Allah´ın Resûlü ve peygamberlerin sonuncususun.

Allah senin geçmiş ve gelecek bütün günahlarını bağışlamıştır!

Sen Rabbin katında bize şefaat et!

Sen bizim ne halde olduğumuzu bilmiyor, başımıza gelenleri görmüyor musun?´ diyecekler.

Ben de, kalkıp Arşın altına geleceğim.

Orada Rabbimin huzurunda secdeye kapanacağım.

Sonra Allah Kendisine ait hamdlerden, senaların güzellerinden bana öylelerini fetih ve ilham buyu racak ki, onları benden önce hiçbir kimseye fetih ve ilham buyurmuş değildir!*

Sonra bana:

´Ey Muhammed! Başını secdeden kaldır! Dile, dileğin verilecek! Şefaat et, şefaatin kabul olunacak!´ buyurulacak.

Bunun üzerine, ben de başımı kaldırıp:

´Ya Rab! Ümmetimi! Ümmetimi ! [788]

Yâ Rab! Ümmetimi! [789] Ümmetimi!

Yâ Rab! Ümmetimi! Ümmetimi!´ diyeceğim. [790]

Bunun üzerine:

´Ey Muhammedi Ümmetinden hesapsız olanları cennet kapılarından sağındakinden cennete koy!´ denilecektir.

Onlar, bu kapıdan başka, öteki kapılarda da insanlara ortaktırlar.

Muhammed´in varlığı Kudret Elinde bulunan Allah´a yemin ederim ki; cennet kapılarının iki kanadının arası Mekke ile Himyer, Hecerveya Busrâ arası kadardır. [791]

Şefaat için bana bir had çizilecek[792] ve:

´Haydi git! Kimin kalbinde bir buğday veya arpa tanesi kadar iman varsa, onu[793] cehennemden çıkar! [794] Cennete koy!´ denilecek. [795]

Ben de o had dahilinde insanlan cehennemden çıkarıp cennete koyacağım.

Sonra Rabbime dönerek secdeye kapanacağım.

Yüce Allah yine dilediği kadar beni secde halinde bırakacak.

Sonra bana:

´Ey Muhammedi Başını secdeden kaldır! Söyle, sözün tutulsun! İste, isteğin verilsin! Şefaat dile, şefaatin kabul olunsun!1 denilecek.

Ben de başımı secdeden kaldırarak Rabbime, Kendisinin bana öğrettiği bir hamd ile hamd ede ceğim.

Sonra şefaatte bulunacağım.

Rabbiım bana bir had çizecek[796] ve:

´Haydi git, kimin kalbinde hardal tanesi kadar iman varsa, onu cehennemden çıkar! [797] Cennete koy!´ denilecek.

Ben de gidip kimin kalbinde o kadar iman bulursam onu[798] cehennemden çıkarıp cennete koya cağım. [799]

Sonra Rabbime dönüp aynı hamdlerle hamd edeceğim.

Sonra O´nun için secdeye kapanacağım.

Bana tekrar:

´Ey Muhammedi Secdeden başını kaldır! Söyle, sözün tutulsun! İste, isteğin verilsin! Şefaat dile, şefaatin kabul olunsun!1 denilecek.

Ben de:

´Yâ Rab! Ümmetimi! Ümmetimi!´ diyeceğim.

Bana:

´Git! Kalbinde hardal tanesinden çok çok çok daha az iman bulunan kim varsa, onu da cehennem den çıkar! [800] Cennete koy!´ denilecek.

Ben de gidip kimin kalbinde azıcık iman bulursam onu cennete koyacağım. [801]

Sonra dördüncü kez Rabbime dönerek aynı hamd ve senalarla O´na hamd edeceğim. Secdeye kapanacağım!

Bana:

´Ey Muhammedi Başını secdeden kaldır! Söyle, sözün dinlensin! İste, isteğin verilsin! Şefaat dile, şefaatin kabul edilsin!´ denilecek.

Ben gidip bunu da yapacağım. [802]

´Yâ Rabbi! Cehennemde Kur´ân´ın hapsettiklerinden, yani cehennemde temelli kalmaları gereken lerden başka kimse kalmadı! [803]

Yâ Rab! Lâ ilahe illallah=Allah´tan başka hiçbir ilah yok, diyenlere şefaat için de bana izin ver!´ diye ceğim.

Yüce Allah:

´Bu, Sana ait değildir.

Fakat, izzet ve kibriyâma, azamet ve cibriyâma yemin ederim ki, ´Lâ ilahe illallah1 diyenleri cehen nemden muhakkak Ben çıkaracağım!´ buyuracak. [804]

Ümmetimden cehennemde, cehennemliklerin yanında kalanlara, cehennemlikler:

´Sizin Yüce Allah´a hiçbir şeyi şerik koşmaksızın ibadet etmiş olmanızın size ne yararı oldu? Sizi Allah´ın azabından kurtarabildi mi sanki?!´ diyecekler.

Bunun üzerine, Yüce Allah:

´İzzet ve celâlim hakkı için onları da cehennemden azad edeceğim!´ buyuracak.

Göndereceklerini gönderecek.

Onlar, kömür halinde cehennemden çıkarılıp hayat ırmağının içine konulacaklar da, sel uğrağında biten yabani reyhan tohumlarının çarçabuk bittiği gibi, yeniden öylece bitecekler!

Onlar iki gözlerinin arasına ´Bunlar Azîz olan Allah´ın azadlılan´ yazısı yazılarak cennete konula caklardır.

Cennet halkı, onlara:

´Bunlar cehennemliklerdir!´ diyecekler.

Yüce Allah ise:

´Hayır! Bunlar Azîz ve Cebbar olan Allah´ın azadlılarıdır!´ buyuracaktır." [805]



[722] Ahmed, c. 1, s. 5, Ibn Mâce, c. 2, s. 1440.

[723] Buhârî, Sahîh, c. 6, s. 34, İbn Mâce, c. 2, s. 1 429.

[724] Ahmed, c. 1, s. 5, Müslim, c. 4, s. 1782, Ebu Dâvud, c. 4, s. 21 8, Tirmizî, c. 5, s. 587, İbn Mâce, c. 2, s. 1440.

*Yeşil (Ahmed, c. 3, s. 456).

[725] Tirmizî, c. 5, s. 585.

[726] Ahmed, c. 1, s. 5, Müslim, c. 4, s. 1782, Ebu Dâvud, c. 4, s. 21 8, Tirmizî, c. 5, s. 587, İbn Mâce, c. 2, s. 1440.

[727] Ahmed, c. 1, s. 5, Tirmizî, c. 5, s. 587, İbn Mâce, c. 2, s. 1440.

[728] Ahmed, c. 3, s. 144, Tirmizî, c. 5, s. 587.

[729] Tirmizî, c. 5, s. 588, Dârim f, c. 1, s. 30.

[730] Ahmed, c. 3, s. 144.

[731] Ahmed, c. 5, s. 138, Tirmizî, c. 5, s. 586, İbn Mâce, c. 2, s. 1443.

[732] Ahmed, c, 1, s. 281, Tirmizî, c. 5, s. 587, Dârimî, c. 1 , s. 30.

[733] Ahmed, c. 1, s. 281, Dârimî, c. 1, s. 30.

[734] Tirmizî, c.5, s. 587.

[735] M âlik, Muvatta´, c. 1, s. 212, Abdurrezzak, Musannef, c. 2, s. 413, Ahm ed, c. 1, s. 281 , Buhârî, Sahîh, c. 7, s. 145, Müslim , c. 1, s. 189, İbn Mâce, c. 2, s. 1 440.

[736] Müslim, c. 4, s. 1782, Ebu Dâvud, c. 4, s. 218, Tirmizî, c. 5, s. 588, İbn Mâce, c. 2, s. 1 440, Dârimî, c. 1, s. 30.

[737] Tirmizî, c. 5, s. 588, İbn Mâce, c. 2, s. 1440, Dârimî, c. 1, s. 30.

[738] Tirmizî, c. 5, s. 588, Dârimî, c. 1, s. 30.

[739] Dârimî, c. 1, s. 30.

[740] Tirmizî, c. 5, s. 588, Dârimî, c. 1, s. 30.

[741] Dârimî, c. 1, s. 30.

[742] Tirmizî, c. 5, s. 585, Dârimî, c. 1, s. 30.

[743] Ahmed, c. 1, s. 5.

[744] Tirmizî, c. 5, s. 585, Dârimî, c. 1, s. 30.

[745] Ahmed, c. 2, s. 435, Buhârî, c. 5, s. 225, Müslim, c. 1, s. 184, Tirmizî, c. 4, s. 622.

[746] Ahmed, M üsned, c. 6, s. 3-4.

[747] TaberânPden naklen Suyûtî, Câmiu´s-sağfr, c. 1, s. 80.

[748] Ahmed, c. 2, s. 435, Buhârî, c. 5, s. 225, Müslim, c. 1, s. 184, Tirmizî, c. 4, s. 622.

[749] Ahmed, c. 3, s. 116.

[750] Ahmed, c. 2, s. 435, Buhârî, c. 5, s. 225, Müslim, c. 1, s. 184-185, Tirmizî, c. 4, s. 622.

[751] Ahmed, c. 2, s. 435, c. 3, s. 116, Buhârî, c. 5,5.147, 225, Müslim, c. 1,5.184 Tirmizî, c. 4,5.622.

[752] Ahmed, c. 3, s. 116, Buhârî, c. 5, s. 147, Müslim , c. 1, s. 180, İbn Mâce, c. 2, s. 1 442.

[753] Ahmed, c. 2, s. 435, Buhârî, c. 5, s. 225, Müslim, c. 1, s. 184-185, Tirmizî, c. 4, s. 622-623.

[754] Ahmed, c. 1, s. 4.

[755] Ahmed, c. 2, s. 435, Buhârî, c. 5, s. 226, Müslim, c. 1, s. 184-185, Tirmizî, c. 4, s. 622-623.

[756] Ahmed, M üsned, c. 3, s. 116, Buhârî, Sahîh, c. 5, s. 147, Müslim, c. 1, s. 180, İbn Mâce, Sünen, c. 2, s. 1442.

[757] Ahmed, c. 2, s. 435, Buhârî, c. 5, s. 226, Müslim, c. 1, s. 185, Tirmizî, c. 4, s. 623.

[758] Ahmed, c.1, s. 5.

[759] Ahmed, c. 3, s. 116, Buhârî, c. 5, s. 147, Müslim , c. 1, s. 180, İbn Mâce, c. 2, s. 1 442.

[760] Buhârî, c. 5, s. 226, Müslim, c. 1, s. 185, Tirmizî, c. 4, s. 623.

[761] Ahmed, c.1, s. 4.

[762] Ahmed, c. 2, s. 435, Buhârî, c. 5, s. 226, Müslim, c. 1, s. 185, Tirmizî, c. 4, s. 623.

[763] Ahmed, c.1, s. 4, c. 3, s. 116, Müslim, c. 1, s. 180, İbn Mâce.c. 2, s. 1442.

[764] Ahmed, c. 2, s. 435.

[765] Buhârî, c. 5, s. 147, İbn Mâce, c. 2, s. 1 442.

[766] Ahmed, c. 2, s. 435, Buhârî, c. 5, s. 226, Müslim, c. 1, s. 185, Tirmizî, c. 4, s. 623.

[767] Ahmed, c.1, s. 4.

[768] Buhârî, c. 5, s. 226, Müslim, c. 1, s. 185, Tirmizî, c. 4, s. 623.

[769] Buhârî, c. 5, s. 226, Tirmizî, c. 4, s. 625.

[770] Ahmed, c. 2, s. 436, Müslim, c. 1, s. 185.

[771] Ahmed, c. 2, s. 436, Buhârî, c. 5, s. 226, Müslim, c. 1, s. 185, Tirmizî, c. 4, s. 623.

[772] Ahmed, c. 1, s. 4, Buhârî, c. 5, s. 1 47, İbn Mâce, c. 2, s. 1442.

[773] Ahmed, c. 2, s. 436, Müslim, c. 1, s. 185, Tirmizî, c. 4, s. 623.

[774] Ahmed, c. 1, s. 4.

[775] Buhârî, c. 5, s. 147, İbn Mâce, c. 2, s. 1 442.

[776] Ahmed, c. 2, s. 436, Buhârî, c. 5, s. 226, Müslim, c. 1, s. 185, Tirmizî, c. 4, s. 623.

[777] Ahmed, c. 1, s. 5, Buhârî, c. 5, s. 1 47, İbn Mâce, c. 2, s. 1442.

[778] Ahmed, c. 2, s. 436, Buhârî, c. 5, s. 226, Müslim, c. 1, s. 185, Tirmizî, c. 4, s. 623.

[779] Buhârî, Sahîh, c. 5, s. 1 47, İbn Mâce, c. 2, s. 1442.

[780] Ahmed, c. 2, s. 436, Buhârî, c. 5, s. 226, Müslim, c. 1, s. 185, Tirmizî, c. 4, s. 623.

[781] Buhârî, c. 5, s. 226, Tirmizî, c. 4, s. 623.

[782] Ahmed, c. 1, s. 5, Buhârî, c. 5, s. 1 47, İbn Mâce, c. 2, s. 1442.

[783] Ahmed, c. 2, s. 436, Buhârî, c. 5, s. 226, Müslim, c. 1, s. 185, Tirmizî, c. 4, s. 623.

[784] Ahmed, c, 1, s. 5.

[785] Ahmed, c.1, s. 5, c. 2, s. 436, Buhârî, c. 5, s. 226, Müslim, c. 1,5.185, Tirmizî, c. 4,5.623.

[786] Buhârî, c. 5, s. 147, İbn Mâce, c. 2, s. 1 442.

[787] Ahmed, c.1, s. 5.

* Makam-ı Mahmud öyle bir m akamdır ki, bütün m ahşer halkının hesaplarının bir an önce görülmesi ve uzayıp giden tevakkuf ıztırabından kurtarılarak rahata kavuşturulmaları içjn, Peygamberimiz Aleyhisselam o makamda Allah´a hamd edecek, Allah katında şefaatte bulunacaktır (İbn Esîr, Nihâye, C. 1 , S. 437).

[788] Ahmed, c. 2, s. 436, Buhârî, c. 5, s. 226-227, Müslim, c. 1, s. 185, Tirmizî, c. 4, s. 624-625.

[789] Ahmed, c. 2, s. 436, Tirmizî, c. 4, s. 624.

[790] Ahmed, c. 2, s. 436.

[791] Ahmed, c. 2, s. 436, Buhârî, c. 5, s. 227, Müslim, c. 1, s. 185-186, Tirmizî, c. 4, s. 624.

[792] Ahmed, c. 3, s. 116, Buhârî, c. 5, s. 147, Müslim , c. 1, s. 181, İbn Mâce, c. 2, s. 1 442.

[793] Ahmed, c. 3, s. 144, Müslim, c. 1, s. 183.

[794] Müslim, c.1, s. 183.

[795] Ahmed, c. 3, s. 144.

[796] Ahmed, c. 3, s. 116, Buhârî, c. 5, s. 147, Müslim , c. 1, s. 181, İbn Mâce, c. 2, s. 1 442. Ahmed, c. 3, s. 116, Buhârî, c. 5, s. 147, Müslim , c. 1, s. 181, İbn Mâce, c. 2, s. 1 442.

[797] Müslim, c. 1, s. 183.

[798] Ahmed, c. 3, s. 1144.

[799] Ahmed, c. 3, s. 116, 144, Buhârî, c. 5, s. 147, Müslim, c. 1, s. 181, İbn Mâce, c. 2, s. 1442-1443.

[800] Müslim, c.1, s. 183.

[801] Ahmed, c. 3, s. 144.

[802] Müslim, c.1, s. 183.

[803] Ahmed, c. 3, s. 116, Buhârî, c. 5, s. 147, Müslim , c. 1, s. 181, İbn Mâce, c. 2, s. 1 443.

[804] Müslim, c.1, s. 183-814.

[805] Ahmed. c. 3. s. 144.

M. Asım Köksal, İslam Tarihi, Köksal Yayıncılık: 8/331-340.







Konu Başlığı: Ynt: Peygamberimiz as ın ahiretteki derecesinin yüceliği
Gönderen: Ramazan. üzerinde 16 Nisan 2015, 17:50:40
Es Selamün Aleyküm ve Rahmetullahi ve Berekatühü  . İmam Taberî'nin rivayet ettiği bir Hadiste Hz. Peygamber (asm), Makam-ı Mahmud ümmetime şefaat edeceğim bir makamdır" buyurmuştur. Yüce Allah ahirette  Peygamber Efendimiz (S.A.V.) 'in şefaatini kabul edecek . Efendimiz secdeye kapanıp Yüce Allah Efendimize başını kaldırmasını buyurunca Efendimiz 'ümmetim ümmetim ! ' diyecek ve bizleri cehennem azabından şefaati ile kurtaracak inşAllah. Yüce Allah Efendimize Kalbinde hardal tanesi kadar iman olan bir kimse için de şefaatte bulunabileceğini buyuruyor. Yüce Allah o kadar merhametlidir ki anlatılmaz . Ey bizi bizden çok düşünen , ümmetim ümmetim diyerek üzerimize titreyen  Efendim , inşAllah ümmetinin en hayırlılarından oluruz ve ahirette şefaatinize nail oluruz . Size sonsuz salat-u selam olsun .  Paylaşımdan ALLAH razı olsun


Konu Başlığı: Ynt: Peygamberimiz as ın ahiretteki derecesinin yüceliği
Gönderen: Ceren üzerinde 16 Nisan 2015, 21:09:26
Aleykümselam.Rabbim razı olsun paylaşımdan Sümeyye abla.Rabbim bizleri peygamber efendimize komşu olan kullarından eylesin inşallah...