> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Tarihi Eserleri > İslam Tarihi > Peygamberimiz a.sın Ticaret Hayatına Atılışı
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Peygamberimiz a.sın Ticaret Hayatına Atılışı  (Okunma Sayısı 1058 defa)
23 Ocak 2010, 22:48:46
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« : 23 Ocak 2010, 22:48:46 »



Peygamberimiz (a.s.)ın Ticaret Hayatına Atılışı


 Kureyşliler; öteden beri ticaretle uğraşırlardı.[567]

Ticaretle uğraşmayanların ise, ellerinde hiçbir şeyleri bulunmazdı.[568]

Peygamberimiz Muhammed (a.s.); onaltı yaşında bulunduğu sırada, amcası Zübeyr b. Abdulmuttalib´le birlikte, Kureyşlilerin ticaret kervanına katılarak Yemen´e gitti.[569]

Giderken, önlerine gerilen puğur deveyi uysallaştırmak, gelirken de kafilenin önüne düşerek onları sel sularıyla dolup taşan geçitsiz vadiden selametle geçirmek gibi halleri görüldü.[570]

Bu hadiseler, ayrıntılı olarak şöyle anlatılır

Ticaret kafilesi giderken bir vadiye uğramışlardı ki, erkek, puğur bir deve oradan kimseyi geçirmemekte idi.

Kafile, geri dönmek istedikleri zaman, Peygamberimiz (a.s.);

"Ben onun hakkından gelirim!" diyerek kafilenin önüne düştü.

Puğur deve Peygamberimiz (a.s.)ı görünce uysallaştı.

Peygamberimiz (a.s.) kendi devesinden inip onun üzerine bindi. Vadiyi geçtikten sonra, onu salıverdi.

Seferlerinden dönüşlerinde de, su ile dolup taşan bir vadiye rastlamışlar ve duraklamışlardı.

Peygamberimiz (a.s.) "Siz, beni takip ediniz!" dedi. Kafile onu takip ederek selametle geçtil er. Sanki, Yüce Allah, oradaki suları kurutmuş, geçit verir hale getirmişti.

Mekke´ye gelip bunları anlattıkları zaman, halk "Bu gencin hal ve şanı, büyük olacak!" demeye başladılar.[571]

Peygamberimiz (a.s.); zengin Kureyş kadınlarından Hz. Hatice hesabına, Cüreş pazarına iki kere ticaret seferi yapmış ve her sefer için, kendisine ücret olarak genç ve erkek birer deve ver-ilmiştir.[572]

Cüreş, Yemen´in Mekke tarafına düşen birinci iklimde 65 boylam 17 enlem derecesinde bulunan sancaklarından, büyük ve geniş şehirlerinden idi.[573]

Hz. Hatice; kendisine ait malları Tihâme´deki Hubaşe pazarında da sattırmak üzere Peygamberimiz (a.s.)ı ücretle tuttu ve Kureyşîl erden tuttuğu başka bir zâtı da Peygamberimiz (a.s.) m yanına kattı

Hubaşe, Arapların pazar yerlerinden bir yer olup,[574] Yemen´de idi ve Mekke´ye altı günlük bir mesafede idi.

Orada, her yıl Recep ayında,[575] üç gün[576] veya sekiz gün pazar kurulur,[577] alışveriş yapılırdı.[578]

Bu sefer; Peygamberimiz (a.s.)ın, Hz. Hatice hesabına Hubaşeye Meysere ile birlikte yap tığı ilk seferi idi.

Oradan, Tihâme kumaşı satın alıp Mekke´ye getirmişler, Hakîm b. Hizam´a satarak çok güzel bir kazanç sağlamışlardı.[579]

Peygamberimiz (a.s.):

"Ben, Hatice´den daha hayırlı patron görmedim. Ben ve arkadaşım, seferden dönüp de, onun yanın da, bizim için biriktirilmiş buğday ekmeği, nefis ve turfanda türlü yemişleri hazır bulmadığımız olmamıştır!" diyerek Hz. Hatice´yi övmüştür.[580]

Ebu Talib Amca, bir gün Peygamberimiz (a.s.)a:

"Ey kardeşimin oğlu! Ben, malsız bir adamım.

Zamanın, üzerimize çöken sıkıntısı, son dereceyi buldu.

Kıtlık ve mücadele yıllan, bizde ne sermaye bıraktı, ne de ticaret!

İşte, kavminin ticaret kervanı Şam´a gitmeye hazırlanmış bulunuyor. Hatice binti Huveylid de, bu kervana, yükleyeceği mallarla katılacak, mallarının üzerinde de, kavminden bazı adamlar gönderecek-tir.[581]

Kendisinin, senin gibi güvenilir, temiz ve vefakâr bir insana çok ihtiyacı vardır. İşlerinden ve ticaretinden bir kısmına seni vekil yapması için yanına varıp kendisiyle konuşmuş olsaydık, iyi olurdu.[582]

Yine de, gidip dileğini ona arzedecek olursan, herhalde, hemen kabul eder.[583]

Temizliğin sebebiyle, seni başkasına üstün tutar, sanırım.

Gerçi, ben senin Şam taraflarına gitmeni istemiyor ve sana Yahudilerden bir zarar gelmesinden korkuyorum, ama bundan başka bir fikir, bir çare de bulamıyorum" dedi.[584]

Peygamberimiz (a.s.):

"Belki de, o (Hz. Hatice), bu hususta bana bir haber salar" dedi.

Ebu Talib Amca:

"Ben, onun, senden başkasını vazifelendireceğinden de endişe ediyorum. Sen, işi tedbirli olarak talep ve takip et!" dedi.[585]

Peygamberimiz (a.s.):

"Amcacığım! Sen, nasıl istiyorsan, öyle yap!" dedi.[586]

Hz. Hatice; şerefli ve çok zengin bir kadındı, ticaretle uğraşırdı. Güvendiği kimselere sermaye verip-aralarında belirleyecekleri şarta göre, zarar ve ziyan sermayeye ait olmak üzere-onlaria ortak olur, elde edilen kazançtan bir kısmını onlara verirdi.[587]

Hz. Hatice; Ebu Talib ile Peygamberimiz (a.s.) arasında geçen konuşmayı işittiği zaman;[588] Peygamberimiz (a.s.)ın son derecede doğruluğunu, eminliğini ve iyi huyluluğunu çok iyi bildiği için.[589] "Ben onun bunu isteyeceğini bilmiyordum!" dedi[590] ve hemen, Peygamberimiz (a.s.)a haber salıp ticaret kervanını götürenlere veregeldiğinden daha fazla ücret vermek şartıy la ticaret malını Şam´a götürmesini teklif etti.[591]

Peygamberimiz (a.s.) Hz. Hatice´nin yanına gelince, Hz. Hatice:

"Ben, seni, Şam´a göndereceğim ticaret mallan üzerinde göndermek için çağırdım.

Senin doğru sözlü, son derecede gücenilir, güzel huylu olduğunu biliyorum.

Sana, kavminden hiçbir kimseye vermediğim ücretin birkaç katını vereceğim!" dedi.[592]

Peygamberimiz (a.s.), Hz. Hatice´nin bu teklifini kabul etti.[593]

Hemen, amcası Ebu Talib´le buluşup, durumu ona anlattı.[594]

Ebu Talib:

"Bu, Allah´ın sana gönderdiği bir nzıktır.[595]

Ey kardeşimin oğlu! Bana erişen habere göre, Hatice filan adamı iki erkek genç deve vermek üzere tutmuş. Biz sana da bu kadar ücret vermesine razı değiliz. Senin için, bu hususta onunla bir konuşsak olmaz mı?" dedi.

Peygamberimiz (a.s.):

"Sen nasıl istersen öyle olsun!" dedi.

Bunun üzerine, Ebu Talib, hemen Hz. Hatice´nin yanına gitti:

"Ey Hatice! Sen, Muhammed´i tuttun mu? Haber aldığıma göre, filan zât, iki erkek genç deve ver mek üzere tutmuşsun.

Biz, Muhammed için, dört erkek ve genç deveden başkasına razı değiliz!" dedi.

Hz. Hatice:

"Sen bunu bize uzak ve düşman olan bir kimse için bile dilemiş olsaydın, yine kabul ederdik. Kaldı ki, bize akraba ve dost olan birisi için dilemiş bulunuyorsun ki, bu nasıl kabul edilmez?" dedi.[596]


[567] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c.1, s, 199, Taberî, Târih, t 2, s. 196.

[568] Ebu Nuaym, Delâilü´n-nübüvve, c. 1, s. 173, İbn Seyyid, Uyûnu´l-eser, c. 1, s. 47-48.

[569] Ebu´l-Fenec İbn Cevzî, el-Vefâ, c. 1, s. 101, Ebu´l-Fidâ, el-Bidâye ve´n-nihâye, c. 2, s. 277, Diyarbekrî, Târîhu´l-hamîs, c. 1, s. 260.

[570] Ebu´l-Fidâ, el-Bidâye ve´n-nihâye, c. 2, s. 277.

[571] Ebu´l-Fenec İbn Cevzî, el-Vefâ, c. 1, s. 101.

[572] Hâkim, Müstednek, c. 3, s. 182, Beyhakî, Delâil, c. 2, s. 66, Ebu´l-Fidâ, el-Bidâye ve´n-nihâye, c. 2, s. 295.

[573] Yakut, Mu´cemu´l-büldân, c. 2, s. 126.

[574] Abdurrezzak, Musannef, c. 5, s. 320, Taberî, Târih, c. 2, s. 197, Yakut, Mu´cemu´l-büldân, t 2,s. 210-211, İbn Seyyid, Uyûnu´l-eser, c 1, s. 50.

[575] Ezrakî, Ahbâru Mekke, c.1, s. 191, Yakut, Mu´cemu´l-büldân, c. 2, s. 21 0, Bedrüddin Aynı, Umdetu´l-kârf, c. 10, s. 104.

[576] Ezrakî, Ahbâru Mekke, c. 1, s. 191, Halebî, İnsânu´l-uyûn, c. 1, s. 221.

[577] Zübeyr b. Bekkâr, Cemhere, 1, s. 1 91, Bedrüddin Aynf, Umdetu´l-kârf, c. 10, s. 104, İbn Hacer, Fethu´l-bârf, c. 3, s. 473.

[578] Ezrakî, Ahbâru Mekke, c. 1, s. 191, Bedrüddin Aynf, Umdetu´l-kârf, c. 1 0, s. 1 04, İbn Hacer, Fethu´l-bârf, c. 3, s. 473, Halebî, İnsânu´l-uyûn, c. 1, s. 221.

[579] Zübeyr b. Bekkâr, Cemhere, c. 1 ,s. 371, Halebî, İnsânu´l-uyûn, c. 1, s. 221.

[580] Abdurrezzak, Musannef, c. 5, s. 320, Yakut, Mu´cem, c. 2, s. 211, İbn Seyyid, Uyûnu´l-eser, c. 1, s. 50.

[581] İbn Sa´d, Tabakâtü´l-kübrâ, c. 1, s. 156, Ebu Muaym, Delâilü´n-nübüvve, c. 1, s. 172, Ebu´l-Ferec, el-Vefâ, c. 1, s. 143, İbn Seyyid, Uyûnu´l-eser, c. 1, s. 47-48.

[582] Belâzurî, Ensâbu´l-eşrâf, c. 1, s. 97.

[583] İbn Sa´d, Tabakât, c. 1, s. 129, Ebu Nuaym, Delâilü´n-nübüvve, c. 1, s. 172, Ebu´l-Ferec, el-Vefâ, c. 1, s.143, İbn Seyyid, Uyûnu´l-eser, c. 1, s. 4748.

[584] Ebu Nuaym, De lâi lü´n-nübüvve, c. 1, s. 173, E b u´l-F ere c, el-Vefâ, c. 1, s. 1 43, İtan Seyyi d, Uyûnu´l -eser, c. 1 , s. 48, H aleb f, İnsânu´l-uyûn, c. 1, s. 216.

[585] İbn Seyyid, Uyûnu´l-eser, c. 1, s. 48, Halebî, İnsânu´l-uyûn, c. 1, s. 216.

[586] Belâzurî, Ensâbu´l-eşrâf, c. 1, s. 97.

[587] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c. 1, s. 199, Taberî, Târih, c. 2, s. 196, Ebu Nuaym, Delâilü´n-nübüvve, c. 1, s. 173, Beyhakî, Delâilü´n-nübüvve, c. 2, ...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Peygamberimiz a.sın Ticaret Hayatına Atılışı
« Posted on: 18 Nisan 2024, 06:44:21 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Peygamberimiz a.sın Ticaret Hayatına Atılışı rüya tabiri,Peygamberimiz a.sın Ticaret Hayatına Atılışı mekke canlı, Peygamberimiz a.sın Ticaret Hayatına Atılışı kabe canlı yayın, Peygamberimiz a.sın Ticaret Hayatına Atılışı Üç boyutlu kuran oku Peygamberimiz a.sın Ticaret Hayatına Atılışı kuran ı kerim, Peygamberimiz a.sın Ticaret Hayatına Atılışı peygamber kıssaları,Peygamberimiz a.sın Ticaret Hayatına Atılışı ilitam ders soruları, Peygamberimiz a.sın Ticaret Hayatına Atılışı önlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes