Konu Başlığı: Peygamberimiz a.sın Hılful fudule Girişi Gönderen: Sümeyye üzerinde 23 Ocak 2010, 20:58:37 Peygamberimiz (a.s.)ın Hılfu´l-fudûl´e Girişi ve Hılfu´l-fudûl´ün İcraatından Bazı Örnekler Peygamberimiz (a.s.)in yirmi yaşlarında iken[525] amcalarıyla birlikte katıldığı[526] son Ficar kavgasından dönüldükten sonra,[527] Haram aylardan Zilkade ayında idi ki,[528] Yemenli Zübeyd kabilesinden bir adamın satmak üzere Mekke´ye getirdiği bir yük metaını Kureyş eşrafından Âs b. Vâil satın almış, parasını ödemeye yanaşmamıştı.[529] Âs b. Vâil adamın metaını kendisine geri vermesi isteğine de yanaşmayınca,[530] adamcağız: Abduddar, Manzum, Cuman, Sehm ve Adiyy b. Ka´b oğulları gibi, Mekke´nin nüfuzlu ailelerinin ileri gelenlerine başvurup Âs b. Vâil ´deki alacağını ödettirmeleri için kendisine yardım etmelerini istemişti. Fakat, bunlar adamcağıza yardımcı olacakları yerde, Âs b. Vâil´i kayırmışlar, adamcağızı da azarlamışlardı. İşin kötüye gittiğini gören[531] ve çaresizlik içinde kalan adam[532] güneşin doğmak üzere olduğu ve Kureyş ileri gelenlerinin de Kabe´nin çevresinde küme küme oturdukları bir sırada, Ebu Kubeys dağına çıkarak "Ey Fihr hanedanı!" diye bağıra bağıra okuduğu şiirinde, uğradığı zulmü ve haksızlığı açıklayıp yardım dileğinde bulununca;[533] orada hemen kalkıp temaslara başlamak suretiyle ilk harekete geçen ve bu yolda daha başkalarını da harekete geçiren zât, Peygamberimiz (a.s.)ın amcası Zübeyr b. Abdulmuttalib oldu.[534] Kureyş kabilelerinden: Hâşim b. Abdi Menaf, Muttalib b. Abdi Menaf, Zühre b. Kilab, Teym b. Mürre, Haris b. Fihr oğulları, Darü´n-Nedve´de toplandılar. Durumu aralarında konuştular, ne şekilde hareket edileceğini sözbirliğiyle belirlediler.[535] Bu hususta andlaşmaya, birbirlerini davet ettiler. Yaşlılığı dolayısıyla[536] Abdullah b. Cüd´an´ın evinde toplandılar.[537] Abdullah b. Cüd´an, yemek yaptırıp onlara yedirdi.[538] "Mekkelilerden ve Mekkeliler dışında, Mekke´ye girecek olan sair insanlardan, Mekke´de zulme ve haksızlığa uğramış bir kimse bırakmamak;[539] mazlumun hakkı geri alınıncaya kadar zalime karşı mazlumla birlikte hareket etmek" üzere ahidleştiler ve akidleştiler.[540] Denizlerin bir kıl parçasını ıslatacak kadar suyu bulundukça, Hira ve Sebîr dağı yerlerinde durduğu ve üzerlerinde dağ tekeleri yayıldığı müddetçe, ahid ve akidlerine bağlı kalacaklarına and içtiler.[541] Geçmiş zamanlarda, Cürhüm kabilesinden: Fadl b. Fadâle, Fadl b.Vedâa,[542] Fadl b. Haris,[543] veya Fudayl b. Hâris[544] isimlerinde, eşraftan üç kişinin biraraya gelip: Zalime karşı mazluma yardım etmek;[545] zayıfın hakkını güçlüden, yabancının hakkını yerliden almak; adaleti aralarında hâkim kılmak üzere, andlaşmışlardı.[546] Kureyşliler, şekil ve mahiyeti itibarıyla eskisine pek benzeyen bu yeni teşebbüse de; "Fadl adlı kişi lerin andı" anlamına gelen "Hılfü´l-fudûl" adını verdiler.[547] Hılfü´l-fudûl´ün ilk işi; Âs b. Vâil´e giderek Zübeydî´nin malını Âs b. Vâil´den çekip almak ve Zübeydîye teslim etmek oldu. O sırada; Has´am kabilesinden bir adam, umre veya hac yapmak maksadıyla, kızını yanına alarak Mekke´ye gelmişti. Has´amî´nin Katul diye anılan kızı, herkesin kadınından güzeldi. Mekke eşrafından Nübeyh b. Haccac; onu, görür görmez, babasının elinden zorla alıp kaçırdı. Has´amî: "Bu adamı bulup benim yanıma getirecek bir kimse yok mu?" diyerek feryad etti durdu. Kendisine: "Git de, derdini Hılfü´l-fudûl´e anlat!" denildi. Bunun üzerine, Has´amî, hemen Kabe´nin yanına dikilip: "Yâ Hılfe´l-fudûl! Yetiş imdadıma!" diyerek bağırmaya başlayınca, kılıçlarını sıyırıp her taraftan boyunlarını uzatarak Has´a-mî´nin yanına yetişenler: "İşte, sana yardıma geldik. Ne oldu sana?" diye sormaya başladılar. Has´amî: "Nübeyh, kızım hakkında bana zulmetti: kızımı elimden zorla çekip aldı!" dedi. Hılfü´l-fudûl ashabı, hemen Has´amî´yiyanlarına alarak Nübeyh´in evine gittiler, kapısının önüne dik ildiler. Nübeyh yanlarına çıkınca, kendisine: "Yazıklar olsun sana! Sen de biliyorsun ki, biz, bu hususta akid yapmışızdır! Haydi, tez getir kadını!" dediler. Nübeyh: "Emrinizi yerine getireyim! Fakat, bir gece olsun, ondan yararlanmama müsaade ediniz!" dedi. HıIfü´l-fudûl ashabı: "Hayır! Vallahi, sana süt sağım zamanı kadar bile müsaade edilemez!" dediler. Bunun üzerine, Nübeyh, kadını çıkarıp babasına teslim etmek zorunda kaldı.[548] Peygamberimiz (a.s.), amcalarıyla birlikte bulunup[549] Abdullah b. Cüd´an´ın evinde yapıldığını bildirdiği Hılfü´l-fudûl hakkında,[550] "Ona İslâmiyet devrinde bile davet edilsem, icabet eder im" buyurmuştur.[551] [525] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c. 1, s. 198, İbn Sa´d, Tabakâtü´l-kübrâ, c. 1, s. 128, Yâkubî, Târîh, c. 2, s. 17, Ebu´l-Ferecİbn Cevzî, el-Vefâ, c. 1, s. 127, İbn Seyyid, Uyûnu´l-eser, c. 1, s. 46. [526] İbn Esîr, Kâmil, c. 2, s. 41, İbn Seyyid, Uyûnu´l-eser, c. 1, s. 46. [527] İbn Sa´d, Tabakât, c. 1,s.128. [528] Süheyli, Ravdu´l-ünüf, c. 2, s. 72, Ebu´l-Fidâ, el-Bidâye ve´n-nihâye, c. 2, s. 291. [529] Mes´ûdf, Murûcu´z-zeheb, c. 2, s. 276, Süheyli, Ravdu´l-ünüf, c. 2, s. 72. [530] Ebu´l-Ferec İbn Cevzî, el-Vefâ, c. 1, s. 136. [531] Süheyli, Ravdu´l-ünüf, c. 2, s. 72, Ebu´l-Fidâ, el-Bidâye ve´n-nihâye, c. 2, s. 291. [532] Mes´ûdf, Murûcu´z-zeheb, c. 2, s. 276. [533] Mes´ûdf, Murûc, c. 2, s. 276-277, Süheyli, Ravd, c. 2, s. 72, Ebu´l-Fidâ, el-Bidâye ve´n-nihâye, c. 2, s. 292. [534] İbn Sa´d, c. 1, s. 128, Mes´ûdf, c. 2, s. 276-277, Süheyli, c. 2, s. 72, Ebu´l-Ferec İbn Cevzî, el-Vefâ, c. 1 , s. 137, Ebu´l-Fidâ, el-Bidâye, c. 2, s. 292. M. Asım Köksal, İslam Tarihi, Köksal Yayınları: 1/95-100. [535] Mes´ûdf, Murûcu´z-zeheb, c. 2, s. 277. [536] İbn Esîr, Kâmil, c. 2, s. 41, Ebu´l-Fidâ, el-Bidâye ve´n-nihâye, c. 2, s. 293. [537] İbn Sa´d, Tabakâtü´l-kübrâ, c. 1, s. 1 29, Mes´ûdf, Murûcu´z-zeheb, c. 2, s. 276, Süheyli, Ravdu´l-ünüf, c. 2, s. 77, Ebu´l-Ferec İbn Cevzî, el-Vefâ, c.1, s. 137, İbn Esîr, Kâmil, c. 2, s. 41, Ebu´l-Fidâ, c. 2, s. 292. [538] İbn Sa´d, Tabakât, c. 1, s. 129, Süheyli, Ravd, c. 2. , s. 72, Ebu´l-Ferec İbn Cevzî, el-Vefâ, c. 1, s. 137, İbn Esîr, Kâmil, c. 2, s. 41, İbn Seyyid, Uyûnu´l-eser, c. 1, s. 47, Ebu´l-Fidâ, el-Bidâye, c. 2, s. 292. [539] İbn Esîr, Kâmil, c. 2, s. 41, Ebu´l-Fidâ, el-Bidâye ve´n-nihâye, c. 2, s. 293 İbn Haldun, Târîh, c. 2, ks. 2, s.3. [540] İbn Sa´d, Tabakât, c. 1, s. 129, Süheyli, Ravd.c. 2, s. 72-73, Ebu´l-Ferec İbn Cevzî, el-Vefâ, c. 1, s. 137-138, İbn Esîr, Kâm il, c. 2, s. 41 , İbn Seyyid, Uyûnu´l-eser, c. 1, s. 47, Ebu´l-Fidâ, el-Bidâye, c. 2, s. 292, İbn Haldun, Târîh, c. 2, ks. 2, s. 3. [541] İbn Sa´d, Tabakât, c. 1, s. 129, Süheyli, Ravd, c. 2, s. 73, Ebu´l-Ferec İbn Cevzî, el-Vefâ, c.1, s. 138, İbn Seyyid, Uyun, c. 1, s. 47, Ebu´l-Fidâ, el-Bidâye ve´n-nihâye, c. 2, s. 292. [542] Süheyli, Ravd, c. 2, s. 70, İbn Esîr, Nihâye, c. 3, s. 456, İbn Haldun, Târîh, c. 2, ks. 2, s. 3. [543] İbn Esîr, Nihâye, c. 3, s. 456, Ebu´l-Fidâ, el-Bidâye ve´n-nihâye, c. 2, s. 292. [544] Süheyli, Ravdu´l-ünüf, c. 2, s. 76. [545] Ebu´l-Fidâ, el-Bidâye ve´n-nihâye, c. 2, s. 292. [546] İbn Esîr, Nihâye, c. 3, s. 456. [547] İbn Sa´d, Tabakât, c.1, s. 129, Yâkubî, Târîh, c. 1, s. 18, Süheyli, Ravdu´l-ünüf, c. 2, s. 73, Ebu´l-Ferec, el-Vefâ, c.1 , s. 136, İbn Esîr, Nihâye, c. 3, s. 456, İbn Esîr, Kâmil, c. 2, s. 41, Ebu´l-Fidâ, c. 2, s. 292, İbn Haldun, Târîh, c. 2, ks. 2, s. 3. [548] Süheyli, Ravdu´l-ünüf, c. 2, s. 73, Ebu´l-Fidâ, el-Bidâye ve´n-nihâye, c. 2, s. 292 [549] Ahmed b. Hanbel, Müsned, c. 1, s. 190, Ebu´l-Ferec, el-Vefâ, c. 1, s. 138, İbn Esîr, Kâmil, c. 2, s. 41 , [550] İbn Sa´d, Tabakât, c. 1, s. 1 29, Süheyli, Ravdu´l-ünüf, c. 2, s. 75, Ebu´l-Ferec, c. 1, s. 138, İbn Esîr, Nihâye, c. 3, s. 456, İbn Esîr, Kâmil, c. 2, s. 41 , Ebu´l-Fidâ, el-Bidâye ve´n-nihâye, c. 2, s. 293. [551] İbn Sa´d, c. 1, s. 1 298, Süheyif, c. 2, s. 75, Ebu´l-Ferec, c. 1, s. 138, İbn Esîr, Nihâye, c. 3, s.356, İbn Esîr, Kâmil, c. 2, s. 41, Ebu´l-Fidâ, c. 2, s. 293, İbn Haldun, Târih, c. 2, ks. 2, s. 3. M. Asım Köksal, İslam Tarihi, Köksal Yayınları: 1/100-104. |