๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => İslam Tarihi => Konuyu başlatan: Sümeyye üzerinde 17 Şubat 2010, 15:16:59



Konu Başlığı: Ölümler Evlilkler Doğumlar
Gönderen: Sümeyye üzerinde 17 Şubat 2010, 15:16:59
Ölümler Evlilkler Doğumlar







Hz. Ali´nin Annesi Fâtıma Hatunun Vefatı


Fâtıma Hatunun Kimliği ve Fazileti


Hz. Ali´nin annesi Fâtıma Hatun, Hâşim oğulları kadınlarından olup, Peygamberimiz Aleyhisselamin amcası Ebu Talib´in zevcesi idi.

Kendisinin gerek Ebu Talib´le ve gerek Peygamberimiz Aleyhisselamla soyu Hâşim´de birleşir.[1]

Fâtıma Hatun; Hâşim oğulları kadınları içinde, Hâşimî erkek sulbünden ilk erkek çocuğu dünyaya getiren hatundu.[2]

Hâşim oğulları kadınlarından, halife annesi olanların da ilki idi.

Ondan sonra, Peygamberimiz Aleyhisselamın kızı Hz. Fatma gelir ki, Hz. Hasan´ı dünyaya getir-miştir.[3]

Fâtıma Hatun; Peygamberimiz Aleyhisselama-dedesi Abdulmuttalib´in ölümü üzerine-sekiz yaşın dan itibaren mürebbilik, annelik yapmıştı: Kendi çocukları aç dururken Peygamberimiz Aleyhisselamın kamını doyurur, kendi çocuklarının üstleri başları tozlu topraklı dururken, o önce Peygamberimiz Aleyhisselamın saçını başını tarar, gülyağlanyla yağlardı.[4]

Peygamberimiz Aleyhisselam onu sık sık ziyaret ederdi.[5]

Fâtıma Hatun, faziletli, salih amelli bir İslâm hatunu idi.[6]

Kendisi, H icretin dördüncü yılında,[7] Medine´de[8] vefat etti.[9]

Allah ondan razı olsun!

Peygamberimiz Aleyhisselam:

"Bugün annem vefat etti!" buyurdu.[10]

Kendi gömleğini ona kefen olarak sardırdı.[11] Cenaze namazını kıldırdı. Kabrinin içine indi. Sanki genişletir gibi, kabrin köşelerine eliyle işaret etti ve kabrin içine uzandıktan sonra kabirden çıktı.

Gözleri yaşarmış, gözyaşı kabre damlamıştı.[12]

Peygamberimiz Aleyhisselamın sahabileri:

"Senin buna yaptığını gördüğümüz şeyi hiç kimseye yaptığını görmemiştik!?" dediler.

Peygamberimiz Aleyhisselam:

"Ebu Talib´den sonra, bunun kadar bana iyiliği dokunan bir kimse olmamıştır!

Kendisine Cennet elbiselerinden giydirilsin diye, gömleğimi kefen olarak giydirdim!

Kabir hayatı kendisine mülayim ve kolay gelsin diye de, kabirde yanına uzandım!" buyurdu.[13]




[1] İbn Sa´d, Tabakâtü´l-kübrâ, c. 8, s. 222.

[2] Mus´abu´z-Zübeyrf, Nesebi Kureyş, s. 40.

[3] İbn Esir, Usdu´l-gâbe, c. 7, s. 217.

[4] Yâkubî, Târih, c. 2, s. 14.

[5] İbn Sa´d, Tabakât, c. 8, s. 222.

[6] İbn Sa´d, Tabakât, c. 8, s. 222, Yâkubî, Târih, c. 2, s. 14.

[7] Diyarbekrî, Târîhu´l-hamîs, c. 1, s. 467.

[8] İbn Abdilberr, İstiâb, c. 4, s. 1 891, İbn Esîr, Usdu´l-gâbe, c. 7, s. 217.

[9] İbn AbdidiIberr, c. 4, s. 1891, İbn E ar, c. 7, s. 217, Diyarbekrî, c. 1, s. 467.

[10] Yâkubî, Târih, c2,s.14.

[11] Hâkim, Müstedrek, c. 3, s. 108, İbn Abdilberr, c. 4, s. 1891.

[12] Hâkim, Müstedrek, c. 3, s. 108.

[13] İbn Abdilberr.İstiâb.c. 4, s. 1891, İbn Esîr, Usdu´l-gâbe, c. 7, s. 217, Zehebî, Siyer, c. 2, s. 87.

M. Asım Köksal, İslam Tarihi, Köksal Yayıncılık: 4/313-314.