Konu Başlığı: Müşriklerin Peygamberimiz a.sa Acayip Teklifleri Gönderen: Sümeyye üzerinde 27 Ocak 2010, 15:43:54 Müşriklerin Peygamberimiz (a.s.)a Acayip Teklifleri 1- Mekkeli müşriklerin[262] inkarcı ve itirazcılarından[263] olan ve Peygamberimiz (a.s.)la, Kur´ân-ı Kerîm´le alay eden, öldükten sonra dirilmeye, Kıyamet gününe inanmayan beş kişi-ki, bu beş kişi: 1- Velid b. Mugîre, 2- Âs b.Vâil, 3- Esved b. Muttalib, 4- Esved b. Abdi Yağus, 5- Haris b. Hanzale[264] idi-birgün, Peygamberimiz (a.s.)a Kur´ân-ı Kerîm hakkında birtakım acayip tekliflerde bulundular. Bu adamlar; Peygamberimiz (a.s.)ın ümmî olduğunu[265] hiçbir kitap okumadığını[266] çok iyi bilmekte, soy ve ahlâkî faziletleri bakımından herkese üstünlüğünü bütün Kureyşîlerle birlikte itiraf etmekte ve kendisini el-Emîn diye anmakta idiler.[267] Peygamberimiz Muhammed (a.s.), böylece kırk yaşına bastıktan sonra, onlara[268] öyle fesatlı[269] bir Kitab[270] getirip[271] okumuştu ki, o herfesahatli kelamı susturuyor, her manzum ve men sur kelama üstün bulunuyordu. Onun içi, usul ve füru ilimleriyle dolu idi.[272] İlmin en nefislerini, ahkâm ve ahlâk ilminin en incelerini, geçmiş ümmet ve peygamberlere ait kıs saların en gizli noktalarını,[273] Allahtan başkasının bilemeyeceği gayb haberlerini bildiriyordu.[274] Edebleri ve ahlâkî faziletleri[275] öğreti yordu.[276] Bütün belagat ve fesahat sahipleri ve ilim adamları,[277] Kur´ân-ı Kerîm´in fesahat ve belagatı, derin liği, genişliği karşısında acizlik ve hayranlık içinde kalıyorlardı.[278] Bu mübarek Kitabda yer alan ve putperestliği yeren, putperestlerin Cehenneme atılacaklarını bildiren âyetler, Kureyş müşriklerini kızdırmaktaydı.[279] Bunun için, yukarıda adlarını andığımız kişiler, Peygamberimiz (a.s.)a şu tekliflerde bulun dular: "Eğer bizim sana iman etmemizi istiyorsan, bize; içinde Lâfa, Uzzâya, Menât´a tapmayı bırak-mak[280] ve ilahlarımızı yermek., gibi, hoşumuza gitmeyen,[281] bizi kızdırıyor olan;[282] öldükten sonra dirilmek, âhiret mükâfat ve cezası., gibi imkânsız saydığımız[283] şeyler bul unmayan[284] başka bir Kurbân getir![285] Eğer Allah sana öyle bir Kur´ân indirmezse, sen kendinden uydur![286] Yahut, şu elinde bulunandakinin tehdit âyetlerini tebşir âyetine, tebşir âyetini tehdit âyetine, haramı helale, helali harama çevir![287] Azab âyeti yerine rahmet âyetini koy! İlahları ve onlara tapmayı yeren âyetleri onun içinden çıkar![288] (Öylece) sana inanalım,[289] sana tâbi olalım!" dediler.[290] Onların bundan maksatlan, alay etmek,[291] Peygamberimiz (a.s.)ı susturmaktı.[292] Bunun üzerine, Yüce Allah, indirdiği âyetlerde şöyle buyurdu: "Âyetlerimiz onlara apaçık deliller olarak okunduğu zaman, (öldükten sonra) bize kavuşmayı ummayan onlar: ´Sen ya bize bundan başka bir Kur´ân getir! Ya da onu değiştir!´ dediler. Sen, de ki: ´Onu kendiliğimden değiştirmek, benim için, hiç olmayacak şeydir. Ben, bana vahyolunandan başkasına tâbi olamam! Rabbime isyan edecek olursam, şüphesiz, büyük bir günün azabından korkarım.´ De ki: ´Allah dileseydi bana bu Kufân´ı indirmezdi. Ben de onu size okumazdım. Allah onu benim dilimle size bildirmezdi de! Ben ondan (o Kur´ân´dan) önce, aranızda bir ömür durmuşum (yaşamışım)dır. Siz hâlâ aklınızı kullanmaz mısınız?!´"[293] 2- Bir gün; Peygamberimiz (a.s.) Kabe´yi tavaf ederken,[294] Kureyş müşriklerinden birtakım kimseler,[295]Esved b. Muttalib, Velid b. Mugîre, Ümeyye b. Halef, Âs b. Vâil[296] ki, bunlar kavimleri içinde en yaşlı kişilerdi[297] Peygamberimiz (a.s.)la karşılaştılar[298] ve: "Biz sana bir haslet teklif edeceğiz ki, onda hem senin için, hem bizim için iyilik vardır!" dediler. Peygamberimiz (a.s.): "Ne imiş o?" diye sordu.[299] Bu müşrikler "Ey Muhammed! Gel, sen bizim dinimize tâbi ol; biz de senin dinine tâbi olalım ![300] Sen bizim ilahlarımız olan Lâtve Uzzâ´ya bir yıl tap; biz de senin İlahına bir yıl tapalım ![301] Sen bizim ilahlarımıza bir ay tap; biz de senin İlahına bir ay tapalım ![302] Sen bizim ilahlarımıza bir gün veya bir ay veya bir yıl tap; biz de senin İlahına bir gün veya bir ay veya bir yıl tapalım ![303] Böylece bizimle senin aramızda barış meydana gelsin ve aramızdaki düşmanlık gitsin![304] Ey Muhammed! Eğer senin taptığın bizim taptığımızdan daha hayırlı,[305] senin işin bizimkinden daha doğru ise,[306] biz ondan nasibimizi almış oluruz.[307] Eğer bizim işimiz daha doğru ise,[308] sen de ondan nasibini almış olursun!" dediler.[309] Peygamberimiz (a.s.): "Ben Allah´a ibadet ederken başkasını O´na şerik koşmaktan Allah´a sığınırım!" buyurdu.[310] Zaten, Peygamberimiz (a.s.) bu hususta Yüce Allah´tan şöyle talimat almış bulunuyordu: "De ki: ´Gökleri ve yeri yoktan var eden ki, O yedirip besliyor, Kendisi ise yedirilip beslenmiyor (böyle şeyden münezzeh bulunuyor)! Ben Allah´tan başkasını mı tanrı edinecekmişim?!´ De ki: ´Bana, hakikaten, Müslüman olanların birincisi olmaklığım emredildi! ´Sakın Allah´a eş tutan lardan olma!´ (buyuruldu).´"[311] Müşrikler: "Öyle ise, bazı ilahlarımıza elini sür! Biz de seni tasdik edelim. Senin İlahına tapalım" dediler. Peygamberimiz (a.s.), ertesi günü, Mescid-i Harama vardı. Orada, Kureyş müşriklerinden bir topluluk bulunuyordu.[312] Peygamberimiz (a.s.), onların başucuna dikilerek Kâfirûn sûresini okudu.[313] Yüce Allah, onlar hakkında indirdiği âyetlerde[314] ve sûrede[315] şöyle buyurdu: "De ki: ´Siz, ey câhiller! Bana Allahtan başkasını mı tapmamı emrediyorsunuz?!´ Andolsun ki: Sana da, senden önceki (peygamber)lere de şu vahyolunmustur: ´Eğer (Allah´a) şerik tanırsan (bütün) amel(ler)in boşa gider ve sen, muhakkak, hüsrana düşenler den olursun!´ Hayır! Sen ancak Allah´a kulluk et! Şükredenlerden ol!"[316] "De ki: ´Ey kâfirler! Ben sizin tapmakta olduklarınıza tapmam! Benim (Kendisine) ibadet(te devam) ettiğime de siz ibadet ediciler değilsiniz. Ben (zaten) sizin taptıklarınıza (hiçbirzaman)tapmış değilim! Siz de benim ibadet etmekte olduğuma (hiçbir vakit) ibadet ediciler değilsiniz! Sizin dininiz size, benim dinim de bana!´"[317] Peygamberimiz (a.s.) sûreyi okuyunca, Kureyş müşrikleri[318] Peygamberimiz (a.s.)a sövüp saydılar[319] ve ümitlerini kestiler.[320] Peygamberimiz (a.s.)a ve ashabına işkence yapmaya başladılar.[321] [262] Taberî, Tefsir, c. 11, s. 96, Zemahşeri, Keşşaf, c. 2, s. 228, Fahru´r-Râzî, Tefsir, c. 17, s. 75, Nesefi, Medârik, c. 2, s. 156, Hâzin, Tefsir, c. 2, s. 289, Ebu´l-Fidâ, Tefsir, c. 2, s. 410, Beyiâvf, Tefsir, c. 1, s. 442. [263] Ebu´l-Fidâ, Tefsir, c. 2, s. 410. [264] Fahru´r-Râzî, Tefsir, c. 17, s. 55. [265] Zemahşeri, Keşşaf, c. 2, s. 229, Hâzin, Tefsir, c. 2, s. 289. [266] Fahru´r-Râzî, Tefsir, c. 17, s. 57, Hâzin, Tefsir, c. 2, s. 289. [267] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c. 1, s. 194, İbn Sa´d, Tabakâtü´l-kübrâ, c. 1, s. 121, Ebu Nuaym, Delâilü´n-nübüvve, c. 1, s.170, Beyhakî, Delâilü´n-nübüvve, c. 2, s. 30, Ebu´l-Fidâ, el-Bidâye ve´n-nihâye, c. 2, s 286-287. [268] Zemahşeri, Keşşaf, c. 2, s. 229, Fahru´r-Râzî, c. 1 7, s. 57, Hâzin, c. 2, s. 289. [269] Zemahşeri, c. 2, s. 229, Nesefi, Medârik, c. 2, s. 156, Beyzâvî, Tefsir, c. 1, s. 442. [270] Zemahşeri, c. 2, s. 229, Fahru´r-Râzî, c. 17, s. 57, Nesefi, c. 2, s. 156, Beyzâvî, c. 1 , s. 442. [271] Fahru´r-Râzî, c. 17, s. 57, Hâzin, c. 2, s. 289. [272] Zemahşeri, c. 2, s. 229, Nesefi, c. 2, s. 156-157, Beyzâvî, c. 1, s. 442. [273] Fahru´r-Râzî, c. 17, s. 57, Hâzin, c. 2, s. 289. [274] Zemahşeri, c. 2, s. 229, Nesefi, c. 2, s. 157, Beyzâvî, c. 1, s. 442. [275] Hâzin, Tefsir, c. 2, s. 289. [276] Zemahşeri, c. 2, s. 229, Nesefi, c. 2, s. 157, Beyzâvî, c. 1, s. 442. [277] Fahru´r-Râzî, Tefsir, c. 17, s. 57. [278] Zemahşeri, Keşşaf, c. 2, s. 229, Fahru´r-Râzî, c. 1 7, s. 57, Hâzin, Tefsir, c. 2, s. 289. [279] Zemahşeri, c. 2, s. 229, Nesefi, Medârik, c. 2, s. 156. [280] Hâzin, Tefsir, c. 2, s. 288. [281] Hâzin, c. 2, s. 288, Beyzâvî, Tefsir, c. 1, s. 442. [282] Zemahşeri, Keşşaf, c. 2, s. 228. [283] Beyzâvî, Tefsir, c. 1, s. 442. [284] Zemahşeri, c. 2, s. 228, Beyzâvî, c. 1, s. 442. [285] Zemahşeri, c. 2, s. 228, Fahru´r-Râzî, c. 17, s. 57. [286] Hâzin, Tefsir, c. 2, s. 288. [287] Taberî, Tefsir, c. 11, s. 95, Kurtubi, Tefsir, c. 8, s. 319. [288] Zemahşeri, c. 2, s. 228, Kurtubi, c. 8, s. 319, Nesefi, Medârik, c. 2, s. 1 56. [289] Fahru´r-Râzî, c. 17, s. 56, Hâzin, c. 2, s. 288. [290] Zemahşeri, Keşşaf, c. 2, s. 228. [291] Fahru´r-Râzî, c. 17, s. 56, Hâzin, c. 2, s. 288. [292] Beyzâvi, Tefsir, c. 1, s. 442. [293] Yûnus: 15-16. [294] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c. 1, s. 388. [295] Taberî, Tefsir, c. 30, s. 330, Zemahşeri, Keşşaf, c. 4, s. 292, Nesefi, Medârik, c. 4, s. 380, Hâzin, Tefsir, c. 4, s. 417,Beyzâvî, Tefsir, c. 2, s. 579. [296] İbn İshak, İbn Hişam, c.1, s. 388, Taberî, c. 30, s. 331, Fahru´r-Râzî, Tefsir, c. 32, s. 144, Kurtubi, Tefsir, c. 20, s. 225,Hâzin, Tefsir, c. 4, s. 417, S uyut f, Dürru´l-mensûr, c. 6, s. 404. [297] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c. 1, s. 388. [298] İbn İshak, İbn Hişam, c. 1, s. 388, Taberî, c. 30, s. 331, Kurtubi, c. 20, s. 225, Suyûtî, Dürru´l-mensûr, c. 6, s. 404. [299] Taberî, c. 30, s. 331, Kurtubi, c. 20, s. 227, Suyûtî, Dürr, c. 6, s. 404. [300] Vâhidi, Esbâbü´n-nüzûl, s. 307, Zemahşeri, c. 4, s. 292, Nesefi, c. 4, s. 380, Hâzin, c. 4, s. 417. [301] Taberî, Tefsir, c. 30, s. 331, Taberânf, Mu´cemu´s-sağfr, c. 1, s. 265, Vahidi, Esbâbü´n-nüzûl, s. 307, Zemahşeri, Keşşaf,c. 4, s. 292, Kurtubi, Tefsir, c. 20, s. 227-228, Nesefi, Medârik, c. 4, s. 380, Hâzin, Tefsir, c. 4, s. 417, Beyzâvî, Tefsir, c. 2, s. 579,Suyûtî, Dürru´l-mensur, c. 6, s. 404. [302] Fahru´r-Râzî, Tefsir, c. 32, s. 146. [303] İbn Kuteybe, Te´vflu Müşkili´l-Kur´ân, s. 185. [304] Fahru´r-Râzî, Tefsir, c. 32, s. 144. [305] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c. 1, s. 388, Taberî, c. 30, 331, Kurtubi, c. 20, s. 225, Suyûtî, Dürr, c. 6, s. 404. [306] Fahru´r-Râzî, Tefsir, c. 32, s. 144. [307] İbn İshak, İbn Hişam , c. 1, s. 388, Taberî, c. 30, s. 331, Fahru´r-Râzî, c. 32, s. 144, Kurtubi, c. 20, s. 225, Suyûtî, Dürr, c.6,5.404. [308] Fahru´r-Râzî, Tefsir, c. 32, s. 144. [309] İbn İshak, İbn Hişam, c. 1, s. 388, Taberî, c. 30, s. 331, Fahru´r-Râzî, c. 32, s. 144, Kurtubi, c. 20, s. 225, Suyûtî, c. 6, s.404. [310] Vahidi, Esbâbü´n-nüzûl, s. 307, Zemahşeri, c. 4, s. 292, Nesefi, c. 4, s. 385, Hâzin, c. 4, s. 417. [311] En´âm: 14. [312] Zemahşeri, c. 4, s. 292, Nesefi, c. 4, s. 380, Hâzin, c. 4, s. 417, Suyûtî, c. 6, s. 404. [313] Zemahşeri, c. 4, s. 292, Fahru´r-Râzî, c. 32, s. 144, Nesefi, c. 4, s. 380, Hâzin, c. 4, s. 417, Suyûtî, c. 6, s. 404. [314] Taberî, Tefsir, c. 30, s. 331, Fahru´r-Râzî, Tefsir, c. 32, s. 1 44, Suyûtî, Dürru´l-mensûr, c. 6, s. 404. [315] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c. 1, s. 388, Taberî, c. 30, s. 331, Zemahşeri, Keşşaf, c. 4, s. 292, Fahru´r-Râzî, c. 32, s. 144, Nesefi, Medârik, c. 4, s. 380, Hâzin, 64-66. [316] Zümer: 64,66. [317] Kâfirûn: 1-6. [318] . Zemahşeri, c. 4, s. 292, Fahru´r-Râzî, c. 32, s. 144, Nesefi, c. 4, s. 380, Hâzin, c. 4, s. 417, Suyûtî, c. 6, s. 404. [319] Fahru´r-Râzî, Tefsir, c. 32, s. 144. [320] Zemahşeri, c. 4, s. 292, Fahru´r-Râzî, c. 32, s. 144, Nesefi, c. 4, s. 380, Hâzin, c. 4, s. 417. [321] Hâzin. Tefsir. c.4. s. 417. M. Asım Köksal, İslam Tarihi, Köksal Yayıncılık: 1/339-344. |