> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Tarihi Eserleri > İslam Tarihi > Medine´de Adalet İşlerinin Düzenlenişi
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Medine´de Adalet İşlerinin Düzenlenişi  (Okunma Sayısı 849 defa)
04 Şubat 2010, 16:57:39
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« : 04 Şubat 2010, 16:57:39 »



Medine´de Adalet İşlerinin Düzenlenişi ve Yürütülüşü


Kur´ân-ı Kerîm´de açıklandığına göre; Peygamberimiz Aleyhisselam Medine´de Müslümanlar ve Müslüman olmayanlar tarafından kendisine getirilen her çeşit davayı ve anlaşmazlıkları adalet dairesinde hal ve fasi edecekti.[362]

Bu husus; mü´min, müşrik, Yahudi.. bütün Medineliler için yazılan Medine Yönetmeliğinde de kab ullenilmiş ve açıklanmış bulunuyordu.[363]

Hâkimlik, aslında, şerefli olduğu kadar, ağır sorumluluk da taşıyan bir görevdir.

Peygamberimiz Aleyhisselam bu hususta şöyle buyurmuşlardır

"Kadılar (hâkimler) üçe ayrılır

Biri Cennette,

İkisi ateşte (Cehennemde)dir!

Hakkı bilen ve ona göre hüküm veren kişi Cennettedir!

Hakkı bilen ve fakat hükmünde zulme, haksızlığa sapan kişi ateşte (Cehennemde)dir!

Hakkı bilmediği halde insanlar arasında hüküm veren kişi de ateşte (Cehennemde)dir!"[364]

"Hâkim zulmetin edikçe, hiç şüphesiz Yüce Allah onunla birliktedir.

Haksızlığa saptığı zaman, onu nefsiyle başbaşa bırakır!"[365]

"Hâkim, hüküm verirken, içtihadda da bulunur.

İçtihadında isabet ederse, onun için iki ecir vardır.

Fakat, hüküm verirken, içtihadda bulunur da yanılırsa, ona bir ecir vardır."[366]

"Hiç kimse, sinirli olduğu halde, iki kişi arasında hüküm vermesin!"[367]

"Sizlerden biri Müslümanlar hakkında hüküm vermek durumunda kaldığı zaman, sinirli iken hüküm vermesin!

Onlara (davacıya ve dava olunana), bakışta, oturma yerinde ve işaret etmede kendilerine eşit davranılmasını

sağlasın."[368]

Peygamberimiz Aleyhisselam, muhakeme edeceği zaman, davacıyı da, dava olunanı da önünde oturturdu.[369]

Hz. Ali´yi Yemen´e kadı olarak gönderirken:

"Haklarında hüküm vereceğin iki kişiden birisi hakkında, ötekini dinlemedikçe hüküm verme! Böyle yaparsan, nasıl hüküm vereceğin sence belli olur!" buyurmuştur.[370]

Peygamberimiz Aleyhisselam, davacıdan, davasına delil ve şahit getirmesini ister; getiremediği takdirde, dava olunana yemin teklif eder[371] ve:

"Davacının sende birşeyi, bir hakkı bulunmadığına dair, Kendisinden başka ilah olmayan Allah´a yemin et!" buyurarak yemin ettirirdi .[372]

"Ben de, nihayet, bir beşerim. Siz bana davanızı getiriyorsunuz. Olur ki, bazınız hüccetini, delilini bazınızdan daha iyi anlatır da, ben de kendisinden dinlediğime göre hüküm vermiş bulunurum.

O halde, ben her kime din kardeşinin hakkından bu suretle birşey bölmüş olursam, onu hemen alıvermesin.[373] bıraksın.[374]

Çünkü, ben ona bununla ancak ateşten bir parça bölüp vermiş oluyorum demektir!" buyururdu.[375]

Biri Hadramevtten, diğeri Kinde´den iki kişi gelip,[376] Yemen´deki bir yer hakkında Peygamberimiz Aleyhisselama başvurdular.

Hadramevtli olan:

"Yâ Rasûlallah! Şu adam[377] ve babası,[378] bana babamdam kalan[379] yerimi gaspetti" dedi.[380]

Kindeli olan ise:

"Yâ Rasûlallah! O yerim bana babamdan miras kaldı.[381]

Orası benim elimde ekip biçtiğim biryerimdir.

Bunun orada hiçbir hakkı yoktur!" dedi.[382]

Hadramevtli ise, kendilerine ait olan bu yerin dava olunanın babası tarafından gaspedildiğini ken disinin de bildiğini ileri sürdü.[383]

Peygamberimiz Aleyhisselam:

"Arazinin sana ait olduğu hakkında bir beyyinen (delilin) var mı?" diye sordu.

Hadramevtli:

"Yoktur!" dedi.

Peygamberimiz Aleyhisselam:

"Öyle ise, senin için, onun yemini var!" buyurdu.

Hadramevtli:

"Yâ Rasûlallah! Bu kişi birfâcirdir, yaptığı yemine aldırış etin ez! Hiçbir şeyin günahından da sakınır değildir!" dedi.

Peygamberimiz Aleyhisselam:

"Ondan sana, yapacağı yeminden başka birşey yok!" buyurdu.

Kindeli yemin etmeye gidince,[384] hazırlanınca,[385] Peygamberimiz Aleyhisselam:

"Eğer bu adam hakikaten onun malını haksız olarak yemek için yemin ederse, muhakkak, Yüce Allah´ın gazabına uğramış olarak huzura çıkar!" buyurdu.[386]

Bunun üzerine, Kindeli:

"O yer bunundur[387] ve babasınındır" dedi.[388]

Peygamberimiz Aleyhisselam:

"Yalan yemini ile Müslüman bir kişinin hakkını alan kimseye, Yüce Allah Cenneti haram, Cehennemi vacip kılar!" buyurunca;

"Az birşey olsa da mı yâ Rasûlallah?" dediler.

Peygamberimiz Aleyhisselam:

"İrak ağacından birçubuk da olsa![389]

İrak ağacından birçubuk da olsa!

İrak ağacından birçubuk da olsa!" buyurdular.[390]

Eş´as b. Kays der ki:

"Benimle Yahudilerden bir adam arasında bir arazi vardı.

Yahudi, benim onun üzerindeki hakkımı inkâr etti.

Ben de onu Resûlullah Aleyhisselamın huzuruna götürdüm.

Resûlullah Aleyhisselam, bana:

´Senin bu hususta beyyinen (delilin) var mı?´ diye sordu.

Ben:

´Yoktur!´ dedim.

Bunun üzerine, Resûlullah Aleyhisselam, Yahudiye:

´Yemin et!´ buyurdu.

Ben:

´Yemin ona düşünce, o yemin eder ve malımı götürür!´ dedim ."[391]

Yemin ettirilecek kimseler Yahudi iseler, Peygamberimiz Aleyhisselam onlara:

"Musa (Aleyhisselam)a Tevrat´ı indiren Allah hakkı için and veriyor, soruyorum..." diyerek yemin verirdi.[392]

Anlattığımız hadise hakkında nazil olan[393] âyette şöyle buyuruldu:

"Onlar, Allah´ın ahdini ve kendi yeminlerini az bir değerle değiştiren, satanlardır-ki, işte onların, ahirette hiçbir nasibi yoktur.

Allah, Kıyamet günü, onlara Kelamıyla hitap etineyecek, onların yüzlerine bakmayacak, kendilerini temize çıkarmayacaktır.

Elem verici bir azab da, onlar içindir."[394]

Muhakeme sırasında taraflar sulh olmak istedikleri zaman, Peygamberimiz Aleyhisselam onların bu isteklerini kabul eder ve:

"Müslümanlar arasında sulh caizdir. Ancak, haramı helalleştiren ve helali haramlaştıran sulh caiz değildir!" buyururdu.[395]

Peygamberimiz Aleyhisselamın, Müslümanlardan bazılarına, Müslümanlardaki alacaklarından bir kısmını bağışlamalarını teklif buyurduğu da olurdu.

Ka´b b. Malik, bir alacağından dolayı İbn Ebi Hadred´le çekişmişler ve seslerini yükseltmişlerdi.

Peygamberimiz Aleyhisselam, evinden, onların sesini işitti. Kapısının perdesini açıp, Ka´b b. Malik´e:

"Ey Ka´b!" diyerek seslendi.

Ka´b b. Malik:

"Buyuryâ Rasûlallah! Emrine amadeyim!" dedi.

Peygamberimiz Aleyhisselam:

"Sana olan boncunun yarısını buna bırak!" diye eliyle işaret buyurdu.[396]

Ka´b b. Malik:

"Yaptırın[397] yâ Rasûlallah! Bıraktım!" dedi.

Bunun üzerine, Peygamberimiz Aleyhisselam, İbn Ebi Hadned´e:

"Kalk, kalan borcunu öde ona!" buyurdu.[398]

Yahudi bilginlerinden Ka´b b. Esed, İbn Saluba b. Suriya, Şe´s b. Kays, birbirlerine:

"Haydi Muhammed´e gidelim.

Olabilir ki, onu dininde bir fitneye, bir tuzağa düşürebiliriz! Nihayet, o da bir beşerdir!" diyerek, Peygamberimiz Aleyhisselamın yanına geldiler ve:

"Yâ Muhammedi İyi bilirsin ki, bizler Yahudilerin bilginleri, eşraf ve ulularıyız.

Biz sana tâbi olursak, Yahudiler de tâbi olurlar.

Onlar bize aykırı hareket etmezler.

Yalnız, bizimle kavmimizden bazıları arasında bir anlaşmazlık ve düşmanlık var.

Biz onlarla olan muhakememizi sana getirsek, sen onlar aleyhine ve bizim lehimize hüküm versen de, sana iman etsek, seni tasdik etsek olmaz mı?" dediler.

Peygamberimiz Aleyhisselam, onların bu isteklerini yerine getirmekten kaçındı.

Yüce Allah, bu hususta indirdiği âyetlerde[399] şöyle buyurdu:

"Onların aralarında-Allah´ın sana indirdiğine göre-hüküm ver. Onların keyiflerine uyma!

Allah´ın sana indirdiği hükümlerin bir kısmından seni saptıracaklar diye, sakın!

Eğer onlar yüz çevirirlerse, bil ki; Allah onların bazı günahları sebebiyle başlarına bir musibet getirmek istiyor.

İnsanlardan birçoğu, muhakkak, fâsıktırlar.

Onlar hâlâ Câhiliye devrinin o kötü hükmünü mü arıyorlar?!

İmanını yakın derecesine ulaştıran bir kavim nazarında, Allahtan daha güzel hüküm veren kim var?"[400]

Yahudilerden bir erkekle bir kadın zina ettiler. Yahudi bilginleri, Beytül-Midras´ta, bu işi konuşmak üzere toplanmışlardı.

Yahudi bilginleri:

"Bu adamı ve kadını Muhammed´e gönderiniz!

Bunlar hakkında nasıl hüküm verileceğini ona sorunuz bakalım?

Eğer o onlar hakkında sizin yaptığınız tecbiye gibi; elyaftan örülmüş zifte bulanmış bir iple dövüldük ten sonra yüzlerinin karalanmasına, sonra da iki merkebe ters olarak bindirilmelerine hüküm verirse, ona tâbi olunuz!

Çünkü, o bir hükümdar demektir. Kendisini tasdik ediniz!

Eğer onlar hakkında recm cezası uygulanmasına hüküm verirse, o bir peygamberdir. Kendisinin elinizdekini, önünüzdekini çekip almasından sakınınız!" dediler.[401]

Peygamberimiz Aleyhisselamın yanına, yüzü karalanmış, dayak atılmış bir Yahudi getirdiler.[402]

"Yâ Muhammedi Bu adam, evlendikten sonra, evli bir kadınla zina etti.

Sen bunlar hakkında hükmünü ver!" dediler.

Peygamberimiz Aleyhisselam kalkıp Beytü´l-Midnas´a kadar gitti.

Yahudilerin bilginleri de oraya gelmişlerdi.

Peygamberimiz Aleyhisselam:

"Ey Yahudi cemaati! Bilginlerinizi yanıma çıkarınız!" buyurdu.

Yahudiler Abdullah b. Suriya´yi, Ebu Yâsir b. Ahtab ve Vehb b. Yahuza ile birlikte çıkardılar ve:

"İşte, bunlar bizi...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Medine´de Adalet İşlerinin Düzenlenişi
« Posted on: 25 Nisan 2024, 17:18:28 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Medine´de Adalet İşlerinin Düzenlenişi rüya tabiri,Medine´de Adalet İşlerinin Düzenlenişi mekke canlı, Medine´de Adalet İşlerinin Düzenlenişi kabe canlı yayın, Medine´de Adalet İşlerinin Düzenlenişi Üç boyutlu kuran oku Medine´de Adalet İşlerinin Düzenlenişi kuran ı kerim, Medine´de Adalet İşlerinin Düzenlenişi peygamber kıssaları,Medine´de Adalet İşlerinin Düzenlenişi ilitam ders soruları, Medine´de Adalet İşlerinin Düzenlenişi önlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes