๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => İslam Tarihi => Konuyu başlatan: Sümeyye üzerinde 18 Mart 2010, 16:11:31



Konu Başlığı: Muaz b. Cebel in görev mahalli ve görevi
Gönderen: Sümeyye üzerinde 18 Mart 2010, 16:11:31
Muaz b. Cebel´in Görev Mahalli ve Görevi


İslâmiyette Yemen üç valiliğe aynim işti.

Birincisi, sadaka bölgesiyle birlikte Cened valiliği olup, valiliklerin en büyüğü idi.

İkincisi, sadaka bölgesiyle birlikte San´â valiliği olup, valiliklerin ortancası idi.

Üçüncüsü, sadaka bölgesiyle birlikte Hadramevt valiliği olup, valiliklerin en küçüğü idi.

Cened´e Cened ismi, Meâfirlenden Cened b. Şehran´dan dolayı vehim işti. [298]

Cened, Yemen´in yukarı tarafında Aden´e doğru idi. [299]

Muaz b. Cebel, Cened´de kadılık, hâkimlik yapacak; Cened halkına İslâmiyeti, İslâm şeriatını, Kur´ân okumayı öğretecek; Yemen ülkesinde tahsil edilen zekat ve sadakalan da vazifelilerinden teslim alacaktı. [300]

Peygamberimiz Aleyhisselam, Muaz b. Cebel´e:

"Sana bir dava getirilip arzedildiği zaman[301] nasıl ve neye göre hüküm verirsin?" diye sordu.

Muaz b. Cebel:

"Allah´ın Kitabındaki hükümlere göre hüküm veririm!" dedi.

Peygamberimiz Aleyhisselam:

"Eğer Allah´ın Kitabında dayanacağın bir hüküm olmazsa, neye göre hüküm verirsin?" diye sordu. [302]

Muaz b. Cebel:

"Resûlullahın o hususlardaki hükümlerine, [303] sünnetine göre[304] hüküm veririm" dedi.

Peygamberimiz Aleyhisselam:

"Eğer Resûlullahın hükümlerinde, [305] sünnetinde de dayanacak bir hüküm bulunmazsa ne yaparsın?" diye sordu.[306]

Muaz b. Cebel:

"O zaman ben de tereddüt etmeden kendi görüşüme göre içtihad* eder, hüküm veririm" dedi. [307]

Bunun üzerine, Peygamberimiz Aleyhisselam, eliyle Muaz b. Cebel´in göğsünü sığayarak: [308]

"Hamd olsun O Allah´a ki, Resûlullahın elçisini[309] Resûlullahın hoşnut olacağı şeye[310] muvaffak kıldı" buyurdu.[311]






[298] Yâkût, Mu´cemu´l-büldân, c. 2, s. 169.

[299] İbn Hacer, Fethu´l-bârf, c. 8, s. 49, Kastalânf, c. 1, s. 230 Diyarbekrî, c. 2, s. 142.

[300] Belâzurî, Ensâbu´l-eşrâf, c. 1, s. 529, İbn Abdilberr, İstiâb, c. 3, s. 1403.

[301] İbn Sa´d, Tabakâtü´l-kübrâ, c. 3, s. 584, c. 2, s. 437, Ahmed b. Hanbel, Müsned, c. 5, s. 230, Ebu Dâvud, Sünen, c. 3, s. 303, Tirmizî, Sünen, c. 3, s. 61 6, İbn Abdilberr, İstiâb, c. 3, s. 1404, Zehebî, Siyeru a´lâmi´n-nübelâ, c. 1 , s. 321.

[302] İbn Sa´d, c. 3, s. 584, c. 2, s. 347, Ahmed, c. 5, s. 230, Ebu Dâvud, c. 3, s. 303, Tirmizî, c. 3, s. 616, İbn Abdilberr, c. 3, s. 1404, Ebu´l-Fidâ, c. 4, s. 199, Zehebî, c. 1, s. 321.

[303] İbn Sa´d, c. 3, s. 584, c. 2, s. 347, Zehebî, c. 1, s. 321 .

[304] Ahmed, c. 5, s. 230, Ebu Dâvud, c. 3, s. 303, Tirmizî, c. 3, s. 616, İbn Abdilberr, c. 3, s. 1404, Ebu´l-Fidâ, c. 4, s. 199.

[305] İbn Sa´d, c. 3, s. 584, c. 2, s. 347, Zehebî, c. 1, s. 321 .

[306] Ahmed, c. 5, s. 330, Ebu Dâvud, c. 3, s. 303, Tirmizî, c. 3, s. 616, İbn Abdilberr, c. 3, s. 1404, Ebu´l-Fidâ, c.4, s. 190.

* İctihâd; dilde, birşeyi elde etmek için olanca gücü ile çalışıp çabalamak (İbn Esîr, Nihâye, c. 1, s. 319), din teriminde de fakih olan zâtın dinf bir hükme varabilmesi için bütün gücüyle çalışıp çabalaması dem ektir.

Müctehid, Kur´ân-ı Kerfm´e ait ilimlere ve Kur´ân-ı Kerfm´in mânâ türlerine, sünnete ait ilimlere, sünnetin rivayet tariklerine, metinlerine ve mânâ türlerine s:on derecede vakıf ve aynı zamanda halkın örf ve âdetlerini bilip onlara göre yapacağı kıyas ve icti-hadda isabet edebilecek güçte olan ilim adamı demektir (Seyyid Şerif, Ta´rifât, s. 137).

Bir hadis-i şerife göre; hâkim ictihadda bulunur, içtihadında isabet ederse onun için iki ecir vardır. Fakat hüküm verirken icti-hadda bulunur, yanılırsa ona bir ecir vardır (Buhârî, Sahîh, c. 8, s. 157, Müslim, c. 3, s. 1342, Ebu Dâvud, c. 3, s. 299, Tirmizî, c. 3, s. 615, İbnMâce 2, s. 1342, Nesâf, c. 8, s. 224).

[307] İbn Sad, c. 3, s. 584,0.2, s. 347-348, Ahmed, c. 5, s. 230, Ebu Dâvud, c. 3, s:. 303, Tirmizî, c. 3, s:. 616, İbn Abdilberr, c. 3, s. 1404, Zehebî, c. 1, s. 321, Ebu´l-Fidâ, c. 4, s. 199.

[308] İbn Sa´d, c. 3, s. 584, c. 2, s. 348, Ahmed, c. 5, s. 230, Ebu Dâvud, c. 3, s. 303, Ebu´l-Fidâ, c. 4, s. 199.

[309] İbn Sa´d, c. 3, s. 584, c. 2, s. 348, Ahmed, c. 5, s. 230, Ebu Dâvud, c. 3, s. 303, Tirmizî, c. 3, s. 616, İbn Abdilberr, c. 3, s. 1404, Ebu´l-Fidâ, c. 4, s. 199.

[310] İbn Sa´d, c. 3, s. 584, c. 2, s. 348, Ahmed, c. 5, s. 230, İbn Abdilberr, c. 3, s. 1404 Ebu´l-Fidâ, c. 4, s. 199, Zehebî, c. 1 , s. 321.

[311] İbn Sa´d, c. 3, s. 584, c. 2, s. 348, Ahmed, c. 5, s. 230, Ebu Dâvud, c. 3, s. 303, Tirmizî, c. 3, s. 616, İbn Abdilberr, c. 3, s. 1404, Ebu´l-Fidâ, c. 4, s. 199, Zehebî, c.1, s. 321.

M. Asım Köksal, İslam Tarihi, Köksal Yayıncılık: 7/513-514.