Konu Başlığı: Medine ye Hicret Gönderen: Sümeyye üzerinde 01 Şubat 2010, 12:45:59 Medine´ye Hicret Mekkeli Müslümanların Medine´ye Hicretleri İkinci Akabe Bey´atında, Ensandan yetmişüç erkek ile iki kadın bey´at ederek[1] Peygamberimiz (a.s.)ın yanından ayrıldıkları ve Yüce Allah yiğit, savaşçı, hazırlıklı ve koruyucu bir kavim ile Resûlünün gönlünü huzur ve sükûna kavuşturduğu zaman,[2] Resûlullah (a.s.)a böylece koruyu cu bir kavim ve bir hicret yurdu hazırlandığını gören[3] ve Mekke´deki Müslümanların da bir gün Medine´ye çıkıp gideceklerini anlayan müşrikler,[4] birbirlerini kışkırttılar, kızıştırdılar.[5] Müslümanları dinlerinden döndürmek için,[6] onlara[7] ve Peygamberimiz (a.s.)a[8] yapageldikleri işkenceleri büsbütün şid detlendirdiler, yapmadık işkence bırakmadılar.[9] Müslümanlar, bu dayanılmaz işkencelerden dolayı Mekke´de oturamayacak hale geldikleri zaman,[10] durumlarını Peygamberimiz (a.s.)a arzettiler ve hicret için Peygamberimiz (a.s.)dan izin istediler.[11] Peygamberimiz (a.s.): "Sizin hicret edeceğiniz yurt bana gösterildi. Orasının, iki kara taşlık arasında, hurmalık, çorak bir yer olduğunu gördüm.[12] Orası, Yesrib (Medine)´dir. Gitmek isteyen, oraya gitsin! [13] Orası yakın bir beldedir. Siz orayı biliyorsunuz. Orası, Şam´a giderken, ticaret kervanınızın yoludur!" buyurdu.[14] Peygamberimiz (a.s.), böylece, Habeş ülkesinden Mekke´ye dönmüş bulunan Mekkeli Muhacirler ile [15] Mekke´de yanında bulunan Müslümanlara, Medine´ye hicret edip gitmelerini[16] ve Ensar kardeşleriyle birleşmelerini emretti ve: "Yüce Allah, onları sizin için kardeşler; ve Medine´yi de, emniyet ve huzur bulacağınız bir yurt kıldı!" buyurdu.[17] Bunun üzerine, Müslümanlar, hiç sezdirmeden,[18] acele, yardımlaştılar, birbirlerini hazırladılar. [19] Birbiri ardınca, Medine´ye hicret etmeye başladılar.[20] Hayvanları olanlar hayvanlarına binerek, hayvan bulamayanlar da yaya olarak çıkıp gittiler.[21] [1] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c. 2, s. 81-91, İbn Sa´d, Tabakâtü´l-kübrâ, c. 1 , s. 226, Belâzurî, Ensâbu´l-eşrâf, c. 1, s. 257. [2] İbn Sa´d, Tabakât, c. 1 , s. 226. [3] Belâzurî, Ensâbu´l-eşrâf, c. 1, s. 257. [4] İbn Sa´d, Tabakât, c. 1 , s.226. [5] Taberî, Târîh, c. 2, s. 240. [6] Taberî, c. 2, s. 240, İbn Esir, Kâmil, c. 2, s. 101, İbn Haldun, Târih, c. 2, ks. 2, s. 14. [7] İbn Sa´d, c. 1, s. 226, Belâzurî, c. 1, s. 257, Taben, c. 2, s. 240, İbn Esîr, c. 2, s. 101, Zehebî, Târîhu´l-islâm, s. 313, İbn Haldun, c. 2, s. 14, Halebî, İnsânu´l-uyûn, c. 2, s. 1 80. [8] Beyhakî, Delâilü´n-nübüvve, c. 2, s. 459, Zehebî, s. 31 3. [9] İbn Sa´d, c. 1, s. 226, Belâzurî, c. 1, s. 257, Taberî, c. 2, s. 240, İbn Esîr, c. 2, s. 101, Zehebî, s. 313, İbn Haldun, c. 2, ks. 2, s. 14, Halebî, c. 2, s. 180. [10] Diyarbekrî, Hamîs, c. 1, s. 320. [11] İbn Sa´d.c. 1, s. 226, Belâzurî, c. 1, s. 257, Halebî, c. 2, s. 180. [12] Abdurrezzak, Musannef, c. 5, s. 387, İbn Sa´d, c. 1, s. 226, Ahmed b. Hanbel, Müsned, c. 6, s. 198, Buhârî, Sahîh, c. 3, s. 59, Hâkim, Müstedrek, c. 3, s. 34, Beyhakî, c. 2, s. 459, Zehebî, s. 311 , Ebu´l-Fidâ, el-Bidâye ve´n-nihâye, c. 3, s. 168, Diyarbekrî, Hamîs, c. 1, s. 320, Halebî, c. 2, s. 180. [13] Abdurrezzak,c.5, s. 387, İbn Sa´d, Tabakât, c. 1, s. 226, Belâzurî, c. 1, s. 257, Halebî, c. 2, s. 180. [14] Belâzurî, Ensâbu´l-eşrâf, c. 1, s. 257. [15] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c. 2, s. 111, Taberî, Târîh, c. 2, s. 242, Ebu´l-Fidâ, el-Bidâye ve´n-nihâye, c. 3, s. 1 69. [16] İbn İshak, İbn Hişam, c. 2, s. 111, Taberî, c. 2, s. 242, İbn Hazm, Cevâmiu´s-Sîre, s. 85 Beyhakî, Delâilü´n-nübüvve, c. 2, s. 459, Zehebî, Târîhu´l-islâm, s. 311, Ebu´l-Fidâ, c. 3, s. 169. [17] İbn İshak, İbn Hişam, c. 2, s. 111, Taberî, c. 2, s. 242, Ebu´l-Fidâ, c. 3, s. 169. [18] İbn Sa´d, Tabakâtü´l-kübrâ, c.1 , s. 226, Belâzurî, E nsâbu´l-eşrâf, c. 1, s. 257. [19] İbn Sa´d, Tabakât, c. 1,s.226. [20] İbn İshak, İbn Hişam, c. 2, s. 111, İbn Sa´d, c. 1 , s. 226, Taberî, c. 2, s. 242, İbn Hazm, Cevâmiu´s-Sîre, c. 85-86, Zehebî, s. 313. [21] İbn Sa´d. Tabakât. c. 3. s. 271. M. Asım Köksal, İslam Tarihi, Köksal Yayıncılık: 2/289-291. |