Konu Başlığı: Kutbe b. Âmir in Hasamlara gönderilişi Gönderen: Sümeyye üzerinde 15 Mart 2010, 22:37:27 Kutbe b. Âmir´in Has´amlara Gönderilişi Has´amlar, Enmar b. Nizar b. Maadd b. Adnan´ın oğlu Akyel (Has´am)´ın soyundan olup, birçok oymaklara aynim ıslardı.[511] Has´amların kardeşleri Becîlelerle birlikte yurtlan, Yemen ve Hicaz´ın hac yollarından Tebâle´ye kadar uzanmakta idi. [512] Tebâle; Yemen yolunda ve Tihâme toprağındadır. [513] Has´amların Türebe yakınındaki Bîşe nahiyesinde bulunduklan rivayet edilir. [514] Türebe; Serat´tan başlayan, Necran´da biten bir vadidir. [515] Has´amlar, İslâm´ın fetih günleri sırasında etrafa dağılmışlar, kendilerinin bellibaşlı bir yurtları kalmamış, Bîşe ile Türebe arasına gelip konmuşlardı. [516] Peygamberimiz Aleyhisselam; Hicretin 9. yılında Saferayında[517] Kutbe b. Âmir´i yirmi kişilik askerî bir birliğin başına geçirip, Has´amlardan, Tebâle nahiyesinde bulunan bir kabileye gönderdi. [518] Peygamberimiz Aleyhisselam; birlik kumandanı Kutbe b. Âmir´e gündüzleri gizlenip geceleri git melerini, yemeklerini de yürürken yemelerini, [519] Has´amlara baskın yapacakları zaman, birliğini her taraftan saldıracak biçimde ayırmasını emretti. Mücahidler, binmek üzere yanlarına on deve alıp yola çıktılar. [520] Silahlarını gizlediler. Yollarına devam ederek Fetak´ı (Fütuk´u) tuttular. Mesha1 vadisine ulaştılar. [521] Fetak, Fütuk; Taifin bir karyesidir. [522] Mesha´ da; Mekke ile Medine arasında, Taifin veya Mekke´nin büyük kasabalarındandır. [523] Mücahidler Mesha´da bir adam yakalayıp kendisini sorguya çekmek istedi iseler de, adam hiçbir şey söylemez, susarken, su başlarında konaklamış bulunan halka bağırmaya başlayınca, [524] kendisinin boynunu vurdular. Su başındaki cemaatin uyumalarını beklediler. Has´amlar uykuya daldıkları zaman, mücahidler birliklerini ayırdılar. Her taraftan birden baskın yaptılar. İki taraf arasında şiddetli çarpışma başladı. Kutbe b. Âmir ve arkadaşları, kendileriyle çarpışan Has´am erkeklerinden öldürebildiklerini öldürdüler, kadınlan esir aldılar. İğtinam ettikleri deve ve davarları Medine´ye doğru sürdüler. [525] Has´amlar hemen derlenip toparlandılar, hayvanlarına atlayıp mücahidi erin ardlarına düştüler. O sırada, Yüce Allah büyük bir sel gönderdi. [526] Gelen sel, Has´amlarla Müslümanların arasına gerildi. [527] Has´amlar Müslümanlara yetişmeye yol bulamadılar. [528] Seli bir türlü geçemediler. Mücahidler deve, davarı sürüp aldıkları esirlerle birlikte giderlerken, arkalarından bakakaldılar. [529] Ganimet mallarının beşte biri çıkarıldıktan sonra, kalanı mücahidler arasında bölüştürüldü. Her birinin hissesine dörder deve düştü. Bir deve, on davara denk sayıldı. [530] Bunun üzerine, Has´amlardan, içlerinde As´as b. Zahr ve Enes b. Müdrik´in de bulunduğu bir heyet gelip: "Biz, Allah´a ve Allah´ın Resûlüne ve Allah´tan gelenlere iman ettik. Sen bize bir yazı yaz da, o yazıda olanlara tâbi olalım!" diyerek Müslüman olduklarını açık-ladılar. [531] Peygamberimiz Aleyhisselam da, Has´amlardan, Bîşe çölünde oturanlardan isteyerek yahut iste meyerek Müslüman olanlar hakkında yazdırdığı yazıda, kendilerinin Cahiliye devrinde işlemiş oldukları cinayetlerin kaldırıldığını, her yıl ne gibi mahsullerden ne nisbette zekat ödenmesi gerektiğini bildirdi. [532] [511] İbn Hazm, Cemhere, s. 390-391. [512] Kalkaşandf, Nihâyetü´l-eneb, s. 172. [513] Yâkût, Mu´cemu´l-büldân, c. 2, s. 9. [514] İbn Sa´d, Tabakâtü´l-kübrâ, c. 2, s. 162, Diyarbekrî, Târîhu´l-hamîs, c. 2, s. 120. [515]Yâkût, Mu´cemu´l-büldân, c. 2, s. 21. [516] Yâkût, c. 2, s. 21, Kalkaşandî, s. 1 72. [517] İbn Sa´d, c. 2, s. 162, Belâzurî, Ensâbu´l-eşrâf, c. 1, s. 380, Kastalânf, Mevâhibü´l-ledünniye, c. 1, s. 21 8. [518] Vâkıdî.Megâzî, c.3,s. 981, İbn Sa´d, c. 2, s. 162, İbn Seyyid, Uyûnu´l-eser, c. 2, s. 206, İbn Kayyım, Zâdu´l-mead, c. 2, s. 226. [519] Vâkıdî, Megâzî, c.3, s. 981. [520] Vâkıdî, c. 3, s. 981, İbn Sad, t 2, s. 162, İbn Seyyid, c. 2, s. 206, İbn Kayyım, c. 2, s. 226. [521] Vâkidi, Megâzı,c.3,s. 981. [522] Yâkût, Mu´cemu´l-büldân, c. 4, s. 235. [523] Yâkût, Mu´cemu´l-büldân, c. 4, s. 125. [524] Vâkıdî, c. 3, s. 981, İbn Sa´d, c. 2, s. 162, İbn Seyyid, c. 2, s. 206, İbn Kayyım, c. 2, s. 226. [525] İbn Sa´d, Tabakâtü´l-kübrâ, c. 2, s. 162, İbn Seyyid, Uyûnu´l-eser, c. 2, s. 206, İbn Kayyım, Zâdu´l-mead, c. 2, s. 226, Kastalânf, M e vahi bü´l -I edünni ye, c. 1, s. 218-219, D iyarbekrf, T ârfhu´l -h am fs, c. 2, s. 120. [526] İbn Seyyid, Uyun, c. 2, s. 206, İbn Kayyım, Zâd, c. 2, s. 226. [527] İbn Sa´d, c. 2, s. 162, Belâzuıî, Ensâbu´l-eşrâf, c. 1, s. 380, İbn Seyyid, c. 2, s. 206. [528] İbn Sa´d, c. 2, s. 162, İbn Seyyid, c. 2, s. 206, Halebî, İnsânu´l-uyûn, c. 3, s. 221. [529] İbn Kayyım, Zâdu´l-mead, c. 2, s. 226. [530] İbn Sa´d, c. 2, s. 162, İbn Seyyid, c. 2, s. 206, Kastal ânf, c. 1 , s. 219, Diyarbekrı, c. 2, s. 120. [531] İbn Sa´d, Tabakât, c. 1, s. 348. [532] İbn Sa´d, Tabakât, c. 1, s. 286. M. Asım Köksal, İslam Tarihi, Köksal Yayıncılık: 7/215-217. |