๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => İslam Tarihi => Konuyu başlatan: Sümeyye üzerinde 06 Mart 2010, 17:29:40



Konu Başlığı: Kureyş Müşriklerinin Korkuya ve Telaşa Düşmeleri
Gönderen: Sümeyye üzerinde 06 Mart 2010, 17:29:40
Kureyş Müşriklerinin Korkuya ve Telaşa Düşmeleri


Muhammed b. Mesleme, kumandası altındaki süvari birliğiyle Merru´z-zahran´a vardı, Orada, Kureyş müşriklerinden bazı adamlara rastladı.[21] Onlar, süvarilerle gelişinin sebebini Muhammed b. Meslemeye sordular. [22]

Muhammed b. Mesleme:

"Bunlar, Resûlullah Aleyhisselamın süvarileridir.

İnşaallah, kendileri de, yarın sabah burada, bu yerde bulunacaklardır!" dedi. [23]

Onlar, Beşir b. Sa´d´ın yanında da pek çok silahlar bulunduğunu görünce, acele Mekke´ye gittiler, gördükleri süvarileri ve silahlan Kureyş müşriklerine haber verdiler.

Kureyş müşrikleri çok korktular ve birbirlerine:

"Vallahi, biz hiçbir hadise çıkarmadık ki!

Yazımıza ve anlaşmamıza bağlı bulunuyoruz da!

Hal böyle iken, Muhammed ne diye ashabıyla gelip bizimle çarpışacak?! Anlayamadık!" dediler. [24]

Peygamberimiz Aleyhisselam, Merru´z-zahran´a gelince, bütün silahları, Batn-ı Ye´cec´e (veya Ye´cic´e) gönderdi.[25]

Batn-ı Ye´cec´e konulan silahlar arasında oklar, yaylar ve kalkanlarda bulunuyordu. [26]

Batn-ı Ye´cec; Mekke´ye 3 mil yakınlıkta bir yer olup, [27] onun neresinden bakılsa Mekke Hareminin dikili taşları görünür.

Peygamberimiz Aleyhisselam silahlara sahip olmak üzere, 200 kişiyi de orada bıraktı ve başlarına da Ensardan Evs b. Havlîyi dikti. [28]

Peygamberimiz Aleyhisselam Merru´z-zahran´a gelip konduğu zaman, sahabiler, kendileri hakkında müşriklerin "Onlar, zayıflıktan, geceleri hiç uyuyamıyorlarmış!" dediklerini işittikleri için:

"Keşke yük develerimizden bazısını kesseydik, etinden yiyip çorbasından içseydik de, yarın sabah o Kureyş cemaatinin yanına olanca gücümüz ve zindeliğimizle varsaydık!" dediler.

Peygamberimiz Aleyhisselam:

"Böyle yapmayınız! Azıklarınızdan, kalanları, benim yanımda toplayınız!" buyurdu.

Azıkları topladılar ve deriden sofralar üzerine yaydılar ve yediler.

Her biri, dağarcıklarında kalanları da, kurtlara, kuşlara bıraktılar. [29]



[21] Vâkıdî, Megâzî, c.2, s. 734, İbn Sa´d, Tabakât, c. 2, s. 121.

[22] Zürkânf, Mevâhibü´l-ledünniye Şerhi, c. 2, s. 255.

[23] Vâkıdî, Megâzî, c.2, s. 734, İbn Sa´d, Tabakât, c. 2, s. 121, Ebu´l-Fidâ, el-Bidâye ve´n-nihâye, c. 4, s. 231.

[24] Vâkidi, Megâzî, c. 2, s. 734, Ebu´l-Fidâ, el-Bidâye ve´n-nihâye, c. 4, s. 231, Halebî, İnsânu´l-uyûn, c. 2, s. 780, Zürkâni, Mevâhib Şerhi, c. 2, s. 255.

[25] Vâkıdî, c. 2, s. 734, İbn Sa´d, c. 2, s. 121, Ebu´l-Fidâ, c. 4, s. 231, Diyarbekrî, c. 2, s. 62, Zürkânf, Mevâhib Şerhi, c. 2, s.255.

[26] İbn Kayyım, Zâdu´l-mead, c. 2, s. 168.

[27] İbn ESİr, Nihâye, c. 5, s. 291.

[28] Vâkıdî, Megâzî, c. 2, s. 734, 735, İbn Sa´d, Tabakâtü´l-kübrâ, c. 2, s. 121, Diyarbekrî, Târîhu´l-hamîs, c. 2, s. 62, Zürkânf, Mevâhibü´l-ledünniye Şerhi, c. 2, s. 255.

[29] Ahmed b. Hanbel, Müsned, c. 1 , s. 305, Ebu´l-Fidâ, el-Bidâye ve´n-nihâye, c. 4, s. 231 .

M. Asım Köksal, İslam Tarihi, Köksal Yayıncılık: 6/174-175.