> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Tarihi Eserleri > İslam Tarihi > Kayser Herakliyusun Sakladığı Peygamber Resimleri
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Kayser Herakliyusun Sakladığı Peygamber Resimleri  (Okunma Sayısı 2796 defa)
01 Şubat 2010, 13:04:40
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« : 01 Şubat 2010, 13:04:40 »



Kayser Herakliyus´un Çekmecesinde Sakladığı Peygamber Resimlerini İslam Elçilerine Gösterişi


Hz. Ebu Bekir de, Rum Kayseri Herakliyus´u İslâmiyete davet etmek üzere,[76]

Hişam b. Âs el-Emevî´yi,[77]

Nuaym b. Abdullah´ı ,[78]

Ubâde b. Sâmit´i,[79]

Amr b.Âs´ı,

Adiyy b. Ka´b´ı

gönderdi.[80] Gönderilen elçilerden bazıları, bu husustaki anılarını şöyle anlatmışlardır:

"Rum hükümdarını İslâmiyete davet edelim diye, hayvanlarımıza binip yola çıktık. Dımaşk´a vardık.

O zaman, Şam ülkesi, Herakliyus adına, Cebele b. Eyhemü´l-Gassânî´nin idaresinde idi.

Şam´a girmek için izin istedik, izin verildi.

Cebele, bize bakınca, hoşlanmadı. Emretti, bir tarafa çekilip oturduk. Kendisi ise, özel minderde, ileri gelen adamlarıyla birlikte oturmakta idi.[81]

Bizimle konuşmak ve söyleyeceklerimizi kendisine eriştirmek üzere, bize bir adam gönderdi.

´Vallahi, biz hiçbir zaman elçi ile konuşmayız! Biz ancak hükümdara gönderildik!´ dedik.[82]

Elçi, gidip bunu anlatınca, Cebele oturduğu minderden inip başka bir mindere oturdu.

Bizim yanına kadar gelmemize izin verdi.[83]

Cebele´nin üzerinde kara, kaba bir elbise vardı. [84]

Çevresine bakıldığı zaman, herşeyin de kapkara olduğu görülüyordu."[85] Cebeleye:

"Senin şu kara, kaba giymenin sebebi nedir?" diye sorulunca,[86] Cebele:

"Sizi bütün Şam´dan,[87] beldelerimden[88] çıkarıp giderinceye kadar, bunu adak olarak giyeceğim ve üzerimden çıkarmayacağım!" dedi.[89]

İslâm elçileri:

"Sen biraz yumuşak davran ve acele etme![90]

Vallahi, sen şu oturduğun yerden bizi menedinceye kadar, biz onu muhakkak senden alacağız![91] Vallahi, biz burayı inşaallah senden de, en büyük kraldan da alacağız! Bunu, bize Peygamberimiz (a.s.) haber verdi!" dediler.[92]

Cebele İslâm elçilerinin konuşmak istediklerini konuşmalarına "Konuşunuz!" diye izin verince,[93] Hişam b. Âs konuşmaya başlayıp onu Allah´a imana davet etti,[94] İslâm iyete davet etti.[95]

Ubâde b. Sâmit der ki:

"Biz, onu böylece Allah´a imana ve İslâmiyete davet ettikse de, hayra ermeyi kabul etmedi.[96]

Cebele:

´Demek, siz Sümerâsınız ha?´ dedi.

Ona:

´Sümerâ, ne demek?´ diye sorduk.

Cebele:

´Siz onlar değilsiniz!´ dedi.

Ona:

´Ya kimlermiş onlar?´ diye sorduk.

Cebele:

´Onlar, geceleri namaz kılan, gündüzleri oruç tutan bir kavimdir!´ dedi.

Biz de:

´Vallahi, biz onlanz![97] Geceleri namaz kılar, gündüzleri oruç tutarız1 dedik.[98]

Cebele:

´Sizin namazınız nasıldır?´ diye sordu.

Kendisine namazımızı tarif ettik.[99]

Cebele:

´Sizin orucunuz nasıldır?´ diye sordu.

Ona orucumuzu da tarif ettik. [100]

Cebele bize daha başka şeyler hakkında da sorular sordu.

Sorularının cevaplarını verdiğimiz zaman,[101] Allah bilir ki,[102] yüzünü kara bürüdü, yüzü kapkara oldu,[103] tencere karasına döndü.[104] Azarlandık.[105]

Bize:

´Kalkın!´ dedi.[106]

Krala gönderilmemizi, adamlarına emretti.[107]

Bizi, elçiler ve kılavuzlarla birlikte Rum kralına yolladı.[108]

Kostantiniyyeye [İstanbul´a] yaklaştık.[109] Şehrin kapısına vardık.[110] Hayvanlarımızın üzerinde olduğumuz halde, sarıklarımızı ve kılıçlarımızı düzenledik.[111]

Bizimle birlikte gelen elçi:

´Şu hayvanlarınız kralın şehrine sokulmaz![112]

Size, isterseniz katırlar, isterseniz eğerli ve uysal atlar getireyim,[113] getirelim.[114] Sizi eğerli, uysal atlara ve katırlara bindirelim.[115]

Eğerli uysal atlar ve katıriar getirinceye kadar, siz burada durup bekleyin´ dedi. [116]

Biz:

´Hayır![117] Vallahi, biz bulunduğumuz gibi,[118] hayvanlarımızın üzerinde olmadıkça,[119] buraya girmeyiz!´ dedik.[120]

Kaysere:

´Onlar şehre atlar ve katırlar üzerinde girmeyi kabul etmiyorlar!?´ diye haber göndendiler.[121]

Kayser ´Onların yollarını açın!´[122] diyerek şehre hayvanlarımızın üzerinde girmemize emir,[123] izin verince,[124] hemen kılıçlarımızı kuşandık, hayvanlarımıza bindik.[125]

Sarıklarımızı sarınmış, kılıçlarımızı kuşanmış olarak, hayvanlarımızın üzerinde şehre girdik.[126]

Kostantiniyye (İstanbul) halkı, bizi böyle, sarıklarımıza sarınmış, kılıçlarımızı kuşanmış olduğumuz halde hayvanlarımızın üzerinde görünce, şaşırdılar.[127]

Kayserin sarayının kapısına kadarvardık.[128]

Hayvanlarımızı sarayın duvarının dibinde ıhdırdık.[129]

Kayser o sırada sarayının yüksek bir odasında oturuyor ve bize bakıyor, yanında da kumandanlar ve Rum ileri gelenleri bulunuyordu.

Başımızı kaldırıp yüksek sesle:

´Lâ ilahe illallâhu vallâhu ekber!´ diyerek tekbir getirdik.

Allah bilir ki, bütün saray, rüzgârın hurma ağacını salladığı gibi sallandın[130]

Kayser, bize:

´Dininizi[131] bana böyle[132] kapımda[133] açıklamanız sizin için uygun değildir!1 diyerek acele haber gönderdiği gibi;

´İçeri girin!´ diye de haber gönderdi.[134]

Kayserin yanına girdik.[135]

Kayser, kendisine mahsus yüksek bir minderde oturuyordu. Meclisindeki, çevresindeki herşey kır mızı, üzerindeki elbise de kırmızı idi.

Kumandanlar ve Rum ileri gelenleri de yanında bulunuyordu.[136]

Kendisine söylemek istediğimiz şeyi elçiye söylememizi isteyince:

´Hayır! Vallahi, biz elçi ile konuşmayız!

Biz, ancak krala gönderildik!

Eğersen bizim seninle konuşmamızı istiyorsan, bize izin ver, seninle konuşalım´ dedik.[137]

Selam vermeden, yanına girdik.[138]

´Lâ ilahe illallah!´ dedik.

Allah bilir ki, saray sallandı!

Hatta, Kayser ve adamları, başlarını kaldırdılar.[139]

O sırada, Kayserin yanında, açık ve güzel Arapça bilen bir adam bulunuyordu.[140]

O, bize:

´Oturunuz!1 diye işaret edince, bir tarafa çekilip oturduk.[141]

Kayser, gülerek: [142]

´Beni aranızdaki selamla selamlamaktan sizi meneden nedir?[143]

Peygamberinizi selamladığınız selamla beni selamlamaktan sizi men eden nedir?1 diye sordu.[144]

´Sizin beni aranızdaki selamınızla selamlamanız gerekmez mi idi?1 dedi.[145]

Ona:

´Bizim seni aramızdaki selamımızla selamlamamız sana, senin selamlandığın selamla selamla mamız da bize helâl olmaz![146]

Ne bizim peygamberimizi selamladığımız selamla seni selamlamamız sana helâl olur, ne de senin selamlandığın selamla seni selamlamamız bize helâl olur´ dedik.[147]

Kral:

´Sizin aranızdaki selamınız nasıldır?1 diye sordu.[148]

´Esselâmü aleyke´dir!´[149]

´Esselâmü aleyküm´dür![150] Cennetliklerin selamıdır´ dedik.[151]

Kral, bize:

´Siz peygamberinizi de mi bununla selamlarsınız?1 diye sordu.

´Evet!´ dedik.[152]

Kral:

´Hükümdarlarınızı nasıl selamlarsınız?´ diye sordu.

´Bununla selamlarız1 dedik.[153]

Kral:

´Size verilen selama da mı bununla karşılık verirsiniz?´ diye sordu.

´Evet,[154] bununla![155] Böyle! dedik.[156]

Kral:

İçinizden, peygamberinize herhangi bir şeyde vâris olan var mı?´ diye sordu.

´Yoktur! Bir kimse, ölünce vârisini veya yakınını bırakır; vârisi veya yakını, ona vâris olur. Fakat, Peygamberimize bizden, hiçbir şeyde vâris olan olmamıştır!´ dedik.[157]

Kral:

´Hükümdarınızda da, hal böyle midir?´ diye sordu.

´Evet!´ dedik.[158]

Kayser:

´Sizi katınızda, en büyük kelâmınız nedir?´ diye sordu.[159]

´Lâ ilahe illallâh![160] Lâ ilahe illallâhu vallâhu ekber!´ dedik.[161]

Deyince, saray tekrar sallandı!

Kayser gözlerini açtı, tavana doğru baktı ve:

´Siz bu kelimeyi söyleyince, oda sallandı ha?!´ dedi.

´Evet!´ dedik.[162]

Kayser:

´Siz bunu düşmanlarınızın beldelerinde söylediğiniz zaman, tavanları sallanır mı?´ diye sordu.

´Hayır!´ dedik.

Kayser:

´Siz bunu kendi beldelerinizde söyleyince, tavanlarınız sallanır mı?´ diye sordu.

Biz:

´Hayır! Biz bunun böyle yaptığını hiç görmedik! O bu şeyi ancak senin yanında yaptı.[163] O, bize öğütten başka birşey olamaz!´ dedik.

Kayser, yanında oturanlara dönerek: [164]

´Ne güzel doğru söz!´ dedi[165] ve:

´Siz, şehirleri fethettiğiniz sıralarda ne dersiniz?´ diye sordu.

´Lâ ilahe illallâhu vallâhu ekber, deriz´ dedik.

Kayser:

´Lâ ilahe illallah dediğinizde,[166] O´nunla birlikte ortak yok![167] O´nunla birlikte hiçbir şey yok; [168]

Vallâhu ekber dediğinizde de, Allah herşeyden büyüktür![169] O´ndan daha büyük birşey yok! Onun eni boyu yok,[170] demek istiyorsunuzdur herhalde?1 dedi.

´Evet!´ dedik.[171]

Kayser bize birtakım şeyler daha sorduktan ve cevaplarını aldıktan sonra:

´Sizin namazınız ve orucunuz nasıldır?´ diye sordu.

Bunları da kendisine anlattık.[172]

Kayser bizim güzel, büyük bir yerde ağırlanmamız için, ilgililere emir verdi ve bize de: ´Kalkınız!´ dedi.[173]

Orada üç gün kaldık.[174]

Kayserin, sabah ve akşam, bize lütuf ve ikramları geldi.[175]

Kayser geceleyin bize haber gönderdi. Yanına girdik. Kendisinin yanında hiç kimse yoktu.[176]

Kayser oturmamızı emretti, oturduk. [177]

Kendisine söylemiş olduğumuz sözl...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Kayser Herakliyusun Sakladığı Peygamber Resimleri
« Posted on: 29 Mart 2024, 17:20:14 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Kayser Herakliyusun Sakladığı Peygamber Resimleri rüya tabiri,Kayser Herakliyusun Sakladığı Peygamber Resimleri mekke canlı, Kayser Herakliyusun Sakladığı Peygamber Resimleri kabe canlı yayın, Kayser Herakliyusun Sakladığı Peygamber Resimleri Üç boyutlu kuran oku Kayser Herakliyusun Sakladığı Peygamber Resimleri kuran ı kerim, Kayser Herakliyusun Sakladığı Peygamber Resimleri peygamber kıssaları,Kayser Herakliyusun Sakladığı Peygamber Resimleri ilitam ders soruları, Kayser Herakliyusun Sakladığı Peygamber Resimleriönlisans arapça,
Logged
18 Mart 2015, 14:39:15
Liyla

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 380


« Yanıtla #1 : 18 Mart 2015, 14:39:15 »

güzel bir hikaye ama sonucu yok merak ettim

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes