๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => İslam Tarihi => Konuyu başlatan: Sümeyye üzerinde 01 Şubat 2010, 13:04:40



Konu Başlığı: Kayser Herakliyusun Sakladığı Peygamber Resimleri
Gönderen: Sümeyye üzerinde 01 Şubat 2010, 13:04:40
Kayser Herakliyus´un Çekmecesinde Sakladığı Peygamber Resimlerini İslam Elçilerine Gösterişi


Hz. Ebu Bekir de, Rum Kayseri Herakliyus´u İslâmiyete davet etmek üzere,[76]

Hişam b. Âs el-Emevî´yi,[77]

Nuaym b. Abdullah´ı ,[78]

Ubâde b. Sâmit´i,[79]

Amr b.Âs´ı,

Adiyy b. Ka´b´ı

gönderdi.[80] Gönderilen elçilerden bazıları, bu husustaki anılarını şöyle anlatmışlardır:

"Rum hükümdarını İslâmiyete davet edelim diye, hayvanlarımıza binip yola çıktık. Dımaşk´a vardık.

O zaman, Şam ülkesi, Herakliyus adına, Cebele b. Eyhemü´l-Gassânî´nin idaresinde idi.

Şam´a girmek için izin istedik, izin verildi.

Cebele, bize bakınca, hoşlanmadı. Emretti, bir tarafa çekilip oturduk. Kendisi ise, özel minderde, ileri gelen adamlarıyla birlikte oturmakta idi.[81]

Bizimle konuşmak ve söyleyeceklerimizi kendisine eriştirmek üzere, bize bir adam gönderdi.

´Vallahi, biz hiçbir zaman elçi ile konuşmayız! Biz ancak hükümdara gönderildik!´ dedik.[82]

Elçi, gidip bunu anlatınca, Cebele oturduğu minderden inip başka bir mindere oturdu.

Bizim yanına kadar gelmemize izin verdi.[83]

Cebele´nin üzerinde kara, kaba bir elbise vardı. [84]

Çevresine bakıldığı zaman, herşeyin de kapkara olduğu görülüyordu."[85] Cebeleye:

"Senin şu kara, kaba giymenin sebebi nedir?" diye sorulunca,[86] Cebele:

"Sizi bütün Şam´dan,[87] beldelerimden[88] çıkarıp giderinceye kadar, bunu adak olarak giyeceğim ve üzerimden çıkarmayacağım!" dedi.[89]

İslâm elçileri:

"Sen biraz yumuşak davran ve acele etme![90]

Vallahi, sen şu oturduğun yerden bizi menedinceye kadar, biz onu muhakkak senden alacağız![91] Vallahi, biz burayı inşaallah senden de, en büyük kraldan da alacağız! Bunu, bize Peygamberimiz (a.s.) haber verdi!" dediler.[92]

Cebele İslâm elçilerinin konuşmak istediklerini konuşmalarına "Konuşunuz!" diye izin verince,[93] Hişam b. Âs konuşmaya başlayıp onu Allah´a imana davet etti,[94] İslâm iyete davet etti.[95]

Ubâde b. Sâmit der ki:

"Biz, onu böylece Allah´a imana ve İslâmiyete davet ettikse de, hayra ermeyi kabul etmedi.[96]

Cebele:

´Demek, siz Sümerâsınız ha?´ dedi.

Ona:

´Sümerâ, ne demek?´ diye sorduk.

Cebele:

´Siz onlar değilsiniz!´ dedi.

Ona:

´Ya kimlermiş onlar?´ diye sorduk.

Cebele:

´Onlar, geceleri namaz kılan, gündüzleri oruç tutan bir kavimdir!´ dedi.

Biz de:

´Vallahi, biz onlanz![97] Geceleri namaz kılar, gündüzleri oruç tutarız1 dedik.[98]

Cebele:

´Sizin namazınız nasıldır?´ diye sordu.

Kendisine namazımızı tarif ettik.[99]

Cebele:

´Sizin orucunuz nasıldır?´ diye sordu.

Ona orucumuzu da tarif ettik. [100]

Cebele bize daha başka şeyler hakkında da sorular sordu.

Sorularının cevaplarını verdiğimiz zaman,[101] Allah bilir ki,[102] yüzünü kara bürüdü, yüzü kapkara oldu,[103] tencere karasına döndü.[104] Azarlandık.[105]

Bize:

´Kalkın!´ dedi.[106]

Krala gönderilmemizi, adamlarına emretti.[107]

Bizi, elçiler ve kılavuzlarla birlikte Rum kralına yolladı.[108]

Kostantiniyyeye [İstanbul´a] yaklaştık.[109] Şehrin kapısına vardık.[110] Hayvanlarımızın üzerinde olduğumuz halde, sarıklarımızı ve kılıçlarımızı düzenledik.[111]

Bizimle birlikte gelen elçi:

´Şu hayvanlarınız kralın şehrine sokulmaz![112]

Size, isterseniz katırlar, isterseniz eğerli ve uysal atlar getireyim,[113] getirelim.[114] Sizi eğerli, uysal atlara ve katırlara bindirelim.[115]

Eğerli uysal atlar ve katıriar getirinceye kadar, siz burada durup bekleyin´ dedi. [116]

Biz:

´Hayır![117] Vallahi, biz bulunduğumuz gibi,[118] hayvanlarımızın üzerinde olmadıkça,[119] buraya girmeyiz!´ dedik.[120]

Kaysere:

´Onlar şehre atlar ve katırlar üzerinde girmeyi kabul etmiyorlar!?´ diye haber göndendiler.[121]

Kayser ´Onların yollarını açın!´[122] diyerek şehre hayvanlarımızın üzerinde girmemize emir,[123] izin verince,[124] hemen kılıçlarımızı kuşandık, hayvanlarımıza bindik.[125]

Sarıklarımızı sarınmış, kılıçlarımızı kuşanmış olarak, hayvanlarımızın üzerinde şehre girdik.[126]

Kostantiniyye (İstanbul) halkı, bizi böyle, sarıklarımıza sarınmış, kılıçlarımızı kuşanmış olduğumuz halde hayvanlarımızın üzerinde görünce, şaşırdılar.[127]

Kayserin sarayının kapısına kadarvardık.[128]

Hayvanlarımızı sarayın duvarının dibinde ıhdırdık.[129]

Kayser o sırada sarayının yüksek bir odasında oturuyor ve bize bakıyor, yanında da kumandanlar ve Rum ileri gelenleri bulunuyordu.

Başımızı kaldırıp yüksek sesle:

´Lâ ilahe illallâhu vallâhu ekber!´ diyerek tekbir getirdik.

Allah bilir ki, bütün saray, rüzgârın hurma ağacını salladığı gibi sallandın[130]

Kayser, bize:

´Dininizi[131] bana böyle[132] kapımda[133] açıklamanız sizin için uygun değildir!1 diyerek acele haber gönderdiği gibi;

´İçeri girin!´ diye de haber gönderdi.[134]

Kayserin yanına girdik.[135]

Kayser, kendisine mahsus yüksek bir minderde oturuyordu. Meclisindeki, çevresindeki herşey kır mızı, üzerindeki elbise de kırmızı idi.

Kumandanlar ve Rum ileri gelenleri de yanında bulunuyordu.[136]

Kendisine söylemek istediğimiz şeyi elçiye söylememizi isteyince:

´Hayır! Vallahi, biz elçi ile konuşmayız!

Biz, ancak krala gönderildik!

Eğersen bizim seninle konuşmamızı istiyorsan, bize izin ver, seninle konuşalım´ dedik.[137]

Selam vermeden, yanına girdik.[138]

´Lâ ilahe illallah!´ dedik.

Allah bilir ki, saray sallandı!

Hatta, Kayser ve adamları, başlarını kaldırdılar.[139]

O sırada, Kayserin yanında, açık ve güzel Arapça bilen bir adam bulunuyordu.[140]

O, bize:

´Oturunuz!1 diye işaret edince, bir tarafa çekilip oturduk.[141]

Kayser, gülerek: [142]

´Beni aranızdaki selamla selamlamaktan sizi meneden nedir?[143]

Peygamberinizi selamladığınız selamla beni selamlamaktan sizi men eden nedir?1 diye sordu.[144]

´Sizin beni aranızdaki selamınızla selamlamanız gerekmez mi idi?1 dedi.[145]

Ona:

´Bizim seni aramızdaki selamımızla selamlamamız sana, senin selamlandığın selamla selamla mamız da bize helâl olmaz![146]

Ne bizim peygamberimizi selamladığımız selamla seni selamlamamız sana helâl olur, ne de senin selamlandığın selamla seni selamlamamız bize helâl olur´ dedik.[147]

Kral:

´Sizin aranızdaki selamınız nasıldır?1 diye sordu.[148]

´Esselâmü aleyke´dir!´[149]

´Esselâmü aleyküm´dür![150] Cennetliklerin selamıdır´ dedik.[151]

Kral, bize:

´Siz peygamberinizi de mi bununla selamlarsınız?1 diye sordu.

´Evet!´ dedik.[152]

Kral:

´Hükümdarlarınızı nasıl selamlarsınız?´ diye sordu.

´Bununla selamlarız1 dedik.[153]

Kral:

´Size verilen selama da mı bununla karşılık verirsiniz?´ diye sordu.

´Evet,[154] bununla![155] Böyle! dedik.[156]

Kral:

İçinizden, peygamberinize herhangi bir şeyde vâris olan var mı?´ diye sordu.

´Yoktur! Bir kimse, ölünce vârisini veya yakınını bırakır; vârisi veya yakını, ona vâris olur. Fakat, Peygamberimize bizden, hiçbir şeyde vâris olan olmamıştır!´ dedik.[157]

Kral:

´Hükümdarınızda da, hal böyle midir?´ diye sordu.

´Evet!´ dedik.[158]

Kayser:

´Sizi katınızda, en büyük kelâmınız nedir?´ diye sordu.[159]

´Lâ ilahe illallâh![160] Lâ ilahe illallâhu vallâhu ekber!´ dedik.[161]

Deyince, saray tekrar sallandı!

Kayser gözlerini açtı, tavana doğru baktı ve:

´Siz bu kelimeyi söyleyince, oda sallandı ha?!´ dedi.

´Evet!´ dedik.[162]

Kayser:

´Siz bunu düşmanlarınızın beldelerinde söylediğiniz zaman, tavanları sallanır mı?´ diye sordu.

´Hayır!´ dedik.

Kayser:

´Siz bunu kendi beldelerinizde söyleyince, tavanlarınız sallanır mı?´ diye sordu.

Biz:

´Hayır! Biz bunun böyle yaptığını hiç görmedik! O bu şeyi ancak senin yanında yaptı.[163] O, bize öğütten başka birşey olamaz!´ dedik.

Kayser, yanında oturanlara dönerek: [164]

´Ne güzel doğru söz!´ dedi[165] ve:

´Siz, şehirleri fethettiğiniz sıralarda ne dersiniz?´ diye sordu.

´Lâ ilahe illallâhu vallâhu ekber, deriz´ dedik.

Kayser:

´Lâ ilahe illallah dediğinizde,[166] O´nunla birlikte ortak yok![167] O´nunla birlikte hiçbir şey yok; [168]

Vallâhu ekber dediğinizde de, Allah herşeyden büyüktür![169] O´ndan daha büyük birşey yok! Onun eni boyu yok,[170] demek istiyorsunuzdur herhalde?1 dedi.

´Evet!´ dedik.[171]

Kayser bize birtakım şeyler daha sorduktan ve cevaplarını aldıktan sonra:

´Sizin namazınız ve orucunuz nasıldır?´ diye sordu.

Bunları da kendisine anlattık.[172]

Kayser bizim güzel, büyük bir yerde ağırlanmamız için, ilgililere emir verdi ve bize de: ´Kalkınız!´ dedi.[173]

Orada üç gün kaldık.[174]

Kayserin, sabah ve akşam, bize lütuf ve ikramları geldi.[175]

Kayser geceleyin bize haber gönderdi. Yanına girdik. Kendisinin yanında hiç kimse yoktu.[176]

Kayser oturmamızı emretti, oturduk. [177]

Kendisine söylemiş olduğumuz sözleri tekrarlamamızı istedi, onları tekrarladık. [178]

Kayser hizmetçisini çağırıp ona birşey söyledi.

Hazırlattığı ,[179] büyük ve altın işlemeli, dör tköşe çekmece gibi birşeyi getirtti.

Çekmecenin birçok küçük ve kilitli gözleri vardı. [180]

Kayser, gözlerden birisini açtı. Oradan, siyah ipekli bir bez parçası çıkarıp yaydı.

Bezin üzerinde, ak benizli, yüzü ayın ondördü gibi parlak,[181] uzun boylu, çok saçlı,[182] saçı iki bölük halinde örgülü,[183] büyük gözlü,[184] uzun boyunlu, [185] kalın baldırlı,[186] sakalsız[187] bir insan resmi vardı.

Kayser, bize:

´Bunu tanıyor musunuz?1 diye sordu. Biz:

´Hayır!´ dedik. Kayser:

´Bu, Âdem´dir!1 dedi. Onu çıkardığı yere koydu.

Sonra, başka bir göz açtı. İçinden siyah ipekli bir bez parçası çıkarıp yaydı. Üzerinde, ak benizli,[188] çok saçlı, hüzünlü, kederli, güzel yüzlü,[189] güzel sakallı,[190] büyük başlı, kıvırcık saçlı, kalın baldırlı, gözlerinde kırmızılık bulunan,[191] büyük gözlü, iki omzunun arası geniş olan[192] bir insan resmi vardı.

Kayser, bize:

´Bunu tanıyor musunuz?1 diye sordu.

Biz:

´Hayır!´ dedik.

Kayser:

´Bu, Nuh´tur!´ dedi.[193]

Kayser, onu da çıkardığı yere koydu.

Sonra, başka bir göz açtı. Gözün içinden, siyah ipekli bir bez parçası çıkarıp yaydı. Bezin üzerinde, ak tenli, ak sakallı,[194] ak saçlı, güzel gözlü, açık alınlı, uzunca yanaklı,[195] güzel yüzlü,[196] gülümser gibi bir zâtın resmi vardı.

Kayser, bize:

´Bunu tanıyor musunuz?1 diye sordu.

Biz:

´Hayır!´ dedik.

Kayser:

´Bu, İbrahim´dir!´ dedi.[197]

Kayser onu da çıkardığı yere koydu.

Sonra, başka bir göz açtı. Gözün içinden, siyah ipekli bir bez parçası çıkarıp yaydı.

Bezin üzerine, aktenli bir insan resmi çizilmiş olup,[198] Peygamberimiz Muhammed (a.s.)a göre çizilmişti.[199]

Ona bakınca,[200] kendi kendimize:

´Peygamberimiz Muhammed (a.s.)![201] Vallahi, Resûlullah (a.s.)!´[202] dedik[203] ve ağladık.[204] Kayser ´Size ne oluyor?![205] Siz bunu tanıyor musunuz?´ diye sordu.[206]

Biz:

´Evet![207] Bu, bizim peygamberimiz Muhammed (a.s.)ın resmidir!´ dedik.[208]

Kayser:

´Size Allah adına,[209] dininiz adına and veriyorum![210] Bu, sizin peygamberinizin resmidir´ dedi.

Biz:

´Evet! Bu, peygamberimizin resmidir![211] Allah ve dinimiz adına yemin ederiz ki; bu, peygamberim-izdir![212]

Sanki onu sağ olarak görür gibiyiz![213]

Sanki ona sağ olduğu halde bakıyor gibiyiz!1 dedik.[214]

Allah bilir, Kayser ayağa kalktı, sonra oturdu ve:

´Allah aşkına! Bu, gerçekten o mudur?´ dedi.

Biz:

´Evet! Gerçekten odur. Sanki biz ona bakıyor gibiyiz!1 dedik.

Kayser ona bir müddet baktı durdu.[215]

Sonra da:

´Bu resim, gözlerin en sonuncusunda idi. Fakat, ben onun üzerinizde ne etki yapacağını[216] biley im,[217] göreyim diye, çıkarıp göstermekte acele ettim dedi. Sonra da, onu çıkardığı yere koydu."[218
]



[77] Ebu Nuaym, Delâil.c.1 , s. 50, Beyhakî, Delâil, c. 1, s. 386, Ebu´l-Ferec İbn Cevzî, el-Vefâ, c. 2, s. 727, Zehebî, Târih, s. 528, Ebu´l-Fidâ, Tefsîr, c. 2, s. 251, Suyûtî, Hasâis, s. 2, s. 126, Alâüddin Ali, Kenzu´l-ummâl, c. 12, s. 465.

[78] Ebu Nuaym, Delâil, c. 1, s. 50, E bu´l-Ferec İbn Cevzî, c. 2, s. 727, Alâüddin Ali, Kenzu´l-ummâl, c. 12, s. 465.

[79] Dineverî, Kitâbu´l-ahbâr, s. 18, Zehebî, Târîh, s. 532-533, Alâüddin Ali, Kenzu´l-ummâl, c. 12, s. 465.

[80] Alâüddin Ali, Kenzu´l-ummâl, c. 12, s. 465.

[81] Ebu´l-Ferec İbn Cevzî, el-Vefâ, c. 2, s. 727, Zehebî, Târihu´l-islâm , s. 533.

[82] Beyhakî, Delâilü´n-nübüvve, c. 1 , s. 386, E bu´l-Ferec İbn Cevzî, el-Vefâ, c. 2, s. 727, Zehebî, Târîhu´l-islâm, s. 533, Ebu´l-Fidâ, Tefsir, c. 2, s. 251-252, Suyûtî, Hasâisü´l-kübrâ, c. 2, s. 126, Alâüddin Ali, Kenzu´l-ummâl, c. 12, s. 465.

[83] E bu´l-Ferec İbn Cevzî, el-Vefâ, c. 2, s. 727, Zehebî, Târîh, s. 533.

[84] Ebu Nuaym, Delâilü´n-nübüvve, c. 50, Beyhakî, Delâil, c. 1, s. 386, Ebu´l-Ferec İbn Cevzî, c. 2, s. 727, Muhyiddin b. Arabî, Muhâdarâtü´l-ebrâr, c. 1, s. 100, Zehebî, Târîh, c. 533, Ebu´l-Fidâ, Tefsîr, c. 2, s. 252, Suyûtî, Hasâis, c. 2, s. 127, Alâüddin Ali, Kenzu´l-ummâl, c. 12, s. 465.

[85] Ebu Nuaym, Delâil, c. 1, s. 50, Ebu´l-Ferec, c. 2, s. 727, Muhyiddin b. Arabî, M uhâdarâtu´l-ebrâr, c. 1, s. 100.

[86] Muhyiddin b. Arabî, Muhâdarâtu´l-ebrâr, c. 1, s. 100, Zehebî, Târîhu´l-islâm , s. 533.

[87] Ebu Nuaym , Delâil, c. 1, s. 50, Beyhakî, Delâil, c. 1, s. 386, Ebu´l-Ferec, c. 2, s. 727, Muhyiddin b. Arabî, Muhâdarâtu´l-ebrâr, c.1 , s. 100, Ebu´l-Fidâ, Tefsîr, c. 2, s. 252, Suyûtî, Hasâis, c. 2, s. 127, Alâüddin Ali, Kenzu´l-ummâl, c. 1 2, s. 466.

[88] Zehebî, Târihu´l-islâm, s. 533.

[89] Ebu Nuaym, Delâil, c. 1 , s. 50, Beyhakî, Delâil, c. 1, s. 386, Ebu´l-Ferec, c. 2, s. 727, Muhyiddin b. Arabî, c. 1 , s. 100, Zehebî, s. 533, Ebu´l-Fidâ, c. 2, s. 252, Suyûtî, c. 2, s. 127, Alâüddin Ali, Kenzu´l-ummâl, c. 1 2, s. 466.

[90] Ebu´l-Ferec İbn Cevzî, c. 2, s. 727, Zehebî, s. 533.

[91] Muhyiddin b. Arabî, Muhâdarâtu´l-ebrâr, c. 1, s. 100.

[92] Ebu Nuaym, Delâilü´n-nübüvve, c. 1, s. 50, Beyhakî, Delâilü´n-nübüvve, c. 1, s. 386, Ebu´l-Ferec İbn Cevzî, el-Vefâ, c. 2, s.727, Muhyiddinb. Arabî, Muhâdarâtu´l-ebrâr,c. 1, s. 100, Zehebî, Târîhu´l-islâm, s. 533-534,Ebu´l-Fidâ,Tefsîr, c. 2, s. 252.Suyûtî, Hasâisü´l-kübrâ, c. 2, s. 127, Alâüddin Ali, Kenzu´l-ummâl, c. 12, s. 466.

[93] Beyhakî, Delâilü´n-nübüvve, c. 1, s. 386.

[94] Ebu Nuaym, Delâil ü´n-nübüvve, c. 1 , s. 50, Muhyi ddin b. Arabi, Muhâdarâtu´l-ebrâr, c. 1, s. 100, Ebu´l-Fid â, Tefsîr, c. 2, s. 252.

[95] Beyhaki, Delâil, c. 1, s. 3 86, Ebu´l-Fidâ, Tefsîr, c. 2, s. 252, Suyûtî, Hasâis, c. 2, s. 127.

[96] Zehebî, Târîhu´l-islâm, s. 533.

[97] Ebu Nuaym , Delâil, c. 1, s. 50, Ebu´l-Ferec, c. 2, s. 727, Muhyiddin b. Arabî, Muhâdarâtu´l-ebrâr, c. 1, s. 100, Zehebî, Târîh, c. 534, Alâüddin Ali, Kenzu´l-ummâl, c. 12, s. 466.

[98] Zehebî, Târihu´l-islâm, s. 534.

[99] Ebu Nuaym, c. 1, s. 50, Ebu´l-Ferec, c. 2, s. 727, Muhyiddin b. Arabî, Muhâdarâtu´l-ebrâr, c. 1, s. 100, Zehebî, Târîhu´l-islâm, s.534.

[100] Ebu Nuaym, c. 1, s. 50, Beyhakî, c. 1, s. 386, Ebu´l-Ferec, c. 2, s. 727, Zehebî, s. 534, Ebu´l-Fidâ, c. 2, s. 252, Suyûtî, c. 2, s. 127.

[101] Zehebî, Târihu´l-islâm, s. 534.

[102] Ebu Nuaym, Delâil, c. 1, s. 50, Muhyiddin b. Arabî, c. 1, s. 1 00, Zehebî, s. 534.

[103] Ebu Nuaym , Delâilü´n-nübüvve, c. 1, s. 50, Beyhakî, Delâilü´n-nübüvve, c. 1, s. 386, Ebu´l-Ferec İbn Cevzî, el-Vefâ, c. 2, s. 727, Muhyiddin b. Arabî, Muhâdarâtu´l-ebrâr, c. 1 , s. 100, Zehebî, Târîhu´l-islâm, s. 534, Ebu´l-Fidâ, Tefsîr, c. 2, s. 252, Suyûtî, Hasâisü´l-kübrâ, c. 2, s. 127, Alâüddin Ali, Kenzu´l-ummâl, c. 12, s. 466.

[104] Ebu Nuaym, Delâil, c. 1, s. 50, E bu´l-Ferec, c. 2, s. 727, Muhyiddin b. Arabî, Muhâdarâtu´l-ebrâr, c. 1, s. 100.

[105] Zehebî, Târihu´l-islâm, s. 534.

[106] Ebu Nuaym, c. 1 , s. 50, Beyhakî, c. 1, s. 386, Ebu´l-Ferec, c. 2, s. 727, Muhyiddin b. Arabî, c.1, s. 100, Zehebî, s. 534, Ebu´l-Fidâ, c. 2, s. 252, Suyûtî, c. 2, s. 127, Alâüddin Ali, Kenz, c. 12, s. 466.

[107] Ebu Nuaym, c.1, s. 50, Ebu´l-Ferec, c. 2, s. 727, Muhyiddin b. Arabî, c. 1 , s. 100.

[108] Beyhakî, c. 1, s. 386, Zehebî, s. 534, Ebu´l-Fidâ, c. 2, s. 252, Suyûtî, c. 2, s. 1 27, Alâüddin Ali, Kenz, c. 1 2, s. 466.

[109] Zehebî, Târihu´l-islâm, s. 534.

[110] Ebu Nuaym, c.1 , s. 50, Muhyiddin b. Arabî, c.1, s. 100.

[111] Alâüddin Ali, Kenzu´l-ummâl, c. 12, s. 466.

[112] Ebu Nuaym, c. 1 , s. 50, Beyhakî, c. 1, s. 386, Zehebî, s. 534, Ebu´l-Fidâ, c. 2, s. 252, Alâüddin Ali, Kenz, c. 12, s. 466.

[113] Ebu Nuaym, c. 1 , s. 50, Ebu´l-Ferec, c. 2, s. 728, Muhyiddin b. Arabî, c. 1, s. 100.

[114] Alâüddin Ali, Kenzu´l-ummâl, c. 12, s. 466.

[115] Beyhakî, c.1 , s. 386, Ebu´l-Fidâ, c. 2, s. 252, Alâüddin AH, Kenz, c. 12, s. 466.

[116] Zehebî, Târîhu´l-islâm , s. 534.

[117] Ebu Nuaym, c.1 , s. 50, Ebu´l-Ferec, c. 2, s. 728, Muhyiddin b. Arabî, c. 1,s.100, Alâüddin Ali, Kenz, c. 12, s. 466.

[118] E bu Nuaym, c. 1 , s. 50, Ebu´l-Ferec, c. 2, s. 728, Muhyiddin b. Arabî, c. 1, s. 100.

[119] Ebu Nuaym, c. 1, s. 50, Muhyiddin b. Arabî, c. 1, s. 100, Zehebî, s. 534, E bu´l-Fidâ, c. 2, s. 252, Alâüddin Ali, Kenz, c. 12, s. 466.

[120] Ebu Nuaym, Delâil, c. 1 , s. 50, Beyhakî, Delâil, c. 1, s. 386, Ebu´l-Ferec, c. 2, s. 728, Zehebî, Târih, s. 534, Ebu´l-Fidâ, Tefsir, c. 2, s. 252, Alâüddin Ali, Kenz, c. 12, s. 466.

[121] Ebu Nuaym , Delâilü´n-nübüvve, c. 1, s. 50, Beyhakî, Delâilü´n-nübüvve, c.1, s. 386, Ebu´l-Ferec İbn Cevzî, el-Vefâ, c. 2, s. 728, Ebu´l-Fidâ, Tefsîr, c. 2, s. 252.

[122] Ebu Nuaym, c. 1, s. 50, Ebu´l-Ferec, c. 2, s. 728, Muhyiddin b. Arabî, Muhâdarâtu´l-ebrâr, c. 1, s. 100, Zehebî, Târîhu´l-islâm , s. 534, Alâüddin Ali, Kenzu´l-ummâl, c. 12, s. 466.

[123] Ebu´l-Fidâ, Tefsîr, c. 2, s. 252.

[124] Dineverî, Kitâbu´l-ahbâr, s. 18.

[125] Zehebî, Târihu´l-islâm, s. 534.

[126] Ebu Nuaym, c.1, s. 50, Ebu´l-Ferec, c. 2, s. 728, Muhyiddin b. Arabî, c. 1 , s. 100.

[127] Zehebî, Târihu´l-islâm, s. 534.

[128] Ebu Nuaym, c. 1 , s. 50, Beyhakî, c. 1, s. 386, Ebu´l-Ferec, c. 2, s. 728, Muhyiddin b. Arabî, c.1, s. 100, Zehebî, s. 534, Ebu´l-Fidâ, c. 2, s. 252, Suyûtî, Hasâisü´l-kübrâ, c. 2, s. 127, Alâüddin Ali, Kenzu´l-ummâl, c. 12, s. 466-467.

[129] Beyhakî, c. 1, s. 386, Zehebî, s. 534, Ebu´l-Fidâ, c. 2, s. 252, Suyûtî, c. 2, s. 1 27, Alâüddin Ali, Kenz, c. 1 2, s. 467.

[130] Ebu Nuaym, c. 1, s. 50, Beyhakî, c. 1, s. 386-387, Ebu´l-Ferec, c. 2, s. 728, Muhyiddin b. Arabî, c. 1, s. 100-101, Zehebî, s. 534, Ebu´l-Fidâ, c. 2, s. 252, Suyûtî, c. 2, s. 1 27, Alâüddin Ali, c. 12, s. 467.

[131] E bu Nuaym, c.1 , s. 50, Beyhakî, c. 1, s. 387, Ebu´l-Ferec, c. 2, s. 728, Muhyiddin b. Arabî, c.1, s. 101, Zehebî, s. 534, Ebu´l-Fidâ, c. 2, s. 252, Alâüddin Ali, c. 1 2, s. 467.

[132] Ebu Nuaym, c.1, s. 50, Ebu´l-Ferec, c. 2, s. 728, Muhyiddin b. Arabî, c. 1 , s. 101.

[133] Zehebî, Târihu´l-islâm, s. 534.

[134] Ebu Nuaym, c. 1, s. 50, Beyhakı, c. 1 , s. 387, Muhyiddin b. Arabi, c. 1, s. 101, Zehebı, s. 534, Ebu´l-Fida, c. 2, s. 252.

[135] Dineverî, Kitâbu´l-ahbâr, s. 18, E bu Nuaym, Delâilü´n-nübüvve, c. 1, s. 51, Beyhakî, Delâilü´n-nübüvve, c. 1, s. 387, Ebu´l-Ferec İbn Cevif, el-´vefâ, c. 2, s. 728, M uhyiddin b. Arabî, Muhâdarâtu´l-ebrâr, c. 1 , s. 101, Zehebî, Târîhu´l-islâm, s. 529, E bu´l-Fidâ, Tefsîr, c. 2, s. 252, Suyutî, Hasâisü´l-kübrâ, c. 2, s. 127, Alâüddin Ali, Kenzu´l-ummâl, c. 12, s. 467.

[136] Ebu Nuaym, Delâil, c. 1 , s. 51, Beyhakî, Delâil, c. 1, s. 387, Ebu´l-Ferec, c. 2, s. 728, Muhyiddin b. Arabî, c. 1, s. 101 , Zehebî, s. 529, E bu´l-Fidâ, c. 2, s. 252, Alâüddin Ali, Kem, c. 12, s. 467.

[137] Ebu Nuaym, c. 1, s. 51, E bu´l-Ferec, c. 2, s. 728, Muhyiddin b. Arabî, c. 1, s. 101.

[138] Dineverî, Kitâbu´l-ahbâr, s. 18, Zehebî, Târîhu´l-islâm, s. 534.

[139] Ebu Nuaym, Delâil, c. 1, s. 51, Ebu´l-Ferec, c. 2, s. 728, Muhyiddin b. Arabî, c. 1 , s. 101.

[140] Ebu Nuaym, c. 1 , s. 51, Beyhakî, c. 1, s. 387, E bu´l-Ferec, c. 2, s. 728, Muhyiddin b. Arabî, c. 1, s. 101, Zehebî, s. 529, Alâüddin Ali, Kenzu´l-umm âl, c. 12, s. 467.

[141] Alâüddin Ali, Kenzu´l-ummâl, c. 12, s. 467.

[142] Ebu´l-Fidâ, Tefsîr, c. 2, s. 252.

[143] Ebu Nuaym, c. 1, s. 51, Zehebî, s. 534, Alâüddin Ali, c. 1 2, s. 467.

[144] Ebu´l-Ferec, c. 2, s. 720, Muhyiddin b. Arabî, c.1, s. 101.

[145] Beyhakî, c. 1, s. 387, Zehebî, s. 529, Ebu´l-Fidâ, c. 2, s. 252, Suyûtî, Hasâisü´l-kübrâ, c. 2, s. 127.

[146] Ebu Nuaym, c. 1, s. 52, Beyhakî, c. 1 , s. 387, Ebu´l-Ferec, c. 2, s. 279.

[147] Ebu´l-Ferec İbn Cevzî, el-Vefa, c. 2, s. 729, Muhyiddin b. Arabî, Muhâdarâtu´l-ebrâr, c. 1 , s. 101.

[148] Ebu Nuaym, Delâilü´n-nübüvve, c. 1, s. 52, Beyhakî, Delâilü´n-nübüvve, c. 1 , s. 387, Ebu´l-Ferec, c. 2, s. 729, Muhyiddin b. Arabi, c.1, s. 101, Zehebî, Târîhu´l-islâm, s. 529, Ebu´l-Fidâ, Tefsîr, c. 2, s. 252, Suyûtî, Hasâisü´l-kübrâ, c. 2, s. 127.

[149] Beyhakî, c. 1, s. 387, Zehebî, s. 529, Ebu´l-Fidâ, c. 2, s. 252, Suyûtî, c. 2, s. 1 27.

[150] Zehebî, Târîhu´l-islâm, s. 534.

[151] Ebu Nuaym, c. 1, s. 52, E bu´l-Ferec, c. 2, s. 729, Muhyiddin b. Arabî, c. 1, s. 101.

[152] Ebu Nuaym, c. 1, s. 52, E bu´l-Ferec, c. 2, s. 729, Muhyiddin b. Arabî, c. 1, s. 101, Zehebî, s. 534.

[153] Beyhakî, c.1, s. 387, Ebu´l-Ferec, c. 2, s. 729, Zehebî, s. 529, Ebu´l-Fidâ, c. 2, s. 252, Suyûtî, c. 2, s. 127.

[154] Ebu Nuaym, c. 1, s. 52, Muhyiddin b. Arabî, c.1, s. 1 01.

[155] Beyhakî, c. 1, s. 387, Ebu´l-Fidâ c. 2, s. 252, Suyûtî, c. 2, s. 127, Alâüddin Ali, Kenzu´l-ummâl, c. 1 2, s. 467.

[156] Zehebî, Târîhu´l-islâm, s. 534.

[157] Zehebî, Târîhu´l-islâm, s. 534.

[158] Ebu Nuaym, c. 1, s. 52, E bu´l-Ferec, c. 2, s. 729, Muhyiddin b. Arabî, c. 1, s. 101, Zehebî, s. 534.

[159] Ebu Nuaym, c. 1, s. 52, Beyhakî, c. 1 , s. 387, Zehebî, s. 534, Ebu´l-Fidâ, c. 2, s. 252, Suyûtî, c. 2, s. 127.

[160] Ebu Nuaym, Delâil, c. 1, s. 52, Muhyiddin b. Arabî, c. 1, s. 1 01, Zehebî, s. 534.

[161] Beyhakî, Delâil, c.1, s. 387, Ebu´l-Fidâ, c. 2, s. 252, Suyûtî, c. 2, s. 127.

[162] Zehebî, Târîhu´l-islâm, s. 534-535.

[163] Ebu Nuaym , Delâilü´n-nübüwe, c. 1, s. 52, Beyhakî, Delâilü´n-nübüvve, c. 1, s. 387, Ebu´l-Ferec İbn Cevzî, el-Vefâ, c. 2, s. 728, Muhyiddin b. Arabî, Muhâdarâtu´l-ebrâr, c. 1, s. 101.

[164] Zehebî, Târîhu´l-islâm, s. 535.

[165] Ebu Nuaym, Delâil, c.1, s. 52, Beyhakî, c. 1, s. 387, Muhyiddin b. Arabî, c.1, s. 101, Zehebî, s. 535.

[166] Ebu Nuaym, c. 1, s. 52, Ebu´l-Ferec, c. 2, s. 728-729, Muhyiddin b. Arabî, c. 1, s. 101 , Zehebî, s. 535, Alâüddin Ali, Kenzu´l-ummâl, c. 12, s. 468.

[167] Zehebî, Târîhu´l-islâm, s. 535.

[168] Ebu Nuaym, c. 1, s. 52, Ebu´l-Ferec, c. 2, s. 729, Muhyiddin b. Arabî, c. 1, s. 101.

[169] Ebu Nuaym, c. 1, s. 52, Ebu´l-Ferec, c. 2, s. 729, Muhyiddin b. Arabî, c. 1, s. 101, Alâüddin Ali Kenzu´l-ummâl, c. 12, s. 468.

[170] Zehebî, Târîhu´l-islâm, s. 535.

[171] Ebu Nuaym, c.1 , s. 52, Ebu´l-Ferec, c. 2, s. 729, Muhyiddin b. Arabî, c.1, s. 101, Zehebî, s. 535, Alâüddin Ali, Kenzu´l-ummâl, c. 12, s. 468.

[172] Dineverî, Kitâbu´l-ahbâr, s. 18, Beyhakî, c. 1 , s. 387, Zehebî, s. 535, Ebu´l-Fidâ, c. 2, s. 252, Suyûtî, c. 2, s. 127-128.

[173] Beyhakî, c.1, s. 387, Ebu´l-Fidâ, c. 2, s. 252, Suyûtî, c. 2, s. 128.

[174] Ebu Nuaym , Delâilü´n-nübüwe, c. 1, s. 52, Beyhakî, Delâilü´n-nübüvve, c. 1, s. 387, Ebu´l-Ferec İbn Cevzî, el-Vefâ, c. 2, s. 729, Muhyiddin b. Arabî, Muhâdarâtu´l-ebrâr, c. 1 , s. 101, Zehebî, Târîhu´l-islâm, s. 535, Ebu´l-Fidâ, Tefsîr, c. 2, s. 252, Suyûtî, Hasâisü´l-kübrâ, c. 2, s. 128.

[175] Alâüddin Ali, Kenzu´l-ummâl, c. 12, s. 468.

[176] Ebu Nuaym, c. 1 , s. 52, Beyhakî, c. 1, s. 387, E bu´l-Ferec, c. 2, s. 729, Muhyiddin b. Arabî, c. 1, s. 101, Zehebî, s. 535, Ebu´l-Fidâ, c. 2, s. 252, Suyûtî, c. 2, s. 128, Alâüddin Ali, c. 12, s. 468.

[177] Zehebî, Târîhu´l-islâm, s. 535.

[178] Ebu Nuaym, c. 1, s. 52, Beyhakî, c. 1, s. 387, Ebu´l-Ferec, c. 2, s. 729, Muhyiddin b. Arabî, c. 1 , s. 101-102, Zehebî, s. 535, Ebu´l-Fidâ, c. 2, s. 252, Suyûtî, c. 2, s. 1 28, Alâüddin Ali, Kenzu´l-ummâl, c. 12, s. 468.

[179] Dineverî, Kitâbu´l-ahbâr, s. 18.

[180] Dineverî, s. 18, Ebu Nuaym, c. 1, s. 52-53, Beyhakî, c. 1, s. 387, Ebu´l-Ferec, c.2,s. 729, Muhyiddin b. Arabî, c. 1, s. 102, Zehebî, s. 535, Ebu´l-Fidâ, c. 2, s. 252, Suyûtî, c. 2, s. 128, Alâüddin Ali, c. 12, s. 468.

[181] Dineverî, Kitâbu´l-ahbâr, s. 18.

[182] Ebu Nuaym, c. 1, s. 53, Beyhakî, c. 1 , s. 387, Ebu´l-Ferec, c. 2, s. 729, Muhyiddin b. Arabî, C. 1, s. 102,

[183] Beyhakî, c. 1, s. 387, Zehebî, s. 530, Ebu´l-Fidâ, c. 2, s. 252, Suyûtî, c. 2, s. 1 28.

[184] Beyhakî, c. 1, s. 387, Zehebî, s. 530, Ebu´l-Fidâ, c. 2, s. 252, Suyûtî, c. 2, s. 1 28, Alâüddin Ali, Kenzu´l-ummâl, c. 12, s. 467.

[185] Beyhakî, c. 1, s. 387, Zehebî, s. 530, Ebu´l-Fidâ, c. 2, s. 252, Suyûtî, c. 2, s. 1 28.

[186] Beyhakî, c. 1, s. 387, Zehebî, s. 530, Ebu´l-Fidâ, c. 2, s. 252, Suyûtî, c. 2, s. 1 28, Alâüddin Ali, Kenzu´l-ummâl, c. 12, s. 467.

[187] Beyhakî, c. 1, s. 387, Zehebî, s. 530, Ebu´l-Fidâ, c. 2, s. 252, Suyûtî, c. 2, s. 1 28.

[188] Dineveri, Kitâbu´l-ahbâr, s. 18, Ebu Nuaym, Delâilü´n-nübüvve, c. 1, s. 93, Beyhakî, Delâilü´n-nübüvve, c. 1, s. 387-388, Ebu´l-Fe rec İ bn Cevzî, el -Vefa, c. 2, s. 729, Muhyi ddin b. Arabî, Muhâdarâtu ´l-ebrâr, c. 1, s. 102, Zehebî, Târfhu´l-islâm, s. 529 -530, Ebu´l-Fidâ, Tefsîr, c. 2, s. 252.

[189] Dineverî, s. 1 8.

[190] Beyhakî, Delâilü´n-nübüvve, c. 1, s. 388, Zehebî, Târîhu´l-islâm, s. 530, Ebu´l-Fidâ, Tefsîr, c. 2, s.2 52, Suyûtî, Hasâisü´l-kübrâ, c. 2, s. 128.

[191] Ebu Nuaym, Delâilü´n-nübüvve, c. 1, s. 53, Beyhakî, c. 1 , s. 388, Ebu´l-Ferec İbn Cevzî, el-Vefâ, c. 2, s. 729, Muhyiddin b. Arabî, Muhâdarâtu´l-ebrâr, c. 1, s. 102, Zehebî, Târîhu´l-islâm, s. 530, E bu´l-Fidâ, c. 2, s. 252, Suyûtî, c. 2, s. 128.

[192] Alâüddin Ali, Kenzu´l-ummâl, c. 12, s. 469.

[193] Dineverî, s. 18, E bu Nuaym, c. 1 , s. 53, Beyhakî, c. 1, s. 388, E bu´l-Ferec, c. 2, s. 729, Muhyiddin b. Arabî, c. 1, s. 102, Zehebî, s. 530, Ebu´l-Fidâ, c. 2, s. 252, Suyûtî, c. 2, s. 128, Alâüddin Ali, Kenz,c.12, s. 469.

[194] Ebu Nuaym, c.1 , s. 53, Beyhakî, c. 1, s. 388, Ebu´l-Ferec, c. 2, s. 729, Muhyiddin b. Arabî, c.1, s. 102, Zehebî, s. 530, Ebu´l-Fidâ, c. 2, s. 252, Suyûtî, c. 2, s. 128, Alâüddin Ali, c. 14, s. 468.

[195] Beyhakî, c. 1, s. 388, M uhyiddin b. Arabî, c. 1, s. 102, Zehebî, s. 530, Ebu´l-Fidâ, c. 2, s. 252, Suyûtî, c. 2, s. 128.

[196] Alâüddin Ali, Kenzu´l-ummâl, c. 12, s. 469.

[197] E bu Nuaym , c. 1, s. 53, Beyhakî, c. 1, s. 388, Muhyiddin b. Arabî, c. 1 , s. 102, Zehebî, s. 530, Ebu´l-Fidâ, c. 2, s. 252, Suyûtî, c. 2,s.128, Alâüddin Ali, Kenzu´l-ummâl, c. 12, s. 469.

[198] Dineverî, s. 18, E bu Nuaym, c. 1 , s. 53, Beyhakî, c. 1, s. 388, E bu´l-Ferec, c. 2, s. 729, Muhyiddin b. Arabî, c. 1, s. 102, Zehebî, s. 530, Ebu´l-Fidâ, c. 2, s. 252, Suyûtî, c. 2, s. 128.

[199] Dineverî, Kitâbu´l-ahbâr, s. 18.

[200] Dineverî, s. 1 9, Zehebî, s. 530, E bu´l-Fidâ, c. 2, s. 252, Alâüddin Ali, Kenzu´l-um mâl, c. 12, s. 469.

[201] Ebu Nuaym, c. 1, s. 53, Ebu´l-Ferec İbn Cevzî, el-Vefâ, c. 2, s. 729.

[202] Beyhakî, Delâilü´n-nübüvve, c. 1, s. 388.

[203] Ebu Nuaym, Delâilü´n-nübüvve, c. 1, s. 53.

[204] Dineverî, Kitâbu´l -a hbâr, s. 19, Beyhakî, c. 1, s. 38 8, Zeheb f, T ârıhu´l -i si âm, s. 530, E bu´l -Fi dâ, Tefsîr, c. 2, s. 252, AJ âüddi n Ali, Kenzu´l-ummâl, c. 12, s. 469.

[205] Dineverî, Kitâbu´l-ahbâr, s. 19.

[206] Beyhakî, c. 1, s. 388, Muhyiddin b. Arabî, Muhâdarâtu´l-ebrâr, c. 1, s. 102, Zehebî, s. 530, Ebu´l-Fidâ, c. 2, s. 252, Suyûtî, Hasâisü´l-kübrâ, c. 2, s. 128, Alâüddin Ali, Kenzu´l-um mâl, c. 12, s. 469.

[207] Beyhakî, c. 1, s. 388, Zehebî, s. 530, Ebu´l-Fidâ, c. 2, s. 252, Suyûtî, c. 2, s. 1 28.

[208] Dineverî, Kitâbu´l-ahbâr, s. 19.

[209] Ebu Nuaym, c.1, s. 53, Ebu´l-Ferec İbn Cevzî, el-Vefâ, c. 2, s. 730, Muhyiddin b. Arabî, c.1, s. 102.

[210] Dineverî, s. 1 9, Ebu Nuaym, c. 1, s. 53, E bu´l-Ferec, c. 2, s. 730, Muhyiddin b. Arabî, c. 1, s. 102.

[211] Dineverî, s. 19.

[212] Ebu Nuaym, c. 1, s. 53, E bu´l-Ferec, c. 2, s. 730, Muhyiddin b. Arabî, c. 1, s. 102.

[213] Dineverî, s. 1 9.

[214] Aynı kaynaklar.

[215] Beyhakî, c. 1, s. 388, M uhyiddin b. Arabî, c. 1, s. 102, Zehebî, s. 530, Ebu´l-Fidâ, c. 2, s. 252, Suyûtî, c. 2, s. 128.

[216] Dineverî, s. 19, E bu Nuaym, c. 1 , s. 53, Beyhakî, c. 1, s. 388, E bu´l-Ferec, c. 2, s. 730, Muhyiddin b. Arabî, c. 1, s. 102, Zehebî, s. 530, Ebu´l-Fidâ, c. 2, s. 252, Suyûtî, c. 2, s. 128, Alâüddin Ali, Kenz,c.12, s. 469.

[217] Dineveri, Kitâbu´l-ahbâr, s. 19.

[218] Ebu Nuaym, c.1 , s. 53, Beyhakî, c. 1, s. 388, Ebu´l-Ferec, c. 2, s. 730, Muhyiddin b. Arabî, c.1, s. 102, Zehebî, s. 530, Ebu´l-Fidâ, c. 2, s. 252, Suyûtî, c . 2, s. 128, Alâüddin Ali, Kenz, c. 12, s. 469.

M. Asım Köksal, İslam Tarihi, Köksal Yayıncılık: 2/302-315.


Konu Başlığı: Ynt: Kayser Herakliyusun Sakladığı Peygamber Resimleri
Gönderen: Liyla üzerinde 18 Mart 2015, 14:39:15
güzel bir hikaye ama sonucu yok merak ettim