Konu Başlığı: Hz. Osman ın Öldürüldüğü Haberi Üzerine Rıdvan Beyatı nın Yapılışı Gönderen: Sümeyye üzerinde 25 Şubat 2010, 18:56:37 Hz. Osman´ın Öldürüldüğü Haberi Üzerine "Rıdvan Bey´atı"nın Yapılışı Müslümanlar, müşriklerin Hz. Osman´ı Mekke´de tutup, bırakmamalarına çok kızdılar.[278] Kureyş müşriklerine elçi olarak gönderilmiş bulunan Hz. Osman´ın Mekke´de Kureyşîlerce bir müd det tutulduktan sonra öldürüldüğü hakkında haberler gelince,[279] Peygamberimiz Aleyhisselam: "Hal böyleyse, bu kavimle (Kureyş müşriki eriyle) çarpışmadıkça, buradan ayrılmayacağız!" buyurdu.[280] Ümmü Umâre der ki: "Resûlullah Aleyhisselamla Kureyş müşrikleri arasında elçiler gelip gittiği sırada, bir gün, Resûlullah Aleyhisselam bizim bulunduğumuz yere uğradı. Ben kendisinin bir iş için geldiğini sandım. O sırada, Osman b. Affan´ın öldürüldüğü haberi de kendisine gelmiş bulunuyordu. Resûlullah Aleyhisselam, yanımıza oturunca: ´Yüce Allah bana bey´at yapılmasını emretti!´ buyurdu.[281] Halkı kendisine bey´at´a çağırdı.[282] ´Rûhu´l-Kudüs (Cebrail) Resûlullah Aleyhisselama indi ve bey´at yapılmasını emretti. Allah´ın ismiyle gidip bey´at ediniz!´ diye sesleniimesini emir buyurdu."[283] O sırada, Müslümanlar ağaçların altlarına dağılmışlar, gölgeleniyorlardı .[284] Hz. Ömer zırh gömleğini giymiş;[285] Müslümanlar yanlarında bulunan, yolcu silahı olan kılıçlarını kuşanmışlardı. Ümmü Umâre´nin kocası Gaziyye b. Amr kılıcı kuşanmış, Ümmü Umâre de çadır için kullandıkları sırıka doğru varıp onu eline almış, ev bıçağını beline bağlamış, kendi kendine: "Kim bana yaklaşırsa, umarım ki, onu bunlarla öldürebilirim!" demişti.[286] Abdullah b. Ömer der ki: "Babam Ömer´le birlikte ben de gittim. Kendisi bey´at için sesleniyor,[287] ´Ey insanlar! Bey´ata geliniz! Bey´ata geliniz!´ diyordu.[288] Seslenmesini bitirdiği zaman, bey´at işinin halka haber verildiğini arzedeyim diye, beni Peygamber Aleyhisselama gönderdi. Resûlullah Aleyhisselamın yanına vardığım zaman, halkı ona bey´at´a başlamış buldum. Ben de, kendisine ikinci kez bey´at yaptı m.[289] O sırada, Resûlullah Aleyhisselam, semüre ağacının altında oturuyordu. Halk da ona doğru akın akın geliyordu.[290] Bey´at için Resûlullah Aleyhisselamın çevresini sarmışlardı.[291] Resûlullah Aleyhisselamın üzerinde pamukludan bir gömlek, içi astarlı bir cübbe, bir de aba vardı. Kendisi, kılıcını da kuşanmış bulunuyordu.[292] Resûlullah Aleyhisselama bey´at yapılırken, Numan b. Mukarrin el-Müzenî´nin Resûlullah Aleyhisselamın başucuna dikilerek, ağacın dalını başının üzerine kaldırıp gölgelediğini gördüm. Halkın ağaç altında Resûlullah Aleyhisselama bey´atları sırasında, ben de ağacın dallarından bazısını tutup kendisini gölgelemişimdir."[293] Ma´kıl b. Yesar´la Abdullah b. Mugaffel de, ağacın dallarından bazılarını tutup Peygamberimiz Aleyhisselamı gölgeleyen ve arkasına dokunan dalları yukarı kaldırmak suretiyle koruyan sahabiler arasında idi.[294] Müslümanlar Peygamberimiz Aleyhisselama bey´at ederlerken, Hz. Ömer de Peygamberimiz Aleyhisselamın elini tutup desteklik etmekte idi.[295] [278] Kastalânf, Mevâhibü´l-ledünniye, c. 1, s. 170. [279] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c. 3, s. 329, 330, Ahmed b. Hanbel, Müsned, c. 4, s. 325. [280] İbn İshak, İbn Hişam, c. 3, s. 330, Taberî, Târih, c. 3, s. 77, İbn EsTr, Kâmil, c. 2, s. 203. [281] Vâkıdî, Megâzî, c. 2, s. 603. [282] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c. 3, s. 330. [283] Vâkıdî, Megâzî, c.2, s. 604, İbn Ebi Şeybe ve İbn Asâkfr´den naklen Alâüddin Ali, Kenzü´l-ummâl, c. 10, s. 482. [284] Buhârî, Sahih, c. 5, s. 69. [285] Aynı kaynak. [286] Vâkıdî, Megâzî, c. 2, s. 603. [287] Vâkıdî, Megâzî, c. 2, s. 604. [288] Taberî, Târih, c. 3, s. 78. [289] Vâkıdî, Megâzî, c.2, s. 604. [290] Taberî, Tefsir, c. 26, s. 86. [291] Buhârî, Sahih, c. 5, s. 69. [292] Heysemî, Mecmau´z-zevâid, c. 6, s. 146. [293] Aynı kaynak. [294] İbn Sa´d, , c. 2, s. 99, Ahmed b. Hanbel, Müsned, c. 5, s. 25, 54, Müslim , Sahih, c. 3, s. 1 485, Hâkim, Müstedrek, c. 2, s. 461. [295] Vâkıdî, Megâzî, c. 2, s. 603, İbn Sa´d, Tabakât, c. 2, s. 1 00, Ahmed b. Hanbel, c. 3, s. 355, Müslim, Sahîh, c. 3, s. 1485, Dârimî. Sünen. c. 2. s. 1 39. M. Asım Köksal, İslam Tarihi, Köksal Yayıncılık: 5/295-297. |