๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => İslam Tarihi => Konuyu başlatan: Sümeyye üzerinde 25 Şubat 2010, 18:37:49



Konu Başlığı: Hz. Ömer in Kureyş Müşriklerine Elçi Olarak Gönderilmek İstenilişi
Gönderen: Sümeyye üzerinde 25 Şubat 2010, 18:37:49
Hz. Ömer´in Kureyş Müşriklerine Elçi Olarak Gönderilmek İstenilişi ve Onun Yerine Hz.
Osman´ın Gönderilişi

Peygamberimiz Aleyhisselam; Mekke´ye gelmekteki maksatlarının ne olduğunu Kureyş müşrikler ine gidip eriştirsin, açıklasın diye, önce Hz. Ömer´i yanına çağırdı.[265]

Hz. Ömer:

"Yâ Rasûlalları! Ben hayatım hakkında Kureyş müşriklerinden korkarım.

Mekke´de, Adiyy b. Ka´b oğullarından olup beni koruyabilecek hiç kimsem yoktur.

Kureyş müşrikleri ise, benim kendilerine ne kadar düşman olduğumu,[266] ne kadar kat ve sert davrandığımı bilirler.[267]

Bununla beraber, yâ Rasûlallah! Muhakkak benim gitmemi istiyorsan, onların yanlarına gideyim" dedi.

Peygamberimiz Aleyhisselam hiçbir şey söylemedi, sustu.

Hz. Ömer:

"Bu işe, elçiliğe, Mekke´de benden daha sayılır, Mekkeliler yanında benden daha nüfuzlu, orada ailesi ve koruyucusu benden daha çok olan[268] bir kimseyi sana gösterebilirim ki; Osman b. Affan´dır!" dedi.

Hz. Ömer´in böyle mazeretini arz ve elçiliğe Hz. Osman´ı tavsiye etmesi üzerine, Peygamberimiz Aleyhisselam Hz. Osman´ı yanına çağırttı, Ebu Süfyan´a ve Kureyş eşrafına elçi olarak onu gönderdi.

Gönderirken de:

"Kureyşîlere git! Onlara haber ver ki; biz buraya hiç kimse ile çarpışmak için gelmedik!

Biz ancak şu Beytullah´ı ziyaret ve onun Haremliğine riayet ve tazim edici olarak gelmiş bulunuy oruz.[269]

Yanımızdaki kurbanlık develeri kesecek ve döneceğiz![270]

Sonra, onları İslâmiyete de davet et!" buyurdu.

Mekke´deki erkek kadın mü´minlerie görüşmesini, Mekke´nin yakında fethedileceğini kendilerine müjdelemesini, Yüce Allah´ın dinine yardımcı olduğunu, Mekke´de imanın gizlenmeyip açığa vurulacağı günün yakın olduğunu haber vermesini de emir buyurdu.[271]

Hz. Osman kalkıp Beldah´a kadar gitti. Kureyş müşriklerini orada buldu.

Kureyş müşrikleri, ona:

"Sen nereye gidiyor ve ne yapmak istiyorsun?" diye sordular.

Hz. Osman:

"Resûlullah Aleyhisselam beni size gönderdi. Sizi Allah´a ve İslâmiyete davet ediyor.

Hepiniz İslâm dinine gireceksiniz! Şüphe yok ki, Allah dinini yayacak, Peygamberini aziz kılacaktır!

Bu hususta ona karşı koyan siz olmayın, sizden başkası olsun.

Eğer sizden başkaları ona karşı koyar ve galebe çalarlarsa-zaten sizin istediğiniz de budur-iste-diğiniz yerine gelmiş olur.

Şayet Muhammed Aleyhisselam onlara galebe çalarsa, siz o zaman muhayyersiniz: Ya halkın girdiği dine siz de girersiniz, ya da çarpışırsınız-ki, çarpışabilecek sayıda çokluksunuz.

Muhakkak ki, harpler sizi çok zayıflatmış ve zarara uğratmıştır. İçinizden, birçok seçkin kişileri silip süpürüp götürmüştür!

Bundan başka, Resûlullah Aleyhisselam size haber veriyor ki; kendisi buraya hiç kimse ile çarpış mak için gelmemiştir, ancak umre yapmak için gelmiştir.

Yanında da, boyunlarına boğmuklar takılmış, nişanlar vurulmuş kurbanlık develer bulunuyor. Onları kesecek ve dönüp geri gidecektir!" dedi.

Kureyş müşrikleri, Hz. Osman´ı dinledikten sonra:

"Söylediklerini işittik.

Bunlar hiçbir zaman olamayacaktır!

Kendisi, üzerimize gelip zorla Mekke´ye giremeyecektir!

Sahibinin katına dön, ona haber ver de, sakın bize yaklaşmasın!" dediler.

Eban b. Saîd b. Âs gelip Hz. Osman´a doğru vardı ve:

"Hoşgeldin" dedi, istediğini yapmakta ona yetki tanıdı ve:

"Dilediğini hiç kısma!" dedi.

Kendi atından inip, Hz. Osman´ı atın eğerine bindirdi. Kendisi ise, onun terkisine bindi. Mekke´ye girdiler.

Hz. Osman, gerek Beldahta, gerek Mekke´de, Ebu Süfyan, Safvan b. Ümeyye ve diğer Kureyş esnafıyla birer birer buluşup konuştu.

Hepsi de Hz. Osman´ın tekliflerini reddettiler.

Hz. Osman, Mekke´de oturan zayıf ve koruyucusuz kadın erkek birçok mü´minin yanlarına vardı ve onlara:

"Resûlullah Aleyhisselam size Mekke´nin fethedileceğini müjdeliyor!

´Mekke´de imanın gizlenmeyeceği, açığa vurulacağı günün gölgesi üzerinize düşmüştür!´ buyuruy or" dedi.

Hz. Osman der ki:

"Mekke´de görüştüğüm mü´minlerden bir erkekle bir kadına Resûlullah Aleyhisselamın müjdesini haber verdiğim zaman, onlar sevinçlerinden hüngür hüngür ağlamaya başladılar. O kadar ağladılar ki, ağlamaktan ölecekler sandım.

Onlar:

´Resûlullah Aleyhisselama bizden selam söyle! Onu Hudeybiye´ye indiren Allah, Mekke´nin içine girdirmeye de kadirdir!" dediler.[272]




[265] İbn İshak, İbn Hişam, c. 3, s. 329, Vâkıdî, c.2,s. 600, Taberî, c. 3, s. 77.

[266] İbn İshak, İbn Hişam, c. 3, s. 329, Vâkıdî, c. 2, s. 600, Ahmed b. Hanbel, Müsned, c. 4, s. 324, Taberî, c. 3, s. 77.

[267] İbn İshak, İbn Hişam, c. 3, s. 329, Ahmed b. Hanbel, c. 4, s. 324.

[268] Vâkıdî, Megâzî, c. 2, s. 600.

[269] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c. 3, s. 329, Vâkıdî, Megâzî, c. 2, s. 600, İbn Sa´d, Tabakâtü´l-kübrâ, c. 2, s. 97, Ahmed b. Hanbel, Müsned, c. 4, s. 324, Tabeıİ, Tarîh, c. 3, s. 77.

[270] Vâkıdî, Megâzî, c. 2, s. 600, İbn Sa´d, Tabakât, c. 2, s. 97.

[271] İbn Kayym, Zâdu´l-mead, c. 2, s. 1 37.

[272] Vâkıdî, Megâzî, c. 2, s. 600, 601.

M. Asım Köksal, İslam Tarihi, Köksal Yayıncılık: 5/292-294.