Konu Başlığı: Hz. Fâtıma nın Hz. Ali ile Nikâhlanışı Gönderen: Sümeyye üzerinde 08 Şubat 2010, 22:52:36 Hz. Fâtıma´nın Hz. Ali ile Nikâhlanışı ve Evlenişi Hz. Fâtıma´nın Talipleri Hz. Fâtıma´ya ilk önce Hz. Ebu Bekir talip oldu. Peygamberimiz Aleyhisselam, ona: "Ey Ebu Bekir! Ben onun hakkında ilahî hükmü bekliyorum" buyurdu. Hz. Ömer Hz. Ebu Bekir´in yanına gelince, Hz. Ebu Bekir bunu ona haber verdi. Hz. Ömer: "Ey Ebu Bekir! Resûlullah Aleyhisselam seni reddetmiş!" dedi. Hz. Ebu Bekir, Hz. Ömer´e: "Fâtıma´yı Peygamber Aleyhisselamdan sen de iste!" dedi. Hz. Ömer gidip isteyince, Peygamberimiz Aleyhisselam Hz. Ebu Bekir´e söylediği gibi: "Ben onun hakkında ilahî hükmü bekliyorum!" buyurdu. Hz. Ömer Hz. Ebu Bekir´e haber verdi. Hz. Ebu Bekir ona: "Ey Ömer! Resûlullah Aleyhisselam seni reddetmiş!" dedi .[265] Kureyş eşrafından daha başka zâtlar da, Hz. Fatma´yı Peygamberimiz Aleyhisselamdan istediler. Peygamberimiz Aleyhisselam, hepsine de, Hz. Ebu Bekir´e verdiği cevap gibi cevaplar verdi.[266] Hz. Ali der ki: "Azadlı kadın kölem, bana: ´Fâtıma´nın Resûlullah Aleyhisselamdan istenildiğini biliyor musun?´ diye sormuştu. Ona: ´Bilmiyorum!´ dedim. ´Resûlullah Aleyhisselama gidip Fâtımayı sana nikahlamasını istemekten seni alıkoyan nedir?´ diye sordu. ´Yanımda, onunla evlenebileceğim birşeyim yok!´ dedim. ´Resûlullah Aleyhisselama gidersen, onu muhakkak sana nikâhlar!´ dedi. Vallahi, bu hususta bana yalvarmaktan geri durmadı."[267] Hz. Ali´ye akrabaları (Hâşim oğulları) da: "Fâtıma´yı, Resûlullah Aleyhisselama gidip, bir de sen iste bakalım!" dediler. Hz. Ali: "Ebu Bekir ve Ömer´den sonra ha!?[268] Ebu Bekir ve Ömer reddedildikten sonra benim de red dedilmeyeceğimden emin değilim![269] Resûlullah Aleyhisselam, Fâtıma´yı, isteyen Kureyş eşrafından hiçbirine nikahlamadı" dedi.[270] Hz. Ali´ye, akrabaları, kendisinin Resûlullah Aleyhisselamla olan yakın akrabalığını ileri sürerek[271] Hz. Fâtıma´yı ondan istemesi için baskı yaptılar.[272] Sa´d b. Muaz da, bu hususta Hz. Ali´yi teşvik ve ikna etti.[273] Hz. Ali derki: "Nihayet, Resûlullah Aleyhisselamın huzuruna girdim. Kendisinin bütün manevî vakar ve heybeti üzerindeydi. Önüne oturdum, susup durdum, konuşmaya kadir olamadım. Bana: ´Sen neye geldin, senin bir hacetin mi var? Herhalde Fâtıma´yı istemeye geldin! buyurdu. ´Evet!´ diyebildim."[274] Peygamberimiz Aleyhisselam, Hz. Ali´ye: "Fâtıma´ya mehir olarak verebileceğin, yanında birşey var mı?" diye sordu. Hz. Ali: "Atım ve küçük bir zırh gömleğim var!" dedi. Peygamberimiz Aleyhisselam: "Atın sana lâzımdır. Zırh gömleğini sat!" buyurdu.[275] Bunun üzerine, Hz. Ali zırh gömleğini Hz. Osman´a[276] 480 dirheme sattı.[277] Hz. Osman da, onu hediye olarak Hz. Ali´ye geri verdi. Hz. Ali dirhemlerve zırh gömlekle gelince, Peygamberimiz Aleyhisselam Hz. Osman´a dua etti.[278] Hz. Ali, 480 dirhemi Peygamberimiz Aleyhisselamın önüne koydu. Peygamberimiz Aleyhisselam ondan bir avuç alarak Bilal-i Habeşî´ye verip koku alınmasını ve Hz. Fâtıma´ya çeyiz hazırlamalarını emir buyurdu.[279] [265] İbn Sa´d, Tabakâtü´l-kübrâ, c. 8, s. 19. [266] Muhibbül-Taberî, Rıyâdu´n-nadrâ, c. 2, s. 240. [267] İtan İshak, K itâbu´ l-m übtedâ ve´l-m eb´a s, c. 4, s. 230, Beyhak f, D el âil ü´n-nübü vve ,c.3, s. 16 0, İ b n E sTr, Usd u´l-gâbe,, c.7, s. 221, Zehebî, Megâzî, s. 111, E tau´l-Fidâ, el-Bidâye ve´n-nihâye, c. 3, s. 346. [268] İbn Sa´d, Tabakâtü´l-kübrâ, c. 8, s. 19. [269] Belâzuıî, Ensâbu´l-eşrâf, c. 1, s. 402. [270] Muhibbül-Taberî, Rıyâdu´n-nadrâ, c. 2, s. 240-241. [271] İbn Sa´d, Tabakât, c. 8, s. 11 9. [272] Belâzurî, Ensâb, c. 1 , s. 402. [273] İbn Sa´d, Tabakât, c. 8, s. 20, Belâzurî, Ensâb, c. 1, s. 403, İbn Esîr, Usdu´l-gâbe, c. 7, s. 221. [274] Beyhakî, Delâilü´n-nübüvve, c. 3, s. 160, İbn Esîr, Usdu´l-gâbe, c. 7, s. 221, Zehebî, Megâzî, s. 111, E bu´l-Fidâ, el-Bidâye ve´n-nihâye, c. 3, s. 346. [275] Muhibbül-Taberî, Rı yâdu´n-nadrâ, c. 2, s. 238, Kastalânî, M evâhibü´l-ledünniye, c. 1, s. 116, Zürkânf, Mevâhibü´l-ledün-niye Şerhi, c. 2, s. 3. [276] Zürkânf, Mevâhibü´l-ledünniye Şerhi, c. 2, s. 3. [277] Muhibbüt-Taberî, Rı yâdu´n-nadrâ, c. 2, s. 238, Kastalânî, Mevâhibü´l-ledünniye, c. 1, s. 116, Zürkânf, Mevâhib Şerhi, c. 2, s. 3. [278] Zürkânf, Mevâhibü´l-ledünniye Şerhi, c. 2, s. 3. [279] Muhibbül-Taberî, Rıyâdu´n-nadrâ, c. 2, s. 238, Kastalânî, Mevâhibü´l-ledünniye, c. 1, s. 116, Zürkâni, Mevâhib Şerhi, c.2, s. 34. M. Asım Köksal, İslam Tarihi, Köksal Yayıncılık: 4/50-52. |