๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => İslam Tarihi => Konuyu başlatan: Sümeyye üzerinde 25 Şubat 2010, 18:28:12



Konu Başlığı: Huleys b. Alkame nin Müşrikler Adına Peygamberimiz as la Konuşmasi
Gönderen: Sümeyye üzerinde 25 Şubat 2010, 18:28:12
Huleys b. Alkame´nin Müşrikler Adına Peygamberimiz Aleyhisselamla Konuşmaya Gelişi


Kinanelenden Huleys b. Al kame, Kureyş müşriklerine:

"Bırakınız, onun yanına bir de ben gideyim!" dedi.

Kureyş müşrikleri:

"Haydi, kalk git!" dediler.[235]

Huleys, o zaman Ehâbiş´in başkanı idi.[236]

Huleys, Peygamberimiz Aleyhisselamla ashabına doğru gelirken,[237] Peygamberimiz Aleyhisselam, onu görünce:[238]

"Bu gelen, filan kişidir!

Kendisi, kurbanlık develere saygı gösteren,[239] ibadete ve Allah´ın emirlerini yerine getirmeye özenen bir kavimdendir.[240]

Kurbanlık develerin hepsini ona doğru sürünüz de, görsün!" buyurdu.[241]

Müslümanlar, kurbanlık develeri ona doğru sürdüler. Huleys´i de:

"Lebbeyk! Allahümme lebbeyk!.." diyerek karşıladılar.[242]

Huleys, Harem´de kurban edilmek üzere nişan vurulmuş, boyunlarına boğmukları takılmış, uzun müddet tutulmaktan, yünlerini yiyip tüketmiş, vadiye doğru akıp giden kurbanlık develere bakınca,[243] gözleri yaşardı[244] ve:

"Sübhânallah! Bunların Beytullah´ı tavaf ve ziyaretten alıkonulmaları hiç de lâyık ve yerinde bir hareket değildir![245]

Lahm, Cüzam, Kinde ve Himyer kabileleri halkının haccına engel olunmuyor da, Abdulmuttalib´in oğlunun haccına engel olunuyor!?[246]

Kabe´nin Rabbine andolsun ki; Kureyşîler, bu uygunsuz tutum ve davranışlarıyla helak olacaklardır!

Halbuki, bunlar umre yapmaktan başka bir maksatla gelmemişlerdir!" diyerek bağırmaktan kendisi ni alamadı.[247]

Peygamberimiz Aleyhisselam, Huleys´in söylediği sözü uzaktan işitince:

"Evet! Öyledir ey Kinane oğullarından olan kardeş!" buyurdu.[248]

Huleys, bütün bunları gördükten sonra, duyduğu saygıdan dolayı, Peygamberimiz Aleyhisselam m yanına kadar varmadı, varmaya gerek görmedi.[249]

Peygamberimiz Aleyhisselama ve ashabına tek kelime bile söylemedi.[250]

Olduğu yerden, adamlarının (Kureyş müşriklerinin) yanına döndü.[251]

Kureyş müşriklerine:

"Ey Kureyş cemaati! Ben onu Beytullah´tan alıkoymanın helâl olmadığı görüşündeyim![252]

Ben, kurban develerini, boyunlarına boğmuklar takılmış, hörgüçleri çizilip kanatılarak alâmetlen-miş,[253] kurban yerinde kurban edilmek üzere uzun müddet tutulmaktan yünlerini yiyip tüketmiş,[254] adamları da şu Beytullah´ı tavaf etmek maksadıyla koku sürünmeyi bırakmış, üstleri başlan kirlenmiş bir halde gördüm" dedi.[255]

Huleys böyle konuşunca, Kureyş müşrikleri ona hakaret ettiler:

"Biz senden hoşnut değiliz! Seni tarafımızdan nereye gönderdikse, senden memnun olmadık![256]

Sen hele bir otur, yerinde dur! Sen nihayet bir çöl Arabısın! Cahilsin, bilgisizsin! Senin böyle şeylere aklın ermez!" dediler.[257]

Huleys kızdı ve:

"Ey Kureyş cemaati! Vallahi, biz, Beytullah´ın Haremliğini gözeterek ona tazimde bulunmak ve onun hakkını yerine getirmek maksadıyla gelecek olanlara engel olalım diye sizinle ne antlaşmısızdır, ne de bu hususta bir bağlantı kurmuşuzdur!

Beytullah´a tazimde bulunmak üzere gelen bir kimse nasıl ondan alıkonabilir?! Huleys´in varlığını Elinde Bulundurana yemin ederim ki; ya Muhammed´le yapmak için geldiği şey arasına girilmeyecek, kendisinin Beytullah´ı tavaf ve ziyaretine engel olunmayacaktır; ya da bütün Ehâbiş´i, tek kişi bırakma mak üzere, buradan dağıtacağım, alıp götüreceğim!" dedi.[258]

Bunun üzerine, Kureyş müşrikleri:

"Senin Muhammed´le ashabından görmüş oldukların, bir tuzaktan, bir aldatmadan başka birşey değildir![259]

Ey Huleys! Sen şimdi böyle birşey yapmaktan vazgeç!

Kendimiz için kabul edebileceğimiz bir anlaşma sağlayıncaya kadar, bizi kendi halimize bırak!" dediler.[260]



[235] Abdurrezzak, Musannef, c. 5, s. 336, Bu hân, Sahih, c. 3, s. 18Ü,Taberî, c. 3, s. 75.

[236] İbn İshak, İtan Hişam, c. 3, s. 326, Vâkıdî, c.2,s. 599.

[237] Abdurrezzak, c. 5, s. 336, Buhârî, c. 3, s. 180, Taberî, c. 3, s. 75.

[238] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c. 3, s. 75.

[239] Ebu Yusuf, Kitâbu´l-harac, s. 209, Abdurrezzak, c. 5, s. 337, Ahm ed b. Hanbel, c. 4 s. 324, Buhâıf, c. 3, s. 180, Taberî, c.3,s.75.

[240] İbn İshak, İbn Hişam, c. 3, s. 326, Vâkıdî, c.2,s. 599, Ahmed b. Hanbel, c. 4, s. 324, Taberî, c. 3, s. 75.

[241] İbn İshak, İbn Hişam, c. 3, s. 326, Ebu Yusuf, Kitâbu´l-harac, s. 209, Vâkıdî, c. 2, s. 599, Ahmed b. Hanbel, c. 4, s. 324.

[242] Vâkıdî, c. 2, s. 599, Abdurrezzak, c. 5, s. 337, Buhârî, c. 3, s. 180.

[243] İbn İshak, İbn Hişam, c. 3, s. 326, Vâkıdî, c. 2, s. 599, İbn Sa´d, c. 2, s. 96, Ahmed b. Hanbel, c. 4, s. 324, Taberî, c. 3, s. 75.

[244] Vâkıdî, c. 2, s. 599, Diyarbekrî, Târîhu´l-hamîs, c. 2, s. 19.

[245] Abdurrezzak, c. 5, s. 337, Buhârî, c. 3, s. 180, Taberî, c. 3, s. 75.

[246] Halebî, İnsânu´l-uyûn, c. 2, s. 696, Zübeyr b. Bekkâr´dan naklen Zürkânf, Mevâhibü´l-ledünniye Şerhi, c. 2, s. 1 93.

[247] Diyarbekrî, Târîhu´l-hamîs, c. 2, s. 1 9, Zürkânf, Mevâhib Şerhi, c. 2, s. 193.

[248] Zürkânf, Mevâhib Şerhi, c. 2, s. 193.

[249] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c. 3, s. 326, Vâkıdî, Megâzî, c. 2, s. 599, Ahmed b. Hanbel, Müsned, c. 4, s. 324.

[250] Ebu Yusuf, Kitâbu´l-harac, s. 209.

[251] İbn İshak, İbn Hişam, c. 3, s. 326, Ebu Yusuf, s. 209, Vâkıdî, c. 2, s. 599.

[252] Vâkıdî, c. 2, s. 599, Ahmed b. Hanbel, c. 4, s. 324.

[253] Abdurrezzak, Musannef, c. 5, s. 337, Ahmed b. Hanbel, c. 4, s. 324 Buhârî, Sahîh, c. 3, s. 180, Taberî, Târîh, c. 3, s. 75.

[254] Vâkıdî, Megâzî, c. 2, s. 599, Ahmed b. Hanbel, c. 4, s. 324.

[255] Vâkıdî, Megâzî, c. 2, s. 599.

[256] Ebu Yusuf, Kitâbu´l-harac, s. 209.

[257] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c. 3, s. 326, Ahmed b. Hanbel, Müsned, c. 4, s. 324, Taberî, Târîh, c. 3, s. 75, İbn Esîr, Kâmil, c. 2, s. 202.

[258] İbn İshak, İbn Hişam , Sîre, c. 3, s. 326, Vâkıdî, Megâzî, c. 2, s. 599, 600, Taberî, Târîh, c. 3, s. 75, 76, İbn Esîr, Kâmil, c. 2, s. 302.

[259] Vâkıdî, Megâzî, c. 2, s. 600.

[260] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c. 3, s. 326, Vâkıdî, Megâzî, c. 2, s. 600, İbn Sa´d, Tabakâtü´l-kübrâ, c. 2, s. 96, Taberî, Târîh, c. 3. s. 76. İbn Esîr. Kâmil. c. 2. s. 202.

M. Asım Köksal, İslam Tarihi, Köksal Yayıncılık: 5/ 288-291.