> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Tarihi Eserleri > İslam Tarihi > Hevâzin temsilcilerinin Medine ye gelmesi
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Hevâzin temsilcilerinin Medine ye gelmesi  (Okunma Sayısı 618 defa)
14 Mart 2010, 16:34:24
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« : 14 Mart 2010, 16:34:24 »



Hevâzin Temsilcilerinin Medine´ye Gelip Esir Edilen Çoluk Çocukları ve İğtinam Edilen Malları
Hakkında Peygamberimiz Aleyhisselama Başvurmaları


Peygamberimiz Aleyhisselam ganimet mallarıyla esirlerin mücahidler arasında bölüştürülmesi işini, Hevâzin temsilcilerinin gelmeleri için[695] on geceden fazla bekletip dundu.[696]

Hevâzin temsilcilerinin gelmeleri gecikince, onların esirlerini Müslümanlar arasında bölüştürdü[697]

Nihayet, Hevâzin temsilcileri Medine´ye geldiler ve Müslüman oldular.[698]

Genlerindeki kavimlerinin de Müslüman oldukları haberini getirdiler.[699]

Onlar, başlarında Ebu Sured Züheyr b. Sured olmak üzere ondört kişi idiler.[700]

Peygamberimiz Aleyhisselamın sütannesi Halime Hatun tarafından amcası olan Ebu Burkan da aralarında bulunuyordu.[701]

Hevâzin temsilcileri:

"Yâ Rasûlalları! Biz, köklü bir kabileyiz![702]

Sana meçhul olmadığı üzere, biz bu musibete uğramış bulunuyoruz.[703]

Allah´ın sana lütuf ve ihsanda bulunduğu gibi, sen de bize karşı lütuf kâr ol!" dediler.

Benî Sa´d b. Bekr oğullarından Ebu Sured Züheyr ayağa kalktı ve:

"Yâ Rasûlallah! Şu gölgeliklerde bulunanlar, senin süt halaların, teyzelerin ve sana süt emzirip bak mış olan kadınlardır!

Eğer biz Şam kralı Haris b. Ebi Şimr´i veya Irak kralı Numan b. Münzirl emzirmiş ve şimdiki duru ma düşüp de kendisinin şefkat ve ihsanlarını dilemiş olsaydık, bize esirgemezlerdi.

Halbuki, sen süt emzirilip bakılanların en hayıriısısın!" dedi.[704] Bu hususta bir de şiir söyledi.[705]

Hevâzin temsilcileri, mallarının ve esirlerinin kendilerine geri verilmesini istediler.[706]

Peygamberimiz Aleyhisselam:

"Ben sizin gelmeyeceğinizi sanıncaya kadar işi bekletmiş, geciktirmiştim.

Fakat, siz çok geç kaldınız.

Esirler, mücahidler arasında bölüştürülmüş bulunuyor.[707]

Bana sözün en sevimli, en güzel olanı, doğru olanıdır.[708]

Görüyorsunuz ki; yanımda bunca Müslümanlar var!

Onların hepsini, haklarından vazgeçirmekzordur.[709]

Şimdi, siz, iki şıkkın birisini; ya esirleri, ya da mallan tercih ediniz!" buyurdu.[710]

"Size çocuklarınızla kadınlarınız mı, yoksa mallarınız mı daha sevgilidir? diye sordu.[711]

Temsilciler, kendilerine ancak ikisinden birisinin verilebileceğini anlayınca:[712]

"Yâ Rasûlallah! Sen bizi mallarımızla çoluk çocuklarımız arasında muhayyer, onlardan birini seçmekte serbest bıraktın!

Biz, kadınlarımızı ve çocuklarımızı tercih ediyoruz![713]

Sen bize kadınlarımızı ve çocuklarımızı geri ver!

Çünkü onlar, bizim yanımızda, maldan daha sevgilidir!" dediler.

Peygamberimiz Aleyhisselam:

"Benim hisseme ve Abdulmuttalib oğullarının hisselerine düşenleri size bağışladım.

Halka öğle namazını kıldırdığım zaman, sizler ayağa kalkıp:

´Biz çocuklarımız ve kadınlarımız hakkında Resûlullahın Müslümanlar katında, Müslümanların da Resûlullah katında şefaatini diliyoruz!´ dersiniz.

Bunun üzerine, ben de:

´Bana ve Abdulmuttalib oğullarına düşenleri bağışladım!´ derim.

Müslümanlardan da, sizin için istekte bulunurum!" buyurdu.

Peygamberimiz Aleyhisselam Müslümanlara öğle namazını kıldırınca, Hevâzin temsilcileri, Peygamberimiz Aleyhisselamın kendilerine emrettiği üzere, ayağa kalktılar ve:

"Biz, çocuklarımız ve kadınlarımız hakkında Resûlullahın Müslümanlar katında, Müslümanların da Resûlullah katında şefaatini diliyoruz!" dediler.

Peygamberimiz Aleyhisselam:

"Benim hisseme ve Abdulmuttalib oğullarının hisselerine düşenler, sizin olsun" buyurdu.

Bunun üzerine, Muhacirler:

"Biz de, hisselerimize düşenleri Resûlullah Aleyhisselam için bağışladık!" dediler.

Akra´ b. Habis:

"Ben ve kabilem olan Temim oğulları adına, hayır! Bağışlamayız!" dedi.

Uyeyne b. Hısn:

"Ben ve kabilem olan Fezâre oğulları adına, hayır! Biz bağışlamayız!" dedi.

Abbas b. Mirdas es-Sülemî:

Ben ve kabilem olan Benî Süleymler adına, hayır! Biz bağışlamayız!" dedi.[714]

Fakat, her iki kabile halkı (Temim oğulları ile Süleym oğulları), Akra´ ile Abbas´ın:

"Hayır! Bağışlamayız!" sözleri üzerine, onlara:

"Hayır! Sen yalan söylüyorsun! Esirler Resûlullah Aleyhisselama bağışlanmıştır!" dediler.[715]

Süleym oğulları:

"Biz hissemize düşenleri Resûlullah Aleyhisselama bağışladık!" dedikleri zaman, Abbas b. Mirdas

"Siz beni küçük düşürdünüz!" diyerek onlara çıkıştı.

Peygamberimiz Aleyhisselam, kalkıp Müslümanlara bir hutbe irad buyurdu.[716]

Hutbesinde, Yüce Allah´a lâyık olduğu üzere hamd ü senada bulunduktan sonra:

"İmdi, şu kardeşleriniz, tevbe ve nedamet ederek, Müslüman olarak bize geldiler.

Ben de, esirlerini geri vermeyi uygun gördüm.

Sizden her kim esirlerini gönlünden koparak, karşılıksız geri vermeyi arzu ederse, bunu yapsın!

Sizden herkim de, kendi hissesini tutmak, karşılıksız vermemek isterse,[717] Allah´ın bize ihsan ede ceği ilk ganimet malından[718] ona üçü dört yaşına, üçü de beş yaşına basmış[719] altı deve verilecektir.[720] O da, bağışını bu şartla yapsın![721]

Şu insanlara, çocuklarını ve kadınlarını geri veriniz!" buyurdu.[722]

Müslümanlar

"Resûlullahın hatırı için, onlara bu esirlerini gönlümüzden koparak bağışlıyoruz!" dediler.

Bunun üzerine, Peygamberimiz Aleyhisselam:

"Sizlerden buna kimlerin nzası var, kimlerin rızası yok, bilemeyiz. Siz hemen dönüp gidiniz de, bize muvafakati arın iz ı işbilir kişileriniz gelip arzetsin!" buyurdu.

Müslümanlar konak yerlerine döndüler.

İşbilir kişiler, kabileleri halkı ile konuştuktan sonra, geri gelip Peygamberimiz Aleyhisselama her bir kabile halkının Hevâzin esirlerini geri vermeye muvafakat ettiklerini ve bundan hoşnutluk duyduklarını bildirdiler.[723]

Zeyd b. Sabit de, Ensan birer birer dolaşarak, onlara:

"Esirleri teslim edecek misiniz?" diye sordu.

Hiçbiri itiraz etmedi. Hepsi de teslim etmeye razı oldular.

Peygamberimiz Aleyhisselam, Hz. Ömer´i de Muhacirlere gönderdi.

O da, esirleri teslim etmelerini onlardan istedi. Hiçbir itiraz eden olmadı. Hepsi muvafakat ettiler.

Ebu Rühmü´l-Gıfârî de, Arap kabilelerini dolaştı.

Onlar da, teslim etmeye razı olmak hususunda birleştiler.

Ellerinde bulunan esirleri Hevâzin temsilcilerine teslim ettiler.

Abdurrahman b. Avf´a düşen kadın ise, kalmak veya kavminin yanına dönmekte serbest bırakıldı.

O da, kavminin yanına gitmek istedi ve gönderildi.

Sa´d b. Ebi Vakkas´ın elindeki kadın ise, onun yanında kalmayı tercih etti.

Hz. Ali, Hz. Osman, Hz. Talha ve Safvan b. Ümeyye´nin hissesine düşen kadınlar kavimlerine tes lim edildiler.[724]

Hz. Ömer, kendisine düşen kadını oğlu Abdullah´a bağışlamıştı. Abdullah da onu Benî Cumahlardan dayılarının yanına göndermişti.

Hevâzinler, sonradan gelip onu da aldılar, götürdüler.[725]

Uyeyne b. Hısn Hevâzin esirleri arasından koca bir karıyı seçip alırken:

"Sanırım ki; bu ya bir kabile anasıdır, ya da kabilede soylu bir kadındır. Herhalde bunun kurtulmalık akçesi de büyük olur!" demişti.[726]

Uyeyne b. Hısn; esirlerin Hevâzin temsilcilerine geri verilişi sırasında, bu koca kadını Peygamberimiz Aleyhisselam tarafından ileride altı deve verilmek üzere Hevâzinlere teslim etmeye yanaşmadı.[727]

Koca kadının genç oğlu, Uyeyne´nin yanına varıp:

"Sana bu anam için yüz deve versem olmaz mı?" diye sordu.

Uyeyne:

"Hayır! Olmaz!" dedi.

Genç geri döndü. Uyeyne´yi kendi haline bıraktı.

Koca kadın, oğluna:

"Sen yüz deveyi nereden bulup peşin peşin vereceksin?!

Bırak onu kendi haline, acele etme!

O, beni kurtulmalıksız da bırakacaktır!" dedi.

Uyeyne, koca kadının bu sözünü işitince:

"Ben bugünkü gibi bir hile görmedim!

Vallahi, o beni bununla ne aldatabilir, ne de benden kurtulabilir!

Vallahi, seni kendimden asla ayırmayacağım!" dedi.

Uyeyne, koca kadının oğluna rastlayıp:

"Bana teklif ettiğin develer karşılığında, alır mısın onu?" diye sordu.

Genç oğul:

"Sana elli deveden fazla veremeyeceğim!" dedi.

Uyeyne:

"Yapamam!" dedi.

Bir müddet sonra, tekrar gencin yanına uğradı.

Genç, Uyeyne´den yüzünü çevirdi.

Uyeyne, gence:

"Bana teklif ettiğin develer karşılığında, onu alır mısın? diye sordu.

Genç oğul:

"Sana yirmibeş deveden fazla veremeyeceğim!" dedi.

Uyeyne:

"Vallahi yapamam! Yüz deveden sonra, yirmibeş deveye in hâ?! dedi.

Uyeyne, Hevâzinlerin yurtlarına dağılıp gitmelerinden korkunca, tekrar gencin yanına vardı ve:

"Onu (ananı) bana teklif ettiğin develer karşılığında alır mısın?" diye sordu.

Genç:

"Sana onun karşılığında on deve versem olur mu?" dedi.

Uyeyne:

"Vallahi yapamam!" dedi.

Hevâzinler gidecekleri sırada, Uyeyne, koca kadının oğluna:

"İstiyorsan, onu teklif ettiğin on deve karşılığında alır mısın?" diyerek seslendi.

Genç oğul:

"Sen onu salsan da, sana bir kuzu versem olmaz mı?" diye sordu.

Uyeyne:

"Bana senin kuzun gerekmez! Ben bugünkü gibi bir iş görmedim!" diye kendi kendine söylenerek ve kendisini kınayarak dönerken, koca kadının oğ...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Hevâzin temsilcilerinin Medine ye gelmesi
« Posted on: 16 Nisan 2024, 14:51:07 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Hevâzin temsilcilerinin Medine ye gelmesi rüya tabiri,Hevâzin temsilcilerinin Medine ye gelmesi mekke canlı, Hevâzin temsilcilerinin Medine ye gelmesi kabe canlı yayın, Hevâzin temsilcilerinin Medine ye gelmesi Üç boyutlu kuran oku Hevâzin temsilcilerinin Medine ye gelmesi kuran ı kerim, Hevâzin temsilcilerinin Medine ye gelmesi peygamber kıssaları,Hevâzin temsilcilerinin Medine ye gelmesi ilitam ders soruları, Hevâzin temsilcilerinin Medine ye gelmesiönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes