๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => İslam Tarihi => Konuyu başlatan: Sümeyye üzerinde 22 Şubat 2010, 17:44:31



Konu Başlığı: Hayber Yahudilerinin Telaşlanmaları
Gönderen: Sümeyye üzerinde 22 Şubat 2010, 17:44:31
Hayber Yahudilerinin Telaşlanmaları ve Peygamberimiz Aleyhisselamla Çarpışmak İçin Hazırlanmaları


Benî Kurayza Yahudilerinin erkekleri öldürüldükleri zaman, Huseyl b. Nüveyretü´l-Eşcâî, iki günde Hayber´e varmıştı.

Benî Nadîr Yahudilerinden Sellâm b. Mişkem ve Kinane b. Rebi1 b. Ebi´l-Hukayk ile Hayber Yahudileri toplanıp oturmuşlar, Benî Kurayza Yahudileri hakkında bir haber almak istiyorlardı.

Çünkü, Peygamberimiz Aleyhisselamın Benî Kurayza Yahudilerini kalelerinde kuşattığını haber almışlardı, fakat sonucunun ne olduğunu bilmiyorlardı.

Huseyl´i görünce, ona:

"Arkanda bıraktıklarından ne haber getirdin?" diye sordular.

Huseyl:

"Şer getirdim. Benî Kurayzaların çarpışan bütün askerleri, esir edildikten sonra, kılıçla öldürüldüler!" dedi.

Kinane b. Rebi1:

"Huyey´e ne oldu?" diye sordu.

Huseyl:

"Esir edildikten sonra, boynu vuruldu!" dedi ve esir edilenlerden:

o Ka´b b. Esed´in,

o Gazzal b. Semev´el´in,

o Nebbaş b. Kays´ın ve sairlerinin getirilip Peygamberimiz Aleyhisselamın önünde öldürüldüklerini haber verdi.

Sellâm b. Mişkem:

"Bunların hepsi Huyey b. Ahtab´ın işidir ve onun yüzündendir!

Onun bize ilk uğursuzluğu, görüşümüze aykırı davranışlarıyla başladı, bizi mallarımızdan ve şere fimizden mahrum etti.

Demek kardeşlerimiz öldürüldüler ha!

Çoluk çocukların esir edilmeleri ise, öldürülmekten de ağır ve çetindir!

Artık Yahudilik Hicaz´da hiçbir zaman tutunamaz!

Yahudilerin ne işe yarar azimleri, ne de görüşleri vardır!" dedi.

Hayber kadınları, Benî Kurayzaların haberini alınca, çığlıklar kopardılar, yakalarını yırttılar, saçlarını yoldular, yaslar tuttular.

Müşrik Arap kadınları da, haber sormak ve teselli vermek için onlara geldiler gittiler.

Hayber Yahudileri korktular. Sellâm b. Mişkem´e gidip, ona:

"Ey Ebu Amr! Ey Ebu´l-Hakem! Sen ne düşünüyorsun? Senin bu yoldaki görüşün nedir?" diye sor dular.

Sellâm b. Mişkem:

"Siz ne görüşü tamamıyla yerine getirirsiniz, ne de ondan bir harf alırsınız" dedi.

Kinane b. Rebi1:

"Şimdi, azarlama, kınama zamanı değildir! Başa gelip çatan iş hakkındaki görüşün ne ise, sen onu söyle!" dedi.

Sellâm b. Mişkem:

"Muhammed, Yesrib (Medine) Yahudilerinden boşalınca, sizin üzerinize yürüyüp meydanınıza konacak, Benî Kurayzalara yaptığını size de yapacaktır!" dedi.

Hayber Yahudileri, ona:

"Pekâlâ! Sen bu yolda ne yapmamızı uygun görüyorsun?" diye sordular.

Sellâm b. Mişkem:

"O bizim üzerimize yürümeden, biz Hayber Yahudileriyle birlikte onun üzerine yürüyelim!

Onlar her ne kadar sayıca bizden çok iseler de, biz de Teymâ, Fedek ve Vâdi´l-kurâ Yahudilerini çekip yanımıza alalım, Araplardan hiç kimsenin yardımını istemeyelim.

Çünkü, Arapların size neler yaptıklarını; Hendek savaşında Hayber´in hurma mahsulünü almayı şart koştuktan sonra, bu yoldaki ahidlerini nasıl bozup sizi bıraktıklarını görmüş bulunuyorsunuz!

Onlar, ahidlerinden dönmek için, Evsî ve Hazrecîlerin bir kısım hurma mahsulünü de Muhammed´den istediler.

Bununla beraber, Nuaym b. Mes´ud da, hepsince belli bir kimse olduğu halde, Muhammed hesabı na, onların hepsine hile etmiştir.

Biz, Muhammed´in üzerine yürüyüp, yurdunun ortasında, onunla eski yeni bütün hıncımızla çarpışalım!" dedi.

Hayber Yahudileri:

"İşte, yerinde görüş budur!" dediler.

Kinane b. Rebi1:

"Benim haber aldığıma göre; Araplar da ona son derecede kızgın ve hınçlı imişler!

Orada (Medine) bizim bu kalelerimiz gibi kaleler yoktur.

Muhammed bizi ve kalelerimizi iyice bilmediği için, hiçbir zaman üzerimize yürüyemez!" dedi.

Sellâm b. Mişkem:

"O, kendisine boyun eğilmedikçe, bilinemeyen bir adamdır!" dedi.[234]



[234] Vâki cif, Megâzî, c. 2, s. 530, 531.

M. Asım Köksal, İslam Tarihi, Köksal Yayıncılık: 5/160-162.