๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => İslam Tarihi => Konuyu başlatan: Sümeyye üzerinde 17 Mart 2010, 17:25:38



Konu Başlığı: Halid b. Velid in Benî Hâris b. Kablara gönderilişi
Gönderen: Sümeyye üzerinde 17 Mart 2010, 17:25:38
Halid b. Velid´in Benî Hâris b. Ka´blara Gönderilişi


Benî Haris b. Ka´bların Kimlikleri ve Yurtları


Benî Harislerin ata soyları şöyle sıralanır: Amr b. Yezid, b. Katan, b. Ziyad, b. Haris, b. Malik, b. Ka´b, b. Haris, b. Ka´b, b. Amr, b. Ule, b. Celd, b. Malik, b. Üded. [152]

Benî Harisler, Benî Abdülmedan diye de anılırlar.

Medan, sanem ismi olup, bu kabile o puta nisbet edilmiştir.

Benî Harisler, Yemen´de, Necran bölgesinde otururlardı. [153]

Necran Yemen´in Mekke tarafındaki bölgelerindendir.

Rivayete göre; ilk gelip burayı imar eden Necran b. Zeydan, b. Sebe1, b. Yeşcüb, b. Ya´rüb, b. Kahtan olduğu için, buraya ondan dolayı Necran ismi verilmiştir.

Necran halkını Hıristiyanlığa ilk sokan da, Hz. İsa´nın dininde Feymûyun adındaki kimseydi. [154]

Peygamberimiz Aleyhisselam; Halid b. Velid´i Hicretin 10. yılında Rebiülevvel ayında[155] veya Rebiülâhirya da Cemâziyelûlâ (Cumâde´l-ûlâ) ayında[156] Necran´da Benî Haris b. Ka´blara gönderdi; ve onlarla çarpışmadan önce, kendilerini üç gün İslâmiyete davet etmesini, kabul etmedikleri takdirde çarpışmasını emretti. [157]

Peygamberimiz Aleyhisselam, Halid b. Velid´in maiyyetine dörtyüz mücahid verdi. [158]

Halid b. Velid gidip Benî Harislerin yurduna vardı, her tarafa süvariler saldı.

Süvariler:

"Ey insanlar! Müslüman olunuz da selamete eriniz!" diyerek herkesi İslâmiyete davet ettiler. [159]

Necran´da bulunan Belhâris b. Ka´blar yapılan davete hemen icabet ettiler, [160] Müslüman oldular.

Halid b. Velid, bir müddet onların yanında oturdu.

İslâm şeriatını, Allah´ın Kitabını ve Allah´ın Peygamberinin sünnetini onlara öğretti. [161]

B enî H ârisler, m al lan nı n zekatları m verdiler.

Halid b. Velid de, bunları, onların fakirlerine dağıttı.

Halid b. Velid, Mezhic kabilesinden ayaklanan bir cemaatle çarpışarak onları mağlup etti.

Ayaklananlardan bazılarını esir ve hayvanlarını da iğtinam edip ganimet mallarından beşte birini ayırdıktan sonra, kalan beşte dördünü mücahidler arasında bölüştürdü. [162]

Halid b. Velid, Peygamberimiz Aleyhisselama bir yazı yazıp Bilal b. Hârisü´l-Müzenî ile gönderdi.

Yazısında Benî Harislerin İslâmiyeti hemen kabul ettiklerini bildirdi. [163] Yazısında şöyle dedi:

"B ismi İlâhirrahm ânirrahîm

Allah´ın Resûlü Muhammed Peygamber Aleyhisselama Halid b. Velid tarafındandır.

Yâ Rasûlallah! Allah´ın selam, rahmet ve bereketleri senin üzerine olsun!

Ben seni peygamber olarak gönderen o Allah´a hamd ederim ki, O´ndan başka hiçbir ilah yoktur.

Bundan sonra arzederim ki:

Yâ Rasûlallah! Allah´ın selamı senin üzerine olsun!

Sen beni Benî Haris b. Ka´blara gönderdin. Onların yanına vardığım zaman üç gün kendileriyle çarpışmamamı ve kendilerini İslâmiyete davet etmemi, Müslüman olurlarsa yanlarında oturup kendiler­ine İslâm alâmetlerini, Allah´ın Kitabını ve Allah´ın Peygamberi Aleyhisselamın sünnetini öğretmemi, Müslüman olmazlarsa çarpışmamı bana emretmiştin.

Ben onların üzerlerine vardım.

Resûlullah Aleyhisselamın bana emrettiği gibi, üç gün, kendilerini İslâmiyete davet ettim.

İçlerine süvariler gönderdim.

Onlara:

´Ey Benî Harisler! Müslüman olunuz da selamete eriniz!´ dediler.

Onlarda, hemen Müslüman oldular ve çarpışmadılar.

Ben aralarında oturup onlara Allah´ın emretmiş olduğu şeyleri emr, Allah´ın nehyetmiş olduğu şeylerden de kendilerini nehy ettim.

Kendilerine İslâm´ın alâmetlerini ve Peygamber Aleyhisselamın sünnetini öğrettim.

Resûlullah Aleyhisselam bu hususta bana ne yapacağımı banayazıncaya kadar burada kalacağım.

Allah´ın selam, rahmet ve bereketleri senin üzerine olsun yâ Rasûlallah!"

Peygamberimiz Aleyhisselam, Halid b. Velid´in yazısına şöyle karşılık yazdırdı:

"B ismi İlâhi rra hm ânirrahîm

Allah´ın Resûlü Muhammed Peygamber´den Halid b. Velid´e,

Selam olsun sana! Ben senden dolayı O Allah´a hamd ederim ki, O´ndan başka ilah yoktur.

Bundan sonra derim ki:

Benî Haris b. Ka´bların kendileriyle çarpışmanıza hacet kalmadan Müslüman olduklarını, İslâmiyet-ten kabule davet edildikleri şeyleri kabul ve Allahtan başka hiçbir ilah olmadığına ve Muhammed´in Allah´ın kulu ve Resûlü olduğuna şehadet ettiklerini, Allah´ın onlara doğru yolu gösterdiğini haber veren elçinle birlikte mektubun bana geldi.

Onları Allah´ın ve Resûlünün emirlerine göre hareket ettikleri takdirde ahiret nimetleriyle müjdele! Aykırı hareket ettikleri takdirde ahiret azabıyla korkut!

Artık dönüp gel!

Onların elçileri de seninle birlikte gelsin!

Allah´ın selam, rahmet ve bereketleri senin üzerine olsun!" [164]



[152] İbn Hazm, Cemhere, s. 416-417.

[153] A. Zeynf Dahlân, Sîre, c. 2, s. 142.

[154] Yakut, Mu´cemu´l-büldân, c. 5, s. 266.

[155] Vâkıdî, Megâzî, c.1, s. 7, İbn Sa´d, Tabakâtü´l-kübrâ, c. 1, s. 339, c. 2, s. 169, Taberî, Târîh, c. 3, s. 1 56.

[156] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c. 4, s. 239, Taberî, c. 3, s. 156, İbn Seyyid, Uyûnu´l-eser, c. 2, s. 244, Ebu´l-Fidâ, el-Bidâye ve´n-nihâye, c. 5, s. 98, İbn Kayyım, Zâdu´l-mead, c. 3, s. 41, Zürkânf, Mevâhib Şerhi, c. 4, s. 33.

[157] İbn İshak, c. 4, s. 239, Vâki di1 den naklen İbn Sa´d, c. 1 , s. 339, Taberî, c. 3, s. 156, İbn Seyyid, c. 2, s. 244, İbn Kayyım, c.3,s.41 .

[158] İbn Sa´d, c. 1, s. 339, Taberî, c. 3, s. 156, İbn Haldun, Târih, c. 2, ks. 2, s. 53.

[159] İbn İshak, c. 4, s. 239, Taberî, c. 3, s. 156, İbn Seyyid, c. 2, s. 244-245, Ebu´l-Fidâ, c. 5, s. 98, İbn Kayyım, c. 3, s. 41.

[160] VâkıdPden naklen İbn Sa´d, Tabakât, c. 1 , s. 339.

[161] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c. 4, s. 239, İbn Sa´d, c. 1, s. 339, Taberî, Târîh, c. 3, s. 156, İbn Seyyid, Uyûnu´l-eser, c. 2, s. 245, Ebu´l-Fidâ, el-Bidâye, c. 5, s. 98, İbn Kayyım, Zâdu´l-mead, c. 3, s. 41.

[162] Belâiurf, Ensâbu´l-eşrâf, c. 1, s. 384.

[163] VâkıdPden naklen İbn Sa´d, c. 1, s. 339.

[164] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c. 4, s. 239-240, Taberî, Târîh, c. 3, s. 156, Ebu´l-Fidâ, el-Bidâye ve´n-nihâye, c. 5, s. 98,Diyarbekrî, Târîhu´l-hamîs, c. 2, s. 144.

M. Asım Köksal, İslam Tarihi, Köksal Yayıncılık: 7/491-494.