๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => İslam Tarihi => Konuyu başlatan: Sümeyye üzerinde 16 Şubat 2010, 12:39:35



Konu Başlığı: Halid b. Süfyan Ne Zaman Öldürüldü
Gönderen: Sümeyye üzerinde 16 Şubat 2010, 12:39:35
Halid b. Süfyan Ne Zaman, Ne İçin ve Nasıl Öldürüldü?  



Abdullah b. Üneys der ki:

"Resûlullah Aleyhisselam beni çağırdı da:

´Bana erişen habere göre; Halid b. Süfyan b. Nübeyhü´l-Hüzelî benimle çarpışmak için halkı başı­na toplamakta ve kendisi de şimdi Nahle´de veya Urene´de bulunmaktadır.

Git de, öldür onu!1 buyurdu.[12]

´Yâ Rasûlallah! Ben onu tanımıyorum.[13] Onu bana tarif et de, tanıyayım´ dedim.[14]

Resûlullah Aleyhisselam:

´Sen onu gördüğün zaman, sana şeytanı hatırlatacak;[15] vücudunda bir titreme ve ürperme de bula­cak,[16] ondan korkacaksın!´ buyurdu.

´Yâ Rasûlallah! Ben adamlardan,[17] hiçbir şeyden korkmam´ dedim.[18]

Resûlullah Aleyhisselamdan, gerektiğinde, aleyhinde birşeyler söylememe izin vermesini istedim.

Dilediğimi söylememe izin verilince,[19] kılıcımı kuşandım,[20] Huzâalara doğru yola çıktım, Kudeyd´e ulaştım.

Orada, Huzâalardan birçok kimseler buldum.

Onlar bana binit ve arkadaşlar vermek istedilerse de, kabul etmedim.

Şerife ve nihayet Ureney´e ulaştım.[21]

Orada Halid b. Süfyan´ın kadın çobanına rastladım. Ona:

´Sen kimin çobanısın?´ diye sordum.

´Süfyan´ın oğlunun!´ dedi.

´O nerededir?´ diye sordum.

´Şimdi gelir!´ dedi.

Çok geçmeden, Halid b. Süfyan, elindeki asasına dayanarak,[22] arkasında da her çeşit halk bulun­duğu halde geldi.

Kendisini görür görmez tanıdım, titredim, tüylerim ürperdi!

Kendi kendime:

´Allah ve Resûlü doğru söyler´ dedim.[23]

Yanına vardığım zaman, benim için:

´Bu adam da kim?!´ dedi.[24]

´Ben Araplardan,[25] Huzâalardan bir adamım![26] Seni ve senin o adamla [Peygamberimiz Aleyhisselam kastediliyor] çarpışmak üzere adamlar topladığını işittim.

Bunun için, yanına geldim.[27] Sana yardım edeyim,[28] senin yanında olayım diye geldim!´ dedim.

Bana:

´Evet! Öyledir! Ben bu işin üzerindeyim![29] Onun için adamlar toplamaktayım dedi.

Kendisiyle konuşmaya ve çadırına varıncaya kadar birlikte yürümeye devam ettim.

Çevresinde dönüp dolaşan adamları yakınındaki konak yerlerine dağıldıkları, halk uykuya daldığı ve onu öldürmek fırsatı hasıl olduğu zaman kılıçla vurup öldürdüm! H emen dağa çıktım, bir mağaraya girip gizlendim. Atlılar ve yayalar beni her tarafta aramaya koyuldularsa da, bulamadılar.

Geceleri yürümek, gündüzleri gizlenmek suretiyle, Medine´ye gelip kavuştum.

Resûlullah Aleyhisselamı Mescidde buldum.[30]

Resûlullah Aleyhisselam, beni görünce:

´Muradına erdin!´ buyurdu.[31]

´Yâ Rasûlallah! Onu öldürdüm!´ dedim.

´Doğru söyledin!´ buyurdu.

Sonra, evine götürüp bana bir asa verdi ve:

´Ey Abdullah b. Üneys! Bu asayı yanında tut!´ buyurdu.

Halkın yanına asa ile varınca, bana:

´Nedir bu asa?´ diye sordular.

´Bunu bana Resûlullah Aleyhisselam verdi ve yanımda tutmamı emir buyurdu!´ dedim.

´Resûlullah Aleyhisselamın yanına dön de, bunu sana ne için verdiğini kendisine sor!´ dediler.

Ben de Resûlullah Aleyhisselamın yanına döndüm ve:

´Yâ Rasûlallah! Bu asayı bana ne için verdin?1 diye sordum.

Resûlullah Aleyhisselam:

´O aramızda Kıyamet gününde bir alâmet olsun diye verdim. O zaman, asalara dayanan insanlar pek azdır!´ buyurdu."[32]

Abdullah b. Üneys´in Halid b. Süfyan´ı öldürmeye gidişi ve öldürüp dönüşü 18 gece sürdü. Muharrem ayının çıkmasına yedi gün kala, Cumartesi günü Medine´ye geldi.[33]

Abdullah b. Üneys; Peygamberimiz Aleyhisselamın verdiği asayı, kılıcı ile birleştirdi. Ölünceye kadar, o asa kendisinin yanında kaldı. Sonra, onu kefeninin içine konulsun diye vasiyet etti.

Öldüğü zaman, ikisi birlikte defnedildiler.[34]

Allah ondan razı olsun![35]


[12] İbn İshak, İbn Hişam , Sîre, c. 4, s. 267, Ahmed b. Hanbel, Müsned, c. 3, s. 496, Taberî, Târih, c. 3, s. 1 72, Ebu Nuaym ,Delâilü´n-nübüvve, c. 2, s. 518, Beyhakî, Delâilü´n-nübüvve, c. 4, s. 42, Zehebî, Megâzî, s. 288, Ebu´l-Fidâ, el-Bidâye ve´n-nihâye, c.4,s.140.

[13] İmam Muhammed, Siyeru´l-Kebîr, c. 1, s. 267, Vâkıdî, Megâzî, c. 2, s. 532.

[14] İbn İshak, İbn Hişam, c. 4, s. 267, Vâkıdî, c. 2, s. 532, İbn Sa´d, Tabakâtü´l-kübrâ, c. 2, s. 51, Ahmed b. Hanbel, Müsned,c. 3, s. 496, Taberî, Târîh, c. 3, s. 172, Ebu Nuaym, Delâil, c. 2, s. 518, Beyhakî, Delâil, c. 4, s. 42, İbn Seyyid, Uyûnu´l-eser, c. 2, s. 39, Zehebî, s. 288, Ebu´l-Fidâ, c. 4, s. 140, Heysemî, Mecmau´z-zevâid, c. 6, s. 203.

[15] İbn İshak, İbn Hişam, c. 4, s. 267, Vâkıdî, c. 2, s. 532, İbn Sa´d, s. 2, s. 51, Taberî, c. 3, s. 1 72, Ebu Nuaym, c. 2, s. 518, İbn Seyyid, c. 2, s. 39.

[16] İbn İshak, İbn Hişam, c. 4, s. 267, Vâkıdî, c. 2, s. 532, İbn Sa´d, c. 2, s. 51, Ahmed b. Hanbel, c. 3, s. 496, Taberî, c. 3, s. 172, Ebu Nuaym , c. 2, s. 51 8, Beyhakî, c. 4, s. 42, Zehebî, s. 288, Ebu´l-Fidâ, c. 4, s. 140, Heysemî, c. 6, s. 203.

[17] İmam Muhammed, c. 1, s. 267, Vâkıdî, c. 2, s. 532, İbn Sa´d, c. 2, s. 51, Beyhakî, c. 4, s. 42, Zehebî, s. 288, Ebu´l-Fidâ, c. 4, s. 140, Heysemî, c. 6, s. 203.

[18] Heysemi, Mecmau´z-zevâid, c. 6, s. 204.

[19] Vâkıdî, Megâzî, c. 2, s. 532, İbn Sa´d, Tabakât, c. 2, s. 51.

[20] Taberî, c. 3, s. 172, Ebu Nuaym, c. 2, s. 518, Beyhakî, c. 4, s. 42, İbn Seyyid, c. 2, s. 39, Zehebî, s. 288, Ebu´l-Fidâ, c. 4, s. 140.

[21] Vâkıdî, c. 2, s. 532, İbn Sa´d, c. 2, s. 51, İbn Seyyid, c. 2, s. 39.

[22] İmam Muhammed, c. 1, s. 267.

[23] Vâkıdî, Megâzî, c. 2, s. 532, İbn Sa´d, Tabakâtü´l-kübrâ, c. 2, s. 51, İbn Seyyid, Uyûnu´l-eser, c. 2, s. 39.

[24] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c. 4, s. 267, Vâkıdî, Megâzî, c. 2, s. 532, İbn Sa´d, Tabakât, c. 2, s. 51, Ahmed b. Hanbel, Müsned, c. 3, s. 496, Taberî, Târîh, c. 3, s. 1 72, Ebu Nuaym, Delâilü´n-nübüvve, c. 2, s. 518, Beyhakî, Delâilü´n-nübüvve, c. 4, s. 42, İbn Seyyid, Uyun, c. 2, s. 39, Zehebî, Megâzî, s. 288, Ebu´l-Fidâ, el-Bidâye ve´n-nihâye, c. 4, s. 140.

[25] İbn İshak, İbn Hişam, c. 4, s. 267, Ahmed b. Hanbel, c. 3, s. 496, Taberî, c. 3, s. 172, Ebu Nuaym, c. 2, s. 518, Beyhakî, c. 4, s. 42, Zehebî, s. 288, Ebu´l-Fidâ, c. 4, s. 140.

[26] Vâkıdî, c. 2, s. 532, İbn Sa´d, c. 2, s. 51, İmam Muhammed, c. 1,s.267.

[27] İbn İshak, İbn Hişam, c. 4, s. 267, Ahmed b. Hanbel, c. 3, s. 496, Taberî.c.3, s. 171, Ebu Nuaym ,c.2, s. 518, Beyhakî, c. 4, s. 42, İbn Seyyid, c. 2, s. 39, Zehebî, s. 288, Ebu´l-Fidâ, c. 4, s. 1 40.

[28] İmam Muhammed, c. 1, s. 268.

[29] İbn İshak, İbn Hişam, c. 4, s. 267, Vâkıdî, c. 2, s. 532, İbn Sa´d, c. 2, s. 51, Ahmed b. Hanbel, c. 3, s. 496, Taberî, c. 3, s. 171, Ebu Nuaym , c. 2, s. 51 8, Beyhakî, c. 4, s. 42, İbn Seyyid, c. 2, s. 39, Zehebî, s. 288, Ebu´l-Fidâ, c. 4, s. 140.

[30] İmam Muhammed, c. 1, s. 265-266, Vâkıdî, c. 2, s. 532-533, İbn Sa´d, c. 2, s. 51, İbn Seyyid, c. 2, s. 39.

[31] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c. 4, s. 268, İmam Muhammed, Siyeru´l-Kebîr, c. 1, s. 266, Vâkıdî, Megâzî, c. 2, s. 533, İbn Sa´d,Tabakâtü´l-kübrâ, c. 2, s. 51, Ahmedb.Hanbel, Müsned, c. 3, s. 496.Taberî, Târih, c.3, s.1 71, Ebu Nuaym, Delâilü´n-nübüvve, c. 2, s. 518, Beyhakî, Delâilü´n-nübüvve, c. 4, s. 42, İbn Seyyid, Uyûnu´l-eser, c. 2, s. 39, Zehebî, Megâzî, s. 288, Ebu´l-Fidâ, el-Bidâye ve´n-nihâye, c. 4, s. 140.

[32] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c. 4, s. 268, Ahmed b. Hanbel, Müsned, c. 3, s. 496, Taberî, Târîh, c. 3, s. 172, Ebu Nuaym , Delâilü´n-nübüvve, c. 2, s. 518-519, Beyhakî, Delâilü´n-nübüvve, c. 4, s. 42-43, Zehebî, Megâzî, s. 288-289, Ebu´l-Fidâ, el-Bidâye ve´n-nihâye, c. 4, s. 140, Heysemî, Meanau´z-zevâid, c. 6, s. 203.

[33] Vâkıdî, Megâzî, c. 1, s. 3, İbn Sa´d, Tabakâtü´l -kübrâ, c. 2, s. 51, İbn Seyyid, Uyûnu´l-eser, c. 2, s. 39.

[34] İbn İshak, İbn Hişam, c. 4, s. 268, Ahmed b. Hanbel, c. 3, s. 496, Taberî, c. 3, s. 172, Ebu Nuaym, c. 2, s. 518-519, Beyhakî, c. 4, s. 4243, Zehebî, s. 288-289, Ebu´l-Fidâ, c. 4, s. 140, Heysemî, c. 6, s. 203.

[35] M. Asım Köksal, İslam Tarihi, Köksal Yayıncılık: 4/236-240.