> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Tarihi Eserleri > İslam Tarihi > Habeş Necaşînin Sorularını Hz. Caferin Cevaplayışı
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Habeş Necaşînin Sorularını Hz. Caferin Cevaplayışı  (Okunma Sayısı 851 defa)
29 Ocak 2010, 15:32:29
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« : 29 Ocak 2010, 15:32:29 »



Habeş Necaşî´nin Sorularını Hz. Cafer´in Cevaplayışı


Ümmü Seleme Validemiz anlatıyor ki:

"Muhacirler Necaşî´nin yanına vardıkları zaman, Necaşî, daha önceden kendi din adamlarını da yanına çağırmıştı. Onlar, Necaşî´nin çevresinde mushaflarını yaymış, açmış bulunuyorlardı. Necaşî, Muhacirlere:

´Siz, ne benim dinime, ne de şu milletlerden hiçbirinin dinine girmediğinize göre, sizin kavimleriniz den ayrılarak tutmuş olduğunuz bu din nasıl bir dindir?´ diye sordu.

Muhacirler adına, Cafer b. Ebi Talib:

´Ey hükümdar!´ dedi.

´Biz Cahiliye halkından bir kavim idik.

Putlara tapardık.

Ölmüş hayvan eti yerdik.

Bütün kötülükleri yapardık.

Akrabalarımızla ilgilerimizi keser, akraba hakkı gözetmezdik.

Komşularımızı unutur, komşuluk vazifelerini yerine getirmezdik.

İçimizden güçlü olan, güçsüz, zayıf olanı yerdi.

Yüce Allah bize kendimizden, soyunu sopunu, doğruluğunu, eminliğini, iffet ve nezahetini bildiğimiz Resûlü gönderinceye kadar, biz hep bu kötü durum ve tutumda idik.

O peygamber, bizi, bizim ve babalarımızın Allahtan başka tapageldiğimiz, taştan, ağaçtan, altın ve gümüşten yapılmış putları bırakarak Allah´ın birliğine inanmaya ve yalnız O´na ibadet etmeye davet etti. Yine o peygamber:

Doğru söylemeyi,

Emaneti sahibine vermeyi,

Akraba haklarını gözetmeyi,

Komşulara iyi davranmayı,

Haramlardan uzak,

Kan dökmekten geri durmamızı bize emretti.

Yine o, bizi her türlü çirkin, yüz kızarcı söz ve işlerden,

Yalan söylemekten,

Yetim malı yemekten,

İffetli kadınlara dil uzatmak ve iftira etmekten de men ve nehy etti.

Ayrıca:

Hiçbir şeyi kendisine eş ve ortak tutmaksızın, yalnız Allah´a ibadet etmemizi,

Namaz kılmamızı,

Zekât vermemizi,

Oruç tutmamızı da bize emretti.

Biz onu doğruladık ve ona iman ettik.

Allah tarafından getirdiği şeylere göre, ona tâbi olduk.

Bir ve Tek olan Allah´a ibadet ettik, O´na hiçbir şeyi şirk koşmadık.

O´nun bize haram kıldığını haram, helâl kıldığını helâl olarak kabul ettik.

Bunun üzerine, kavmimiz bize düşman kesildi.

Bizi dinimizden döndürmek, Yüce Allah´a ibadetten vazgeçirip puflara taptırmak, öteden beri helâlleştirip serbestçe işleyegeldiğimiz kötülükleri tekrar işletmek için, bizi işkenceden işkenceye uğrat tılar.

Onlar bize böylece galebe çalıp zulmettikleri, bizimle dinimiz arasına gerildikleri ve tazyiklerini art tırdıkları zaman, biz senin ülkene çıkmak, sığınmak zorunda kaldık.

Seni başkalarına tercih ile, senin korurluğun ve komşuluğunda bulunmayı arzu ettik.

Ey hükümdar! Biz senin yanında hiçbir zulme uğramayacağımızı umuyoruz!´

Necaşî:

´Allah tarafından peygamberinizin getirip sizlere bildirdiği şeylerden, senin yanında birşey var mı?´ diye sordu. Cafer

´Evet! Var´ dedi.

Necaşî:

´Onu bana oku!´ dedi.

Cafer, Meryem sûresinin baş tarafından, Yahya ve İsa (a.s.)ların doğumları ile ilgili âyetleri [1-35] okuyunca, vallahi Necaşî o kadar ağladı ki, (akan gözyaşlarından) sakalı ıslandı.

Necaşî´nin din adamları da, okunan âyetleri dinledikleri zaman, ağladılar ve hatta onların mushafları da gözyaşlarından ıslandı.

Bundan sonra, Necaşî, Mekke´den gelen iki Kureyşîye:

´Bu (dinlediğim şey), İsa´ya gelmiş olanla muhakkak aynı yerden çıkıyordur! Siz ikiniz, gidin artık! Hayır! Vallahi ben onları size ne teslim ederim, ne de onlara dokunulur!´ dedi."

İki elçi, Necaşî´nin yanından dışarı çıktıkları zaman, Amr b. Âs:

"Vallahi, ben yarın Necaşî´nin yanına gidip onlar hakkında söyleyeceğim şeyle onların köklerini kazıtacağım!" dedi.

Abdullah b. Ebi Rebia ise:

"Sen böyle birşey yapma! Onlar bize muhalif olsalar da, aramızda onlarla akrabalık var!" dedi.

Amr b.Âs:

"Vallahi, Necaşî´ye, bunların İsa b. Meryem´in bir kul olduğunu iddia ettiklerini haber vereceğim!" dedi.

Ertesi gün, Necaşî´nin yanına gidip:

"Ey hükümdar! Onlar İsa b. Meryem hakkında çok büyük, ağır bir söz söylüyorlar! Onları çağır da, onun hakkında ne söylediklerini onlara bir sor" dedi.

Bunun üzerine, Necaşî, bu hususu sormak için onları tekrar yanına çağırdı.

Muhacirler toplandılar. Birbirlerine:

"Necaşî size İsa b. Meryem hakkında sorduğunda, ne söyleyeceksiniz?" diye sordular ve:

"Vallahi, onun hakkında Allah´ın dediklerini ve Peygamberimizin bize bildirdiklerini söyleriz. İşin sonu ne olursa olsun!" dediler.

Muhacirler Necaşî´nin yanına vardıkları zaman, Necaşî onlara:

"Söyleyin bakalım; Meryem oğlu İsa hakkında ne söylüyorsunuz?" diye sordu.

Cafer b. Ebi Talib, ona:

"Biz, onun hakkında, Peygamberimizin bildirdiklerini söylüyoruz. O, diyor ki:

´İsa Allah´ın kulu, resûlü, Ruh´u ve O´nun dünyadan ve erden geçerek Allah´a bağlanmış bir kız olan Meryem´e ilka eylediği Kelimesidir´" deyince, Necaşî, elini yere uzatıp oradan bir çöp aldıktan sonra:

"Vallahi, İsa b. Meryem de, senin söylediğinden başka birşey değildir! Arada, şu çöp kadar bile fark yoktur!" dedi.

Necaşî bunu söylediği zaman, çevresindeki kumandanlar homurdanmaya başladılar. Necaşî, kumandanlara:

"Vallahi, siz homurdansanız da, gerçek olan budur!" dedi. Muhacirlere de:

"Gidiniz! Sizler, benim ülkemde, tamamıyla emniyet içindesiniz!

Size söven, dil uzatan kimse cezalandırılacaktır!

Size söven, dil uzatan kimse cezalandırılacaktır!

Size söven, dil uzatan kimse cezalandırılacaktır!

Ben, sizden birinize, bir dağ altın karşılığında bile, eziyet etmek istemem!

Getirdikleri hediyeleri de şu iki adama geri verin! Benim onlara ihtiyacım yok!

Vallahi, Allah bana saltanatımı geri verdiği zaman benden rüşvet almadı ki, ben bu hususta rüşvet alayım!" dedi.

Bunun üzerine, Amr b. Âs ile Abdullah b. Ebi Rebia, getirdikleri hediyeleri geri verilerek, suçlanmış ve reddedilmiş bir halde Necaşî´nin yanından çıkıp gittiler.

Muhacirler de, Necaşî´nin ülkesinde, en iyi yurtta ve en iyi koruyucunun yanında kaldılar.[171]


[171] İbn İshak, İbn Hişam, Sine, c. 1, s. 357-362, Ahmed b. Hanbel, Müsned, c. 1, s. 202-203, c. 4, s. 290, Ebu Nuaym, Delâilü´n-nübüvve, c. 1 , s. 247-250, Beyhakî, Delâilü´n-nübüwe, c. 2, s. 301-304, Zehebî, Târıhu´l-islâm, s. 191-192, Ebu´l-Fidâ, el-Bidâye ye´n-nihâye, c. 3, s. 72-75, Heysemî, Mecma, c. 6, s. 25-27, Diyarbekrî,Hamis, c. 1, s. 290-291.

M. Asım Köksal, İslam Tarihi, Köksal Yayıncılık: 2/40-43.




[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Habeş Necaşînin Sorularını Hz. Caferin Cevaplayışı
« Posted on: 20 Nisan 2024, 13:19:02 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Habeş Necaşînin Sorularını Hz. Caferin Cevaplayışı rüya tabiri,Habeş Necaşînin Sorularını Hz. Caferin Cevaplayışı mekke canlı, Habeş Necaşînin Sorularını Hz. Caferin Cevaplayışı kabe canlı yayın, Habeş Necaşînin Sorularını Hz. Caferin Cevaplayışı Üç boyutlu kuran oku Habeş Necaşînin Sorularını Hz. Caferin Cevaplayışı kuran ı kerim, Habeş Necaşînin Sorularını Hz. Caferin Cevaplayışı peygamber kıssaları,Habeş Necaşînin Sorularını Hz. Caferin Cevaplayışı ilitam ders soruları, Habeş Necaşînin Sorularını Hz. Caferin Cevaplayışı önlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes