๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => İslam Tarihi => Konuyu başlatan: Sümeyye üzerinde 04 Mart 2010, 15:06:52



Konu Başlığı: Fezârelerin hayber ganimetinden pay İstemeleri
Gönderen: Sümeyye üzerinde 04 Mart 2010, 15:06:52
Uyeyne b. Hısn ile Fezârelerin Hayber Ganimetinden Pay İstemeye Gelmeleri




Uyeyne b. Hısn, Gatafan askerleriyle birlikte Hayfâ´ya gidip ev halklarıyla görüştükten sonra, tekrar Hayber´e geldi.

Hayber yakınındaki Hatam mevkiinde, gecenin bir kısmını geçirdi.

Askerlerine:

"Size müjdelerim: Bu gece, düşümde Zü´r-Rukaybe´nin bana verildiğini gördüm!

Vallahi, Muhammed´in boynundan, yakasından tutacağım!" dedi.

Uyeyne b. Hısn Hayber´e geldiği zaman, Peygamberimiz Aleyhisselam Hayberl fethetmiş ve ganimetleri toplamış bulunuyordu.

Uyeyne b. Hısn:

"Yâ Muhammedi Müttefiklerimden aldığın ganimetlerden, bana da pay ver!

Çünkü, ben senden ve seninle çarpışmaktan vazgeçtim, müttefiklerimi yalnız bıraktım. Senin üzer ine, askerlerimi yığmadım. Dört bin savaş eriyle geri dönüp gittim!" dedi.

Peygamberimiz Aleyhisselam:

"Yalan söylüyorsun!

Seni ancak işitmiş olduğun o bağırıcı, ürkütüp ev halkının yanına kadar götürdü!" buyurdu.

Uyeyne b. Hısn:

"Öyle ise, bana bir ihsanda bulun!" dedi.

Peygamberimiz Aleyhisselam:

"Haydi, Zü´r-Rukaybe senin olsun!" buyurdu.

Uyeyne b. Hısn:

"Zü´r-Rukaybe nedir?" diye sordu.

Peygamberimiz Aleyhisselam:

"O bir dağdır ki, onu uykuda gördüğün düşünde almıştın!" buyurunca, Uyeyne eli boş olarak Peygamberimiz Aleyhisselamın yanından ayrıldı.[371]

Gatafanların bir kolu olan Benî Fezâreler de Hayberlilere yardıma gelmişlerdi.

Yahudilere yardımdan vazgeçtikleri, yurtlarına dönüp gittikleri takdirde onlara da Hayber"in hurma mahsulünden verileceği hakkında haber salınmış, fakat Benî Fezâreler bu teklifi kabul etmekten kaçın mışlardı.[372]

Uyeyne´den sonra, Benî Fezârelerden bazı kişiler de, Peygamberimiz Aleyhisselama gelerek:

"Bize va´detmiş olduğun payımızı ver!" dediler.

Peygamberimiz Aleyhisselam, onlara da:

"Sizin payınız, Hayber dağlarından Zü´r-Rukaybe dağıdır!

Haydi, Zü´r-Rukaybe sizin olsun!" buyurdu.

BenîFezârîler:

"Öyle ise, biz de sizinle çarpışırız!" dediler.

Peygamberimiz Aleyhisselam:

"Bizimle çarpışmak için buluşma yeriniz Cenefâ olsun!" buyurdu.

Fezârîler, Peygamberimiz Aleyhisselamdan bunu işitir işitmez, kaçıp gittiler.[373]

Cenefâ, Benî Fezârelerin yurtlarından bir yer, sularından bir sudur.[374]



[371] Vâkıdı, Megâzı, c. 2, s. 675, İbn Kayyım, Zâdu´l-mead, c. 2, s. 154.

[372] Yâkût, Mu´cemu´l-büldân, c. 2, s. 172.

[373] Yâkût, Mu´cemu´l-büldân, c. 2, s. 172, İbn Kayyım, Zâdu´l-mead, c. 2, s. 154, Semhûdf, Vetâu´l-vefâ, c. 4, s. 1179, Diyarbekrî, Târflıu´l-hamfs, c. 2, s. 55.

[374] İbn Esîr, Nihâye, c. 1, s. 307, Yâkût, Mu´cemu´l-büldân, c. 2, s. 172, Semhûdf, Vefâu´l-vefa, c. 4, s. 1179.

M. Asım Köksal, İslam Tarihi, Köksal Yayıncılık: 6/90.