๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => İslam Tarihi => Konuyu başlatan: Sümeyye üzerinde 03 Şubat 2010, 13:12:01



Konu Başlığı: Ensar Kadınlarının Beyat Edişi
Gönderen: Sümeyye üzerinde 03 Şubat 2010, 13:12:01
Ensar Kadınlarının Bey´at Edişi  



Ensar kadınlarından Ümmü Atiyye´nin bildirdiğine göre:

Peygamberimiz Aleyhisselam, Medine´ye gelince, Ensar kadınlarını bir eve topladı.

Onlara Hz. Ömer´i gönderdi.

Hz. Ömer evin kapısına dikildi, selam verdi ve Peygamberimiz Aleyhisselamın selamını onlara söyledi ve:

"Ben size Resûlullah Aleyhisselamın gönderdiği elçiyim!" dedi.

Onlar da:

"Resûlullah´a ve Resûlullah´ın elçisine merhaba!" dediler.

Hz. Ömer:

"Allah´a hiçbir şeyi şerik koşmayacağınıza,

Zina etmeyeceğinize,

Çocuklarınızı öldürmeyeceğinize,

Ellerinizle ayaklarınız arasından bir iftira düzüp getirmeyeceğinize,

Mârufta (meşru olan hususlarda) Resûlullah´a karşı gelmeyeceğinize dair, bana bey´at ediniz!" dedi.

Kadınlar

"Olur!" dediler ve evin içinden, bey´at için, ellerini dışarıya doğru uzattılar.

Hz. Ömer de evin dışından elini onlara doğru uzattı.

Sonra da:

"Allah´ım! Şahit ol!" dedi.[181]

İbn Sa´d´ın Tabakâtü´l-kübrâ´sında isimleri ile kaydettiğine göre, Peygamberimiz Aleyhisselama bey´at eden Evsve Hazrec kabilesi kadınlarının sayısı 343tü.[182]

Rebiülevvel ayından ikinci yıl Safer ayına kadar, Medine´de, Evs kabilesinden Müslüman olmayan, müşrikliği bırakmayan yalnız Vâkıf, Hatma, Vâil ve Ümeyye oğulları kaldı.[183]

Peygamberimiz Aleyhisselam bey´at eden Ensar kadınlarından Ü mmü Âmir der ki:

Resûlullah Aleyhisselamın mescidimizde akşam namazını kıldığını görünce, hemen evime gelip biraz ekmekle hurma pekmezi (veya kuru üzüm) getirdim ve:

´Babam, anam sana feda olsun! Ye!´ dedim.

Resûlullah, ashabına:

´Yiyiniz! Bismillah!´ buyurdu.

Kendisi ve kendisiyle birlikte gelen ashabı ve evde bulunanlar da, ondan yediler.

Varlığım Kudret Elinde bulunan Allah´a yemin ederim ki; kırk kişilik erkekler cemaati, ne hurma pekmezinin (veya kuru üzümün) bir kısmını, ne de ekmeğin tamamını yiyebildiler!

Yanımda bulunan kırbadaki sudan da içtikten sonra, ayrıldılar.

Hastalandıkça veya hayır ve bereket umdukça bu kırbadaki sudan içtik durduk!"[184]


[181] İbn Sa´d, Tabakâtü´l-kübrâ, c. 8, s. 7, Ahmed b. Hanbel, Müsned, c. 5, s. 85, c. 6, s. 409.

[182] İbn Sa´d, Tabakât, c. 8, s. 315, 410.

[183] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c. 2, s. 80, Taberî, Târih, c. 2, s. 237, Beyhakî, Delâilü´n-nübüvve, c. 2, s. 440, İbn Hazm,Cevâmiu´s-are, s. 73, İbn Esîr, Kâmil, c. 2, s, 98 İbn Seyvid, Uyûnu´l-eser, c. 1, s. 161, Zehebî, Târıhu´l-İslâm, s. 297, Ebu´l-Fidâ, el-Bidâye ve´n-nihâye, c. 3, s. 153, İbn Haldun, Târih, c. 2 ks. 2, s. 12.

[184] İbn Sa´d, Tabakâtü´l-kübrâ, c. 8, s. 319, 320, İbn Hacer, el-İsâbe, c. 4, s. 471.

M. Asım Köksal, İslam Tarihi, Köksal Yayıncılık: 3/64-66.