๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => İslam Tarihi => Konuyu başlatan: Sümeyye üzerinde 13 Mart 2010, 13:23:05



Konu Başlığı: Ebu Âmir el Eş arî nin Evtas ta savaşması ve orada sehit oluşu
Gönderen: Sümeyye üzerinde 13 Mart 2010, 13:23:05
Ebu Âmir el-Eş´arî´nin Evtas´ta Savaşması ve Orada Şehit Oluşu


Huneyn´de bozguna uğrayan Hevâzinlerden bir kısmı Evtas ordugâhında toplanmışlardı. Toplananların sayısı pek çoktu.[264]

Peygamberimiz Aleyhisselam, bir sancak bağlayarak, Ebu Âmir el-Eş´arî´yi Seleme b. Ekvâ ile bir­likte Evtas´a gönderdi.

Evtas´ta üslenen müşrikler, kendilerini savundular.[265]

Hevâzinlerden bir adam, meydana çıkıp:

"Benimle çarpışacak kim var?" diyerek bağırdı.

Ebu Âmir ona karşı vardı.[266] Adam Ebu Âmir´e saldırdı.

Ebu Âmir onu İslâmiyete davet etti[267] ve:

"Ey Allah! Şahit ol ona! (Onu İslâmiyete davet ettiğime!)" dedi.[268]

Üzerine yürüdü. Onu öldürdü.

Sonra, ikinci bir adam çıkıp Ebû Âmir´e saldırdı.

Ebu Âmir, onu İslâmiyete davet etti ve:

´Ey Allah! Şahit ol ona! (Onu İslâmiyete davet ettiğime!)" dedi.

Vurup onu da öldürdü.

Hevâzinler birer birer meydana çıkıyor, Ebu Âmir´e saldırıyor, Ebu Âmir de onları önce İslâmiyete davet ediyor, sonra da üzerlerine yürüyüp onları öldürüyordu.

Ebu Âmir, böylece, onlardan dokuz kişi öldürdü.[269]

Dokuzuncusu, çarpışmak için alâmetienmiş, koşa koşa gelmişti.

Meydana çıkan onuncu adam, başına sarı bir sarık sanmıştı.[270]

Gelir gelmez, Ebu Âmir´e saldırdı.

Ebu Âmir de onun üzerine yürüdü.

Kendisini önce İslâmiyete davet etti ve sonra da:

"Ey Allah! Şahit ol ona! (Onu İslâmiyete davet ettiğime!)" dedi.

Adam:

"Ey Allah! Bana şahit olma!" deyince, Ebu Âmir ondan elini çekti, adam da kaçıp kurtuldu.

Kendisi, sonradan Müslüman oldu. İslâmiyet ameli eriyle Müslümanlığını güzelleştirdi.

Peygamberimiz Aleyhisselam, onu gördükçe:

"Bu, EbuÂmir´in kaçırdığıdır!" buyururdu.[271]

BenîCüşem b. Muaviyelerden Hâris´in oğulları Ali ile Evfâ, Ebu Âmir´e ok atarak, biri onu kalbinden, diğeri de dizinden vurdu.[272]

Ebu Musa el-Eş´arî der ki:

"Resûlullah Aleyhisselam beni de amcam Ebu Âmirle birlikte göndermişti.

Savaş sırasında Ebu Âmirin dizine Cüşem kabilesinden birisi tarafından bir ok atılmıştı.

Okçu, okunu EbuÂmir´in dizkapağına saplamıştı.

Hemen, Ebu Âmir´in yanına koştum.

Ona:

´Ey amca! Oku sana kim attı?´ diye sordum.

´İşte, ok atan katilim şudur!´ diyerek onu gösterdi.

Ben hemen katile doğru koştum ve yetiştim.

Katil, beni görünce, dönüp kaçmaya başladı. Ben de onun ardına düştüm.

Hem koşuyor, hem de:

´Sen kaçmaktan utanmıyor musun? Niçin durmuyorsun?´ diyerek bağırıyordum.

Adam, nihayet, kaçmaktan vazgeçti.

Her ikimiz kılıçlarımızla vuruşmaya başladık. En sonunda, ben onu öldürdüm.

Sonra, Ebu Âmir´in yanına gelip:

´Allah, adamını öldürdü!´ dedim.

Amcam, bana:

´Şu oku dizimden çek, çıkar!1 dedi.

Ben de oku hemen çıkardım.

Fakat, okun yerinden pek çok su boşandı.

Amcam hayatından umudunu kesti ve bana:

´Ey kardeşimin oğlu! Peygamber Aleyhisselama benden selam söyle! Benim için Allahtan mağfiret dilesin!´ dedi ve beni kendisinin yerine halkın üzerine kumandan tayin etti.[273]

Ebu Âmir sancağı Ebu Musa´ya verdi ve:

´Atımı, silahımı Peygamber Aleyhisselama teslim et1 dedi.[274]

Ebu Âmir, bir müddet sonra, şehit olarak vefat etti.[275]

Yüce Allah ondan razı olsun!

Ebu Musa el-Eş´arî, sancağı alınca, savaşmaya girişti.

Allah, fetih ve zaferi onun eliyle gerçekleştirdi. Evtas´ta toplanan halkı bozguna uğrattı.[276] Onlar, Evtas´tan Taife kaçtılar.[277]

Ebu Musa el-Eş´arî der ki:

"Evtas´tan dönüp Peygamber Aleyhisselamın huzuruna girdim.[278]

Ebu Âmir´in silahını, atını ve sair eşyasını da yanımda götürdüm.[279]

Resûlullah Aleyhisselam, o sırada, hasırdan örülmüş, üstüne şilte serilmiş bir somya üzerinde yatıy­ordu.

Hasırın örgüleri, kendisinin sırtına ve böğürlerine iz yapmıştı.[280]

Resûlullah Aleyhisselam, bayrağı benim elimde görünce:

´Ey Ebu Musa! Yoksa Ebu Âmir öldürüldü mü?´ diye sordu.[281]

Kendi haberimizi ve Ebu Âmir´in haberini ve:

´Resûlullah Aleyhisselam benim için Allah´tan mağfiret dilesin!´ dediğini arzettim.

Bunun üzerine, Resûlullah Aleyhisselam, abdest suyu isteyip abdest aldı.[282]

İki rekat namaz kıldı.[283]

Sonra, ellerini kaldırıp:

´Ey Allah´ım! Kulcağızın Ebu Âmir´i yarlığa!´ diyerek dua etti.

Dua ederken ellerini o kadar kaldırdı ki, koltuklarının beyazlığını gördüm!

Sonra:

´Ey Allah´ım! Onu, yarattığın insanlardan çoğuna, Kıyamet gününde mertebece üstün kıl![284] Cennette onu ümmetimin üstünlerinden eyle!´ diye dua etti.[285]

´Yâ Rasûlallah! Biliyorum ki; Yüce Allah Ebu Âmir´i muhakkak yarlıgamış, kendisi şehit olarak da öldürülmüştür.

Yâ Rasûlallah! Benim için de Allahtan mağfiret dile!´ dedim.

Bunun üzerine, Resûlullah Aleyhisselam:

´Ey Allah´ım! Abdullah b. Kays´ın günahını bağışla!

Kıyamet günü, onu da, girilecek üstün bir mertebeye girdir![286]

Onu da ümmetimin üstünlerinden eyle!´ diyerek dua etti ve Ebu Âmir´in terikesini oğluna vermemi bana emir buyurdu, verdim ."[287]



[264] Vâkıdî, Megâzî, c.3, s. 915, İbn Sa´d, Tabakâtü´l-kübrâ, c, 2, s. 151-152.

[265] Vâkıdî, c. 3, s. 915, İbn Sa´d, Tabakât, c. 4, s. 357.

[266] İbn İshak, İbn Hişam, c. 4, s. 99.

[267] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c. 4, s. 99, Vâkıdî, Megâzî, c. 3, s. 915.

[268] İbn İshak, İbn Hisam, c. 4, s. 99.

[269] İbn İshak, İbn Hişam, c. 4, s. 99, Vâkıdî, c.3, s. 915.

[270] Vâkıdî, Megâzî, c. 3, s. 915.

[271] İbn İshak, İbn Hişam, c. 4, s. 99-100, Ebu´l-Fidâ, el-Bidâye ve´n-nihâve, c. 4, s. 338.

[272] İbn İshak, İbn Hişam, c. 4, s. 100.

[273] Buhârî, Sahih, c. 5, s. 1 01-1 02, Taben, Târih, c. 3, s. 131.

[274] Vâkıdî, Megâzî, c. 3, s. 916.

[275] Buhârî, Sahih, c. 5, s. 1 02.

[276] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c. 4, s. 97, Vâkıdî, c. 3, s. 91 6, İbn Sa´d, Tabakâtü´l-kübrâ, c. 4, s. 358.

[277] Belâzurî, Ensâbu´l-eşrâf, c. 1, s. 365.

[278] Buhârî, Sahih, c. 5, s. 1 02.

[279] Vâkıdî, Megâzî, c. 3, s. 916, İbn Sa´d, Tabakât, c. 4, s. 358.

[280] Buhârî, Sahih, c. 5, s. 1 02.

[281] İbn Hacer, Fethu´l-bârf, c. 8, s. 35.

[282] Buhârî, Sahih, c. 5, s. 1 02.

[283] Vâkıdı, Megâzî, c.3, s. 916.

[284] Buhârî, Sahih, c. 5, s. 1 02.

[285] Vâkıdî, Megâzı, c. 3, s. 916, İbn Sa´d, Tabakâtü´l-kübrâ, c. 4, s. 358.

[286] Buhârî, Sahîh.c. 5, s. 102.

[287] Vâkıdı, Megâzı, c. 3, s. 916.

M. Asım Köksal, İslam Tarihi, Köksal Yayıncılık: 7/58-61.