๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => İslam Tarihi => Konuyu başlatan: Sümeyye üzerinde 15 Mart 2010, 23:42:58



Konu Başlığı: Dahhâk b. Süfyan ın kurataları Tedibe gönderilişi
Gönderen: Sümeyye üzerinde 15 Mart 2010, 23:42:58
Dahhâk b. Süfyan´ın Kurataları Te´dibe Gönderilişi


Peygamberimiz Aleyhisselam; Hicretin 9. yılında Rebiülevvel ayınc!a[547] Kuratalar üzerine askerî bir birlik saldı.

Dahhâk b. Süfyanü´l-Kilabîyi de, bu askerî birliğe kumandan tayin etti. [548]

Dahhâk b. Süfyan, Arapların bahadırlarından, babayiğitlerinden idi. Kendisi, yüz süvariye denk sayılırdı.

Peygamberimiz Aleyhisselamin başucunda-kendiliğinden-yalın kılıç dikilir, nöbet tutardı. [549]

Mücahidler Kuratalara, Lâve Züccü´nde rastladılar. [550]

Önce, onları İslâmiyete davet ettiler.

İslâmiyeti kabule yanaşmayınca, onlarla çarpışmaya tutuştular, onları bozguna uğrattılar.

Mücahidler arasında bulunan Asyad b. Seleme, babası Seleme b. Kurt´a, Zücc´de bir su çukurunun üzerinde yetişti.

Seleme at üzerinde bulunuyordu.

Asyad babasını İslâmiyete davet etti ve kendisine eman verdi.

Seleme ise, oğluna ve İslâmiyete sövdü.

Bunun üzerine Asyad, babasının atının iki bacağına kılıçla vurdu.

At arkası üzerine çöktüğü ve Seleme su çukurunun içine düştüğü zaman, onu mücahidlerden birisi gelip öldürünceye kadar, suyun içinde mızrağıyla tuttu, bırakmadı. [551] Babasını, edebinden ötürü, [552] kendisi öldürmedi.[553]

Mücahidler, Kurataların ele geçirebildikleri mallarını iğtinam ettiler. [554]

Peygamberimiz Aleyhisselamın kırmızı deri üzerine yazdırıp Abdullah b. Avsece ile gönderdiği mektubunu alıp kovasına yama yapmış olan Rı´yetü´s-Sühaymî´nin dinlenen, yayılan hayvanlarından, ev halkından ve mallarından hiçbir şey bırakmaksızın hepsini ele geçirdiler.

Rı´yetü´s-Sühaymî ise çırılçıplak atına atlayıp kaçtı!

Benî Hilallerden birisi ile evli bulunan kızının evine ulaştı.

Rı´yenin kızı da, kızının kocası da Müslüman olmuşlardı.

Benî Hilallerin oturma yerleri, Rıye´nin kızının evinin yanında idi.

Rı´ye, kızının evine arka taraftan girdi.

Kızı, onu çırılçıplak görünce, giymesi için üzerine bir elbise attı ve:

"Ne oldu sana?!" dedi.

Rı´ye:

"Daha ne olacak? Babanın başına her kötülük geldi!

Kendisine ne dinlenen, ne yayılan bir hayvan, ne ev halkı, ne de bir mal bırakıldı! Hepsi elinden alındı!" dedi.

Kızı:

"Sen İslâmiyete davet edilmiştin. Ne diye Müslüman olmadın?" dedi.

Rı´ye:

"Kocan nerede?" diye sordu.

Kızı:

"Develerin yanındadır!" dedi.

Develerin yanından gelen damadı, Rı´yeye:

"Sana ne oldu?" diye sordu.

Rı´ye:

"Daha ne olacak? Başa her kötülük geldi!

Kendisine ne dinlenen, ne yayılan bir hayvan, ne ev halkı, ne de bir mal bırakıldı! Hepsi elinden alındı.

Ev halkım ve mallar askerler arasında bölüşülmeden önce, Muhammed´in yanına yetişmek istiyo rum!" dedi.

Damadı:

"Binek hayvanımı al, ona binip git!" dedi.

Rı´ye:

"Senin binek hayvanın bana gerekmez!" dedi.

Yaylım develerinden iki yaşında bir deve tuttu. Yolculuk için gereken azığı ve suyu aldı.

Yüzünü üzerindeki elbisesiyle bürüdüğü zaman, arkası açıldı. Arkasını bürüdüğü zaman da, yüzü açıldı.

Tanınmak istemiyordu.

Rı´ye Medine´ye geldi. Devesinin dizini bağladı.

Sabah namazını kıldırdığı sırada Peygamberimiz Aleyhisselamın yanına doğru vardı, hizasında durdu.

Peygamberimiz Aleyhisselam namazı kıldırınca, Rı´ye:

"Yâ Rasûlalları! Ellerini uzat da, sana bey´at edeyim!" dedi.

Peygamberimiz Aleyhisselam elini ona doğru uzattı.

Rı´ye, elini Peygamberimiz Aleyhisselamın eline koyup bey´at etmek istediği zaman, elini geri çekti ve bunu üç kere yaptı.

Üçüncüsünde, Peygamberimiz Aleyhisselam, ona:

"Sen kimsin?" diye sordu.

Rı´ye:

"Rı´yetü´s-Sühaymî´yim!" dedi.

Bunun üzerine, Peygamberimiz Aleyhisselam hemen onun kolunu tutup yukarı kaldırdıktan sonra:

"Ey Müslümanlar cemaati! Bu, kendisine yazı yazmış olduğum Rı´yetü´s-Sühaymî´dir ki, yazımı alıp kovasına yamamıştı!

Şimdi ise, kendisi, Müslüman olmaya ve kendisinden alınmış bulunanları dilemeye gelmiştir!" buyurdu.

Rı´ye:

"Yâ Rasûlallah! [555] Ailem, malım ve çocuklarım baskına uğratılmıştır" dedi. [556]

Peygamberimiz Aleyhisselam:

"Malın bölüştürülmüş bulunuyor. [557] Eğer malların Müslümanlar arasında bölüştürülmeden önce gelip yetişmiş olsaydın, yetiştiğin malı geri almaya lâyık ve müstahak idin. [558]

Ev halkına gelince; onlardan kimi bulursan, al, götür!" buyurdu.

Rı´ye, hemen gitti.

Rı´ye´nin oğlu, babasının bindiği hayvanı tanımış, onun yanında dikilip duruyordu.

Rı´ye, acele, Peygamberimiz Aleyhisselamın yanına döndü ve:

"İşte, şu, benim oğlumdur!" dedi.

Peygamberimiz Aleyhisselam, Bilal-i Habeşî´ye:

"Ey Bilal! Onunla birlikte git!

Oğlana:

´Bu, senin baban mıdır?´ diye sor!

Eğer ´Evet!´ derse, onu Rıye´ye teslim et!" buyurdu.

Bilal-i Habeşî oğlanın yanına vardı.

Ona:

"Bu, senin baban mıdır?" diye sordu.

Oğlan "Evet!" deyince, onu babasına teslim edip Peygamberimiz Aleyhisselamın yanına döndü ve:

"Yâ Rasûl alları! Ben efendisi için gözyaşı döken bir kimse görmemişimdir!" dedi. [559]





[547] Vâkıdı, Megâzı, c. 3, s. 982, İbn Sa´d, Tabakâtü´l-kübrâ, c. 2, s. 162, Belâzurî, Ensâbu´l-eşrâf, c. 1, s. 382.

[548] Vâkıdî, c. 3, s. 982, İbn Sa´d, c. 2, s. 162-163, İbn Kayyım, Zâdu´l-mead, c. 2, s. 227.

[549] İbn Abdilberr, İstiâb, c. 2, s. 743, İ bn Esîr, Usdu´l-gâbe, c. 3, s. 47.

[550] Vâkıdı, c. 3, s. 982, İbn Sa´d, c. 2, s. 163, Yâkût, Mu´cemu´l-büldân, c. 3, s. 133, İbn Kayyım, c. 2, s. 227.

[551] Vâkıdî, c. 3, s. 982, İbn Sa´d, c. 2, s. 163, İbn Seyyid, Uyûnu´l-eser, c. 2, s. 206-207, İbn Kayyım, c. 3, s. 227, Halebî, İnsânu´l-uyûn, c. 3, s. 222.

[552] İbn Hacer, el-İsâbe, c. 1 , s. 53.

[553] Vâkıdî, c. 3, s. 982, İbn Sa´d, c. 2, s. 163, İbn Seyyid, c. 2, s. 207, İbn Kayyım, c. 2, s. 227, İbn Hacer, c. 1,s.53.

[554] Kastalânf, Mevâhibü´l-ledünniye, c. 1, s. 219, Diyarbekrî, Târîhu´l-hamîs, c. 2, s. 120, Zürkânf, Mevâhibü´l-ledünniye Şerhi, c. 3, s.49.

[555] Ahmed b. Hanbel, Müsned, c. 5, s. 285-286.

[556] İbn Abdilberr, İstiâb, c. 2, s. 507, İ bn Esîr, Usdu´l-gâbe, c. 2, s. 223.

[557] Ahmed b. Hanbel, c. 5, s. 286, İbn Abdilberr, c. 2, s. 507, İbn Esîr, c. 2, s. 223.

[558] İbn Sa´d, c. 1, s. 281 , İbn Abdilberr, c. 2, s. 507, İbn Esîr, c. 2, s. 223.

[559] Ahmed b. Hanbel, Müsned, c. 4, s. 286.

M. Asım Köksal, İslam Tarihi, Köksal Yayıncılık: 7/219-222.