> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Tarihi Eserleri > İslam Tarihi > Mekke nin Fethi
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Mekke nin Fethi  (Okunma Sayısı 655 defa)
09 Mart 2010, 15:42:40
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« : 09 Mart 2010, 15:42:40 »



Mekke´nin Fethi

Fetih Seferinin Tarihi ve Mevkii


Mekke´nin fethi seferi, Hicretin 8. yılında Ramazan ayında vuku bulmuştur.[1]

Mekke; Arap yarımadasının Hicaz bölgesinde olup, Batlamyus´a göre, Mağrib tarafından 78 derece tul, 23 veya 21 derece arz dairesinde, Seratan Burcunun alt noktasında ve ikinci iklimde bulunmaktadır.[2]

Mekke; her taraftan yükselen dağlarla çevrili bir vadide kurulmuştur.

Mekke´nin akarsuları yoktur, suyu gökten gelir.

Kuyu suları içinde devamlı olarak içilen Zemzem´den daha tatlısı yoktur.

Mekke´de, çöl ağaçlarıyla tektük hurma ağacından başka, meyve ağaçlarına da pek rastlanmaz.

Fakat, Mekke Hareminin sının dışına çıkılınca, birçok akarsuları, bahçe, bostan ve ekinlikleri bulu nan vadilerle karşılaşılır.[3]

İbrahim Aleyhisselam, zevcesi Hz. Hacer´le süt emen oğlu İsmail Aleyhisselamı Şam´dan alıp Mekke şehrinin bulunduğu vadiye getirdi.

Onları bugün Mescid-i Haram´ın bulunduğu yerde, Zemzem kuyusunun yukarısındaki büyükçe bir ağacın yanına bıraktı.

O tarihte Mekke´de ne bir kimse, ne de içecek su vardı.

İbrahim Aleyhisselam, Yüce Allah´ın emriyle getirdiği Mekke´nin bu ilk sakinlerine, bir kırba su ile bir dağarcık hurma bıraktı.

Kendisi, dönüp Şam´a gitti.

Gideceği sırada, ellerini kaldırarak:

"Ey Rabbim! Zürriyetimden bir kısmını, ekin bitmez bir vadide, Senin dokunulmaz Beyt´inin yanın da yerleştirdim.

İnsanlardan bir kısmını, namaz kılmak için, zürriyetimin bulunduğu bu yere meylettir, heveslendir!

Onları her çeşit meyvelerden nzıklandır! Umulur ki, Sana şükrederler"[4] diyerek dua etti.

Onlara Yüce Allah tarafından gönderilen melek (Cebrail Aleyhisselam), Zemzem kuyusunun suyunu meydana çıkardı.

Bu ana oğul orada yaşayıp dururlarken, günün birinde, yurt edinmeye çıkan Cürhümilerden bir cemaat, Kedâ yolu ile gelip Mekke´nin alt tarafına kondular.

Onlar, oraya bir kuşun gelip gittiğini görünce:

"Herhalde, şu kuş, su başında dönüp dolaşıyordun Halbuki, biz bu vadide su bulunmadığını biliy orduk" dediler.

Durumu öğrenmek üzere, ayağına çevik bir-iki kişi gönderdiler.

Bunlar dönüp suyun bulunduğunu topluluklarına haber verdiler.

Bunun üzerine, Cürhümîler, Hz. Hacerl Zemzem´in başında görünce:

"Bizim de gelip şuraya, senin çevrene konmamıza izin verir misin?" diye sordular.

Hz. Hacer:

"Evet! Konabilir ve bir hak iddia etmemek şartıyla bu sudan da yararlanabilirsiniz!" dedi.

Cürhümîler bu şartla oraya kondular.

Hz. Hacer de, böylece, ıssızlıktan kurtulmuş oldu.

Cürhümflerin geride kalan cemaatleri de geldiler, Mekke şehir haline gelmeye başladı.

İsmail Aleyhisselam, büyüyüp yiğitlik çağına basınca, Cürhüm ilerden bir kızla evlendi.

Daha sonra, İbrahim Aleyhisselam Şam´dan geldi. Oğlu ile birlikte, Kabe´yi eski temeli üzerine yeniden çattı. Yüce Allah´ın emriyle, insanlan hacca çağırdı.[5]

Cürhümîler, Yemen Kahtanlarından idiler.

Bunlar, Amalika´dan Katura oğullarıyla birlikte Hicaz´a gelmişler, onları hakimiyetleri altına almışlardı.[6]

Cürhümiler, o zaman, Mekke´ye yakın bir vadide,[7] Amalika´dan olan bir kısım halk da, yine Mekke çevresinde oturmakta idiler,

O zaman, Mekke; selem ve semüre denilen dikenli ağaçların, çalıların bittiği bir yerdi.

Beytullah´ın yeri ise, kırmızı kesekli, tepemsi bir yer halinde idi.[8]

Fethin tek sebebi, Hudeybiye muahede ve musalahasının Kureyş müşriklerince ihlal edilişi, bozu luşu idi.

Hicretin 6. yılında Hudeybiye´de Peygamberimiz Aleyhisselamla Kureyş müşrikleri arasında yapılmış olan muahedenin 8 ve 9. maddelerine göre; Peygamberimiz Aleyhisselamın da, Kureyş müşrik lerinin de akd ve ahdlerine girmek isteyenler, serbest bırakılmışlardı.[9]

Muahede ve musâlahayı yazdırma işi bittiği sırada:[10]

"Resûlullah Aleyhisselamın akd ve ahdine girmek isteyen, girsin!"[11] denilince:

Peygamberimiz Aleyhisselam:

"Bu yoldaki taahhüt ve şartlarım, yanıma katılacak olan kişiler hakkında da caridir!" buyurmuştu.[12]

Bunun üzerine, Huzâalar, Ka´b oğulları sıçraşmıslar:

"Biz, Muhammed´in akdine ve ahdine gindik![13] Yâ Rasûlallah! Biz senin yanındayız![14]

Bizim bu sözümüz, gerimizdeki kavmimizden olan kişilerin de adınadır!" demişlerdi.[15]

Kureyş müşrikleri de:

"Bizim bu yoldaki taahhüt ve şartlarımız, yanımıza katılacak olan kişiler için de caridir, geçerlidir!" demişlerdi.[16]

Bunun üzerine, Bekr oğulları sıçraşıp:

"Biz de, Kureyşîlerin akdine ve ahdine girdik![17] Bizim bu sözümüz, gerimizdeki kavmimizden olan kişilerin de adınadır!" demişler;[18] böylece, Bekr oğulları Kureyş müşriklerinin, Huzâalar da Peygamberimiz Aleyhisselamın akd ve ahdine girmişlerdi.[19]

Huzâalar; Peygamberimiz Aleyhisselamın dedesi Abdulmuttalib b. Hâşim´in antlaşmalısı, müttefiki idiler.

Abdulmuttalib b. Hâşim´in bu hususta yazdığı yazı, Huzâaların elinde bulunuyordu.

Peygamberimiz Aleyhisselam, onu, Hudeybiye günü Übeyyb. Ka´b´a okutturmuşt.[20]

Abdulmuttalib´in Mekke´deki biricik yardımcısı, savunucusu ve işlerinin görüp gözeticisi olan amcası Muttalib b. Abdi Menaf ölünce, öteki amcası Nevfel b. Abdi Menaf, Abdulmuttalib´in dağ eteklerindeki mülklerini gaspetmiş, Abdulmuttalib bundan dolayı çok bunalmıştı.[21]

Abdulmuttalib, Kureyş kavminin ileri gelenlerine gidip, amcasının gasbına karşı kendisine yardım etmelerini istemişse de,[22] onlar:

"Biz seninle amcanın arasına girici değiliz! (Bu, sizin iç işiniz!)" demişlerdi.[23]

Bunun üzerine, Abdulmuttalib, Medine´deki Hazrecîlerden, dayılan olan Neccar oğullarına yazdığı bir manzume ile durumu anlatmıştı. Ebu Es´ad en-Neccârî, hemen, 80 süvari ile birlikte yola çıkıp Ebtah´a geldi.

Abdulmuttalib, onun yanına vardı ve:

"Ey dayı! Evime in!" dedi.

Ebu Es´ad:

"Nevfel ile hesaplaşmadıkça, olmaz!" dedi.[24]

Kabe´nin yakınında, develerini ıhdırdılar.[25]

Kalkanlarını astılar, sırmalı elbiselerini tersine çevirdiler.[26]

Nevfel b. Abdi Menaf, o sırada, Hicr´de Kureyşlilerin yaşlılarıyla birlikte oturuyordu.[27]

Onları görünce:

"Herhalde bunlar bir kötülük için gelmişlerdir!" dedi .[28]

Ebu Es´ad gidip onun başucuna dikildi, kılıcını sıyırdı[29] ve:

"Şu Beyt´in Rabbine andolsun ki; ya Abdulmuttalib´e dağ eteklerindeki mülkünü geri vereceksin, ya da seni kılıçtan geçireceğim!" dedi.[30]

Nevfel korktu[31] ve:

"Şu Beyt´in Rabbine andolsun ki; Abdulmuttalib´e, dağ eteklerindeki mülkünü geri verdim!" dedi. Orada bulunanları da buna şahit tuttu.[32] Yapmış olduğu işten dolayı da özür diledi. Abdulmuttalib´e karşı iyi davranmaya başladı.[33]

Bunun üzerine, Ebu Es´ad, Abdulmuttalib´e:

"Haydi, kızkardeşimin oğlu! Evine gidelim!" dedi.

Abdulmuttalib´in evinde üç gün oturdu ve umre yaptı .[34]

Huzâalar, Hazrec oğullarının Medine´den gelip Abdulmuttalib´e yardım ettiklerini görünce:

"Vallahi, şu vadide ondan daha güzel, daha nazik, uslu ve yumuşak huylu olan; insanları bozup helak eden kötülüklerin her çeşidinden ondan daha uzak duran bir kimse görmedik.

Hazrecîlerden olan dayıları ona yardım ettiler.

O, onların oğlu olduğu gibi, bizim de oğlumuz bulunuyor. Çünkü, onun dedesi Abdi Menaf, Huzâaların ulu kişisi Huleyl b. Hubşiyye´nin kızı Hubban´ın oğludur.

Keşke ona biz yardım etmiş, kendisiyle ittifak yapmış olsaydık da, biz ondan yararlansaydık, o da bizden yaralansaydı!" dediler.

Huzâaların ileri gelenleri, Abdulmuttalib´in yanına vardılar ve:

"Ey Ebu Haris! Sen, Neccar oğulları cemaatinin oğlu olduğun gibi, bizim de oğlumuzsun![35]

Bizler, bu yerde komşularız.[36]

Kureyşîlere karşı kalblerde olan hınç ve kinleri, geçen günler öldürmüş, yok etmiş bulunuyor.[37]

Gel, seninle ittifak ve antlaşma yapalım" dediler.[38]

Bu teklif Abdulmuttalib´in hoşuna gitti.[39] Huzâaların davetini hemen kabul etti.[40]



Abdulmuttalib´le Huzâalar Arasında İttifak Antlaşması Yapılışı


Benî Mazin b. Adiyy b. Amr b. Luhayy´lardan:

Verka´ b. Abduluzzâ,

Süfyan b. Amr el-Kumeyrî,

Ebu Bişr,

Hacer b. Umeyr el-Kumeyrî,

Hacer b. Abdi Menaf b. Dâtır,

Abduluzzâ b. Kutm el-Mustalakî, ve daha başka ileri gelenlerle birlikte geldiler.[41]

Abdulmuttalib de, yanında Muttalib oğullarından bazıları ile birlikte,

Erkam b. Nadle b. Hâşim ve

Ebu Sayfî b. Hâşim´in iki oğlu Dahhâk ve Amr olduğu halde, 7 kişilik bir heyetle[42] Dârü´n-Nectv´e´ye girdiler.[43]

Birbirlerine yardım ve iyilik yapmak hususunda antlaştılar.[44]

Bu antlaşmada ne Abduşşems oğullarından bir kimse bulundu, ne de Nevfel!

Abdulmuttalib ile Huzâalar, aralarında bir de yazı yazıp, Kabe´nin duvarına astılar.[45]

Yazıyı yazan, Ebu Kays b. Abdi Menaf b. Zühre b. Kilâb idi.[46]

Nevfel b. Abdi Menaf, bunu görünce; o da, bütün Hâşim oğullarına karşı, Abduşşems oğullarıyla itti fak ve antlaşma yaptı.[47]

Abdulmuttalib; Huzâalarla yaptığı bu antlaşmaya riayet edilmesini, oğlu Zübeyr´e, söylediği bir manzume ile sıkı sıkı vasiyet etti.

Zübeyr de bunu Ebu Talib´e, Ebu Talib de Hz. Abbas´a öylece vasiyet etti.[48]

Sözü geçen antlaşma yazısı, kaynaklarımızdan bazılarında kısmen veya tamamen yazılı bulun makta dir....
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Mekke nin Fethi
« Posted on: 16 Nisan 2024, 09:33:57 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Mekke nin Fethi rüya tabiri,Mekke nin Fethi mekke canlı, Mekke nin Fethi kabe canlı yayın, Mekke nin Fethi Üç boyutlu kuran oku Mekke nin Fethi kuran ı kerim, Mekke nin Fethi peygamber kıssaları,Mekke nin Fethi ilitam ders soruları, Mekke nin Fethi önlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes