Konu Başlığı: Benî Selâman temsilcilerinin Medine ye gelişi Gönderen: Sümeyye üzerinde 20 Mart 2010, 17:40:22 Benî Selâman Temsilcilerinin Medine´ye Gelişi ve Müslüman Oluşu Benî Selâmanların Kimlikleri, Yurtları ve Temsilcilerinin Medine´ye Ne Zaman ve Kaç Kişi Olarak Geldikleri Benî Selâmanlar, Kahtan´ın soyundan gelen Kudâa kabilelerinden idiler. [265] Benî Selâmanların ata soyları şöyle sıralanır: Benî Selâman b. Sa´d, b. Zeyd, b. Leys, b. Sûd, b. Eslem, b. Elhâfî, b. Kudâa. [266] Benî S elamanlar, Cinab´da* otururlardı. [267] Benî Selâman temsilcileri Medine´ye Hicretin 10. yılında, Şevval ayında geldiler, yedi kişi idiler. [268] Temsilcilerin başında Habib b. Amrü´s-Selâmanî bulunuyordu. Habib b. Amr der ki: "Biz, Benî Selâman temsilcileri olarak Resûlullah Aleyhisselamın yanına vardık. Yedi kişi idik. Resûlullah Aleyhisselama, Mescidin dışında, çağrıldığı cenazeye giderken rastladık ve: ´Esselamü aleyke yâ Rasûlallah!1 dedik. Selamımıza: ´Ve aleyküm!´ diyerek karşılık verdi ve bize: ´Siz kimsiniz?´ diye sordu. ´Biz Selâmanlardanız! İslâmiyet üzere sana bey´at edelim diye geldik. Biz, arkamızdaki kavmimizden olanların da temsilcisiyiz!1 dedik. Resûlullah Aleyhisselam, uşağı Sevban´a dönerek: ´Bu elçileri, elçilerin indirilmekte olduğu yere indir!1 buyurdu." [269] Benî Selâman temsilcileri Remle binti Hâris´in konağına indirildiler. [270] Müslüman oldular. [271] Allah onlardan razı olsun! Öğle namazının ezanını işitince, Mescide gidip Peygamberimiz Aleyhisselamla birlikte öğle namazını kıldılar. [272] Peygamberimiz Aleyhisselam, öğle namazını kıldırınca minberle evinin arasında oturdu. Benî Selâman temsilcileri Peygamberimiz Aleyhisselamın yanına vardılar. [273] Habib b. Amr: "Ey Allah´ın Resûlü! Amellerin efdal ve üstünü hangisidir?" diye sordu. Peygamberimiz Aleyhisselam: "Vaktinde kılınan namazdır!" buyurdu. [274] Benî Selâman temsilcileri, namaz hakkında, İslâm şeriatları hakkında, göz değmemesi için okuyup üflemenin caiz olup olmadığı hakkında birtakım sorular sordular. [275] İkindi namazını da Peygamberimiz Aleyhisselamla birlikte kıldıktan sonra, ülkelerinin uğradığı kuraklıktan şikâyetlendiler. Bunun üzerine, Peygamberimiz Aleyhisselam, tek eliyle: "Ey Allah´ım! Onları yurtlarında yağmurunla sula!" diyerek dua etti. Habib b. Amr: "Yâ Rasûlallah! Elinin ikisini de kaldır! Çünkü, böyle yapmak, daha çokluk taşır ve daha güzeldir!" dedi. Peygamberimiz Aleyhisselam gülümsedi ve iki elini koltuğunun altları görününceye kadar kaldırdı. Benî Selâman temsilcileri Medine´de üç gün kaldıktan ve ağırlandıktan sonra, Peygamberimiz Aleyhisselamla vedalaştılar. Peygamberimiz Aleyhisselam onlara bahşişlerinin verilmesini de Bilal-i Habeşî´ye emretti. [276] Her birine bahşiş olarak beşer ukiyye gümüş verildi.[277] Bilal-i Habeşî: "Bugün yanımızda daha fazla mal yoktur!" diyerek özür dileyince, temsilciler: "Malın bundan daha çoğu ve daha güzeli olmaz!" dediler. [278] Yurtlarına döndüler. [279] Yurtlarını, Peygamberimiz Aleyhisselamın dua ettiği gün ve saatte yağmura kavuşmuş buldular. [280] [265] Kalkaşandi, Nihâyetü´l-ereb t s. 300. [266] İbn Hazm, Cemhere, s. 486, İbn Hacer, el-İsâbe, c. 1, s. 307. * Cinab; Hayber, Selah ve Vâdi´l-kurâ taraflarında bir yerdir. Cinab´ın Benf Mâzinlerin konak yerlerinden olduğu da söylenir (Yâkût, Mu´cemu´l-büldân, c. 2, 164). [267] İbn Esîr, Usdu´l-gâbe, c. 1, s. 445, İbn Hacer, c. 1, s. 307. [268] VâkıdPden naklen İbn Sa´d, Tabakâtü´l-kübrâ, c. 1, s. 332-333, Taberî, Târîh, c. 3, s. 1 58, İbn Abdilberr, İstiâb, c. 1, s. 324, İbn EsTr, c. 1, s. 415, İbn Seyyid, Uyûnu´l-eser, c. 2, s. 257, İbn Kayyım, Zâdu´l-mead, c. 3, s. 62. [269] İbn Sa´d, c. 1, s. 332, Halebî, İnsânu´l-uyûn, c. 3, s. 278, Zürkânf, Mevâhibü´l-ledünniye Şerhi, c. 4, s. 61. [270] İbn Hacer, c. 1, s. 308, Zürkânf, c. 4, s. 61. [271] İbn Sa´d, c. 1,5.333. [272] İbn Hacer, el-İsâbe, c. 1 , s. 308, Zürkânf, Mevâhibü´l-ledünniye Şerhi, c. 4, s. 61. [273] İbn Sa´d, Tab akâtü ´l-kübrâ, c. 1, s. 332-333. [274] İbn Seyyid, Uyûnu´l-eser, c. 2, s. 257, İbn Kayyım, Zâdu´l-mead, c. 3, s. 62, İbn Hacer, c. 1, s. 308, Halebî, İ nsânu´l-uyûn,c. 3, s. 278, Zürkânf, Mevâhib Şerhi, c. 4, s. 61. [275] İbn Sa´d, c. 1,5.333. [276] İbn Seyyid, Uyûnu´l-eser, c. 2, s. 257, İbn Kayyım, c. 3, s. 62, Halebî, c. 3, s. 278, Zürkânf, c. 4, s. 61-62. [277] İbn Sa´d, c. 1, s. 333, İbn Seyyid, c. 2, s. 257, İbn Kayyım, c. 3, s. 62, Halebî, c. 3, s. 278, Zürkânf, c. 4, s. 62. [278] İ bn Seyyid, Uyûnu´l-eser, c. 2, s. 257, İbn Kayyım, Zâdu´l-mead, c. 3, s. 62, Halebî İnsânu´l-uyûn, c. 3, s. 278, Zürkânf, Mevâhibü´l-ledünniye Şerhi, c. 4, s. 62. [279] İbn Sa´d, Tabakâtü´l-kübrâ, c. 1, s. 333, İbn Seyyid, c. 2, s. 257, İbn Kayyım, c. 3, s. 62, Halebî, c. 3, s. 278, Zürkânf, c.4, s. 62. [280] İbn Seyyid, c. 2, s. 257, İbn Kayyım, c. 3, s. 62, Halebî, c. 3, s. 278, Zürkânf, c. 4, s. 62. M. Asım Köksal, İslam Tarihi, Köksal Yayıncılık: 8/52-54. |